Kur’ân-ı Kerîm’in yedi harf üzere (‘alā sab‘ati a ḥruf) indirildiğini bildiren
Download 0.51 Mb. Pdf ko'rish
|
S ZL KOMPOZ SYON, YAZILI KOMPOZ SYON VE YED HARF HAD S [#36855]-31230
ṭṭ
a’daki uygulamaları bu duruma bir örnektir. Hz. Osman’ın tercihi sadece halifeye ait bir seçim değil fakat bir icmā, konsesüs, yani sahabenin ortak kararı idi. Et- Ṭ aberī’nin işaret ettiği, imam Mālik’in hükmü ve Ibn Mücāhid’in meşru tercihinin önerdiği üzere, Müslü- manların riayet etmesi gereken taabbudi bir davranış olmasının sebebi budur ve bunun dışına çıkmak fitne ve ihtilafın kapısını aralamak sayılmıştır. Aynı hüküm günümüzde de geçerliliğini sürdürmektedir. 128 İbnu’l-Cezerî, Naşr, i. 35. 129 Bkz. 76. dipnot ve dipnota eşlik eden metin. SÖZLÜ KOMPOZİSYON, YAZILI KOMPOZİSYON VE YEDİ HARF HADİSİ 369 Tekrar edecek olursak: yedi harf hadisinden ve yukarıda zikredilen diğer ha- berlerden anlaşılan odur ki, bana göre, her ne kadar başka tür bir ‘edebiyat’tan bahsediyor olsak bile diğer ‘sözlü edebiyat’ türlerinde görülen örneğe ana hat- larıyla benzeyen bir sözlü hafızanın bulunmaktadır. Bu demektir ki sözlük anlamı ‘okumak’ olan Kur’an başlangıçta tipik bir ‘çok biçimli’ olgu iken, ki bu durum yedi harfle ilgili hadis’te ve kıraat ile tefsir literatüründe sahabe ve diğerlerinden aktarılan varyantların çeşitliliğinde kendini göstermektedir, sonradan Hz. Osman döneminde tek baskın yazılı forma dönüştürülmüştür. Bu durumda sahabeye ait nüshalar başlangıçtaki bu çok biçimli olgunun bir yansıması ya da hatırası olarak anlaşılmalıdır, tıpkı imam Mālik’in yedi harf- le ilgili bahiste, sahabenin dolaylı olarak birbirinden farklı Mushaflara sahip olduklarını bildiren sözlerinin işaret ettiği gibi 130 . Başka bir deyişle nihayet Osmānī metin olarak yerleşen formu, diğerleri arasından tercih edilen tek baskın akım (buna rağmen hala bir miktar esnekliğe müsaade eden, bilhassa bazı sesli ve/veya sessiz harflerin seçiminde) olarak görmek mümkündür. Bir seçeneğin- ya da seçenek paketinin, sessiz veya sesli harflerin baştan sona aynı şekilde kodlanmasını da hesaba katarsak- diğerleri pahasına tercih edildiğini söylemek mümkündür, kaldı ki bu seçenekler (i) doğrudan Hz. Peygamberin otoritesini arkasına almış - başka bir ifadeyle, yedi harf hadisi ile Leyl suresi- nin nasıl okunacağını bildiren hadisin işaret ettiği gibi- ve Hz. Peygamber bu kısımları birden fazla şekilde okumuş olabilir; (ii) dolaylı olarak Hz. Peygam- berin otoritesini arkasına almış da olabilir, Hz. Peygamberin kimilerine belli bir biçimde tilavet etme, okuma, izni vermesi bu türdendir, İbn Ebī Ser ḥ ’ın kasıtsız olarak, fakat makbul addedilen bir biçimde, bir ibareyi başkasıyla ge- çici olarak değiştirmesine müsaade ettiği gibi. Bana öyle geliyor ki, Hz. Pey- gamberin vefatından Hz. Osman’ın kararına kadar olan zaman aralığındaki yirmi küsur yıl boyunca, bazı sahabiler vahyin bir kısmını Hz. Peygamberin okuduğunu işittikleri ve başkalarına okunması için müsaade ettiğine şahit ol- dukları aynı tür varyantı kullanarak tilavet ediyorlardı ve dolayısıyla bu konu- da dayanaklarının Hz. Peygamber olduğunu kabul ediyorlardı. Muhtemelen bir çok sahabinin sınırlı sayıda eşanlamlı varyasyonlara müsaade ettiklerine dair haberler bu düşünceye dayanmaktadır, Hz. Enes’in aqvamu qīlan yerine a ṣvabu qīlan’a, ya da Hz. İbn Mesud’un ṭ a‘ām al-asīm yerine ṭ a‘ām al-fācir’e müsaade etmesi gibi (K. 44. 44) 131 . Bu durum Hz. Osman’ın muhtemel kıra- 130 Bkz. İbn Abdi’l-Berr, Tamhīd, viii. 292;al-Vanşarīsī, Mi‘yār, xii. P. 111 (qāla Mālik: lā arā fī ihtilāfihim fī misl hāzā ba’san va-qad kāna al-nās va-lahum ma ṣ ā ḥ if). 131 aqvamu qīlan için bkz. 48. dipnot ve dipnota eşlik eden metin. ṭ a‘ām al-asīm için örnek olarak bkz. İbn Rüşd [el-cedd], Bayān, xviii. 419; İbn Abdi’l-Berr, Tamhīd, viii. 292;al- Vanşarīsī, Mi‘yār, xii. 111 (üç kaynağın tamamı Mālik’ten); al-Şaybānī, The Kitāb al-Āsār of Imām Abū Ḥ anīfa in the Narration of Imām Mu ḥ ammad ibn al- Ḥ asan al-Şaybānī (çe- 370 Yasin DUTTON - Çev. Nazife Nihal İNCE atleri sınırlamayı niçin kabul ettiğini açıklayabilir: onun talimatı, başlangıç- taki kıraatlerin ihtiva ettiği geçerli kıraat ihtimallerini ortadan kaldırdığı gibi geçersiz ilave ve/veya değiştirmelere yol açmasından korkulan ve ümmetin ihtilafına sebep olma ihtimali bir yana hali hazırda ihtilafa düşürmüş bulunan kıraat ihtimallerini de ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla Kur’an alimleri arasın- daki baskın görüş Hz. Osman’ın metni’nin yedi harf’in tamamını içermediği- dir, zira hadis kayıtları açık bir şekilde ‘Kur’an’dan’ sayılan başka materyallerin de olduğuna işaret etmektedir. Kısacası, başlangıçta ağırlıklı olarak sözlü ve ‘çok biçimli’ (yedi düzeyli bir ‘çok biçimlilik’, yani yedi harf) olan metnin sonradan ağırlıklı olarak yazılı ve zorunlu olarak tekbiçimli metne dönüştürüldüğü görülür. Böylece vurgunun sözden yazıya doğru değiştiğini görürüz, halbuki temel içerik aynıdır. Bir baş- ka ifadeyle, Allah’ın kitāb’ının Hz. Peygamberin dilinde Kur’an olarak, son- ra Müslümanların kalemlerinde ṣu ḥ uf ve ma ṣā ḥ if olarak tezahür ettiğini- ve bütün bunların aynı şeyin farklı yönleri olduğunu söyleyebiliriz. Doğrusunu Allah bilir Va-l-lāhu a‘lamu bi-l- ṣavāb. Download 0.51 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling