MaâRİF (Mevlâna'nın Hocası) seyyid burhâneddin tiRMİZÎ Tercüme Ali Rıza karabulut
Download 1.12 Mb. Pdf ko'rish
|
Maarif-Seyyid-Burhaneddin-Tirmizi
- Bu sahifa navigatsiya:
- "Falan kimsenin derdi çetin, kendi aralarında ise merhametlidirler"
- "Gerçekten müminler birbirlerinin kardeşidir"
- "İmanın yarısı sabretmek, diğer yarısı da şükretmektir"
- "Allah için Ona yaraşacak şekilde
sünnetine uymaktır" diye tarif etmişlerdir.
(Velayet) Ebû Saîdi'l-Kuraşî'den 20 rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: "Peygamberlerin uğradıkları musibet vahyin kesilmesi, Evliyanın uğradığı musibet kendilerinden keramet zuhur etmesi, müminlerin musibetleri ise, ibâdetlerinde kusur etmeleridir" Rivayet edildiğine göre, Cüneyd-i Bağdâdî'ye 21 velayet ehlinin mertebeleri sorulduğunda: " Iraklılarda gönül ferahlığı ve ibâdet, Horasanlılarda gönül ehli oluş ve cömertlik, Basralılarda zühd ve kanâat, Şamlılarda bilim, korku ve endişeden emin oluş, Hicazlılarda ise sabır ve Allah'a bağlılık hâkimdir" demiştir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de: "Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunan kimseler, kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında ise merhametlidirler" buyrulmuştur. (Fetih 29) Yani menfaata dayalı olmayan bir şefkat ve merhamet, müminlerin sıfatıdır. Merhametlerinin çok olmasından dolayı: "Falan kimsenin derdi çetin, kendi aralarında ise merhametlidirler" buyrulmuştur.(Fetih 29) Yani menfaata dayalı olmayan bir şefkat ve merhamet, müminlerin sıfatıdır. Merhametlerinin çok olmasından dolayı: "Falan kimsenin derdi benim derdimdir, kendi derdimi nasıl tedavi etmeye çalışırsam, onun derdini de öylece tedavi edip iyileştirmeye çalışmalıyım" derler. Nasıl ki ayağına bir diken batmış olsa, bütün önemli işlerini bırakıp o dikeni çıkarmaya çalışırsın, din kardeşin için dahi böylece yapman gerektir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de: "Gerçekten müminler birbirlerinin kardeşidir" buyrulmuştur. (Hucurât 10) Mümin kimse kendisine iyilik ediyormuş gibi, mümin kardeşine iyilikte bulunur. Nitekim yüce Rabbimiz: "Eğer başkalarına iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz" buyurmuştur. (İsrâ 7) Hulâsa: Mümin kimse, kardeşine iyilik yapmayı, kendisine yapılmış iyilik sayar. Ama bazı kimselerde bu inanç ve bu itikad bulunmayabilir. Çünkü iman iki kısımdır. 1- Allah'ın emrini büyük görüp ona saygı duymak, 2- Allah'ın yarattığı bütün mahlûkâta saygı ve şefkat göstermektir. Başka bir taksime göre de: "İmanın yarısı sabretmek, diğer yarısı da şükretmektir" buyrulmuştur. O toplulukta, o taraftan Hakkı yüceltmek, bu taraftan ise halkı esirgemek ve onlara şefkat etmek vardır. Vücûdun sıhhat ve sağlıklı olması için bedendeki çekici ve tutucu kuvvetlerin, sindirim sistemi ve boşaltım güçlerinin de sağlıklı olarak çalışması gerektir. Şimdi dünya gıdalarından birazcık perhiz yapmak gerektir ki midede, dini gıdalara karşı 20 Ebu Saîdi'l-Kuraşî, sûfilerin büyüklerindendir. Kuşeyrî ve Sühreverdî gibi mutasavvıflar, eserlerinde Ebû Saîd el-Kuraşî'den nakiller yapmışlardır. Bazı tasavvufî sözleri için Hılyetü'l-Evliyâ, Risâle-i Kuşeyrî ve Avârifü'l-Maârif gibi meşhur eserlere bakınız! 21 Cüneyd-i Bağdadî Hz.leri Evliyanın büyüklerinden olup, asıl itibariyle Nihâvendlidirler. Babasının adı Muhammed, künyesi ise Ebü'l-Kâsım'dır. 207 Hicrî yılında Bağdat'ta doğmuştur. Dayısı Seriyyü Sakatî ve Hâris-i Muhasibi gibi meşhur sûfîlerle sohbet etmiş ve pek çok mürid yetiştiren Cüneyd-i Bağdadî 297 Hicri yılında vefat etmiştir. (Tezkiretü'l-Evliya s.126; Tabakâtü'ş- Şâfiiyye s.155). çekici ve tutucu kuvvetlerin, sindirim sistemi ve boşaltım güçlerinin iştahları açılsın, halk ise böyle yapmazlar. Meselâ: güneşli bir günde, güneş tutulmuştur, halkın görevi güneş tutulunca kılınması sünnet olan namazı kılmaktır, ama o iş, iki rekattık namazdan ibaret değildir, o tutulmayı giderecek bir şeyler de yapmak gerekir. (Makam) Makamdan makama, menzilden menzile geçedur, sonunda bir menzile varırsın ki oradan daha ileriye gitmek mümkün değildir. Fakat ikinci makamın, ilk makamından daha üstün ve daha iyi olması gerekir. Öyle ki ilk makam onda on nisbetinde ise, ikinci makam onikide oniki nisbetinde olmalıdır. Hem de makamdan makama hal yönüyle göçmek gerek; laf ile, söz ile değil. En sonunda bir makama varırsın ki meleklerin bile gıbta ettiği kişi olursun. Ama vuslat yolunun nihayeti vardır. Eğer bu yolun sonu olmasaydı yüce Allah: "Allah için O'na yaraşacak şekilde Download 1.12 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling