Microsoft Word kemal- içindekiler


Araştırma Soruları- Hipotezler


Download 1.63 Mb.
Pdf ko'rish
bet11/122
Sana16.06.2023
Hajmi1.63 Mb.
#1508598
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   122
Bog'liq
sarkis dezaj

 
3. Araştırma Soruları- Hipotezler 
* Çevre sorunları ancak örgütlü bir ulusal ve uluslararası iş bölümü ve işbirliği 
ile çözülebilecek nicelik ve niteliktedir. Sorunlara çözüm, ancak ulusal ve 
evrensel bir dayanışma ile vardır. 
* Küreselleşme genel olarak üretimde kar amaçlı bir Pazar ekonomisi getirir ve 
iletişim teknolojileri ile toplumlara yoğun olarak sunulur. Kar amaçlı yaklaşımlar 
canlı çevreler için tehlike arz ettiğinden bu durum “canlı merkezci” çevrelerin 
sürdürebilirliği ile çelişir. 
* Kitle iletişim araçları yolu ile kültürlerin değişimi hızlanırken küreselleşme 
sürecinde kültürel kirlilik artar. Kültürel çevreler de doğal çevreler gibi kültürel 


21
kirlilik sonucu yok olabilir. Kültürel kirlilik toplumların birliğini yok ederken 
dünya homojen bir kültürel çevre haline gelir ve kültürel çeşitlilik kaybolur. 
* Eğitim; değişimin bir araçı olduğuna göre sürdürülebilir çevrelerinin 
yaşatılması için toplumların eğitilmesi gerekir. 
* Kitle iletişim araçları ile kitle eğitiminin en etkin biçimde gerçekleştirilmesi 
gerekir. 
 
4. İçerik 
Tezin Birinci Bölümünde, Günümüzde hemen hemen tüm toplumlarda, çevre 
kavramının tanımı en çok tartışılan konulardan biri olmaktadır. Çevre kavramı 
bireysel ya da ülkesel olmaktan daha çok evrensel bir nitelik taşımaktadır. Bu 
nedenle ortaya çıkan çevre sorunları da evrensel bir nitelik taşımaktadır. 
Tartışmanın odak noktası ise; çevrenin kapsamı üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Sanayi ve büyümeye bağlı giderek artan çevre sorunlarının ekonomi ile ilişkisi 
ve sonuçları tartışılmıştır. Çevre sorunlarının temelinde üreten insanın doğa 
faktörü karşısındaki bazı doğal kaynakların bol ve sınırsız olduğu; Artan nüfus 
ve tüketim nedeniyle insanlığın gelecekteki gereksinimlerinin de karşılanması 
yönünde geliştirmeye çalıştığı “Sürdürülebilir Kalkınma” kavramı ve bu konuda 
yapılan ulusal ve uluslararası çalışmalar ve ülkelerin sürdürülebilir kalkınmayı 


22
sağlama yönünde kullandıkları, çevre konularında karar vermede yararlanılan 
temel ilkeler de birinci bölümde yer almıştır. 
Tezin İkinci Bölümünde; Küreselleşme süreci, özellikle insan hakları ve 
demokrasi kavramının yaygınlaştırılması açısından yaptığı etkiler bakımından 
siyasal, ekonomik ve kültürel olarak fiilen gerçekleştirdiği tekelci ve tekelci 
eğilimlerle sert bir çelişkiler yumağını da birlikte oluşturmaktadır. 20. Yüzyılda 
uluslararası ilişkilerde yaşanan en büyük değişiklik, kuşkusuz Küreselleşme 
eğilimlerinin ortaya çıkmasıdır. Aslında bu değişikliklerin temeli, Sanayi 
Devrimi ile birlikte 18. ve 19. Yüzyılda atılmıştır. Avrupa kapitalizminin yeni 
kaynaklar ve pazarlar aramak amacıyla dünyaya açılmıştır, karşılıklı bağımlılığın 
dinamiklerini de bu arada geliştirmiştir. Bu dışa açılma süreciyle yaşanan 
çatışmaların uluslararası etkileri de gözlenir olmuştur. İkinci bölümün diğer bir 
konusu ise, UÇEP’in formülasyonuna yön veren stratejik unsurlar , stratejik 
hedefler ve yol gösterici ilkeler olarak belirlenmesi, UÇEP’in stratejik hedefi, 
kirliliğin önlenmesi, altyapı hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, kaynakların 
sürdürülebilir kullanımını teşvik, sürdürülebilir uygulamaların desteklenmesi ve 
çevresel tehlikelerin asgari düzeye indirilmesi, UÇEP’in yol gösterici ilkeleri
demokrasi ve katılım, uzlaşma ve sahiplenme, verimlilik ve ekonomik 
rasyonalite, önceliklerin eş-güdümlenmesi ve yerel düzeyde çözümleme, olarak 
UÇEP’in hedefleri saptanmıştır.


23
Tezin Üçüncü Bölümünde; Çevre sorunu insanlık sorunudur. Bu sorunun 
yaratıcısı da günümüzdeki egemen kalkınma anlayışını biçimlendiren ekonomik 
yapılardır. Bu yapılar nasıl ki emeği sömürerek zenginlik ve yaygın yoksulluk 
yarattıysa, benzer şekilde doğanın kaynaklarını insafsızca sömürerek sadece 
doğada yoksulluk yaratmamış aynı zamanda insanların sağlığını bozan koşulları 
ortaya çıkarmıştır. Ardından da, tepkilere karşı kendini haklı çıkaran ve 
meşruluğunu savunan ideolojik pozisyonlandırmalar ve ekonomik girişimlerle 
tedbirler getirmiştir: Bu tedbirlerin hemen hemen hiçbiri sorunları ortadan 
kaldırmaya yönelik değildir. Bütün girişimlere ve çabalara rağmen ilerleme 
haddinden fazla yavaş olmaktadır. Bunda hemen herkes hemfikirdir, olan 
gelişmeler çoğunlukla kontrol yönündedir. Uygulanan politikalar ve teknolojiler, 
önleme ve ortadan kaldırma değil, belli bir seviyede tutma ve kötü etkilerinin 
yayılmasını kontrol biçiminde olmaktadır. Burada normal bir insanın aklına ilk 
gelen soru "insanlar önleme yolları bulamayacak kadar aciz mi?" sorusunun 
cevaplarına, çözümlerine ve küresel çevre koruma çabalarına yer verilmiştir.
Tezin Dördüncü Bölümünde ise; Çevre için eğitim, genel anlamı ile, çevrenin 
yaratıcısı, ögesi ve kullanıcısı olan insanın çevre açısından ve çevre bağlamında 
eğitilmesi işlemleri ve sürecidir. Bu çerçevede Çevre İçin Eğitim, bilgilendirme, 
bilinçlendirme, uyarma, dengeleme, geliştirme, koruma vb. Işlemlerini içermekte 
ve insanda, bu yönde davranışlar oluşturmayıamaçlamaktadır. Birey ve halk’ta, 
çevre bilincinin geliştirilmesi, çevreye duyarlı, olumlu, kalıcı davranış 
değişikliklerinin kazandırılması ve doğal, tarihi, kültürel, sosyo-estetik 


24
değerlerin korunması, aktif katılımın sağlanması ve sorunların çözümünde görev 
alma olarak tanımlanmaktadır. Halk eğitimi, öğrencilerinin toplumda halen 
yetişkinler olarak görev üstlendiklerini varsayar. Bu nedenle çocuklar ve 
yetişkinler arasındaki farklılıklar eğitimin konumu açısından fazladır. 
Yetişkinler, kendi öğrenimlerini uygulamada ve planlara katılmada yetenekleri 
olanlardır. Unutulmamalıdır ki Çevre İçin Eğitim Yaşam Boyu Eğitimin bir 
parçası olarak ele alınmalıdır, sağlıklı bir toplum, sağlıklı bir çevrede gelişebilir. 
Tezin Son Bölümünde; Kitle iletişim araçları, eğitimde önemli bir role sahiptir. 
Özellikle ekonomik kaynakların sınırlılığı nedeniyle, toplumun her kesiminin 
eğitim sunusundan yararlanması, istenilen ölçüde olanaklı olamamaktadır. 
Ayrıca, ulaşım, nüfus ve coğrafi koşullar da eğitimin yeterli ölçüde sağlanmasını 
engelleyen etmenler arasında yer almaktadır. Konu toplumun tamamına yakın bir 
kesimini etkileyen eğitici televizyon yayınları olduğunda bu gereklilik bir 
zorunluluk halini almaktadır. Sosyal bir etkinlik olan eğitim sisteminin amacı, 
milli kültürün genç kuşaklara aktarılması ve çağdaş bir toplumun varlığını 
sürdürebilmesi için zorunlu sosyal değişmeleri başlatabilecek yaratıcı kişilerin 
yetiştirilmesini sağlamaktır. Eğitim yoluyla kültür hem kuşağa aktarılır, hem de 
çağdaşlaşmanın gerektirdiği zorunlu kültür değişmeleri gerçekleştirilir. Eğitimin 
görevi, kişileri yaşadığı toplumun ve bu toplumun bağlı bulunduğu çağdaş 
dünyamızın uyumlu bir üyesi haline getirmektir. Çevre sorununu, topluma tv
radyo ve yazılı basınla nasıl bir sonuç alacağımız, bu bölümde açıklanmıştır.


25

Download 1.63 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   122




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling