Microsoft Word kemal- içindekiler


Türkiye’de Uluslararası İşbirliği ve Ortaklıkların Geliştirilmesi


Download 1.63 Mb.
Pdf ko'rish
bet63/122
Sana16.06.2023
Hajmi1.63 Mb.
#1508598
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   122
Bog'liq
sarkis dezaj

4. Türkiye’de Uluslararası İşbirliği ve Ortaklıkların Geliştirilmesi 
Türkiye’de bir Ulusal Kentsel Gözlemevi kurulması için çalışmalar 
hızlandırılmalıdır. Habitat çalışmalarının uluslararası düzeyde sivil toplum 
kuruluşları ve yerel yönetimler tarafından izlenmesi ve aktif rol oynayabilmeleri 
açısından gerekli kaynak sağlanmalı ve düzenlemeler yapılmalıdır. 
Türkiye’de “Habitat En İyi Uygulamalar” projelerinin yapılması, gerek 
uluslararası, gerekse ulusal düzeyde bilgi alışverişinin sağlanması için çok 
önemlidir. Bu açıdan, Habitat platformundaki tüm aktörlerin “En İyi 
Uygulamalar” projelerini yapma kapasiteleri artırılmalıdır. Hedef kitleleri 
arasında yer alan gençlik konusundaki çalışmalar, uluslararası bir merkez olan 
Youth for Habitat (Habitat Gençlik Derneği) tarafından yürütülmektedir. Genel 
Merkezi Türkiye'de olan Youth for Habitat’ın ulusal ve uluslararası düzeyde 
Habitat gençlik çalışmalarına, BM İnsan Yerleşimleri Merkezi’nin teşvik ve 


159
katkılarıyla, küresel düzeyde öncülük etmesi desteklenmeli ve bu konudaki 
çalışmalar geliştirilmelidir.
88
 
5. Ulus Üstü ve Uluslararası Örgütler Avrupa Birliği(AB) 
Uluslararası örgütlenme ile ulus üstü örgütlenme arasındaki temel fark 
egemenlik konusudur. Uluslararası örgütlerde devletin egemenlik hakları saklı 
kalırken, ulus üstü örgütlerde üye devletler, belli alanlardaki egemenlik haklarını 
ulus üstü örgütlere devretmektedirler. Ulus üstü örgütlenmenin tipik örneği 
Avrupa Birliği’dir. AB’nin çevreye ilişkin almış olduğu kararlar bütün üyeler 
açısından bağlayıcıdır. Bu nedenle AB, devletlerin egemenliklerine belli ölçüde 
sınırlamalar getirmektedir. AB’nin amacı bir takım ortak kuralları bütün üye 
devletlere uygulamaktır. Birliği’nin kurucu antlaşmasının 3. maddesine göre, 
ticaret, tarım gibi bir dizi ortak politikaların oluşturulması öngörülmektedir.
89
Bu 
ortak kuralların oluşturulması için üye devlet, topluluk mevzuatına uygun olarak, 
uygulama ve yürütme yetkisini devretmektedir. Birlik diğer uluslararası 
örgütlerin sahip olduğu statünün daha üstünde bir yetkiye sahiptir. AB’ye katılan 
devletler, ilke olarak Birliğin organları tarafından daha önce yapılan hukuki 
işlemlere, katılma anından itibaren bağlıdır. Ancak katılan devlet, Birliğin 
88
www.toki.gov.tr/habitat/ulusal/thf1sonuc.doc 
89
Pazarcı, Hüseyin, "Avrupa Topluluğu’nda ve Türkiye’de Çevre Mevzuatı", (1991), Ank, 
TÇV Yayınları, s.62


160
mevzuatına uyum sağlayabilmek için, gerekli iç düzenlemeler yapılana kadar 
belli bir süre isteyebilir. Katılan ülke sınırlarında Birliğin yönetmelik adı verilen 
hukuki işlemleri, katılan ülkenin iradesine bağlı olmaksızın doğrudan uygulanır. 
İşlemlerin yürürlüğe girebilmesi için, ilgili devletin onayına gerek yoktur.
90
AB’ye üye ülkeler, hem Birliğin mevzuatını kabul etmek hem de Birliğin 
mevzuatına aykırı yasa çıkarmamak zorundadırlar. Bu nedenle üyelerin yasama 
yetkisine belli ölçülerde sınırlama getirilmiştir. Birliğin kurallarına göre, çevre 
dış ilişkilerde olduğu gibi, ortak yetki alanına giren konulardan biridir.
91
Ancak 
herhangi bir konuda eğer Birliğin kararı yoksa, o zaman üye devletler, kendi 
düzenlemelerini yapmak konusunda serbesttirler.
92
Avrupa Birliği 1970’lerden 
sonra çevreye giderek daha fazla önem vermiş ve bunun sonucunda 19-20 Ekim 
1972 tarihinde hükümet başkanları toplantısında çevre konusu ele alınmıştır. Bu 
toplantıda çevre ile ilgili bir eylem planı hazırlanması çağrısında bulunulmuştur. 
Bu gelişmeler sonucunda, Birinci ve İkinci Beş Yıllık Çevre Eylem Programları 
hazırlanmış ve bu programlar Birliğin çevre politikalarında temel 
oluşturmuştur.
93
90
Pazarcı, Hüseyin, (1991), a.g.e. s.62 
91
Özdek, E. Yasemin , KILIÇ, Selim, “Çevre Hakkı”, TODAİE Y.,(1993) Ankara.s.148  
92
Yaşamış, Firuz Demir“Çevre Yönetiminin Temel Araçlar”, İmge Yayınları, (1995), Ankara. 
S.176 
93
Hamamcı, Can, "Çevrenin Uluslararası Boyutu" İnsan Çevre Toplum,Der: Ruşen Keleş, İmge 
Yayınları, Ankara, (1997) s.401. 


161
Bu programlar 11 çevre yönetimi ilkesinden meydana gelmektedir.
94
1) Kirli bir çevrenin temizlenmesi yerine, kirliliği önleyecek politikalar tercih 
edilmelidir. 
2) Karar alma sürecinin ön aşamalarında çevresel etkilerin göz önünde 
bulundurulması gereklidir. 
3) Ekolojik denge korunmalıdır. 
4) Bilimsel çalışmalar geliştirilmelidir. 
5) Kirleten öder ilkesi uygulanmalıdır. 
6) Bir ülkenin etkinlikleri nedeni ile başka bir ülkenin çevre kalitesinde 
bozulmalara yol açmamalıdır. 
7) Üye ülkelerin çevre politikaları, gelişmekte olan ülkelerin çevre politikalarına 
zarar vermemelidir. 
8) Uluslararası ve dünya ölçeğinde çevre koruma çalışmaları desteklenmelidir. 
9) Çevre eğitimi zorunlu hale getirilmelidir. 
10) Çevre koruma sınırlarının en iyi şekilde saptanması gerekir. 
11) Ulusal çevre önlemleri Birliğin diğer üyelerinin çevre önlemleri ile uyumlu 
olmalıdır. 
 
Sonuç olarak, uluslararası düzeyde bir çevre hukukunun etkin olabilmesi için, 
her şeyden önce çevre değerlerinin uluslararası alanda bütün toplumların ortak 
varlığı olarak kabul edilmesi gereklidir. Bu değerlerin yok olması halinde, 
94
Yaşamış, Firuz Demir, a.g.e. s.176 


162
insanları nasıl bir felaketin beklediği bütün toplumlara anlatılmalıdır. Bu 
çalışmalar, toplumsal alanda çevre bilincinin artmasını sağlayacaktır. Eğer çevre 
bilinci artarsa, çevreye ilişkin uluslararası düzenlemeler daha kolayca kabul 
görecektir. 
Uluslararası çevre hukukunun uluslararası alanda genel olarak kabul görmesi, 
büyük ölçüde ulusal devletlerin tutumuna bağlıdır. Çünkü gerek uluslararası 
sözleşmelerin yapılması, gerekse ulus üstü egemenliklerin tanınması devletlerin 
iradesine bırakılmıştır. Bu durumda şu tespiti yapabiliriz: Ulusal egemenlik 
kavramının gerilemesi ile uluslararası çevre hukukunu gelişimi arasında yakın 
bir ilişki bulunmaktadır. Egemenlik kavramının sınırları daraltıldıkça çevre 
hukukunun uluslararası alanda gelişimi de kolaylaşacaktır. Uluslararası çevre 
hukukunun bütün ülkelerde kabul görmesi, aynı zamanda zengin kuzey 
ülkelerinin fakir, güney ülkelerini ekonomik ve teknik açıdan desteklemesine 
bağlıdır. Çünkü, kalkınmakta olan ülkeler, nüfuslarını geçindirebilecek 
ekonomik kaynaklar yaratamazlarsa, çevreyi daha çok tahrip edeceklerdir. Bu 
nedenle kaynak sıkıntısı içinde bulunan ülkelerin çevre değerlerini koruyan 
uluslararası nitelikteki sözleşmeleri kabul etmeleri oldukça güçtür. Çevre için 
önemli sorun, uluslararası alanda barışın korunması gereğidir. Barış sadece 
çevreyi değil, mavi gezegendeki bütün yaşamı tehdit etmektedir. Bu nedenle, 
hem insanların hem de çevrenin geleceği için, ülkeler arasında yaşanan sorunları, 
silahlarla değil; barışçı yöntemlerle çözmek gereklidir. Bunun için uluslararası 
alanda işbirliği artırılmalıdır. Çevre bütün ülkelere bu fırsat sunmaktadır. Sonuç 


163
olarak barış ve çevre değerlerini bir birinden ayırmak olanaksızdır. Bu nedenle 
barışın olmadığı yerde çevrenin korunması da söz konusu değildir.
95
UÇEP çalışmasının bu bölümünde;
96
Ulusal çevre politikası ve uluslararası 
taahütlerçevre yönetimine ilişkin yasal çerçevekurumsal yapı yönetsel araçlar 
(Fiziksel Planlama, ÇED, Veri tabanı), çevre yönetiminin etkinleştirilmesinde 
karşılaşılan kısıtlar ve sonuçları, ayrıntılı bir biçimde inceleyerek Türkiye’de 
çevrenin korunması ve yönetimi ile ilgili mevcut sistemin aşağıda belirtilen 
sorunlarla karşılaştığı belirlenmiştir. 
a) Düzenleyici (yaptırımcı) mekanizmalara aşırı bağımlılık 
b) Çevre etmenlerinin planlamaya sınırlı ölçülerde dahil edilmesi 
c) Halk katılımının sınırlılığı 
d) Çevreyle ilgili yasaların yaşama geçirilmesi için gerekli yaptırım gücünün 
sınırlılığı 
e) Çevreye ilişkin verilerden yeterince yararlanılamaması 
f) Bütçeler, yetkiler ve bilgilerin aşırı merkeziyetçi oluşu 
g) Çevre kurlları konusunda bilinç ve duyarlılığın düşük düzeyde oluşu 
h) Eğitim sisteminin içeriğinde çevrenin az yer tutması, gibi konular yer 
almaktadır. Türkiye’nin başlıca çevre sorunları beş önemli alanda görülmektedir. 
95
C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 2 147-149 
96
DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) 1997, “UÇEP”; “Arazi Kullanımı ve Kıyı Alanlarının 

Download 1.63 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   122




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling