Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Ozan ERSAN 8/H Sınıfı TED Ankara Koleji Vakfı Özel İ.Ö.O- Gölbaşı /ANKARA III. Kategori Mansiyon Üçüncüsü Merhaba Minik Dünyamız; Sen bizim minik dünyamızsın (!) Aslında sana minik demeğe hiç hakkımız yok. Çünkü istediğimiz zaman sen bütün kâinatın bilgilerini önümüze seriyorsun. Adeta bir sergideyiz. Yüzlerce, binlerce kanalından sadece birini seçme gibi muhteşem bir imkân sunuyorsun bizlere... Senden ne istersek karşımızda, yanımızda ve yanı başımızda... Farz edelim ki ben çok üzgünüm ve neşelenmeye ihtiyacım var. Senin kanallarından en komik programı bulurak ya da en komik dizini açarak bütün evi kahkahalar boğabilirim. Ya da canım deliler gibi dans etmek istiyorsa, çaresi yine sende. Senin yüzlerce müzik kanalından birini açarak istediğim kadar, (tabiri caizse) ayaklarıma kara sular inene kadar dans edebilirim, eğlenebilirim. Aslında seni kullanmamız bunlar gibi basit amaçlar ile sınırlı değil. Seni para kazanmak için bile kullanıyoruz. Hatta sadece bu amaç için, para kazanmak amacı için, özel kanallar bile var. Senin sayende kanalı arıyoruz, sorunun cevabını söylüyoruz ve daha sonra anında para kazanmış oluyoruz. Bazen senin adına çok üzülüyorum. Çünkü sen bizde çoğu zaman kötü etkiler bırakıyorsun. Keşke senin gibi bir teknoloji harikası bizde böylesine kötü etkiler bırakmasa... Keşke bağımlısı olmasak senin gibi masum (!) minik dünyanın... Bazıları “Televizyonun bağımlısı mı olur? Uyuşturucu mu bu sanki?” diyorlar. Onlar senden en fazla etkilenenler. Çünkü senin bıraktığın izlerin farkında değiller. Sen diyeceksin ki “Madem ben bağımlılık yapıyorum haydi ispatla o zaman!” Başlıyorum! Her hafta ellerimize koca bir tabak çekirdeği ya da kocaman aile boyu cipsleri alıp acaba dizim, programım ne zaman başlayacak diye beklerken çekirdek ve cipslerin neredeyse tamamını bitiren, beş dakikalık molanın bitmesini iple çekip “En heyecanlı yerinde nasıl reklam olabilir?” diye öfke fıçısına dönen, işlerimiz ne kadar önemli olursa olsun “Kaçmıyor ya dizim/programım bitince yaparım” diyen “Televizyon kolikler” bizler değil miyiz? Senin başında sabahlayan ya da bir programını dahi kaçırdığımızda gözlerine uyku girmeyen, geceler boyu o programını düşünüp rüyalarına o program giren “Senin hayranların, bağımlıların” bizler değil miyiz? Cevap belli. Evet, biziz. Şimdi inandın mı bana, bağımlılık yarattığına minik dünyam? Fakat bu artık çok normal olmaya başladı. Çünkü artık sen her yerdesin. İstesek bile kurtulamayız senden. Sana öyle bir yayın akışı belirliyorlar ki senden kopamıyor adeta seninle beraber yaşıyoruz. Bir kere daha inandırayım mı seni? Başlıyorum! Sabahları işe erken gidenler için sabah haberlerin, daha sonra ev hanımları için kadın programların, öğle haberlerin daha sonra incik boncuk programların, okuldan gelen öğrenciler ve çocuklar için çizgi filmlerin, “yemekteyiz”lerin, akşam haberlerin ve herkesin evde olduğu saatlerde de bağımlılık yapan dizilerin... Bu senin tarihinde var. Kurulu düzenin bu senin... Böyle devam etti, böyle devam eder; böyle geldi böyle gider... Evet, sen artık her yerdesin. Cep telefonlarımızdasın, arabalarımızın koltuk başlarındasın, hatta ve hatta küçücük kol saatlerimizdesin. Senden etkilenmemek veya seni takip etmemek mümkün değil! Artık sen hayatımızı sarmaşıklar gibi sarmış ve bizi esir almış durumdasın. Bu esaretten kurtulana madalya takılmalı... Televizyonlu Kalmak Üzere... Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling