Sevgili Milena


Download 0.97 Mb.
Pdf ko'rish
bet47/71
Sana02.04.2023
Hajmi0.97 Mb.
#1318916
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   71
Bog'liq
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )

Çarşamba
"Bir gereksinme duymadan çıkmazsın yola sen." diyorsun
mektubunda, geçiyorum, durmak istemiyorum bunun üstünde,
önemi kalmadı artık, acıtıyor da biraz, gene de haksız değilsin


pek, cumartesi akşamki mektupla pazar sabahki böylesine
umutsuz olur muydu yoksa? Hem sonra, cumartesiye
kavuşuyoruz birbirimize belki de. (Üç telgrafın ilkini
pazartesi sabahı daha almamışa benzersin, üçüncü telgrafı
vaktinde alsan bari.) Babanın yazdıklarına üzülmeni şöyle
yorumluyorum ancak: Uzun zamandır sürüp gelen bu üzücü
ilişki, her yeni açıklamada seni yeniden üzecek. Yoksa
mektupta yeni bir şey yok. Ben ki, babanın başka mektubunu
görmüş değilim, bana bile yeni bir şey söylemiyor. Candan
yazılmış, zorbaca biraz da, zorba olması gerektiğine inanıldığı
için öyle yazılmış, belki de yüreğe başka türlü seslenilmez.
Attığı imzaya hiç önem verme, zorbanın bir gösterisi o;
"yazık" ve "çok üzülüyorum" gibi sözler var ki bir yerinde,
her şeyi hoş gösteriyor.
Seni anlamamış olması üzmüştür seni belki, ona ne
yazdığını bilmiyorum: ama unutma ki, aranızda bir
anlaşmazlık var zaten, o sana yardıma koşmayı "doğal"
buluyor, sense "hiç doğal olmayan" bir direnme tutturmuşsun.
Şimdi de ona ne yazacağını bilmiyorsun. Daha doğrusu, ne
karşılık vereceğini biliyordun, bulmuşsun vereceğin karşılığı,
öyle yazıyorsun bana. Tuhaf biraz. Babana yazdıktan sonra
bana sorsaydın, "Bil bakalım" deseydin, "ne yazdım?"
Gözümü kırpmadan bilirdim verdiğin karşılığı. Kocanla
benim aramda bir ayrım göremez baban elbet. Avrupalı
zencileri yüzlerinden nasıl ayıramazlarsa bizi de öyle
ayıramazlar; bu konuda kesin bir şey söyleyemeyeceğine
göre, neden sözünü ettin öyleyse? Sonra neden yalana
başvurulsun? Gözü senden başka şey görmeyen biri, merakla,
yürek çarpıntıları içinde yaşamanı gözlerken, babanın


dediklerini duysa şu karşılığı verirdi, sen de bunu yazmalısın
ona yanılmıyorsam. "Bütün 'salık' verdiğiniz, bütün 'belirli
koşullar' gereksizdir. Milena kendi yaşamını yaşıyor, başka
türlü yaşamak elinde değildir. Sevinç dolu bir yaşam değil
belki, ama 'dingin ve esenli'. Sanatoryumda daha iyisi olamaz.
Milena'nın tek dileği: bunu anlamanız, başka dileği yok
sizden, düzen sağlamaktan da vazgeçin; yalnız, kaçmayın
ondan, açın yüreğinizi, iki eş değerde insan gibi konuşun
karşılıklı, tartışın. Göreceksiniz ki, hafifleyecek 'üzüntüsü',
'acımanız' da gerekmeyecek artık."
Babana vereceğin karşılık, doğum gününe rastlıyorsa ne
olur? Doğum gününden korkmaya başladım dersem, inanır
mısın? Cumartesi bulup buluşamayacağımızı, 10 Ağustostan
önce telgrafla kuzum.
Ne iyi olurdu cumartesiye ya da hiç değilse pazara
olabilsen Gmünd'de! Çok gereksiniyor gelmen, inan.
Buluşmamızdan önce bu eline geçecek son mektubum
demektir. Bir aydır hiçbir işe yaramayan gözlerim seni
görecek! (Mektup okumayı, ya da pencereden bakmayı
saymıyorum.) Çevirin, Almanca aslından daha iyi olmuş;
çöküntüler, boşluklar duruyor daha, bataklığa batmış gibi
yürüyor kişi, ayağını çekip kurtarmak öylesine zor ki,
"Tribuna" okuyucularından biri geçenlerde bana, "Akıl
hastanesinde çok inceleme yapmışsınız" dedi. "Evet,
kendiminkinde" dedim. Pek hoşuna gitti "kendi akıl
hastanem" deyişim, bu buluşumdan ötürü de övdü beni!
(Çeviride üç dört küçük yeri yanlış yorumlamışsın.)

Download 0.97 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   71




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling