T. C. Fatih sultan mehmet vakif üNİversitesi LİsansüSTÜ EĞİTİm enstiTÜSÜ tarih anabiLİM DALI tarih programi yüksek lisans tezi
DİA, 1989, C. II, s. 67. 37 Ahmed Fakih, a.g.e
Download 1.3 Mb. Pdf ko'rish
|
KUR UN
DİA, 1989, C. II, s. 67.
37 Ahmed Fakih, a.g.e., s. 42. 16 Yaratmış anı şun’ından Tebârek Bir ulu şehrdür daşdan kireçden İçinde bir evi yokdur agaçdan O yirdedür bilün Sahre vü Aksâ Gice gündüz ana göz dikse baksa Müzeyyendür münakkaşdur müretteb Cemi’i altun işidür müzehheb Görince gözüm anı sevdi cânum Giri gitmeği unutdum i cânum Varınca fikrimüz gitmegidi hem Çu gördüm Kudsı didüm otur ebsem Bunun gibi şerif yirde turayın Gice gündüz Çalaba yalvarayın Oturdum anda iki ay temâmet Çu yoldaşlar çıkup gitdi selâmet Ki ba’zı yoldaşumuz bile durdı O Kuds şehrini gördi cânı sevdi İşid imdi sana vasfın diyeyin İşidicek çu dirsin ben gideyin Bir ulu kubbedür Sahre ‘acâyib İçinde var durur hem çok garâyib 17 Sekiz katdur o kubbenün bucağı Anun karşusınadur Tûr tağı Değme bir pencerede envâ’-ı câm Pençereler kamusı kırkdur temâm O kubbe içi mermer taşı mermer Bakıncak heybet alur kişi derler Yaşıl kızıl direkler mermer ablak Bunun ortasıdur Sahre daşı çak Yigirmi biş direkdür ortadağı Dükelü ala eblak yokdur ağı En içinde on altıdur direkler Kopa gelür göricegez yürekler Demür tarâbuzundur çevre yanı Davud peygamber itmiş dirler anı Anun yüksekligi on biş karışdur Müşebbekdür kamusı tuhfe işdür Çu dört yirde kapu düzmiş demürden Bu didügüm ne otdan ne kömürden Nebîdür mu’cizât ile düzetmiş Teferrüc itmeğe bir hoş iş itmiş İçindedür demürden nâr ağacı İkidür bu ağaç var gör i hâcı 18 Yimişleri budaklarında vardur Bi-‘aynih şanaşın ki o enârdur Ol ağaçlarun altı Sahre taşı Varup anda geçürse kişi yaşı Önindedür Resûlün kademi hem Yüzün sür ki ola derdüne merhem Resûl mi’râca hem andan girüpdür O taş üzre ayağı yir idüpdür Gir ol Sahrenun altında namâz kıl Resûlün başı yiri andadur bil Resûle ‘izzet idüp kalmış ol taş Ana sen ümmet isen çekmegil baş Bile gitmek diledi Nebiyile Bucagı Sahrenun kalkmışdı bile O taş kapuda dahı üç kapu var O kapular inen yüksekdür iy yâr İkişer kat durur o dört kapular Cihanda yok bu resme hiç yapular Çu bir zencirde var biş yüz kandîl Muşannifler düzetmiş anı gey bil O kubbede yanan her gide kandîl 19 Ki üç yüz ellidür saydum anı bil Çu kapudan yana bir yirde gey bil Terâzü vardur anda gey nazar kıl Kızıl mermerden altıdur diregi Görenün doyacak yokdur yüreği O kubbede vardur iki kürsî İnen karşu duru mihraba birsi Tolayı mescid medrese inen çok Nice vasf ideyim bir eksügi yok İçinde dört menâre var yüceler Mü’ezzin ban virür irte giceler Yüz on yidi ayak çıkar birine Çıkarsan üstine hep şar görine Haremün içi düpdüz kuyılardur Çu yağmurdan tolar eyü sulardur Kamu Kuds ehli bu sudan içerler Anı eyle düzetmiş bin erenler Turunc ü hurma vü zeytûn inen çok İrişmez bu ucından ol uca ok Dil ile vasf idemezler bu Kudsı Nasip ola göresin sen de Kudsı 20 Harem içre kaba gölge agaçlar Yimişin yir fakırlar dahı açlar Ki didügümden artukdur bu evşâf Çu evşâfı bağışlar bunca eltâf Gidüp Kudsden Halîlu’llâha irdük Bi-hamdi’llah mübârek yiri gördük. ”38 Ahmed Fakih, Kudüs’ün önemi ve taşıdığı manevi değeri Kitâbu Evsâf-ı Download 1.3 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling