T. C. Fatih sultan mehmet vakif üNİversitesi LİsansüSTÜ EĞİTİm enstiTÜSÜ tarih anabiLİM DALI tarih programi yüksek lisans tezi
Süleyman Devri Tarih Yazıcılığı ve Literatürü”
Download 1.3 Mb. Pdf ko'rish
|
KUR UN
- Bu sahifa navigatsiya:
- Tezin Konusu, Yöntemi ve Kaynakları
Süleyman Devri Tarih Yazıcılığı ve Literatürü”, s. 137.
11 Kanuni Sultan Süleyman dönemi kaynaklarını Süleymannnâmeler ile sınırlamak elbette mümkün değildir. Yavuz Sultan Selim ile Kanuni Sultan Süleyman dönemi kaynaklarına Gazânameler, Siyasetnâmeler, Fetihnâmeler, Şehnâmeler gibi eserleri de dahil etmek mümkündür. Fakat çalışmamız Selimnâme ve Süleymannâmeler özelinde olduğu için bu eserler üzerinde yoğunlaşılmıştır. Tezin Konusu, Yöntemi ve Kaynakları Selimnâmeler ve Süleymannâmelerde Kudüs başlıklı bu tezde, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinin ana kaynakları olan Selimnâme ve Süleymannâme adlı eserler, Kudüs özelinde incelenmiştir. Bu eserlerde, Kudüs yazımının kendine nasıl yer bulduğu, hangi vesilelerle anlatıldığı hususları ele alınmıştır. Kudüs’ün fethi ve imarı Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde gerçekleştiği için bahsi geçen eserlerde de Kudüs’e ithafın olabileceği düşüncesi tez konusunun belirlenmesinde etkili olmuştur. Yöntemimiz, konu ile ilgili verilerin toplanıp, okunup, tasnif edilip, analizinin yapılması ve yazıya aktarılması şeklinde gerçekleşmiştir. Bunun için önce Selimnâme ve Süleymannâme adlı eserler yazma kataloglarından belirlenmiştir. Üzerinde çalışma bulunan eserler direk alıntılama yöntemi ile kullanılırken, herhangi bir çalışmaya konu olmamış eserler Kudüs özelinde taranmıştır. Kudüs yazımına rastlanan eserlerin ilgili bölümleri tarafımızca transkript edilmiştir. Selimanâme ve Süleymannâme adlı eserlerin yanında, fetih öncesi Kudüs yazımını değerlendirmek, öncesi ve sonrası hakkında somut bir veriye ulaşabilmek için XV. yüzyıl kaynakları ile XVI. yüzyılın çağdaş kaynakları da taranmış, ilgili yerler çalışmamıza dahil edilmiştir. Selimnâme ve Süleymannâmeler dil olarak oldukça ağır eserlerdir. Bu eserlerin bir kısmı Türkçe olduğu gibi Farsça ve Arapça yazılanları da oldukça fazladır. Bu çalışmada da bazı eserlerin tercüme metinleri, bazılarının ise transkript edilmiş halleri direk alıntılama yoluyla kullanılmıştır. Bizi doğrudan alıntı yapma düşüncesine iten sebep ise eserlerin uzmanları tarafından neşredilmiş olduğu düşüncesidir. Çalışmamızın ana kaynaklarını Selimnâme ve Süleymannâme adlı eserler oluşturmaktadır. Selimnâme ve Süleymannâmelerin birçoğu bugün çeşitli 12 araştırmalara konu olmuştur. Üniversitelerin yüksek lisans ve doktora programları bu eserlerin ilim dünyasına kazandırılmasında aktif görev almaktadır. Bu eserler giriş bölümümüzde ayrıntılı olarak ele alındığı için burada tekrar zikredilmeyecektir. Bu eserlerin kataloglanması ve tanıtımında önemli olan birkaç çalışmadan bahsetmek ise yerinde olacaktır. Çalışmamıza referans olan araştırmaların başında Agâh Sırrı Levend’in Gazavâtnâmeleri konu alan makalesi (Gazavât-nâmeler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavât-nâmesi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1956) gelmektedir. Bu araştırma konumuz kaynakları Selimnâme ve Süleymannâmeler özelinde olmasa da kullandığımız eserler ile ilgili aydınlatıcı bilgiler vermesi açısından oldukça önemlidir. Selimnâmeler özelinde yapılan çalışmalara ise M.C. Şehabeddin Tekindağ’ın Selim-nâmeler adlı makalesi (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü Dergisi, Edebiyat Fakültesi Matbaası, İstanbul, 1970) ile Ahmet Uğur’un Selim-nameler (Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara, 1978) makalesi örnek verilebilir. Bu iki çalışma Selimnâmelerin hangi kütüphanede yer aldıklarından, varak sayılarına, muhtevalarına kadar pek çok yol gösterici bilgiyi barındırmaktadır. Süleymannâmeler özelinde yapılan çalışmalarda ise Şerafettin Severcan ismini zikretmek gerekir. Süleymannâmeler (Osmanlı: Bilim, C. VIII, Ankara, 1999) adlı makalesi eserlerin tanıtımı hususunda oldukça önemlidir. Çalışmamızın birinci bölümünü XV. yüzyıl kaynakları oluşturmaktadır. Bu bölümün amacı fetih öncesi kaynaklarda Kudüs algısını ortaya çıkararak fetih sonrası ile mukayesesini yapabilmektir. Osmanlı tarih yazıcılığının başlangıcı hakkında da bu bölümde bilgi verilmiş, ilk tarihlerden Yavuz Sultan Selim dönemine kadar ki tarih yazımında Kudüs yazımı incelenmiştir. XV. yüzyıl özel ve resmi tarihleri derlenerek bu bölüm oluşturulmuştur. Bu bölümde ilk dönem Osmanlı kaynakları ayrıntılı olarak tanıtıldığı için ayrıca burada zikredilmeyecektir. Çalışmamızda ikinci bölümü ayırdığımız Yavuz Sultan Selim dönemi, bu dönemin ana kaynakları olan Selimnâmeler üzerinden değerlendirilmiştir. Bu bölüm için en tafsilatlı bilgi veren kaynaklarımızı Yavuz Sultan Selim’in Suriye ve Mısır seferinde yanında olan müellifler kaleme almıştır. İdris-i Bitlisî’nin Selim-Şâhnâme, Celalzâde Mustafa’nın Selimnâmesi bu eserlere örnek verilebilir. Yavuz Sultan Selim’e Kudüs’ü ziyaret etmesi konusunda kendisinin teşvik ettiği bilgisini de veren 13 İdris-i Bitlisî, sefere dair bütün ayrıntıları eserine aktarmıştır. Bu bölümdeki kaynaklarımızdan Silahşör’ün Feth-nâme-i Diyâr-ı Arab adlı eseri ile Haydar Çelebi’nin Ruznâmesi ise özel hususiyet taşır. Sefer sırasında Sultanın yanında olan bu iki müellifin aktardığı bilgiler oldukça önemlidir. Silahşör lakaplı tarihçi, Yavuz Sultan Selim’in Kudüs ziyaretinde adım sayısına kadar ayrıntıya girebilmiştir. Ruznâmede de gün gün sefer ayrıntılarından bahsedilmiştir. Bu iki eserin olaylara birebir şahit olmaları, taşıdıkları önemi arttırmış, Selimnâme olarak anılmasalar bile bu bölümün kaynakları arasında kullanılmalarını gerekli kılmıştır. Selimnâme gibi Padişaha atfedilen eserlerin en büyük özelliklerinden biri de fazlasıyla övücü ifadeleri barındırmalarıdır. Bu methiyeler Selimnâmelerin büyük çoğunluğunda karşımıza çıkmaktadır fakat en abartılı olanına Ada’i-yi Şirazî’nin Selimnâmesi örnek gösterilebilir. Öyle ki Yavuz Sultan Selim ve maiyyetindekilerin Kudüs’e girişi, meleklerin yeryüzüne inişine benzetilmiştir. Süleymannâmelerde ise Kudüs’ün imarından en ayrıntılı bahseden kaynağımız Eyyûbî’nin manzum olan Menâkıb-ı Sultan Süleyman adlı eseridir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan seferlerin yanında, İstanbul’da su yapılarının inşa ve onarımı ile Osmanlı şehirlerinde yapılan hayır ve hasenattan bahseden eserde, Sultan’ın Kudüs’teki hayırlarına da yer verilmiştir. Bu bölümde tamamlayıcı mahiyetteki kaynağımız ise Na’imî Çelebi’nin Fezâi’l-i Kuds adlı eseridir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından Kudüs’ün imarı için gönderilen heyetin içinde olan müellifin aktardığı bilgiler oldukça önemlidir. Kudüs’ün yeniden inşasının ayrıntılarını en canlı sunan eserimiz Fezâ’il-i Kuds olmuştur. Bu bağlamda bu eser, üçüncü bölümümüzde Süleymannâme olarak anılmasa bile kaynak olarak kullanılmıştır. Lütfi Paşa, Hadidi, Muhyiddin Cemali gibi Selimnâme ve Süleymannâmelerden daha geç tarihli eserler kaleme alan müelliflerin Tevârih-i Âl-i Osman adlı eserleri de değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Selimnâme ve Süleymannâmelerin bu eserlere nasıl kaynaklık yaptığı üçüncü bölümün son kısmında ele alınmıştır. 14 Selimnâme ve Süleymannâmeler dışında XV. ve XVI. yüzyılın genel ve özel tarihleri ile konumuzla doğrudan ya da dolaylı yoldan alakalı araştırma ve inceleme eserleri de çalışmamızın kaynakları arasındadır. Download 1.3 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling