T. C. Fatih sultan mehmet vakif üNİversitesi LİsansüSTÜ EĞİTİm enstiTÜSÜ tarih anabiLİM DALI tarih programi yüksek lisans tezi

Anonim Gazavâtnâme, s. 8. 
68
Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân İzladi ve Varna Savaşları (1443-1444) Üzerine 
Anonim Gazavâtnâme, s. 34. 
69
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman, F. Giese Neşri, haz. Nihat Azamat, Marmara Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, s. 13. Müellifi ve yazılış tarihi meçhul Tevârih-i Âl-i Osman 
adlı eserlerin üzerinde ilk ciddi çalışmayı Friedrich Giese yapmıştır. Giese, en hacimli olan Viyana 
nüshalarından birini çalışmasında esas olarak kullanıp, Avrupa kütüphanelerinde bulunan on üç 
yazmayı karşılaştırarak 1922 yılında yayımlamıştır. Bu eser Nihat Azamat tarafından 1992 tarihinde 
günümüz Türkçesine aktarılmıştır. 
70
Asıl adı Derviş Ahmed Âşıkî olan müellif, eseri için Menâkıb kelimesini kullanmasına karşın, 
bugüne kadar yapılan neşirler Menâkıb-ı Tevârih-i Âl-i Osman şeklinde değil, Tevârih- Âl-i Osman ya 
da Âşıkpaşazade Tarihi olarak isimlendirilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz: Kemal Yavuz, M. A. Yekta 
Şaraç, Osmanoğulları’nın Tarihi, Koç Kültür Sanat Tanıtım, İstanbul, 2003, s. 42. 
71
Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Osmanlı’da en çok kullanılan Avrupa menşeili altın paraya 
verilen ad. Ayrıntılı bilgi için bkz: Halil İnalcık, “Filori”, DİA, C. XIII, 1996, s. 106-107. 

---

33 
“Ve oğlu Murad Han Gazi hasleti: ol dahi Bursa’da fakirleriçün imâret ve 
ulemâyiçün medreseler yapdı. Edrene’de ve gayrı yerlerde. Ve dahi her yılda 
Kudüs-i şerîfe ve Halilürrahman’ ve Mekke’ye ve Medîne’ye 
şerrefehüma’ullâhu üç bin beş yüz filori fakirlerine göndürürdi. Ve dahi 
Engüri nevâhisinde Balıkhisarı adl bir subaşılık köyleri Mekketullah 
fakirlerine vakf etmişidi. Ve dahi her yılda olduğu şehirlerde seyidlere bin 
filori kendü mübârek eliyile üleşdürürdi. Ve ol cum’a sadakasını tâ ölince 
kesmedi.”
72
Bu hadise Âşıkpaşazade Tarihi’ni kaynak olarak kullanan Mevlânâ Mehmed 
Neşrî’nin Cihânnümâ adlı eserinde şu ifadelerle tekrarlanmıştır: 
“Ve dahı Kuds-i Halîlü’r-Rahman’a ve Mekke’ye ve Medine’ye yıldan üç bin 
biş yüz filori gönderürdi. Ve dahı Engüri nâhiyesinde Balıkhisârı, bir 
subaşılık köyleri, Mekkke fakîrlerine vakf itmişdi. Ve dahı oldugı şehrlerde 
her yıl sâdâta hassaten bin filori kendü mübârek eliyle üleşdürürdi. Cum’a 
gün sadakasın dahı ölince kesmedi.”
73
 
72