Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Partili milletvekilleri katılıyor; tamamıyla ideolojik yapıya bürünen ve
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- “TÖB-DER kitle ve meslek örgütü olmaktan hızla uzaklaşıyor”
- CHP’den ne de başkasından emir ve kumanda almayız. Bizim örgütü- müzün bağımsızlığı vardır”
- “Gazioğlu düşüncesinde olanlardan CHP’yi de, onun hükümetini de desteklemelerini istemiyoruz”
- “TÖB-DER 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Türkiye ve Dünya barış güçlerini, Halk Kurtuluş Savaşlarını selamlar. Sömürüye karşı savaş, savaşa karşı barış!”
- (Özgürlük Yolu Dergisi; sayı 41, s 8-9 Ekim 1978)
- DİSK, TÖB-DER, TÜM- DER, TMMOB, TÜTED ve TÜS-DER
- PANCYPRIAN GREEK TEACHERS ORGANISATION
- DİSK, TÖB-DER, TMMOB, HALKEVLERİ, TRT-DER, TÜMOD, TÜMAS, BARIŞ DERNEĞİ, İM-DER, TTB, TÜM-DER, GÖRSEL
- GENÇ-ÖNCÜ, DEV-GENÇ
- Murtaza Kaya
- 4. Genel Kurul İhraçlar Komisyonu
- “TÖB-DER’de Birlik-Dostluk-Dayanışmayı Güçlendirmek İçin İleri”
- 21 Aralık 1978
- “Faşistler Maraş’ta Yüzden Fazla Emekçiyi Katletti”
- “TÖB-DER Merkez Yürütme Kurulu’nun Maraş Katliamı ve Sıkıyönetimle İlgili Olarak 29 Aralık 1978 Günü Basına ve Kamuoyuna Yaptığı Açıklama”
- “TÖB-DER’lilere Önemli Duyu- ru”
- “Kahramanmaraş’ta Faşist Katliam”
- TÖB-DER GENEL MERKEZİ; “ÖRGÜTÜ BÖLÜCÜ TAVIRLAR ARTIK TERK EDİLMELİDİR”
Partili milletvekilleri katılıyor; tamamıyla ideolojik yapıya bürünen ve
Halk Partisi yandaşı bir kuruluş haline getirilen TÖB-DER’’in bugün tar- tıştığı konu öğretmenlik mesleğinin kutsallığıyla bağdaşmaz” demiştir. Milliyet Gazetesi; 23 .8.1978. TÖB-DER Genel Kurulu ise Süleyman Demi- rel’e bir kınama telgrafı göndermiştir. 828 TÖB-DER Hukuk Bürosu gelişmelerle ilgili hukuki süreçle ilgili açıklama yapmıştır. Açıklamada Divan Kuruluna verilen “güvensizlik önergesinin” geçerli olduğu belirtilmektedir. Bu açıklamanın altında Avukatlar; Halit Çelenk, İlhan Dişçi, Yücel Yeşilgöz ve Akay Sayılır’ın imzaları bulunuyor. 829 TÖB-DER Genel Merkezi, Kongre öncesi ve sırasında Cumhuriyet Gaze- tesinin taraflı yayın yaptığını, yazılar ve çizimleriyle bir gruba destek ver- diğini, TÖB-DER’i kamuoyu önünde küçük düşürücü tutum sergilediğini 440 belirterek eleştiride bulunmaktadır.
CHP ile TÖB-DER arasında da ilginç bir diyalog gerçekleşecektir. Genel Ku- ruldan hemen sonra CHP Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Birgit, verdiği demeçte “TÖB-DER kitle ve meslek örgütü olmaktan hızla uzaklaşıyor” demiştir. (Milliyet; 27.8.1978) Buna karşılık TÖB-DER Genel Başkanı Ga- zioğlu verdiği cevapta “CHP’nin kendi doğrultusunda ve kendisinin yön- lendirebileceği bir öğretmen örgütü özlediğini” ileri sürmüş ve “biz ne CHP’den ne de başkasından emir ve kumanda almayız. Bizim örgütü- müzün bağımsızlığı vardır” demiştir. (Cumhuriyet Gazetesi; 28.8.1978) Bunun üzerine Birgit yaptığı açıklamada Atatürk ilkelerine bağlı büyük öğ- retmen kitlesinin TÖB-DER Genel Kuruluna delege olarak bile gelemedi- ğini ileri sürmüş ve “Gazioğlu düşüncesinde olanlardan CHP’yi de, onun hükümetini de desteklemelerini istemiyoruz” demiştir. (Cumhuriyet Ga- zetesi; 28.8.1978) 830 Kast edilen TÖB-DER İstanbul Şubesi üyesi ve Başkanlığı görevini yapan Talip Öztürk’tür. Öztürk, 16 Kasım 1979 tarihinde istanbul’da görev yap- tığı Ahmet Rasim Ortaokulu önünde faşistler tarafından kurşunlanarak öldürülmüştür. 831 4. Olağan Genel Kurulda seçilen 11 kişilik MYK’nın gruplara göre dağılımı şu şekildedir: Devrimci Öğretmen 4, Demokratik Merkeziyetçiler 3, Öz- gürlük Yolu 2, Devrimci Demokratik Birlik 2. 832 TSİP Genel Başkanı Ahmet Kaçmaz 27.8.1978 tarihli Milliyet Gazetesi’n- de yer alan değerlendirmesinde; Soldaki dağınıklığın TÖB-DER Kongre- sinde somutlandığını söyleyerek “arkadaşlarımızın çabaları sonucunda
833 1 Eylül Dünya Barış Günü münasebetiyle bir demeç veren TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu demecini “TÖB-DER 1 Eylül Dünya Barış Günü
mıştır.
834 UDC; yani Ulusal Demokratik Cephe TKP ve onun gençlik örgütü olan İGD, kadın örgütü olan İKD tarafından savunuluyordu. Bu çizgiyi öğretmen ha- reketi içerisinde savunan grup Birlik- Dayanışma grubu olarak bilinmek- teydi. Gazetede “UDC’ci bir dernek kurmak” tan kasıtın “İlerici Öğret- menler Derneği” olacağı söylentilerinin çıkması üzerine Birlik-Dayanışma grubunun lideri Talip Öztürk böyle bir derneğin kurulacağı yönündeki ha- berleri basın yoluyla yalanlayacaktır. 835 Devrimci Demokratik Öğretmen grubu Gazioğlu yönetiminin seçildiği oy- lamaya katılmış ve 24 oy almışlardır. 836 Tercüman Gazetesi; 24 Eylül 1978, s.1-10 441 837 TÖB-DER, DİSK, TMMOB, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Çankaya İl- köğretim Müdürü İsmail Başbuğ, Gazeteci Şükran Ketenci ve MEB Eği- tim-Öğretim Dairesi Uzmanı Yaşar Çağlayan’ın katıldığı panel. 838 Benzer görüşler Özgürlük Yolu Dergisi’nde de yer alacaktır. Dergide ya- yınlanan yazıda özetle şunlar söylenecektir: “TÖB-DER’e gelen saldırının güçlü bir kaynağı burjuvazidir. Diğer yandan TÖB-DER’de ne pahasına olursa olsun etkinlik kurmaya, onun yönetimini ele geçirmeye çalışan bazı siyasi örgütler, gruplar da bu cadı kazanında büyük rol oynuyorlar. Bunla- rın başında Birlik-Dayanışma denilen grup geliyor. Maocular TÖB-DER’de 2-3 yıl öncesinden başlayarak bozguncu bir rol oynadılar ve bunu bugün de sürdürüyorlar. Ancak, onların etkileri kırılmıştır. (…) Birlik-Dayanışma sosyal şoven bir gruptur ve yöntemi makyavelizmdir. Birlik-Dayanışma geçen kongrede Demokratik Merkeziyetçiler-Özgürlük Yolu grubundan oluşan genel merkeze kısmen oy vermişti. Bu gün “örgütü kurtarma” çığ- lıkları atarak onu merkezi yönetime karşı bu denli saldırgan yapan nedir? Genel merkez örgütün devrimci-demokratik ilkelerden sapıp burjuvaziyle uzlaştı mı? Maocu bozgunculara taviz mi verdi? Pasif mi kaldı? Hayır, bun- ların hiç biri olmadı. Birlik-Dayanışmanın amacı kongreyi almaktır. BD’nın bugün İstanbul, Adana ve Van şubeleriyle ilgili olarak büyük kıyametler koparıyor ve burjuva basını da ona büyük destek veriyor. BD’nın 3. Ge- nel Kurul ertesinde, TÖB-DER içinde “kendi genel merkezini”oluşturdu. İstanbul Şube genel merkez gibi davranmaya başladı. Örgüt tüzüğünü bir yana ittiler. Genel merkez yönetimindeki Özgürlük Yolu grubunu “Kürtçü” olarak propaganda ettiler. (…) CHP, TÖB-DER’i kendisine uydu yapmaya çalışıyor. (…) TÖB-DER’in mücadelesi eğitim sisteminin ırkçı, şoven ve asimlasyoncu niteliğinin açığa çıkarılmasına yardımcı oldu. DEK ise dev- rimci güçlerin tam bir zaferi oldu. Malum ırkçı Hüsamettin Çelebi TÖB- DER kongresi öncesinde “öğretmenler, ne yaparsanız yapın, bu yönetimi değiştirin” diyordu. CHP kurmayları ise şöyle diyorlardı: “Eğitim sistemi- mizi ırkçı-şoven ve asimilasyoncu olarak niteleyen bir TÖB-DER yöneti- miyle biz nasıl güç birliği yaparız? Bunlar ana dilde eğitimi savunuyorlar.” Ve CHP, TÖB-DER yönetimini ele geçirmek için seferberlik ilan etti. “Halkçı Eğitimciler”adıyla kurulmuş bir grubu Birlik-Dayanışma ile işbirliğine zor- ladılar. (…) Demokrasi İçin Birlik denen grup da bir hayli politik şaşkınlık- tan, yalpalamadan sonra onların onların kuyruğuna takıldı. Ama en ilginç olanı kendilerine Devrimci Demokratik Öğretmenler diyen ve sözde Kürt halkının devrimcileri geçinen bir grubun da onların peşine takılması oldu. (…) Şimdi bu makyavelistler bize soruyorlar: Hani siz Goşizme karşıydınız? Evet beyler, biz Goşizme karşıydık ve hep karşı olacağız; sosyal şovenizme karşı olduğumuz gibi. Ama sizin Goşist dedikleriniz, örneğin Ankara şube- sinin yönetimindeydiler ve asla sizin gibi tüzük hükümlerini çiğnemediler, 442 örgüt içinde ayrı baş çekmediler. Bu gün TÖB-DER yönetimine gelen bu dört grup arasında elbette şu veya bu ölçüde ideolojik ve politik görüş ayrılıkları var ve olacaktır. Ancak hepsi demokratik eğitimden yanadırlar, ırkçı-şoven-asimilasyoncu eğitime karşıdırlar. Tümü de faşizme karşı mü- cadelede kararlıdırlar. Tümü de TÖB-DER’in grevli-toplu sözleşmeli sen- dika hakkı için mücadelede kararlıdırlar. (…) TÖB-DER’i iki başlı yapmaya çalışanlar; Makyavelist yöntemleri terk edin ve Devrimciler gibi davranın. Yaptıklarınızın ne sosyalizmle, ne işçi sınıfıyla bir ilişkisi yoktur. (Özgürlük
839 TÖB-DER’in 4. Olağan Kongresinden sonra ortaya çıkan gelişmeleri de- ğerlendirmek üzere Konya’da 23. 9.1978 günü TÖB-DER Bölge toplantısı düzenlenmiş, toplantıda Genel Başkan Gültekin Gazioğlu’da bir konuşma yapmıştır. Gazioğlu konuşmasında Birlik-Dayanışma grubuna yönelik gö- rüşlerini tekrar edecek ve konuşmasını “Hiçbir güç bizi, emperyalizme, faşizme ve şovenizme karşı mücadeleden alıkoyamaz. (…) TÖB-DER’i bur- juvaziye teslim etmeyeceğiz”sözleriyle bitirmiştir. 840 Bu yazıda şu bilgiler verilmektedir : “Bilindiği gibi, DİSK, TÖB-DER, TÜM-
ve Özgürlükleri” konusunda Temmuz 1978’de bir komite oluşturulmuştu. DİSK’in çağrısı üzerine başlayan çalışmalara TÖB-DER hiç ara vermeden katılmıştı. (…) Kongremizden sonra yapılan ilk platform toplantısında TÜS- DER temsilcisi, “TÖB-DER’in durumunun henüz açıklığa kavuşmadığını, toplantıya TÖB-DER adına katılan kişinin yasal bir sıfat taşımadığını, bu nedenle çalışmalara katılmaması gerektiğini” iddia etmişti. Bu iddia üzeri- ne TMMOB, TÜM-DER, TÜTED ve DİSK temsilcileri TÜS-DER’in bu itirazını reddetmiş ve çalışmalarına devam etmiştir. (…)” 841 Bilindiği gibi Şili’de 11 Eylül 1978’de halkın oylarıyla seçilen sosyalist dev- let başkanı Salvador Allende, bir askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırıl- mış, faşist General Pinochet iktidara gelmiş, 30 bin insan katledilmişti. TÖB-DER bu olayı “Şili Öğretmenleri ve Halkıyla Dayanışma” kapsamında kınamaktadır. 842 Bu konuşmada Varoğlu özetle; “Sendikamız KTÖS 1968 yılında kurulmuş- tur. Kurulduğu günden beri faşizme ve emperyalizme karşı savaşım veren sendikamız, emekçilerin enternasyonal dayanışmasını benimsemiştir. (…) Sendikamız 10 yıldan bu yana ilk kez kongrenize katılma olanağı bulmuş- tur. (…) Sendikamız Kıbrıs’ta Kıbrıs’ın bağımsızlığını kongre kararıyla ilk kez ortaya atmış, savunmuş bir sendikadır. Kıbrıs’ın bağımsız, bağlantısız, ya- bancı üslerden arındırılmış, halkların özgürlüğüne ve kardeşliğine dayalı bir yönetim biçimine kavuşturulmasını savunuyor. (…) FISE’ye üye olmaya çalışıyoruz. Ancak şu ana kadar olumlu bir sonuç alabilmiş değiliz. (…)”
443 843 PANCYPRIAN GREEK TEACHERS ORGANISATION Başkanı ve Genel Sekre- terinin imzalarını taşıyan bu mesajın birer kopyası FISE’ye gönderilmiştir. Mesaj, gazetede küpür şeklinde yayınlanmıştır. 844 TÖB-DER 4. Olağan Genel Kurulunda yaşanan gelişmeler yurt dışındaki kuruluşlarda da etkisini hissettirmiş, DİYD, “İlerlemecilerin tutumlarını” ileri sürerek FİDEF üyeliğinden ayrılmıştır. 845 Ağustos- Eyül aylarında katledilen 7 TÖB-DER’li öğretmen anılmaktadır. 846 35 Eğitim Enstitüsü yönetici, öğretmen ve öğrenci temsilcilerinin 30 Eylül 1978 günü Ankara’da TÖB-DER Genel Merkezinde yaptıkları toplantıda 6 maddelik talepler bir bildiri halinde kamuoyuna açıklanmıştır. 847 TÖB-DER ilk kurulduğunda TÖB (Türkiye Öğretmenler Birliği) adını taşıyor- du. Ancak İç işleri Bakanlığı “Türkiye” sözcüğüne izin vermemiş, bu söz- cük yerine “Tüm” sözcüğü kullanılmıştı. 4. Olağan Genel Kurul’da yapılan değişiklikle “Türkiye” sözcüğü yeniden tüzüğe eklenmiş, ancak Bakanlar Kurulu bu talebi TÖB-DER kapatılıncaya kadar yanıtlamamıştır. 848 Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesi Bedrettin Cömert, 11 Temmuz 1978’de, ülkücüler tarafından öldürüldü. Ankara Cumhuriyet Savcısı Do- ğan Öz, Kontrgerilla yapılanmasını soruştururken faşist İbrahim Çiftçi ta- rafından 24 Mart 1978’de, Doçent Orhan Yavuz, 15 Haziran 1977’de Er- zurum’da Ülkü Ocaklı bir grubun bıçaklı saldırısı sonucunda hayatlarını kaybettiler. 849 Ankara 4. Asliye Mahkemesi. 850 Bu kuruluşlar şunlardır: DİSK, TÖB-DER, TMMOB, HALKEVLERİ, TRT-DER, TÜMOD, TÜMAS, BARIŞ DERNEĞİ, İM-DER, TTB, TÜM-DER, GÖRSEL SANATÇILAR DERNEĞİ, DSDF, TÜM-OR-DER, TÜTED, TÜM TEKNİKER- LER DERNEĞİ, AKD, İKD, TÜS-DER, SGB (Sosyalist Gençlik Birliği), DHKD, GENÇ-ÖNCÜ, DEV-GENÇ (Tüm Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyo- nu), DÖB, DEV-GÖR, GEB, SGB (Sosyalist Gençler Birliği), GENÇ-GÜÇ, DEV-GENÇ (Devrimci Gençlik Federasyonu). 851 Öldürülen TÖB-DER üyesi öğretmenler; Murtaza Kaya (Malatya), Ahmet Duran (Bingöl), Mehmet Dirlik (Bingöl), Tevfik Helvacı (Urfa), Ali Topal (Tirebolu), M. Akif Çavdar (Hasanoğlan), Hasan Çınar (Malatya), Recai Ulutaş (Viranşehir), Necati Özdemir (Ceyhan), Mustafa Yaşar (İstanbul), Mustafa Kurt (İstanbul). 852 Malatya Emniyet Müdürlüğü I. Şubesi’nin kaşesini taşıyan bir bildiri Ma- latya ve diğer bazı illere postalanmıştır. Son derece acemice ve çirkince ithamlarla dolu bu bildiri “sayın üyemiz Aynur, derneğimiz üyeliğine hoş geldiniz. Bu basamakları tırmanmanız hedefe ulaşmak için çaba harcamak her devrimcinin vazifesidir. Sizlerde devrimci gençliğimiz arasına katılmış bulunuyorsunuz” diye başlıyor ve Aynur’un devrimcilere seks kölesi ol- ması isteniyor. 444 853 TÖB-DER Şube Başkanları toplantısı 21 Ekim 1978 tarihinde Ankara’da ya- pılmış, 400 cıvarında şube başkanı toplantıya katılmıştır. Toplantıya DİSK Genel Sekreteri Fehmi Işıklar da katılarak bir konuşma yapmıştır. Işıklar konuşmasında DİSK’in 4. Olağan Kongrede seçilen Gültekin Gazioğlu Baş- kanlığındaki TÖB-DER yönetimini tanıdığını söylemiştir. 854 Gazetede yayınlanan belgelere göre; Talip Öztürk’ün Onur Kurulu kararıy- la ihraç edildiği, ayrıca 65 delegenin 4. Genel Kurul İhraçlar Komisyonu tarafından (iki üyenin şerhi var) ihraç edildiği görülmektedir. 855 TÖB-DER 4. Olağan Genel Kuruluna katılan gruplardan biri olan DİB (De- mokrasi İçin Birlik) grubu, Birlik- Dayanışma grubuyla ittifak yapan gruplar arasındaydı. Bu grup daha sonra “Verilmeyen Hesap, Bitmeyen Kongre ve Çıban Başları” adı taşıyan bir broşür yayınlamıştır. Broşürde TÖB-DER Hukuk Bürosu ve Büronun yanlı davranışıyla TÖB-DER’in iki başlı olmasına neden olmakla suçlanmaktadır. Söz konusu yazı bu suçlamalara cevap ni- teliğindedir. 856 FISE Yönetim Kurulu 22-23 Mayıs 1978’de Kıbrıs Lefkoşe’de toplanmış ve Kıbrıs’ın bağımsızlığının korunması, işgalci güçlerin Kıbrıs’tan çekilmeleri- ni ve Kıbrıs sorununun demokratik ve barışçı bir yolla çözülmesi kararını almıştır. 857 TÖB-DER 4. Olağan Kongresinde yaşanan gelişmeler sonucu Birlik-Daya- nışma Grubu Talip Öztürk’ü TÖB-DER Genel Başkanı ilan etmiş, bu arada “TÖB-DER’de Birlik-Dostluk-Dayanışmayı Güçlendirmek İçin İleri” baş- lıklı bir bildiri yayınlayarak kendilerine destek veren şubelerin adlarını ya- yınlamıştır. Bu arada Öztürk yönetimi de TÖB-DER adıyla gazete çıkarma- ya başlamıştır. 858 4. Olağan Kongreye yönelik olarak Süleyman Üstün, Demokrasi İçin Birlik ve Halkçı Eğitimciler gruplarının açtığı ihtiyati tedbir ve kayyum isteği da- valarının reddine dair mahkeme kararları yayınlanmıştır. 859 21 Aralık 1978 günü Kahramanmaraş Endüstri Meslek Lisesi öğretmen- leri ve TÖB-DER üyesi olan Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu faşistler tarafından kurşun yağmuruna tutulmuş, Hacı Çolak olay yerinde, Mustafa Yüzbaşıoğlu ise kaldırıldığı hastanede yaşamlarını yitirmişlerdir.
1979 446 Böyle bir ortamda TÖB-DER Gazetesi 15 gün- lük periyodunun dışına çıkılarak ayda bir hatta bazen iki ayda bir çıkacaktır. Aralık sayısı Maraş Katliamı nedeniyle çıkmamıştır. Gazetenin 167. sayısı 13 Ocak 1979 tarihini taşımaktadır. Ga- zetenin Sorumlu Müdür’ü Kemal Uzun olurken
MARAŞ KATLİAMI ÜZERİNE TÖB-DER’İN AÇIKLAMASI 167 sayılı gazetenin kapağında Maraş Katlia- mı’ndan iki kare fotoğraf ve şu yazılar yer al- maktadır: “Faşistler Maraş’ta Yüzden Fazla Emekçiyi Katletti”, “Faşizm Döktüğü Kanda Bo- ğulacaktır”, “Sıkıyönetim Değil, En Geniş Demokratik Hak ve Özgürlükler İstiyoruz”, “Bütün Halk Güçlerinin Faşizme Karşı Eylem Birliği Sağlan-
2. sayfada “Kahramanmaraş Faşist Katliamı, Sıkıyönetim ve Yine örgütsel Birlik” başlıklı yazı bulunmaktadır. Yazıda özetle şu görüşlere yer veril- mektedir: “(…) Faşist terörün katliamlara dönüştüğü; 13 ilde sıkıyönetim ilan edildiği bir dönemde görevimiz ne olmalıdır? Görevimiz faşizme kar- şı dişe diş bir mücadeleyi örgütlemektir. En geniş kitleleri; faşist teröre karşı bir kale gibi dikmektir. Görevimiz, en geniş yığınlar içinde, en ör- gütlü mücadeleyi sürdürmek, örgüt içi çekişmeleri bir tarafa atıp TÖB- DER’i korumaktır. (…) faşist saldırılar katliamlara dönüştü. Faşist katliam- lar Kahramanmaraş katliamıyla doruk noktasına ulaştı. (…) Faşizme karşı direnelim. Bu görev tüm ilerici insanlığın en önemli görevidir. Kahrolsun Faşizm!..”
3. sayfada “TÖB-DER Merkez Yürütme Kurulu’nun Maraş Katliamı ve Sıkıyönetimle İlgili Olarak 29 Aralık 1978 Günü Basına ve Kamuoyuna Yaptığı Açıklama” yer almaktadır. Açıklamada özetle;
“(…) Bu güne kadar faşist canilerin saldırılarında hayatını yitiren üyele- rimizi, diğer yurtseverleri ve Kahramanmaraş katliamına hedef olan in- 447 sanlarımızı anmak için; Tüm üyelerimizi ve emekçi halkımızı, ölenlerin anısına, 5 Ocak 1979 Cuma günü saat 11’de 5 dakikalık saygı duruşunda bulunmaya ve faşizmi lanetlemeye; Kahramanmaraş katliamının ve diğer faşist cinayetlerin sorumluları ile ortak deklerasyon yayınlayan parlamen- terleri kınamaya; Tüm üyelerimizi, meslekdaşlarımızı emekçi halkımızla birlikte faşizme karşı kararlı bir biçimde mücadele etmeye; Muhtemel yeni faşist katliamlara ve provakasyonlara karşı uyanık bulunmaya çağırı- rız” denilmiştir 860
Aynı sayfada bulunan “TÖB-DER’lilere Önemli Duyu- ru” başlıklı yazıda ise “örgütsel birliği pekiştirmek; iç tartışmaları en aza indirmek; kırgınlıkları unutmak; örgütsel barışın, kardeşliğin ve dayanış- manın önde tutulması, örgütsel disiplin ve hiyerarşiye sıkı sıkı sarılmanın gerekli olduğu, sıkıyönetim uygulanan bölgeler dışındaki şubelerimiz ve sıkıyönetim bölgeleri içinde olup da faaliyeti durdurulmamış şubelerin tüzük, program ve TÖB-DER’in ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sür- dürmeleri, demokratik eylem ve kitlesel gösteri yaparlarken Genel Mer- kezi haberdar etmeleri ve onayını almaları” istenmektedir. 4 ve 5.sayfalarda fotoğraflı olarak “Kahramanmaraş’ta Faşist Katliam” başlığıyla yaşanan gelişmeler anlatılmaktadır. Bu arada “23 Demokratik Kitle Örgütü Genel Başkanının Maraş Katliamıyla İlgili Yaptıkları Ortak Açıklama” ya da yer verilmiştir. 861
6. sayfada “TÖB-DER Saldırılara Boyun Eğmeyecektir” “Gazi Eğitim Ensti- tüsü Yöneticilerinin Açıklaması”, “TÖB-DER GYK Toplandı” 862 başlıklı yazı- lar bulunmaktadır. 7. sayfada “Mahkeme Kararları” yer almaktadır. 863
8. sayfada “Örgütü Bölücü Tavırlar Artık Terk Edilmelidir” başlıklı bir yazı bulunmaktadır. Bu yazıda yer alan görüşler TÖB-DER Genel Merkezinin 4. Olağan Kongre sonrası yaşananlara yönelik değerlendirmelerini içerdi- ğinden bir bölümünü buraya aktarmayı uygun bulduk:
TÖB-DER GENEL MERKEZİ; “ÖRGÜTÜ BÖLÜCÜ TAVIRLAR ARTIK TERK EDİLMELİDİR” “ (…) Bilindiği gibi örgütümüz 4. Olağan Kongreden sonra, örgüt içinde “Birlik-Dayanışma” adıyla tanınan bir grup tarafından iç tartışmalara sü- rüklendi. 448 Bu grup kongre sırasında çeşitli yollarla “ihtiyati tedbir” kararı aldı. (…) Daha sonra Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı hukuki dayanaktan yoksun bularak kaldırdı. Fakat adı geçen grup o zaman “ihtiyati tedbir” kararına dayanarak sahte bir kongre topladı. Bir grup yönetimi oluştur- dular ve bu kişilerin TÖB-DER’in “yasal yönetimi” olduğu iddiasına giriş- tiler. Yeni TÖB-DER mühür ve başlıkları yaptırarak örgüte yazı, genelge, bildiri ve ajanslar gönderdiler. Örgüt adına gazete bastırarak dağıttılar. En ilginci de yeni bir TÖB-DER tabelası yazdırarak örgüt genel merkezini Ankara’daki İzmir Caddesinde bulunan eski Politika Gazetesi Ankara Bü- rosu binasına taşıdılar. Garanti Bankası Kızılay Şubesinde “Sayman ve Genel Başkanlarının” adı- na hesap açtırarak örgütten ödenti toplamaya çalıştılar. Örgüt disiplinine değil, grup disiplinine bağlı olan şubelerden ödenti alarak birçok harca- malarda bulundular. Bildiri, gazete, ajanslarla kalmayarak örgüt adına 1979 yılı için TAKVİM bastırdılar, yeni şubeler açtılar. Örgütümüz hangi toplantıya, konferansa çağrıldıysa, İzmir Caddesinin “TÖB-DER’in yasal yöneticisi” sakinleri de oralara koştular. Toplantılarda “TÖB-DER’in yasal yöneticileri biziz” gibi gereksiz, örgütün saygınlığına gölge düşüren tartışmaları gündeme getirdiler. Geldikleri hiçbir toplan- tıda kendilerini “yasal yönetici” olarak kabul ettiremedilerse de, örgü- tümüzü en azından toplantılara katılanlar nezdinde sevimsiz konuma düşürdüler. (…) Bütün bu yaptıkları sabırla, sükunetle izlendi. Genel Yönetim ve MYK her defasında TÖB-DER üyesi olmalarının gereğini hatırlattı. Tabanın söz ve karar sahibi olduğu ve sorunların üstesinden ancak örgüt iradesinin geleceği defalarca belirtildi. Bu doğrultuda şube başkanları toplantısı düzenlendi. Diğer iki grupla birlikte kendileri de bu toplantıya çağrıldı. Örgüt içi sorunların öğretmen tabanıyla birlikte tartışılarak çözü- müne gidilmesi önerildi. Ancak “Birlik-Dayanışma” grubu sorunların kısa yoldan çözüleceği bu yolu seçmedi, mahkemelere başvurmayı tercih etti. 4. Olağan Kongrede seçilen yönetimin iptali ve kendilerinin “yasal yöne- tici” oldukları savıyla mahkemelere başvurdular. 449 Mahkeme 4. Olağan Kongrede seçilen Gazioğlu yönetiminin yasal oldu- ğuna karar vererek onların isteklerini reddetti. Daha sonra aynı doğrul- tuda bir karar da Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verildi. TÖB-DER’in içinde karışıklığı devam ettirmek isteyen bu baylar mahke- me kararından sonra da aynı bozguncu tavırlarını sürdürüyorlar. Örgüre gene bildiri, ajans, genelge ve yazı gönderiyorlar. (…) Öte yandan mahkemelerdeki gelişmeyi çarpıt- ma kampanyası sürdürüyorlar. Mahkemelerde dava açan kendileri olduğu ve kendilerinin aç- tığı dava aleyhlerine sonuçlandığı halde; ken- dilerini destekleyen çeşitli yayın organlarından (Savaş Yolu; sayı 2, s. 6) “TÖB-DER yönetiminin hukukun inceliklerinden yararlandığı” iddia- sıyla kanıtlamaya çabalıyorlar. (…) Bir kez TÖB- DER’in iç sorunlarını mahkemelere götürenler kendileridir. Ve çok kızdıkları son karar kendi- lerinin açtığı dava sonucunda verilmiştir. Yine mahkemeleri çözüm görmüyorlarsa, neden sonuçlanan davalarını Yargıtaya götürüyorlar, yoksa Yargıtay mahkeme değil mi? Mahkemelerin inceliklerinden yararlanma konusunda üstlerine yoktur. Yargıtay’a davayla ilgili dilekçelerini son gün vermişlerdir. (süre 15 gün- dür) Dilekçelerini verdikten sonra duruşma istemişlerdir. Ve dava 9 Şu- batta görülecektir. (…) 864
Ancak şu bilinmelidir ki; yapılanlardan örgüt zarar görmektedir. Örgüt iç sorunlara gömülmüşken hak ve çıkarlarını savunamadığı öğretmen kitle- si bundan zarar görmektedir. Bütün bu amaçla, art niyetli tavırlara rağmen gerekli sorumluluk gösteril- mektedir. Hiçbir TÖB-DER üyesi ve tüm ilerici, demokrat ve yurtseverler TÖB-DER’in bölünmesinden yana değildir. Özellikle girilen olağanüstü ko- şullarda saflarımızı sıklaştırmak ve genişletmek zorundayız. 450 Bunun için de gerekli esneklik, örgütün çıkarları ve ilkeleri doğrultusun- da gösterilmiştir. Şimdiye kadar bu hataların içinde olanlar çağrılarak so- rumlulukları hatırlatılmış, hatalarında direnmekten vazgeçmeleri isten- miştir. (…)” TÖB-DER’in içinde bulunduğu şartlar nedeniyle gazetesini düzenli olarak çıkartamadığını daha önce de belirtmiştik. Bu nedenle TÖB-DER ile ilgili gelişmeleri ve etkinliklerini günlük gazetelere ( özellikle Cumhuriyet Ga- zetesi ) yansıdığı kadarıyla belgeleyerek aktarmayı uygun görmekteyiz:
Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling