Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Faruk Tezcan, Hamza Özer, Mehmet Akün
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
Faruk Tezcan, Hamza Özer, Mehmet Akün yönetim kurulu üyeliklerine seçilmişlerdir. Şubemiz KARLI DORUKLAR adlı bir gazete yayınlayacaktır.” (TÖS Eylül 1970). Satılmış Ertaş ile ilgili fotoğraflı bir yazı için bakınız www. yüksekovahaber.com sitesinde “Devlet Babanın Baba Adamları”. (İ.Aydın) 194 TÖB-DER Biga Şubesi üyesi Beden Eğitimi öğretmeni Osman Bulut’a müfettişler tarafından sorulan sorular; 1-Yılmaz Güney’i övmüşsünüz, 2- Bankaları soyan anarşistler paraları fakir halka dağıtıyor demişsiniz, 3- Üniversite öğrencilerinin yürüyüşü fakir halk içindir. Bu yürüyüşlerin sonucu da sizlere bedava kitap ve defter verdirmektir demişsiniz, 4- Yeni Ortam gazetesi okumuşsunuz ve bu gazeteyi arkadaşlarınıza tavsiye et- mişsiniz, 5- Kirazlı YBİ Müdürü nahit Serdar’a bazı kitaplar tavsiye et- mişsiniz. 195 Aydın İncirliova Arzulu Köyü öğretmeni Yunus Yapa, komünizm propagan- dası yaptığı gerekçesiyle yargılandığı Aydın Ağır Ceza Mahkemesince 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum edilmiştir. 196 Alaşehir Lisesi öğretmeni iken evi aranan ve bazı kitaplarına el konulduk- tan sonra gözaltına alınarak serbest bırakılan (ve daha sonra beraat eden) ve Soma Linyit Lisesi’ne sürülen Kamil Karagöz’ün bu süreçte yaşadıklarını anlatan mektubu. 197 Öğrenci Hıdır Tan’ın Büyükbabası Şakir Tan, MEB ve Diyarbakır-Siirt İlleri Sıkıyönetim Komutanlığı’na 14.3.1973 tarihinde verdiği dilekçesinde to- rununa ve öğretmenlere kurulan komployu detaylarıyla anlatmıştır. 198 Derin vuruyoruz kazmayı/Kof sesler geliyor dipten/Çürümüş yıllardır/De- ğiştireceğiz bu yapıyı kökten… Biraz daha ha gayret/sallanıyor her yeri/ Kovuklarda böcekler, çıyanlar/Bir telaş, bir kıyamet… Başka çaresi yok/ Yıkıp yeniden yapacağız/Temelden çatıya uygarca/Sonra girip uygarca ya- şayacağız… 199 Haydar Orhan, eski Genel Sekreter Avni Aytan ve eski Uşak şube başkanı Galip Akın; Uşak’ta bir toplantıda yaptıkları konuşmalarda “Tüzüğümüzde ne yazarsa yazsın TÖB, TÖS’ün devamıdır. Fakir Baykurt ebedi başkanı- mızdır.” dedikleri için yargılanmışlardır. 200 Yukarı Volta öğretmenleri, eğitim alanında sömürgeciliğin kalıntılarının temizlenmesi, eğitimin ulusallaştırılması, öğretmenlik mesleğinin itibarı- nın yükseltilmesi, yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi istek- lerde bulunmuşlardır. Volta Orta ve Yüksek Okul Öğretmenleri Sendikası (SUVESS) bu isteklerinin gerçekleşmesi için genel grev çağrısı yapmış, bu grev çağrısına Yukarı Volta Afrikalı Öğretmenler Ulusal Birliği (SNEAHV) de katılmıştır. 148 201 Haymana Yukarı Sebil Köyü öğretmeni Hanifi Salık’ın evi yapılan bir ihbar sonucu aranmış, aramada Dostovyevski’nin Karamazof Kardeşler romanı bulunmuş, komünistlikle suçlanan öğretmen, ahali tarafından linç edil- mek istenmiştir. 202 Malatya Çatalyol Ortaokulu öğretmeni Hasan Bek’in evi yapılan bir ihbar sonucu aranır. Aramada Jack London’ın Demir Ökçe romanı ele geçirilir, öğretmen gözaltına alınır ve tutuklanarak Malatya Cezaevi’ne konulur. 203 Kazım Köroğlu’nu Ankara’da Abece Dergisinin çıkarıldığı Ataç Sokak’taki büroda tanıdım. Çok özverili çalışıyordu. Abece dergilerini birkaç arkada- şım ve Kazım Köroğlu ile birlikte paketliyor ve Mithatpaşa Postahanesi’ne taşıyorduk. Bu fedakar öğretmen dostumuzun TÖB-DER’in son genel ku- rulunda delege olduğunu TÖB-DER dergisinde görmüştüm. Onunla aynı gruptan değildim. Çalışkanlığına, demokratik öğretmen mücadelesine verdiği desteğe, fedakarlığına hep tanık oldum. Ali Bozkurt’un anılarını anlattığı “12’den 12’ye” adlı kitapta dergi paketlenmesi ve taşınmasında (s,264-265) ondan isim olarak söz etmemesinden üzüntü duyduğumu be- lirtmeliyim. (İ.A) 204 Eskişehir Yunus Emre İlköğretmen Okulu Müzik Öğretmeni İrfan Dülger hakkında bakanlıkça soruşturma başlatılır. Müfettişlerin yönelttiği soru- lar şöyle; 1- Öğrencilerle birlikte düzenlediğiniz Bursa gezisinde “Ey Dev-
nı daha önceki bir tarihte, öğretmenlerin banyo yaptığı bir anda “Çıkar yücelerden haber sorarım” isimli bir türkünün makamında söylediğiniz, 3-Bursa gezisinde öğretmen İmren Eken ve Vijdan Yetişener ile birlikte “Yenge kızı birtane” türküsünün makamında söylediğiniz, 4- Hamidiye Koruluğu’na fidan dikerken öğrencilerinize “bizimle birlikte sol faaliyet- lerde bulunursanız size 8 numara veririm” dediğiniz… sonuçta; İrfan Dül- ger Yozgat lisesi Müzik öğretmenliğine sürgün edilir. 205 UNESCO, Görüş adlı bir eğitim ve kültür dergisi çıkarmaktadır. Dergi, 14 dilde yayınlanıyorken Mayıs ayından itibaren Türkçe olarak da yayınlan- maya başlamıştır. Makale sahibi ise Felsefe Profesörüdür. 206 Bu yazıda verilen bilgiye göre Sivas Öğretmenler Derneği 20 Mayıs 1973 tarihinde genel kurulunu yapmış ve dernek kendini feshederek TÖB-DER’e katılmıştır. 207 Yeni açılan bu 11 şube şunlardır: Susurluk, Arapkir, Van, Tosya, Karamür-
208 Zülfü Livaneli’nin “Sevdalım Hayat” ve TÖB-DER’in son Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’nun “Roman Gibi/Anılar” adlı kitaplarında anlattıkları Hamsi Hücresi (kitaplarda Titrek Hamsi Hücresi olarak geçiyor İ.A) olarak da anılan ve çoğunluğunu öğretmen ve öğrencilerin oluşturduğu bu “gizli örgüt” üyesi kişiler, 1967 yılından beri çeşitli toplantılar yaparak “hücre” oluşturdukları iddiasıyla 1972 yılında gözaltına alınmış, bir süre sonra
149 serbest bırakılmışlardır. 16 Mayıs 1973 tarihinde ise haklarında kovuş- turmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Sanıkları arasında Zülfü Livaneli (oğlu), Hüseyin Öztürk, Cihan Alptekin, Erdoğan Gönüller, Ali Demiralp, Ali Faik Cihan gibi isimler bulunuyordu. 209 Hüseyin Yemişçioğlu, 1967 yılında usulsüz bir kongre sonucunda “Ankara Öğretmenler Yardımlaşma Derneği” başkanlığına getirilmiş, 1/8 hissesi TÖDMF’dan TÖS’e devreden Tuna Caddesindeki binayı bir müteahite no- ter yoluyla satmış, ancak üyelerden birinin şikayeti üzerine hakkında dava açılmıştır. 210 TÖDMF’nun 1963 yılında düzenlediği “Büyük Eğitim Mitingi” sonrasında köylerde çalışan ilkokul öğretmenlerine ayda 150, şehirlerde çalışanlara ise ayda 100 lira “eğitim ödeneği” verilmeye başlanmıştı. 211 Merkezi İstanbul’da bulunan “Köy Öğretmenleriyle Haberleşme ve Yar- dımlaşma Derneği” (KÖYHD), Cumhuriyetin 50. Yılı nedeniyle köy ilkokul öğretmenlerinin katılabileceği “Cumhuriyetin Türk Köyüne Getirdikleri” konulu bir yarışma düzenlemiştir. 212 Rize Çayeli Lisesi öğretmenlerinden Muharrem Uğurlu, Nurcuların ve Ülkü Ocakları mensuplarının ihbarı üzerine görevden uzaklaştırılmış, açığa alın- mıştır. Okulun binden fazla öğrencisi, yirmi öğretmeni, Okul Aile Birliği ve Okul Koruma Derneği yöneticileri bakanlığa başvurarak Uğurlu’nun göre- ve döndürülmesini istemiş, bunun üzerine Uğurlu görevine başlatılmıştır. 213 Bolu’da çeşitli okullarda görevli 5 öğretmen ve çeşitli okullarda kayıtlı 10 öğrenci “sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü te- sis etmek ve memleket içinde müesses iktisadi veya sosyal temel nizam- lardan herhangi birini devirmeye matuf cemiyet kurdukları” iddiasıyla TCK’nun 141/1-5 maddeleri uyarınca 15 yıla kadar hapis istemiyle yargı- lanmışlardır. 214 1972 yılında “İdamlara hayır” başlıklı bildiriyi imzalayan Osman Çalım- lı’nın eşi de İstanbul’da ilkokul öğretmenidir. Osman Çalımlı soruşturma sonrasında Bakanlık tarafından Afyonkarahisar Ortaokulu’na Resim-İş öğ- retmeni olarak sürülür. 215 TÖB-DER Dinar şubesi Temsil Kolu, Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözül-
Genel Merkeze bağış olarak göndermiştir. 216 Önceki sayılarda düğün davetiyelerine Hasan Hüseyin’in bir şiirini koy- dukları ve bu yolla komünizm propagandası yaptıkları iddiasıyla soruş- turma geçirdikleri ve yargılandıkları haberini okuduğumuz Alaşehir Lise- si İngilizce öğretmeni Derya Gölgelioğlu ve eşi Nevin Şeker Gölgelioğlu hakkında meni muhakeme kararı verilmiş, Bakanlık her iki öğretmenin görevlerine son vermiştir. 217 Olay Dursunbey ilçesinde geçer. Öğretmen Halil Öncül ve Hüseyin To-
150 üyesi kadın bir öğretmeni korumuşlardır. Gelen İlköğretim Müfettişinin yönelttiği sorulardan bazılarını “ibretlik” olduğu için buraya aktarmayı uy- gun gördük: 1- Sol temayüllü olup, sola meyyal diğer öğretmen ve şahıs- larla işbirliği yaptığınız, 2- Mevcut bir öğretmenler derneği varken T.Ö.B. Derneğinin şubesini kurarak, öğretmenleri bölüp ilçede huzursuzluklara sebebiyet verdiğiniz, 3- ilçede vukubulan ve bazı olaylarla ilgili öğret- menlere ilköğretim müdüründen ve kaymakamdan önce sahip çıktığınız, 4- mevcut idare ve yönetim sistemini eleştirdiğiniz, 5- T.Ö.B Dergisi ve Yeni Ortam Gazetesini etrafınıza ve genç köy öğretmenlerine dağıttığınız, 6- Öğretmenler odasında ulu orta ve gereği olmayan zamanlarda Allah, Muhammet, Vatan, Millet, Sakarya, Çanakkale şeklinde sık sık konuşma- lar yaparak inanç ve değerlerle alay ettiğiniz, 7- Bir kişi dahi kalsak T.Ö.B kuracağız ve genç öğretmenleri koruyacağız derken öğretmenleri kimler- den ve nasıl koruyacaksınız… (Sorular 13 taneydi ben bazılarını aldım İ.A) 218 Ünye şube başkanı M. Zeki Gündüz, TCK’nun 142/5. maddesini ihlalden Ünye Ağır Ceza Mahkemesinde, Ankara şubesi üyelerinden İlksen Tun-
münizm propagandası yapmak”tan Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacaktır. İlk kez bu kadar sayıda kadın öğretmen yargı karşısına
219 İbrahim Aydın, TÖB-DER Pazar şubesini kurmuş, Çaycılar Kooperatifi Baş- kanlığına 26’ya karşı 420 oyla seçilmiş, Önceki yöneticilerin yolsuzluk- larını ortaya çıkarmış ve Aktepe’de Köy Birliği kurmuştur. İbrahim Aydın çalışmalarından rahatsız olan ülkücü ve dincilerin şikayet ve ihbarlarına maruz kalmıştır. Soruşturmayı yürüten Rize ilköğretim Müfettişlerinden İsmet Gülten, TÖB-DER Pazar şubesine gelerek “Yaptığım soruşturmada
Aydın, Diyarbakır/Çüngüş-Karakaya Köyü öğretmenliğine sürüldü. Aydın’a imzasıyla destek veren bir kadın öğretmenin akrabası olan bir milletvekili, kadın öğretmene şu telgrafı çeker: “İbrahim Aydın için attığın imzayı geri almazsan, benim yeğenim değilsin. Benim soyumla, kanımla ilgin yok- tur. Bunu böylece bilin. Ailemizin temiz mazisini ve şerefini lekelemeye hakkın olmadığını da unutma.” 220 TÖB-DER Çardak şubesi üyesi ve Söğüt Köyü öğretmeni Sait Dönmez hak- kında ihbar ve şikayetler vardır. Hakkındaki suçlamalardan bazıları şöyle; 1- Dünya bankasından alınan kredilerin usulsüz kullanıldığını söylemiş- 151 siniz, 2- Ordu araçlarının usulsüz kullanıldığını söylemişsiniz, 3- Öğret- menler odasına komünizmle ilgili broşürler getiriyormuşsunuz, 4- Devlet güvenliğini sarsıcı sözler sarf etmişsiniz, 5- Köylüleri vergi ve salma öde- memeye çağırmışsınız, 6- Öğretmen arkadaşlarınıza yasak yayınlar öne- riyormuşsunuz, 7- Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asıldığı gün siyahlar giymişsiniz. Köylüler tezgahı kuran okul müdürünü protesto eder. Müdür eşyalarını toplayarak köyü terk eder. İlçe idare kurulu öğretmeni suçsuz bulur, ancak Denizli Valiliği “soruşturmanın selameti açısından” öğretmen Sait Dönmez’i açığa alır. 221 Tekzip, Bültenin 48. sayfasında anlatılan ve Elazığ’da geçen olayla ilgilidir. 222 Bu 14 şubenin adları şöyle; Beşikdüzü, Kalecik, Kemalpaşa, Koçarlı, Pı- narbaşı, Hilvan, Sivaslı, Osmaniye, Alaca, Soma, Üsküdar, Göktepe/Er- menek, Seyitgazi,Ergani. 223 Güzelyurt Ortaokulu eski Müdürü ve halen TÖB-DER Mut şubesi üyesi İsa Deniz yapılan bir ihbar üzerine gözaltına alınır. İhbarcılar, Deniz’in “her şey millileşsin”, “Rusya’daki ihtilalde 30-40 bin kişi öldü, ama bu gün Rus- ya bir cennettir” dediğini, Ihlara Turistik Tesislerindeki Kilise defterine “Ey
komünizm propagandası yaptığı iddia edilmiştir. 224 TÖB-DER Pazarcık şubesi üyelerinden Mustafa Kurdaşoğlu hakkında Pe-
durduğu için TCK’nun 142/1, 331 ve 526. Maddelerine muhalefet ettiği iddiasıyla dava açılmıştır. 225 TÖB-DER üyesi ve Keçiören Lisesi öğretmeni Ahmet Gültekin Ülkücülerin ihbarıyla gözaltına alınır ve hakkında komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla dava açılır. Savcının sorduğu bazı sorular “sol elinizle toka yapmışsınız, sol elinize aldığınız kadehle Ecevit’in şerefine kadeh kaldır- mışsınız, bu memleketi ancak Ecevit kurtarır demişsiniz, Allaha kitaba küfretmişsiniz” 21 gün sonra serbest bırakılan Gültekin, açığa alınmıştır. 226 Alaçam Lisesi’nde öğrencilerin yakalarına “Bozkurt” rozeti takmaları yay- gınlaşınca, toplanan öğretmenler kurulu bu rozetlerin okul içinde takıl- masını yasaklar ve bu kararı öğrencilere duyurur. Ancak bazı öğrenciler rozetle dolaşmayı sürdürürler. Matematik öğretmeni Malkoçoğlu, nöbet- çiyken koridorda dersi boş bir öğrenciyle karşılaşır. Öğrencinin yakasında “Bozkurt” rozeti vardır. Malkoçoğlu kurul kararı ve disiplin yönetmeliği hükümlerini hatırlatarak öğrenciden yakasındaki rozeti çıkarmasını ister. Öğrenci “Hocam ne var bunda. Bakın rozette Tanrı Türk’ü Korusun yazı-
der. Aradan bir gün geçer, Malkoçoğlu karakola çağrılır. Öğrenci öğretme- nini “komünizm propagandası yapıyor” diye ihbar etmiştir. Malkoçoğlu hakkında TCK’nun 142/3 maddesine göre dava açılır. 152 227 El konulan kitaplar arasında Aziz Nesin, Bertrand Russel, Engin Tonguç, Orhan Hançerlioğlu, Kurthan Fişek ve Doğan Avcıoğlu’nun eserleri de bulunmaktadır. 228 TÖB-DER Akşehir şubesi üyesi ve merkez Ortaokulu Resim-İş öğretmeni Nurcan Bilgiç’e açılan soruşturmada 7.6.1973 günü sorulan sorular: “Sınıf kitaplığınızda Fakir Baykurt, Cengiz Aytmatov, Yaşar Kemal, Aziz nesin, Orhan Kemal gibi yazarların kitaplarını bulunduruyormuşsunuz, bunları nasıl ve niçin aldınız? Bazı kitaplara işaret koyarak okunmalarına engel oluyormuşsunuz, sınıfınızda Fakir Baykurt’un kitaplarını tavsiye ediyor ve onun kitaplarından hikayeler okuyormuşsunuz, köylere gidip halkla ilişkiler kuruyormuşsunuz, kimi öğrencilere kitap armağan etmişsiniz, Dağ Oteli’nde gizli toplantılar tertip ediyormuşsunuz,” 229 1970 yılı sonlarında kendilerine “Sosyolog” süsü veren ve halka bazı an- ketler uygulayan Barış Gönüllüleri’nin bu girişimine karşı çıkan bir grup öğretmen bir bildiri yayınlayarak halkın bunlara ilgi göstermemesini ve sorularına cevap vermemesini isterler. Savcılık bu bildirinin toplatılmasına karar verir. Aradan yaklaşık üç yıl geçer. Savcılık olayın peşini bırakmaz ve bildiri yayınlayan öğretmenleri mahkemeye verir. Ancak yargılama sonra- sında öğretmenler beraat ederler. 230 Olay 25 Mayıs 1973’te Gazipaşa Ortaokulu’nda geçer. Orta 3. sınıflarda arama yapılır. Aramalarda Gazeteci Yılmaz Çetiner’in daha önce Milliyet Gazetesi’nde dizi yazı olarak yayınlanan ve daha sonra kitap olarak bastı- rılan “El Fetih” adlı kitabıyla Nazım Hikmet’in “Davet” adlı şiiri bulunur. Üç öğrenci okul idaresine çağrılır. Okul müdürü durumu ilçe jandarma- sına, Kaymakamlığa ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirir. Soruşturmada okulda görevli bazı TÖB-DER’li öğretmenlerin adlarının geçmesi özellikle sağlanır. Emniyete götürülen öğrenciler karakolda sorgulanır. “El Fetih” ki- tabının satın alındığı kitapçıya gidilir. Buradaki bazı kitaplara el konulur. Bu kitaplar arasında Fakir Baykurt, Aziz Nesin, Orhan Kemal, Simone de Bo- livar’ın eserleri bulunmaktadır. Karakol soruşturmasında bizzat bulunan okul müdürü C.E’nin yanında bir görevli, öğrencilerden birine “Komünist Nedir?” diye sorar. Öğrenci “bilmem” diye cevap verince görevli: “Sen ananı si…..tirirmisin?” diye sorunca öğrenci “Hayır” cevabını verir. “İşte” der görevli “komünist bunu yapana denir”. Öğrenciler kelepçeyle savcının huzuruna çıkarılır. Kelepçeden rahatsız olan savcı kelepçeleri çıkarttırır. Üç öğrenci ile kitapçı ertesi gün mahkemeye sevk edilir. Mahkeme öğrencile- rin ve kitapların suçsuz olduğuna karar verir. Öğrenciler ve kitapçı serbest bırakılır. 231 Kendilerine “Bozkurtçu” diyen bir grup, Manisa’da bazı orta dereceli okul öğrencilerinin “gizli örgütkurduklarını ve bir birlerine yasak kitap-
153 maddeleri uyarınca Manisa Ağır Ceza’da yargılanmış, bazı öğrenciler de okullarından uzaklaştırılmışlardır. 26 Aralık 1995’te Manisa’da 16 lise öğ- rencisi yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınıp işkence görmüşler, yargılama sonucu öğrenciler beraat etmiş, işkenceci polisler ise 85 yıl ceza almışlardı. Bu olay “Manisa Davası” olarak kayda geçmişti. Kanımca 1995’tekine “II. Manisa Davası” denilmesi daha doğru olacak- tır(İ.A). 232 Homongolos, Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Kadın Düşmanı” romanında- ki “kayabalığı” lakaplı kahramanıdır. Romanda cahil, kadın düşmanı bir tipi ifade etmek için kullanılmış. Tıpta “cüce” anlamındadır. Mecazi ola- rak “geri kafalı” anlamına da gelir. Bir üniversitede öğrenciler bir dergi çıkarmak isterler. Adını “Homongolos” koyarlar. Tersinden okununca “sol” (homo, insan) “sol insan” anlamına geldiğini düşünürler. 233 Delege sayıları, şube sayısını göstermemektedir. Örneğin; kurultaya me- saj gönderdikleri halde Şile ve Hakkari şubelerinin delegeleri bu genel ku- rula katılmamışlardır. 234 Oysa TÖB-DER’in ilk Genel Başkanı Haydar Orhan ve diğer yöneticiler “Tü- züğümüzde ne yazarsa yazsın TÖB, TÖS’ün devamıdır” dedikleri için yargı- lanmışlardır. 235 8 Temmuz 1973’te toplanan III. Olağanüstü Genel Kurul’da tüzüğün 4,20,35,42,43,51. maddelerinde İç İşleri Bakanlığının itiraz ettiği hüküm- ler değiştirilerek tüzük tekrar Bakanlığa gönderilmiştir. 236 Genel Kurul delegelerinden sadece 1 tanesi kadındır. 237 İstanbul Sıkıyönetim 3 Numaralı Askeri Mahkemesi, “Orhaneli Adırnas
ettikleri gerekçesiyle dört öğretmen ve bir köylü çeşitli hapis cezalarına çarptırılıken 7 öğretmen beraat etmiştir. Hannan Hoplar (8 yıl), Sabri Bi-
(6 ay). Bu gelişmeyle ilgili olarak Turan Yılmaz’ın sorularıma verdiği ce- vaptan bazı bölümleri buraya koymayı yararlı buldum. “1971 darbesinde ben Bursa ili Orhaneli İlçesi Nalınlar köyü öğretmeniydim. Ayrıca Orhaneli ilçesi TÖS şubesi başkanıydım. Çok sayıda öğretmen arkadaş ve köylü- ler göz altına alındı. Bunlardan TÖS yöneticilerinden başkan, sekreter ve sayman tutuklandı. Yalnız bizler, Devrimci Güçbirliği ve Köy Birlikleri’ni kurmakla yargılandık. Ve ben 1973 de Köy birliklerinden berat ettim. Dev- rimci Güç Birliği davası afla düştü. Sayın Aydın, tüm bu benden istedikle- rin; benim PUS isimli kitabımda tüm arkadaşların isimleriyle uzun uzun anlatılmıştır.” 238 Muzaffer Tat, Niğde Aksaray Akyamaç Köyü öğretmenidir. 159. madde- den yargılanan Tat, 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Hakkında 4.7.1973 tarihinde idari soruşturma açılır. Müfettişin sorduğu sorular; “1- evinizde 154 yasaklanmış kitap bulundurmuşsunuz, bazı kişilere bu kitaplardan pa- sajlar okumuşsunuz, rejim aleyhinde propaganda yapmışsınız. 2- Deniz Gezmiş, Mahir çayan ve arkadaşlarının davalarının haklı olduğu yönün- de halka telkinde bulunuyormuşsunuz. 3- niğde Ağır Ceza Mahkemesin- de davası görülen olayda hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmişsiniz. 4- Teftiş sırasında 28.11.1972 tarihli “Bizim Radyo”nun yayı- nından alınmış, devlet büyüklerine ve hükümete hakaret mahiyetindeki notu plan defterinizin arasında bulundurmuşsunuz.” 239 Acıpayam Kelekçi İlkokulu öğrencileri Kuzuören Köyündeki yangında zarar görenlere yardım amacıyla “Söğütlü Köyün Öğretmeni” adlı bir oyun sah- nelemek isterler. Kaymakamlıktan izin için İlköğretim müdürlüğüne başvu- rulur. İlköğretim müdürünün kaymakamlığa verdiği rapor aynen şöyledir: “Söğütlü Köyün Öğretmeni adlı eser tarafımdan tetkik edildi. Köylünün sırtından geçinen toprak ağalarına karşı çıktığı için kendisine deli raporu verilen bir öğretmenin hayatını dramatize eden bu eser, topraksız ve fakir köylünün mal ve mülk sahibi kişilere karşı kin ve düşmanlık duygusu bes- liyecek mahiyette görüldüğünden halka gösterilmesinin sakıncalı olacağı kanaati ile…” 240 El konulan kitaplar: “Eğitim ve Toplum Düzeni, Toplum Sınıfları, Nutuk Makinası, Sosyal Şiirler, Devrim Açısından Köy Enstitüleri, Özgürlük Dü- şüncesi, Eğitim ve Sosyalizm, Türkiye’de Kapitalizmin Gelişmesi, Havana Duruşması, Sosyalizmin Alfabesi, Ekmek ve Şarap, Devrim Üstüne. 241 Eleştiride, temel eğitimin 8 veya 10 yıla çıkarılması gerekliliğine vurgu ya- pılmıştır. 242 Böylece bu liseler birer meslek okulu değil, yükseköğretime öğrenci yolla- yan kurumlar haline getirilmek isteniyor denilmiştir. 243 Sivas Senatörü Hüseyin Öztürk, Başbakan Demirel’e öğretmen kıyımla- rı konusunda 35 soru yöneltmiştir. Bu 35 sorunun tamamı bültende ya- yınlanmıştır. Öztürk dilekçesinde özetle şu görüşlere yer vermektedir: “AP’nin Sayın Demirel iktidarı ve onun patentini taşıyan partilerüstü ve koalisyon hükümetleri zamanında 70 bin öğretmene disiplin cezası veril- miş, 10 bini aşkın öğretmen meslekten ayrılarak çoğu yabancı ülkelere işçi olarak gitmiştir. (…) Öğretmenlerin devrimci ve halkçı özellikleri ve nitelik- leri Adalet Partisi’nin tutucu ve çıkarcı sistemiyle bağdaşmamaktadır. (…) 1965’den buyana 50 yıllık cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde öğret- menlerin bu günkü kadar irdelenip, horlandığı, öğretmenlik onurunun bu kadar zedelendiği, can güvenliğinden yoksun bırakıldığı görülmemiştir. Bu işkenceden öğretmenlerin kurtarılması için neler yapmak istiyorsunuz?” Öztürk sorularına haksız yere sürülen ve kıyıma uğratılan öğretmenlerin adlarını vererek bunların açıklanmasını istemiştir. 244 Yeni Ortam Gazetesi; 7 Temmuz 1973. İç İşleri Bakanı Mukadder Özte- kin’in, valiliklere ve kaymakamlıklara bir genelge gönderdi. Bu genelgeye
155 göre Bakan, “TÖB-DER’in TÖS’ün devamı bir örgüt olduğunu, bu nedenle TÖB-DER’lilerin izlenmesi gerektiğini” emretmiştir. 245 1965-1975 yılları arasında Almanya’ya işçi olarak giden öğretmen sayısı- nın 3000’in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. 246 Daha önceki sayfalarda TÖB-DER üyesi öğretmenlere “hasmane tutum- la soruşturma yaptığı”na tanık olduğumuz MEB Müfettişlerinden Bedri Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling