Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
“TÖB-DER Şube Yönetim Kurulu Kayboldu”
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
“TÖB-DER Şube Yönetim Kurulu Kayboldu” Bu gazete küpürünü yorum ve açıklama yapmadan olduğu gibi burada yayınlamayı uygun gördük.
ğerlendirme yazısı bulunmaktadır. “Öğretmeni Örgütsüz Bırakmanın Hesabını Devrimcilik Adına Kim Yüklenebilir?” başlıklı yazıda yer alan görüşler özetle şöyle; “TÖB-DER içerisinde örgüt benim olmuyorsa, batsın mantığıyla sürdürü- len mücadele olumsuz sonuçlar getiriyor. TÖB-DER İstanbul şubesi kong- resinin 20 Mayıs’ta genel kurulla sona ermesi beklenen yönetim sorunu, geçici yönetim kurulunun kongreye bir gün kala ortadan kaybolarak istifa etmesiyle bir kez daha açmaza girmiştir. Bu durum öğretmenleri örgüt- süz bırakmaya yönelik bir hamledir. (…) En son yönetim hakkının ken- dinde olduğunu savunan Tahsin Çayır başkanlığında Toplumsal İlerleme –CHP ittifakı yönetiminin, Genel Merkezin açtığı dava sonucu ortadan kalkması ile Genel Merkez CHP’lilerden oluşan Ziya Akgün başkanlığında 462 geçici bir yönetim atamıştır. Kongre yapmak amacıyla atanan bu yöne- tim, kongre için üye kayıt defterlerini yeni baştan düzenledikten sonra aldığı ilk kongre kararını ertelemiş, ikinci kongre için 20 Mayıs tarihini belirlemiştir. Bu arada Toplumsal İlerleme grubu, Genel merkez lehine sonuçlanan davanın bozulması için Yargıtay’a başvurmuş ve geçici yö- netim kurulunun kayıt yenileme işlemlerine fazlaca ilgi göstermediği iz- lenmiştir. Ayrıca TÖB-DER Genel Başkanlığı ile ilgili tartışmaların sürdüğü dönemde, Talip Öztürk’ün genel başkan olduğu savunulan dönemlerde Talip Öztürk tarafından kurulduğu bildirilen İstanbul içerisinde bazı şube- ler açılmıştır. (…) TÖB-DER İstanbul şubesi bir kez daha aylarca sürecek bir yönetim boşluğu içine düşmüş, öğretmenler biraz daha örgütlerinden kopmuşlardır. Öğretmenlerin her gün vurulduğu, yaralandığı, öldürüldü- ğü, sorunlarına kimsenin sahip çıkmadığı bir ortamda örgütsüz kalmanın hesabını devrimcilik adına hangi sol fraksiyon ya da demokratik görüş verebilecektir?” Bu gelişmeler yaşanırken TÖB-DER Genel Merkezi İs- tanbul’a yeni bir yönetim atama yoluna gitmiştir.
26 Mayıs tarihli gazete haberine göre geçici yönetimin başına Siyami Erdem atanmıştır. 916
“TÖB-DER’li Müdür Yardımcısı Öldürüldü” Ahmet Sapmaz İlkokulu Müdür Yardımcısı ve TÖB-DER üyesi Zeki Cengiz Tekin öldürüldü. Bu olayla ilgili olarak aynı okulda çalışan bir öğretmen gözaltına alındı. 917
İstanbul Küçükköy Ülkü İlkokulu öğretmeni Yalçın Selami Bal iki kişinin açtığı ateş sonucu ağır yaralanmış, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetmiştir. TÖB-DER İstanbul Şubesi üyelerinin “faşizmin ölüm manga- ları tarafından öldürüldüğünü” belirterek saldırıyı kınamışlardır. 463 TÖB-DER GENEL BAŞKANI GAZİOĞLU; “YASADIŞI OLARAK OLAĞANÜSTÜ KURULTAYA ZORLANIYORUZ TÖB-DER Genel Başkanı Gazioğlu dün yaptığı ba- sın toplantısında, yasadışı olarak olağanüstü ge- nel kurula zorlandıklarını, örgüt genel merkezi ve şubeler üzerindeki baskıların arttığını, öğretmen kıyımının MC dönemlerine benzer şekilde devam ettiğini öne sürmüş ve son bir ayda 8 öğretmenin öldüğünü bildirmiştir. İçişleri bakanlığınca daha önce onaylanan ve yıllardır uygulanan örgüt tüzü- ğünde bu gün yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle değişiklik istendiğini, bu haksız istek karşısında Danıştaya başvurduklarını belirten Gazioğlu, or- tada hiçbir haklı neden, yasal dayanak olmadan TÖB-DER’i bir olağanüstü kongreye zorlamanın anlamı nedir? Nasıl bir hesaba dayanmaktadır? Danıştay’dan Bakanlığın istemine karşı bir karar almaları durumunda 22 Haziran’da yapmayı kararlaştırdıkları Olağanüstü Genel Kurulu iptal edeceklerini belirten Gazioğlu, CHP ağırlıklı Ecevit hükümeti döneminde örgütün üzerindeki baskıların devam ettiğini, Vali ve Kaymakamların ya- salara aykırı olarak şubelerini kapattıklarını bildirerek, “faşist çetelerin” üyelerini hedef alan saldırıları karşısında Başbakanın ve ilgili hükümet üyelerinin kayıtsız kaldıklarını söyledi. Gazioğlu, Başbakan Ecevit’in bazı öğretmenlerin bölücülük yaptığını söylemesinden sonra Doğu ve Güney- doğudaki öğretmenlere yönelik ihbarların arttığını ve 100’e yakın öğret- menin gözaltına alındığını iddia etti. 918
Genel Başkanın açıklamasından sonra da TÖB-DER üyelerine yönelik sal- dırılar devam edecektir. 8 Haziran tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yine bir öğretmen ölümü haberiyle karşılaşacağız. “Malatya’da TÖB-DER’li Öğretmen Öldürüldü” Malatya’da Belediye binası önünde dün öğlen saatlerinde evlerine git- mekte olan Gazi Lisesi öğretmenleri Nevzat Yıldırım ile Mustafa Cankul’a
464 kimliği belirsiz saldırganlarca ateş açıldı. Olayda ağır yaralanan öğret- menlerden TÖB-DER üyesi Nevzat Yıldırım hayatını kaybetti. Bunların yaşandığı sıralarda 11 Nisan’dan beri çıkartılamayan TÖB-DER Gazetesi yeniden basılacaktır. Ancak, 10 Haziran 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde şu haber okunacaktır: SIKIYÖNETİM TÖB-DER GAZETESİNE EL KOYUP GENEL SEKRETER KEMAL UZUN’U GÖZALTINA ALIYOR TÖB-DER Genel Sekreteri kemal Uzun, TÖB-DER Gazetesine önceki gün Sıkıyönetim tarafından el konulduğunu bildirerek, gazetenin basımı için önceden izin alındığını, buna rağmen hiçbir yasal dayanağı olmayan bir el koyma işlemiyle karşılaştıklarını söylemiştir.
Antakya’nın Kırıkhan ilçesi Gazi Lisesi Müdürü Veli Kara evinde otururken penceresinden açılan ateş sonucu ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastane- de hayatını kaybetmiştir. Kara’nın TÖB-DER üyesi olduğu bildirilmiştir. 919
toplantısında Genel Sekreter Kemal Uzun’un Sıkıyönetim makamlarınca TÖB-DER Gazetesi ile ilgili olarak gözaltına alındığını bildirerek, “TÖB- DER Gazetesinde bir suç unsuru varsayılsa bile bu ancak yayın ger- çekleştikten sonra olu- şabilir. Oysa gazete he- nüz yayınlanmamıştır” demiştir. 920
Bu arada aralarında TÖB-DER, TÜM-DER, Türkiye Ziraatçiler Derneği, Ankara Kadınlar Derneği (AKD), DEV-GENÇ’in de bulunduğu demokratik kuruluşlar, TÖB-DER Genel Sekreterinin tutuklanmasını yazılı bir açıkla- mayla kınamışlardır. 921
465 20 Haziran 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre Kemal Uzun serbest bırakılmıştır. Haberin detayı ise şöyle: “TÖB-DER yayın organlarında 1 Mayıs’ta DİSK’in düzenlediği toplantıyı övmek su- çundan tutuklanan Kemal Uzun, dün Sıkıyönetim mahkemesinde yapılan duruşmasından sonra serbest bırakılmıştır” 20 Haziran 1979 tarihli Cum- huriyet Gazetesi’nde Ordu-Ünye’de TÖB-DER üyesi ilkokul öğretmeni Ra- mazan Aksakal’ın önceki gece kimliği belirsiz kişilerce açılan ateş sonucu öldüğü haberi yer almaktadır. “Mucur TÖB-DER Binası Saldırıya Uğradı” Mucur TÖB-DER şubesi dün saat 12 sı- ralarında Selim Şimşek ve Cemalettin Çelen adlı iki ülkücünün saldırısına uğra- mıştır. TÖB-DER binasında bulunanların karşı koyması üzerine iki saldırgan dışa- rıya kaçmış, bu sırada dışarıda bekleyen 7 yandaşlarıyla birlikte bu kez TÖB-DER binasının tüm camlarını taş ve şişe ata- rak kırmışlardır. Aralarında bir ülkücü öğretmenin de bulunduğu saldırganlar polis tarafından yakalanmıştır. 922
2 Temmuz 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde “TÖB-DER Eski Genel Başkanı Ali Bozkurt’un arabasına patlayıcı madde yerleştirilmiş, durumu fark eden Bozkurt, polise başvurarak patlayıcının sökülmesini sağlamış- tır” ve “TÖB-DER Eski Ankara Şube Başkanı İlhan Alkan’ın İç Cebeci’de- ki dairesinin kapısına konulan bomba patlamış ve geniş çaplı hasara yol açmıştır. Alkan, olayın Kütahya Yurdunda barınan ülkücüler tarafından gerçekleştirildiğini söylemiştir” haberleri yer almaktadır.
10 Temmuz tarihinde AP (Adalet Partisi) Genel Başkanı Süleyman De- mirel, Ecevit Hükümetini “Gayr-ı meşru” ilan edecektir. Bunun üzerine aralarında TÖB-DER’in de bulunduğu demokratik örgütler bu konuda görüş açıklayacaklardır. TÖB-DER Genel Sekreteri Kemal Uzun, “Demirel bu savı ile izlediği gerginlik politikasının dozunu arttırmaya çalışıyor” de- 466 ğerlendirmesini yapmıştır. Aynı tarihli gazetede TÖB-DER Genel Sekreteri Kemal Uzun’un Başbakan Bülent Ecevit’e bir mektup gönderdiği haberi yer almaktadır. Mektupta “Sıkıyönetim tarafından gözaltına alınan TÖB- DER yöneticilerinin serbest bırakılması” istenmiştir. 924
“Atatürk Eğitim Enstitüsü’ne Bomba Konuldu; 1 Öğretmen Öldü, 16 Öğ- renci Yaralandı” Atatürk Eğitim Enstitüsü’ne sabah saat 8.45 sularında yerleştirlen bomba patladı. Ders verdiği kürsünün altına yerleştirilen bombanın patlamasıyla kürsüde ders ve- ren TÖB-DER’li öğretmen Recep Taşçı par- çalanarak can verdi. 925
Bu olayın ardından ortak bir açıklama yapan TÖB-DER İstan- bul ve Üsküdar şubeleri faşizmin açtığı savaş ile bu savaşa direnen halk güçleri arasındaki mücadelenin Türkiye çapında derinleşerek büyüdüğünü belirtmişlerdir. Açıklamada ayrıca “faşizmin açtığı savaşı kabullenerek ateş ve barut içe- risinden bu güne gelen TÖB-DER’in bu mücadeleyi hiçbir yılgınlığa yer bırakmadan daha da kararlılıkla devam ettirileceğini devrimci halk güçle- rine duyururuz” vurgusunu yapmışlardır. Yurtsever Devrimci Öğretmenler imzasıyla yayınlanan bildiride bomba olayının basit bir olay olmadığı, planlı ve örgütlü bir saldırı olduğu belir- tilmiştir. 926
13 Temmuz 1979 tarihliCumhuriyet gazetesi’nin 2.sayfasında Recep Taşçı için TÖB-DER İstanbul, Kartal, Kadıköy, Beykoz, Üsküdar, Şile, Yalova şubeleriyle Atatürk Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümü Öğret- men ve Devrimci Öğrencilerinin verdiği anma ilanı bulunmaktadır. GAZİOĞLU; “ÖĞRETMEN MAAŞLARI BÜYÜK KENTTE EV KİRASINI ANCAK KARŞILIYOR” 26 Temmuz tarihli Cumhuriyet Gazetesinde TÖB-DER Genel Başkanı Gül- tekin Gazioğlu’nun açıklamalarına “Öğretmen maaşları büyük kentte
467 lamalarında “Devlet memurları yasa- sı, maaş yönünden sanki yalnız öğ- retmenler için geçerli. Bazı görevler için yan ödeme kararnameleri ve ek göstergeler çıkarılırken, Türkiye’nin yarınını hazırlayan öğretmenler bu bakımdan da korumasız bırakılmış- lardır. (…) Öğretmenlerin işleri ve gö- rev yerleri itibarıyla siyasi iktidarlar karşısında hiçbir teminatları yoktur. Yöneticilerin tayini, öğretmenlerin görevlendirilmeleri, yer değiştirmele- ri hala siyasal iktidarın ve yerel politikacıların tasarrufundadır. (…) Yasa buyruğuyla toplanması gereken 10. Milli Eğitim Şurası yıllardan beri top- lanamıyor. 1974 yılındaki Şuraya göre 10. Şuranın gündemi “Öğretmen Sorunları” olarak belirlenmişti. Öğretmenin ekonomik ve özlük sorunları katlanarak devam etmektedir. (…) “ 1979 yılının 14 Ekiminde “Kısmi Senato ve Açık Bulunan Milletvekilliği Seçimleri” yapılacaktır. Bu seçimlerde TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu siyasete soyunacak ve TSİP (Türkiye Sosyalist İşçi Partisi)’in İs- tanbul Senatör adayı olacaktır. 927
Bu durum zaten TÖB-DER içerisinde var olan çatlakların daha da derinleş- mesine yol açacaktır. TÖB-DER MYK’nda da görüş ayrılıkları bulunmakta- dır. O günlerde Cumhuriyet Gazetesi “Soldaki Birliktelik” üzerine bir dizi yazı yayınlamaya başlayacaktır. Çeşitli parti, dernek ve siyasal dergi çev- relerinin görüşleri de bu dizi yazıda yayınlanmıştır. Bu kuruluşlar arasında bulunan TÖB-DER’in görüşlerini Senatör adayı olan Gazioğlu “Kişisel Gö- rüşümdür” şerhiyle açıklayacak ve bu açıklama 28 Temmuz 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanacaktır. Bu açıklamanın bazı bölümle- rini buraya aktarmayı uygun bulduk: “TÖB-DER olarak biz ekonomik-de- mokratik mücadelemizin güvencesi için, hedeflerimizi yakalayabilmemiz için, solun en geniş birlikteliğinden yanayız. Birlik sorununun bu günden yarına çözülemeyeceğinin bilincindeyiz. Sosyalist hareketin birliği bizim konumumuzdaki örgütlerin dışında bir olaydır. (…) Bu günkü ortamda fa- şizme karşı işbirliği-güçbirliği oluşturmak görevdir. (…) Her örgüt, her kişi özgül düşüncelerini koruyabilir yine de demokrasi mücadelesinde asgari müştereklerde birleşilebilir. (…) TÖB-DER olarak biz bu güne değin de- 468 mokrasi mücadelesinin genel çıkarları uğruna gerekli esnekliği gösterdik. (…) Bundan sonra da tavrımız, grupçuluktan ve sekterlikten uzak birleşti- rici bir üslup olacaktır.” 2 Ağustos 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesinde TÖB-DER ile ilgili iki saldı- rı haberi göze çarpmaktadır: “TÖB-DER Mahmudiye Şubesine Taşlı Sopalı Saldırı” ve “Balıkesir TÖB-DER binasına tabancayla ateş ederek bir öğret- menin yaralanmasına neden olan sağ görüşlü şahıs tutuklandı” Egemen güçlerin TÖB-DER’e yönelik saldırıları sadece fiziksel değil, aynı zamanda ideolojik ve politiktir. Parlamentoda bulunan bazı sağ eğilimli partiler (özellikle MHP ve CGP), “TÖB-DER kapatılsın” demeçleri verir- ken bu demeçler aynı görüşlere sahip olan sağcı basın (özellikle Hürgün ve Tercüman) tarafından da kamuoyunun gündemine taşınmaktadır. Tercüman Gazetesinde “TÖB-DER Dağıtılmalıdır” manşeti atılınca TÖB- DER Genel Sekreteri Kemal Uzun buna tepki olarak “Bir günlük gazetenin TÖB-DER dağıtılmalıdır manşetinden sonra TÖB-DER’e yönelik sadırıların arttığını söylemiştir.” 928
Bu tarihlerde sağcı basının önde gelen kalemlerinden biri olan Nazlı Ilı- cak, Tercüman Gazetesindeki köşe yazısında TÖB-DER’e yönelik düşünce- lerini şu satırlarla anlatacaktır: NAZLI ILICAK / “TÖB-DER’E SAHİP ÇIKMAK ANARŞİYİ HİMAYE ETMEK DEMEKTİR” “Türkiye’de iki grup insan mevcut. Birinci gruptakilerin kanunlar karşı- sında boyunları kıldan ince. Adaletin kılıcı bu gruptakilerin boynunda bir hayli keskin. Bir de çeşitli dernek ve partilere mensup “edepsiz takımı” var. Hani (…) “Halklar kendi dilinde eğitim görmelidir” sloganını ağzın- dan düşürmeyenler. İşte bu takımdan biri TÖB-DER, bütün öğretmenleri 24 Aralık’ta direnişe çağırmıştı. 4 Ekim’de de genel Başkan Gazioğlu’nun tutuklanmasını pro- testo amacıyla, buna benzer bir hareket düzenlemiş çok az sayıda öğret- men iştirak ettiği için, fiyaskoyla neticelenmişti. Dün ise bazı kanlı olaylar meydana geldi, bütün yurtta kızıl terör estirildi. (…) 469 6 Şubat 1977’de, TÖB-DER’in TÜTED ve TÜM-DER ile birlikte düzenlediği “Ekonomik ve Demokratik Haklar Mitingi”ni hatırlayınız. 929 Tandoğan Meydanında kan gövdeyi götürmüş, 7’si ağır olmak üzere 60 kişi yara- lanmıştı… Mayıs 1978’de TÖB-DER İstanbul kongresinde, TÖB-DER 4. Olağan Genel Kurul toplantısında kavga çıkmış, “Yaşasın Sovyetler Birli- ği” 930 , “Mahir, Hüseyin, Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş” gibi sloganlar ba- ğırılmıştır. TÖB-DER, Şubat 1978’de topladığı Eğitim Kurultayında alınan kararlarla da ( Irkçı, Şoven, Asimilasyoncu Eğitime Son, Kürtçe yayın yapan ROJA WElAT Gazetesi üzerindeki baskılar kalksın) kanunlarımızı çiğnemiş, bölücülüğü kışkırtmıştır.(…) Türkiye’de sıkıyönetimin ilelebet devam etmesi düşünülemez. Muhakkak sivil yönetim kanunları uygulayacak şekilde düzenlenmeli, bilhassa yargı sistemine çeki düzen vermelidir. Anarşistleri affeden Anayasa Mahkeme- si ile, TÖB-DER’i, POL-DER’i anında açan Danıştay’la bu alanda acı tecrü- belere sahibiz. (…) TÖB-DER son kanlı olaylarda, bir kere daha kendini belli etmiştir. TÖB- DER’e sahip çıkmak, anarşiyi himaye etmek demektir.” 931 TÖB-DER VE DİSK DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE EYLEM BİRLİĞİ KARARI ALIYOR 13 Ağustos 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde “DİSK ve 10 Demokratik Kitle Örgütü Eylem Bir- liği Kararı Aldı” haberi öne çıkmaktadır. Haberin detayları şöyle; “DİSK tarafından bir süre önce ortaya atılan “Demokratik Platform” çalışmala- rı, 10 demokratik kitle ve meslek örgütünün ka- tılımıyla sonuç aşamasına gelmiştir. Eskişehir’de toplanan 11 örgütün başkan ve yöneticileri, tüm Türkiye çapında faşizme ve emperyalizme karşı iş, güç ve eylem birliği yapılmasını kararlaştırmıştır. “Bu amaca yönelik ortak eylemlere girişilmesini” benimsemişlerdir. Eskişehir’de toplanan 10 örgüt şunlardır:
470 “DİSK, TÖB-DER, TMMOB, TÜTED, TÜM-DER, TÜS-DER, TTB, HALKEVLERİ, KOY-KOOP, ÇHD” Bu demokratik örgütlerin yurt çapında girişecekleri ortak eylemlerin ne- ler olduğu konusunda bir açıklama yapılmamış, “emperyalizme, faşizme ve şovenizme karşı verilen mücadeleyi daha da etkinleştirmek amacıyla eylem” başlığı altında bu konu şimdilik ileri bir tarihe bırakılmış ve 10-15 güne kadar bir açıklama yapılacağı bildirilmiştir. Demokratik örgütlerin Eskişehir’de yaptıkları ortak toplantıları sonucun- da; sıkıyönetimin kaldırılması, faşist odakların üzerine gidilmesi, cina- yetlerden hesap sorulması, ekonomik sorunların bir an önce çözülmesi istenmiştir. Demokratik kitle örgütleri adına yapılan ortak açıklamada tüm çalışanla- ra sendika hakkı tanınması için çağrı yapılırken, işsizliğin ve pahalılığın da önlenmesi istenmiştir.”
2 Eylül 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde “TÖB-DER’in 8 Şube Tem- silcileri İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğündeki Uygulamaları Eleştirdi” başlıklı bir haber bulunmaktadır. Bu haberde özetle CHP’nin İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğüne atadığı Hızır Ekşi’nin uygulamaları eleştirilmektedir.
TÖB-DER’in dün kutlanan 9.kuruluş yıldönümünde bir açıklama yapan Merkez Yönetim Kurulu, “TÖB-DER bugün 9.kuruluş ve mücadele yılına girmektedir. Bu mücadele yılında grev ve toplu sözleşme hakkının elde edilmesi için yoğun çaba gösterileceği” belirtilmiştir. Açıklamada TÖS’ten TÖB-DER’e geliş süreci de anlatımıştır. 932
Saldırıya Uğradı” Eskişehir Eğitim Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve TÖB-DER Saymanı Mustafa Hasırcı, Sakar- ya Caddesinde bir grup Ülkücünün saldırısı- na uğrayarak dövülmüş ve hastaneye kaldı- rılmıştır. 933
471 9 Eylül tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yer alan bir habere göre Kayse- ri’nin Yahyalı ilçesinde olaylar çıkmış, aralarında TÖB-DER’in de bulundu- ğu binalara saldırılmış, çıkan olaylarda 6 kişi yaralanmıştır.
TÖB-DER Genel Başkanının bir siyasi partiden İstanbul senatör adayı ol- ması kuşkusuz örgüt içinde çeşitli tartışmalara yol açmış ve “TÖB-DER, Gazioğlu’nu destekliyor” şeklinde algılanmıştır. Bu konuda 11 Eylül tarih- li Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberin aydınlatıcı olacağını düşün- mekteyiz: “TÖB-DER 14 Ekim Seçimlerinde Hiçbir Partiyi Desteklemeyecek” TÖB-DER’in 14 Ekim seçimlerinde herhangi bir partiyi destekleme yolunda bir karar al- mayacağı açıklandı. TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu yaptığı açıklamada “se- çimlerde örgüt olarak herhangi bir partiyi destekleme veya dışlama şeklinde bir karar alınamayacağını söylemiştir. Gazioğlu, “TÖB-DER üyelerinin siyasal ya- pıları göz önüne alındığında, bir partinin desteklenmesi kararının alınması mümkün değildir. TÖB-DER çeşitli görüşlerdeki öğret- menlerin bir araya geldiği bir yığın örgütüdür. Bu nedenle örgüt olarak bir partiyi destekleme yönünde karar alınması olasılığı yoktur” demiştir. Seçimlerde TSİP’in İstanbul Senatör adayılığı konusunda da Gazioğlu “Be- nim adaylığımın TÖB-DER’le ilgisi yoktur. Adaylığım yönetim organlarının bir kararı değildir. Benim bireysel kararımdır” diye konuştu. Öte yandan TÖB-DER şube başkanları 15 Ekim Cumartesi günü Ankara’da toplanarak seçimler öncesi bir değerlendirme toplantısı yapacaklardır. 67 şube baş- kanının katılacağı toplantı Derya Sinemasında yapılacaktır. 934 Toplantıda öğretmenlerin karşılaştığı çeşitli sorunlar ele alınacaktır. TÖB-DER Genel 472 Başkanı Gazioğlu, “yapılacak toplantının amacının bir partiyi destekleme veya dışlamayla ilgisinin olmadığını” açıkladı.
Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling