Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
İlgili DİSK’in Basın Açıklaması” ve “Gazioğ- lu’nun TÖB-DER’in Onur Üyeliğinin Kabul Edilmesinden Sonra Abdullah Baştürk’e İlettiği Yazısı” yer almaktadır. 3. sayfada “Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Ya- şar Yargılandı” 817
haberi bulunmaktadır. 4. sayfada yer alan haber başlıkları da şöyle: “Gazioğlu’nun Ba- sın Açıklaması”, 818
“Niksar Üyemiz E. Önder Pala Öldürüldü”, “Ay- bastı Üyemiz Cemal Esen Öldürüldü” 819 Seyit Ne- zir’in Öldürülen Beykoz Şubesi Üyemiz Fahrettin Yılmaz’ın Ardından yazdığı “Bütün Yarınlarda” başlıklı şiir, 4. Olağan Kongreye davet edilen Ma-
820
415 5-6-7. ve 8. sayfalar İlkokul Öğretmenleri Sağlık Sosyal Yardım Sandığı (İLKSAN) 18. Genel Kurulu’na ayrılmıştır. TÖB-DER Genel Başkanı Gülte- kin Gazioğlu sandık genel kuruluna katılarak bir konuşma yapmıştır. 821
fak”olduğu belirtilmiş ve TÖB-DER MYK’sı bu listede yer alan bazı TÖB- DER üyelerini kesin ihraç istemiyle Onur Kurulu’na sevketmeye karar vermiştir. 822
Aynı sayfada “İstanbul Şubemizle İlgili Yargıtay Kararı”na yer verilmek- tedir. 823
9. ve 10.sayfalarde ilk bölümü geçen sayıda yayınlanan “FSM Toplantısında Kabul Edilen Sendikal Haklar Bildirgesi”, 11.sayfada Emekli Sandığı ile ilgili bir yazı, 12. sayfada ise 1979 Çocuk Yılı 824 nedeniy- le yayınlanan “Çocuk Hakları Beyannamesi” bulunmaktadır.
TÖB-DER 4. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILIYOR
Bu arada TÖB-DER’in 4. Olağan Genel Kurulu yapılmıştır. TÖB-DER’in Ge- nel Kurul sürecinde neler yaşadığını sağlıklı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu yüzden birbirini suçlayan ve iki ayrı kongre düzenleyen yö- netime aday grupların durumlarını günlük gazetelerden de yararlanarak aktarmayı uygun gördük. Bilindiği gibi TÖB-DER Genel Merkez yönetimi ile başta İstanbul olmak üzere bazı şubeler arasında anlaşmazlıklar yaşanmış, İstanbul ve Adana şube yönetimleri Genel Merkez Onur Kurulu tarafından görevden alın- mış, bazı yöneticiler ihraç edilmişlerdi. Kongre öncesinde TÖB-DER Genel Merkez yöne- timinde TSİP yanlısı Demokratik Merkeziyetçiler ile Kemal Burkay liderliğindeki Özgürlük Yolu (PSK yanlısı) ittifakı bulunmaktaydı. Bu yönetime Dev- rimci Yol yanlısı Devrimci Öğretmen, TKP yanlısı
Kültür Derneği ve PPKK) yanlısı Devrimci Demok- rat Öğretmenler, Halkın Kurtuluşu yanlısı Yurtse- ver Devrimci Öğretmen, CHP yanlısı Halkçı Eği- 416 timciler, Aydınlık (TİKP) yanlısı Yurtsever Öğretmen grupları ile Rızgari, Halkın Yolu, Halkın Birliği, Genç Emekçiler gibi siyasi dergi çevrelerindeki öğretmen- ler muhalefet etmekteydi. Cumhuriyet Gazetesinin haberine göre TÖB-DER genel kurulunda 14 ayrı grup çekişecektir. 825
yönetimine ve Birlik Dayanışma grubuna karşı çıkı- yor, genel merkez yönetimini “Revizyonist” olmak- la “Oligarşiye karşı aktif mücadele vermemekle” suçluyorlardı. Genel merkez yönetimi de bu grubu “Goşist” olmakla, “Türkiye öğretmen hareketini maceraya sürükleyecek” olmakla suçlamaktaydı. Birlik ve Dayanışma grubu ise Genel Merkez yö- netimini “tasfiyeci” olmakla suçluyor, Devrimci Öğretmen ve Devrimci Demokratik Birlik gruplarını “maceracı” olmakla, “demokrasi mücade- lesine inanmamakla” “bireysel terörist” ve “goşist” olarak nitelendiri- yordu. Bu grupların yönetimindeki bir TÖB-DER’in “Türkiye demokrasi güçleri arasında yer alamayacağını, öğretmen kitlesinden kopacağını, provakasyonlara açık hale geleceğini, meslek örgütü olma niteliğini kay- bedeceğini” öne sürüyordu. TÖB-DER 4. Olağan Genel Kuruluna Türkiye’nin her tarafındaki şubeler- den seçilmiş 770 delege katılacaktır. Kongre listelerine göre oy kullanan delege sayısı 696 kişidir. 74 delege genel kurula katılmamış ve oy kullan- mamıştır. TÖB-DER yönetimini ele ge- çirmek amacıyla mücadele edecek olan bu grupların bi- ribirlerinin gücünü sınadıkları ilk gelişme Genel Kurul Divan Başkanlığı seçimleri oldu. Di- van başkanlığı için üç aday önerilmiştir. Bu adaylardan
nışma, Demokrasi İçin Birlik, 417 Halkçı Eğitimciler ve Devrimci Demokrat Öğretmen gruplarının adayı idi. Bahattin Acar; Genel Merkez yönetiminin (Demokratik Merkeziyetçi- ler-Özgürlük Yolu) adayı iken, Ali Başpınar; Devrimci Öğretmen grubu- nun adayıdır. Seçimlerde Süleyman Üstün 280 oy, Bahattin Acar 200 oy,
ge ise oylamaya katılmamıştır. Böylece dörtlü ittifakın adayı Süleyman Üstün divan başkanlığını kazanmıştır. Üstün’ün divan başkanlığını kazan- ması üzerine divan seçimlerine ayrı ayrı listelerle giren gruplar arasında ittifak görüşmelerinin başlamasına neden olacaktır. Ancak kongrenin yapıldığı Ankara DSİ Salonunun dışı oldukça gergindir. Bu gerginliği Uğur Mumcu Cumhuriyet Gazetesindeki “Gözlem” köşesin- de şöyle anlatır: “Kaldırımlarda kol kola girmişler: GAZETECİ UĞUR MUMCU TÖB-DER KONGRESİ İÇİN NELER YAZDI?
dolu. Arkalarında bir başka sıra daha var. Onlar da öyle. Sordum; ilk sıra DEV-GENÇ tarafından tutulmuş. Giriş kapısı önünde toplum polisleri do- laşıyor. Onların arkasında halkaları insandan oluşanbir zincir daha var. Onlar da İGD’li. Yani İlerici Gençler Derneği’nden. Ağaç diplerinde ve du- var üstlerinde küme küme insanlar var. Bunlar öğretmen ya da öğrenci. Birbirlerine öfkeyle bakıyorlar. (…) Kapıda bekleşen insanların yüzlerine bakarsanız bir kavganın bir kapışmanın hemen kopmak üzere olduğu- nu anlarsınız. (…) Bir “fraksiyon bağnazlığı” ki, sormayın gitsin. Kaşlar çatılmış, sinirler gergin. Hani “faşizme karşı omuz omuza” olunuyordu? (…) Bir süre sonra haberi de aldık: Dev-Genç ile İGD çatışmış. (…) Fa- şizme geçit yok. Böyle mi? Kongre- lerde bile bir birine geçit vermeyen insanlar, nasıl olacak da “faşizme karşı birleşik cephe” oluşturacak- lar? (…) Bir yanda kanlı faşist çete- ler her gün yeni cinayetler işler, öte yanda ilerici kuruluşlarımız anlam- sız, kısır çatışmalarla zaman öldü- rürler. (…) Sanki 12 Mart gibi kanlı bir süreç yaşanmadı. (…)” 826 418 Bu anlatımlardan sonra TÖB-DER Gazetesinin bu gelişmelerle ilgili yaz- dıklarına bakmamız lazım geldiğini düşünüyoruz.
tenin kapağında “Örgütsel Birliğimizi Korumak İçin
2. sayfada “TÖB-DER’i Burjuvaziye Teslim Etmeye- ceğiz” Başyazısı yer almıştır. TÖB-DER’in 4. Olağan Genel Kurulunda yaşanan gelişmelerin anlatıldığı bu yazının bazı bölümlerini belge niteliğinde olduğu veya ileride yapılacak araştırma ve değerlendirme- lere kaynak oluşturacağı düşüncesiyle buraya aktar- mayı yararlı buluyoruz: “TÖB-DER’İ BURJUVAZİYE TESLİM ETMEYECEĞİZ” “ 21-24 Ağustos 1978 tarihleri arasında yapılan 4. Olağan Genel Kurulu kamuoyunda beklenenden daha fazla etki uyandırdı. (…) Kongremizi bu denli önemli ve tarihsel kılan gelişmeler neydi? Egemen sınıfların resmi ve sivil güçleriyle ve sözde “solcu” yandaşlarıyla hala TÖB-DER’e saldır- ması nereden kaynaklanıyordu? 4.Olağan Genel Kurulu’na doğru genel çizgileriyle iki hat oluşmuştu: Bir tarafta her türlü olanağı ve yöntemi kullanarak TÖB-DER’i TÖB-DER ol- maktan çıkarıp, onu sınıflar mücadelesinin dışında tutmaya çalışan, ge- niş öğretmen kitlesinin düşünce ve eylemini baskı altında tutmaya çalı- şan egemen sınıflar hattı, bir yanda örgütlerine sahip çıkan TÖB-DER’i emekçi halkın mücadelesinin bir parçası haline getirmek isteyen yüz binlerce eğitim emekçisi… (…) Egemen güçler TÖB-DER’in kapatılması gereken bir örgüt olduğunu kanıtlamak için her türlü yolu denemişler- dir. (…) Burjuvaziye göre “hizaya sokulması” gereken örgütlerin başında TÖB-DER geliyordu. Egemen sınıfların TÖB-DER’i istemedikleri, onun var- lığına tahammül göstermedikleri bilinen bir gerçektir. Bir başka gerçek ise, TÖB-DER’i yıkamayacaklarını bilmiş olmalarıdır. Burjuvazi bu neden- le TÖB-DER’i güdümlü bir örgüt haline, örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’nın 419 Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu haline getirmek istemektedir. 4. Kongremizde bazı milletvekil- lerinin bu amaçla nasıl çırpın- dıklarını bütün delegeler ibretle seyretmişlerdir. TÖB-DER’i siyasi kariyerleri ve gelecekleri için bir araç olarak kullanmak isteyen- leri eğitim emekçileri unutmaya- caklardır. (…) 4.Olağan Kongremiz faşist güç- lerin emekçi halkımızı yok etme ve yıldırma savaşına giriştiği buna karşı emekçi halkın, onun devrimci ve ilerici unsurlarının meşru ve onurlu bir yaşama mücadelesi sürdürdüğü devrimci-demokrat öğretmen hareketinin dağıtılması ve burjuvazinin kontrolü altına alınması tehdidinin yaşandığı bir dönemde çalışmalarına başladı. (…) FISE Genel sekreteri Kongremize katılmış, çalışmaları sonu- na kadar izleyerek yeni yöneticileri kutlamıştır. 4. Olağan kongremizin başlamasıyla birlikte gerici ve faşist çevreler TÖB-DER aleyhine çirkin bir kampanya başlattılar. 827 TÖB-DER’i sol içi iktidar mücadelesinin bir ara- cı yapmak isteyenler, bu amaçla örgütsel bağımsızlığımızı hiçe sayanlar (İGD’nin kongrenin birinci günü salonu kuşatması, hayali genel başka- nın BANK-SEN’de oturup TÖB-DER’i yönetmeye kalkışması vb) egemen sınıflara bu konuda bol bol malzeme hazırladılar. (…) Kongrede herkesin birbirine sorduğu soru şuydu: Kongrede örgüt yıkıcıları mı kazanacak, öğretmenler mi? Evet, 4. Olağan kongreyi öğretmenler kazanmıştır. (…) TÖB-DER’i ele geçirmek isteyen sorumsuz bir grubun (-ki bu grubun yö- neticilerinin bir kısmı örgüt suçu işle- dikleri için TÖB-DER’den onur kurulu kararıyla ihraç edilmişlerdir-) örgütü- müze yapmak istediği tahribata karşı her zamankinden daha uyanık olmak zorundayız. (…) Şimdi yapılması gere- ken gerici, faşist güçlerin TÖB-DER’i dağıtma, örgütlülüğümüzü parçala- ma girişimlerine karşı en geniş öğret- men kitlesini tek bir yürek yapmaktır. 420 (…) TÖB-DER’i burjuvaziye teslim etmeyeceğiz. Yaşasın öğretmenlerin emperyalizme, faşizme, şovenizme karşı devrimci- demokratik birliği. Ya- şasın grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı mücadelemiz. Yaşasın eğiti- min demokratikleştirilmesi mücadelesi. Yaşasın TÖB-DER.” Gazetenin 3. sayfasında “TÖB-DER Hukuk Bürosunun Açıklaması” 828 ve
“4. Olağan Kongremiz ve Cumhuriyet Gazetesinin Tavrı” 829
başlıklı yazı- lara yer verilmiştir. 4. OLAĞAN KONGREDE YAŞANANLAR TÖB-DER Gazetesinin 4 ve 5. sayfalarında “TÖB-DER 4. Olağan Genel Kurulu ve Gelişmeler” başlığıyla kongre- de yaşananlar anlatılmıştır. Bu yazıdan öğrendiğimize göre Kongreyi geçici bir divan açmıştır. Birlik dayanışma grubu bir önerge vererek konuk konuşmacıların divan seçimlerinden sonra yapılmasını istemişlerdir. Bu öner- ge kabul edilmiş ve Süleyman Üstün divan başkanlığı- na seçilmiştir. Divanın oluşmasından sonra TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu açış konuşması yap- mıştır. Daha sonra DİSK Genel Sekreteri Fehmi Işıklar konuşmuş DİSK ve TÖB-DER’in işbirliğinin önemine vurgu yaparak TÖB-DER’in DİSK’e Onur Üyeliğinin ger- çekleşmekte olduğunu söylemiştir. Ardından kürsüye gelen FISE Genel Sekreteri Daniel Retureau, TÖB-DER FISE ilişkileri ve bunun uluslar arası öğretmen dayanışması açı- sından önemini anlatmıştır. Kongreye katılan Arap Öğretmenler Federasyonu (FAT) Genel Sekreteri ve KTÖS temsilcileri birer konuşma yapmışlardır. TÖB-DER Gazetesi bundan sonra yaşananları şöyle anlatmaktadır: “(…) Divan Başkanı Süleyman Üs- tün, oturumu saat 17’de bitireceğini ilan ettikten kısa bir süre sonra dışarıdaki İGD’liler kavga çıkar- dılar. (…) Delegeler son derece soğukkanlı davra- narak oturumun devam etmesini ve delegelerin dışarıya bırakılmaması gerektiğini söylemelerine rağmen S. Üstün kararını değiştirmedi. (…) Divan
421 seçimleri oylaması Birlik Dayanışma takımının dışında kalan grupların oy gücünü net bir şekilde göstermişti. Bunu fark eden Birlik Dayanışma’nın düşüncesi ise ne yapıp edip ya 4. Kongreyi almak, ya da yaptırmamak istiyordu ve bunu herkes biliyordu. Özetle Genel Kurul’un 1.günü kav- gayla başlayıp, kavgayla bitmişti. 2.gün Genel Kurul’un en sakin günüydü. Sabah oturum açıldığında gündem gereğince komisyon seçimleri yapıldı. Komisyon seçimlerine Demokratik Merkeziyetçiler, Devrimci Öğretmen, Özgürlük Yolu ve Devrimci Demokratik Birlik grupları ortak adaylarla ka- tıldılar ve seçimleri büyük farkla kazandılar.
2.gün komisyon raporlarının okunma- sıyla geçti. Divana raporların okunması konusunda yeterlik önergesi verilme- sine rağmen bu önerge reddedildi ve raporların okunmasına devam edildi. 3.gün yine raporların okunmasına de- vam edildi. Fakat genel kurul salonunda ve kulislerde DELEGE’leri tedirgin eden bir söylenti hızla yayılıyordu. Söylenti ve istihbaratlara göre, S.Üstün raporların okunmasından ve AKLAMA’dan sonra kongreyi tatil edecek…Böylece yeni bir kongreye dek Divan olarak işleri yürütecek… S. Üstün’ün SALON GÖREVLİLERİNİ geri çekmesi ve polisin görevlilere baskı yapması bu şüpheleri daha da pekiştirdi. Görevlilerin geri çekilip polisin ön plana çıkması ve bu arada FISE Genel Sekreteri’nin üzerinin polis tarafından aranması delegelerin büyük tepkisini çekti. Bu olaylar üzerine Devrimci Öğretmen, Demokratik Merkeziyetçiler, Özgür- lük Yolu ve Devrimci Demokratik Birlik gruplarına mensup 350 delege S. Üstün başkanlığındaki DİVANA GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ verdiler. Önerge üzerine yoğun usül tartışmaları yapıldı. Tartışmalar üzerine S. Üstün TÖB-DER Hukuk Bürosundan mütalaa istedi. Hukuk Bürosu “Genel Kurul, derneğin en yetkili organıdır. Divan Baş-
422 Lehte, aleyhte konuşmalardan sonra S. Üstün Hukuk Bürosu adına konuşan Avukat Halit çelenk’in görüşle- rini kabul etti. Güvensizlik önergesini oylatmak üzere Divan Başkan Vekili Adil Ülgen’i görevlendirdi. Yapılan oylama sonucunda 349 GÜVENSİZLİK, 277 GÜVEN ve 39 ÇEKİMSER oy kullanıldı. Böylece Süleyman Üstün Divanı düştü. Fakat Divan Başkan Yardımcısı Adil Ülgen, oylama so- nuçlarını açıkladıktan sonra “Divanın düşmesi için 4. Genel Kurul delegelerinin salt çoğunluğu olan 368 oya ulaşılmadığından divan düşmemiştir. Yarın saat 09’da S. Üstün divanı yönetecektir” dedi ve oturumu kapattığını ilan etti. Süleyman Üstün seçilirken salt çoğunluk gerekmiyor da, düşürülürken salt çoğunluk gerekiyor! Tam bir “ilerleme” mantığı!.. Bu açıklama üzerine Genel Kurul kısa bir süre sertleşti ve tansiyon yük- seldi. Bu kargaşadan istifade eden Süleyman Üstün divanı, kongre tuta- naklarını da çalarak salondan kaçtı. Bu durum üzerine, Genel Yönetim, duruma el koydu ve Hukuk Bürosun- dan konu hakkında görüşünü istedi. Hukuk Bürosu “oylama yasaldır ve
Güvensizlik önergesi veren gruplar, Divan Başkanlığına Ali Başpınar’ın başkanlığında yeni bir heyet önerdiler. Ali Başpınar listesi, 414 kabul ve
den sürdürdü. 3.günün çalışmaları saat 20.00 sularında bitti.
Genel Kurulun son günü saat 08’de başladı. Gündem maddeleri sırasıyla uygulandı. Saat 20.00 sularında seçimlere geçildi. Seçimlere 397 (üç yüz doksan yedi) delege ve üç liste katıldı. Oylama sonucunda Demokratik Merkeziyetçiler, Devrimci Öğretmen, Özgürlük Yolu ve Devrimci De- mokratik Birlik gruplarının desteklediği Gültekin Gazioğlu başkanlığın- daki ortak liste 339 oy, Devrimci Demokrat Öğretmen grubunun listesi 24 oy, Yurtsever Öğretmen grubunun listesi 5 oy aldı ve 29 oy da boş çıktı.
423 Süleyman Üstün divandan düştükten sonra ilan ettiği halde ertesi günü salona gelmedi. Çaldıkları kongre tutanakları üzerinde tahrifat yaparak ünlü 10. Asliye Hukuk mahkemesinden bir “tedbir” kararı aldı. Kararın Ankara İcra Me- murluğu kanalıyla tebliği gerekirken ve kongre süresi içinde yapılması gerekirken, bu tebliği yapmadı. DELEGELERİN Şubelerine dönmesi- ni bekledi. Dört gün sonra gazeteye ilan vere- rek yeni bir “kongre” topladı. Genel Merkezin daha önce düzenlediği fotoğraflı, mühürlü de- lege kartları yerine S. Üstün imzalı fotoğraf- sız-mühürsüz, “DELEGE KART”LARI ile İGD ve İKD’nin “yığınsal” katılımıyla 28 Ağustos günü
idi ki, daha önceki ortaklarından hiç biri bu “Kongre”ye katılmadığı gibi S. Üstün’ün 6 kişilik divanının 4 üyesi de divandaki yerlerini almadılar. Ama Süleyman üstün, öylesine büyük ve muhteşemdir ki, o tek başına bir kongreye bedeldir ve tek başına kongre yapabilir. Nitekim, yaptı! Eski ortaklarını kalleşlikle, döneklikle suçladı. Safkan Birlik-Dayanışma listesi sıfıra karşı 180 (!) oyla hükmen galip (!) geldi. Halen örgüt üyesi olmayan bir Birlik-Dayanışmacı Genel Başkan oldu. Şimdi Maden-İş ve Bank-Sen odalarından TÖB-DER’i yöneteceği iddia ediliyor. Otobüslerde, minibüslerde kongre yapmakla ünlü Utkan ve savaşkan S. Üstün ve yandaşları 60 gerçek delegeyle 737 delegelik kong- reyi işte böyle kazandılar (!)…” Gazetenin 5.sayfasında 28 Ağustos 1978 tarihli “GYK ve
lamaya yer verilmektedir. Bil- diri özetle şu şekilde; “21-24 Ağustos tarihleri arsında yapı- lan TÖB-DER 4. Olağan Genel
424 Kurulu sonunda seçilen yeni yönetim organları 26 Ağustos 1978 günü ortak olarak toplanarak görev bölüşümü yapmıştır. Buna göre Merkez Yürütme Kurulu’na seçilen üyeler şu görevleri yapacaklardır: 831
cısı, Ayhan KUTLAY; Genel Başkan Yardımcısı, İsmet YALÇINKAYA; Ge- nel Başkan Yardımcısı, Kemal UZUN; Genel Sekreter, İbrahim SEVİMLİ; Genel Sekreter Yardımcısı, Ömer ARSLAN; Genel Sekreter Yardımcısı,
Yardımcısı, Abdullah GÜLBUDAK; Genel Sayman, Tekin ÜSTÜN; Genel Sayman Yardımcısı. 832
(…) Güvensizlik önergesiyle düşürülen Divan başkanı Kongrenin tamam- lanması, delegelerin bölgelerine dönmelerini beklemiş, bu gün (27 Ağus- tos) basından öğrendiğimize göre bir sahte kongre toplama çabalarına girişmiştir. (…) Bu tutum sadece Genel Kurula saygısızlık değil, aynı za- manda TÖB-DER’e ve demokratik öğretmen hareketine bir saldırıdır. (…)” 5. sayfada “1 Eylül Dünya Barış Günü” başlıklı fotoğraflı bir yazı bulunu- yor.
833
DİSK YÖNETİMİ HANGİSİNİ TANIDI?
6. sayfada “DİSK Yürütme Kurulu Yönetimimizi Destekliyor” başlıklı fo- toğraflı bir haber ve DİSK genel Sekreteri Fehmi Işıklar’ın Genel Başkan Gazioğlu’na gönderdiği mektuba yer verilmiştir. 8.sayfada (derginin say- fa numaralamasında 7.sayfa atlanmıştır. Aslında bu sayfa 7.sayfa olmalıydı. İ.A) TÖB-DER Merkez Yürütme Kurulu’nun örgütteki son gelişmelerle ilgili olarak kamuoyuna ve örgüte yaptığı açıklama- lar yer almaktadır. “Daha önce üyelik- ten ihraç edilen ve 4. Genel Kurulumuz tarafından da ihracı onaylanan Talip Öztürk adlı kişi “TÖB-DER Genel Başka- nı” sıfatı ile Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Arslan’a 8 Ağustos 1978 tarihli bir
425 ihtarnameyi noter kanalıyla göndermiştir. Adı geçen kişi, “ihtarname”de TÖB-DER Genel Başkanı olduğunu iddia ederek, yönetimi ve Genel Mer- kezi kendisine teslim etmemizi istemektedir. Aslında çekilen ihtarname- nin hiçbir hukuksal dayanağı bulunmamaktadır. (…)” denilerek yaşanan süreç anlatılmaktadır. (…) Birlik-Dayanışmacılar Genel Kurulun birinci günü yapılan divan se- çimlerinin dışında tüm oylamaları kaybetmişlerdir. Genel Kurulun irade- si ortaya çıkınca ayrılıkçıların aylar önce saptadıkları strateji yürürlüğe konuldu. (TÖB-DER’i olabildiğince içinden tahrip etmek, kamuoyunda yıpratmak, sonra da UDC (Ulusal Demokratik Cephe)’ci bir çizgi derneği kurmak) 834
yönetimi kaybettikleri DİSK sendikalarında nasıl çizgi sendika- ları kuruyorlarsa, TÖB-DER’de de aynı stratejiyi uygulamak üzere bölücü- lüğü sürdürmek. Bu planı fark eden ittifak gruplarının (Halkçı Eğitimciler,
etmelerine, yalnız bırakmalarına karşın ayrılıkçı davranışlarını sürdürü- yorlar. 835
TÖB-DER’i kendilerinin temsil ettiğini ileri sürüyorlar. Örgüt tü- züğünü ve ilkelerini çiğnediğinden Onur Kurulunca TÖB-DER üyeliğinden çıkartılan 4. Olağan Genel Kurula yaptığı başvuruda reddedilen ve halen TÖB-DER üyesi bile olmayan Talip Öztürk, TÖB-DER Genel Başkanı sıfatını kendi kendine vererek basına demeçler vermektedir. Örgütümüzü çift başlı göstermeyi eski İstanbul şube başkanı iken başla- tan Talip Öztürk’ün örgütümüzle uzak yakın bir ilişiği olmadığı ortadadır. (…) Genel Kurulumuza katılan ve gelişmeleri yakından izleyen başta FISE genel Sekreteri ve DİSK yetkilileri olmak üzere tüm kardeş demokratik kitle örgütleri temsilcileri, yeni seçilen yönetim organlarımızı ve dayanış- ma dileklerini iletmişlerdir. (…)” Gazetenin diğer sayfalarında kongreye gönderilen mesajlar, FAT ve FISE temsilcilerinin konuşmaları yer almaktadır. TÖB-DER Gazetesinin 165. sayısı 7.10.1978 tarihinde çıkmıştır. Gazetenin 1.sayfasında bazı değişiklikler göze çarpmaktadır. İlk göze çarpan kapak- taki TÖB-DER logosunun yanında “Emperyalizme, Faşizme, Şovenizme Karşı” yazısıdır. İkinci değişiklik ise töb-der yazısının altında daha öncele- ri var olan “Bağımsızlık, Demokrasi, Barış ve Özgürlük Mücadelesinde” 426 yazısının yerine gelen “Eğitimin Demokratikleşti- rilmesi ve Sendikal Haklar İçin İleri” yazısıdır. Ka- pakta yer alan yazılar şunlar: “7 TÖB-DER Üyesi Daha Katledildi”, “Faşizm Döktüğü Kanda Boğu- lacaktır”, “35 Eğitim Enstitüsünün Yönetici, Öğ- retmen ve Öğrenci Temsilcileri TÖB-DER’de Bir Toplantı Düzenledi”, “Eğitim Enstitülerinde Can Güvenliği Sağlanmalı TÖB-DER’li Öğretmen Kıyı- mına Son Verilmelidir”, “TÖB-DER’in Sorunlarını
2. sayfadaki başyazıda “TÖB-DER İki Başlıdır Demek Öğretmenler Ör- gütsüz ve Savunmasız Bırakılsın Demektir” yazısı yayınlanmıştır. Bu yazı Talip Öztürk’ün düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasının bir bölümünün Tercüman Gazetesi’nde yayınlanan biçimiyle aktarılmasıyla başlıyor:
“TÖB-DER’de İŞGAL SÜRÜYOR. Genel Başkanlardan Öztürk, banka ve resmi makamların Gazioğlu yönetimini tanımadığını öne sürdü. İki başlı yönetim haline gelen TÖB-DER’in Genel Başkanla- rından Talip Öztürk, dün düzenlediği basın toplantısında….” 836
4. Olağan Kongre sonrası TÖB-DER’de bi- linçli ve kasıtlı olarak yaratılan gelişmeler kamuoyunda hala tartışılıyor. Burjuva ba- sını, gerici ve faşist çevreler, TÖB-DER’in “iki başlı” hale geldiği iddialarını manşet yaparak örgütümüz aleyhide çirkin bir kampanya sürdürüyor. Turhan Feyzioğlu, Ecevit Hükümetinden ayrılış gerekçelerin-
427 den birinin “TÖB-DER’in bu güne kadar kapatılmayışı” olduğunu söylü- yor. Azılı faşist katil Muharrem Semsek, Hergün Gazetesinde “Hükümetin TÖB-DER’le Ülkü-Bir’i aynı kefeye koymasının ne kadar yanlış olduğunu TÖB-DER’in 4. Kongresinin ispat ettiğini” ileri sürerek “TÖB-DER’in en kısa zamanda kapatılmasını” istiyor. (…) TÖB-DER İlköğretim haftası ne- deniyle demokratik kuruluşların da katıldığı 837
bir panel düzenlerken, bu paneli polisin yardımıyla engellemek isteyenler (ki bunu başaramamış- lardır) panele katılınmaması için Cumhuriyet gazetesi’ne ilan verenler kimlerden yanadırlar? Tercüman Gazetesine göğsünü gere gere, “utkan” bir komutan edasıyla demeç veren ve TÖB-DER’in paralarını bloke ettir- mekle, telefonlarını kestirmekle övünen Bay Talip Öztürk kime hizmet et- mektedir? Şu sözleri hangi namuslu insan, hangi ilerici kişi söyleyebilir?
(Tercüman Gazetesi; 24 Eylül 1978, Talip Öztürk’ün demeci) (…) Türkiye’de TÖB-DER’in telefonlarını kestirmek, paralarını bloke ettirmek şerefini (!) bir kendisi, bir de MC’nin Ankara Valisi Durmuş Yalçın’a nasip olmuştur. (…) 4. Olağan Kongre sıra- sında örgüt yıkıcılarına her türlü desteği gösteren “Demokrasi İçin Bir- lik” grubunun son günlerde yayınladığı bir broşür ibret belgeleriyle dolu- dur. (…) Bu broşürün 22.sayfasında şöyle deniliyor: “İkinci günün akşamı özellikle Birlik-Dayanışma tarafından yayılan bir düşünce var: “Seçimler
marifetiyle divan tutanaklarını tahrifata uğratması sonucu mahkemenin ihtiyat-ı tedbir kararını alması sonucunu doğurmuştur. Bu durum nasıl örgüt yıkıcılarına hizmet etmişse, aynı grubun “TÖB-DER’in kayyuma devredilmesi” yolundaki önerileri ve mahkemeye bu konuda dava açma- ları da son tahlilde bozgunculara yaramaktadır. (…) Bilelim ki; “TÖB-DER iki başlıdır” demek, “iki taraf da yasal ve meşru değildir” demek bozgun- cuları şirin göstermek demektir. Öğretmenler örgütsüz ve savunmasız kalsın demektir.(…)” 838
428 Aynı sayfada “Çok Önemli ve İvedidir” kodlu bir “Genelge” göze çarp- maktadır. Genelgede 4. Kongrede yapılan Tüzük değişikliği ve üye öden- tilerinin 25 liraya çıktığı örgüte duyurulmaktadır. 3 .sayfada “İlköğretim Haftası Paneli” başlıklı yazı, 4. sayfada da bu pa- nelde TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’nun yaptığı konuşma yer almaktadır. Gazioğlu bu panelde ilköğretimin sorunlarını anlatmış, ana dilinde eğitimle ilgili şu görüşleri dile getirmiştir: “Öteden beri Tür- kiye’de eğitim ırkçı, şoven ve asimilasyoncu bir karakterdedir. Ana dili Türkçe olmayanlardan, küçük bir azınlığın dışında, kimseye ana dili ile eğitim öğretim olanağı tanınmamıştır. Oysa Türkiye’de emperyalist amaçlarla emperyalist ülkelerin dillerinde eğitim öğretim yapan pek çok okul bulunmaktadır. (…)”
5.sayfada “Konya Bölge Toplantısının Öğrettikleri” 839 ve “Bir Bölücülük Örneği Daha” 840
yazıları göze çarpmaktadır. 6 ve 7. Sayfalarda “TÖB- DER’in 4. Beş Yıllık kalkınma Planına İlişkin Görüşleri” başlıklı yazı bu- lunmaktadır. Bu yazının “Mevcut Eğitim Sisteminin Temel Özellikleri” başlıklı kısmını özetleyerek aktarmayı uygun buluyoruz:
429 teokratik dünya görüşünün bir sistem içerisinde kaynaştırılmasıyla orta- ya çıkan eğitim tablosu çelişkili bir bilgi yığını olmaktadır. (…)” 8. sayfada “Şili Emekçileri Faşizmi Yenecek”, 841 “Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Adına Esat Varoğlu’nun 4. Olağan Kongrede Yaptığı Konuş- ma”, 842 “Kıbrıs Rum Öğretmenler Örgütünün Mesajı”, 843 “Zafer Emek- çi İran Halklarının Olacaktır” yazılarına yer verilmektedir. 9. sayfada “Camp David Zirvesi Filistin Halkının Mücadelesini Durduramayacak- tır”, “Duisburg İşçi Yardımlaşma Derneği’nin 4. Olağanüstü Genel Ku- rulu İle İlgili Basın Bildirisi”, 844
845
10. sayfada “Eğitim Enstitülerinin Sorunlarıyla İlgili Toplantı Yapıldı”, 846
Tüm Eğitim Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği) Tüzüğü” yayınlanmıştır.
kanlar Kurulunca izin verildiği takdirde tüzüğün 1.maddesindeki derne- ğin adı TÜRKİYE EĞİTİM ÖĞRETİM EMEKÇİLERİ BİRLEŞME ve DAYANIŞ-
847
TÖB-DER’in 4. Olağan Kongresi sırasında ve sonrasında yaşananlar TÖB- DER’i sarsacak, örgüt bölünme aşamasına gelecektir. Bu sıkıntılar yüzün- den TÖB-DER Gazetesi 15 günlük periyotlarla çıkamayıp neredeyse aylık periyotlarla çıkmaya başlayacaktır. Bu arada kendini örgütün Genel Baş- kanı olduğunu iddia eden Talip Öztürk ve ekibi de TÖB-DER adıyla gazete çıkarmaya başlayacaktır.
430 TÖB-DER; “SINIRLI DEMOKRATİK HAKLARIMIZ GASP EDİLEMEZ 30 Kasım 1978 tarihinde çıkan TÖB-DER Gaze- tesi 166. sayıdır. Kapağında “Sınırlı Demokratik Haklarımız Gaspedilemez” fotoğraflı olarak yer almaktadır. Bu yazıda özetle dile getirilen görüş- ler de şöyledir:
“Egemen sınıfların 4. Olağan Kongreden sonra TÖB-DER’de yarattıkları “iki başlılık” durumu gi- derek ortadan kalkmaktadır. TÖB-DER’i tasfiye planlarının gönülü uygulayıcıları olan bazı kişiler giderek yalnızlaşmakta ve yeni çıkış yolları ara- maktadırlar. 21 Ekim’de yapılan şube başkanları toplantısı bozguncuların kimliklerini açıkça sergi- lemiştir. (…) Her kim ki, “iki tarafı da tanımıyoruz” gibi sözler ediyorsa bilmelidir ki, bu tavırlar, ege- men sınıfların TÖB-DER’i tasfiye planına hizmet eden birer araç olmaktan öte gidemez. (…) Bahçelievler katliamının sanıkları POL-DER’li polisler midir ki, POL-DER kapatılmak istenmektedir? Okullarda, öğrencilerin can güvenliğini ve öğrenim özgürlüğünü ellerinden alan, onlara bomba atıp kurşun sıkan TÖB-DER’li öğretmenler midir ki, TÖB-DER kapatılmak istenmektedir. Dev- let dairelerini işkence odası olarak kullanan- lar TÜM-DER’li memurlar mıdır ki, TÜM-DER kapatılmak istenmektedir? Hayır, Türkiye’de olup bitenlerin sorumluları bu örgütler değildir. Bedrettin Cömert’lerin, Doğan Öz’lerin, Orhan Yavuz’ların ve nice yiğit devrimcinin katili bu örgütlerin üyeleri değildir. 848 Bu gün ülkemizde sağ sol çatış- ması değil faşist saldırılar vardır. Dağıtılması gereken odaklar faşist yuvalardır.
2. sayfadaki “Başyazı”nın başlığı “Mücade- leyi Yükseltmek İçin Görev Başına”dır. Ya- zıda özetle şu görüşler yer almaktadır: “24 431 Kasım 1978 günü Birlik-Dayanışma grubunun açtığı dava sonuçlandı. 849
Gültekin Gazioğlu başkanlığındaki yönetim olduğu kararı verilmiştir. (…) Aynı gün, Demokrasi İçin Birlik grubunun açtığı ve TÖB-DER’e ted- bir konulması, TÖB-DER’in kayyuma devredilmesi davasında da tedbir ve
tilmiştir. Bilindiği gibi daha önce de Halkçı Eğitimciler grubunun açtığı, aynı istemli davada da tedbir ve kayyum istekleri reddedilmişti. Böylelikle mahkemeleri aracı kullanarak TÖB-DER’i parçalamak isteyenle- rin hevesleri kursaklarında kalmış olmalıdır. 4. Olağan Genel Kurulumuz- da örgüt tabanından destek bulamayanların, çeşitli yöntemlerle örgütü ele geçirme planları boşa çıkarılmış olmaktadır. (…) TÖB-DER Emperyaliz- me, Faşizme ve Şovenizme Karşı Mücadelesinde Daha Kararlıdır… TÖB- DER’i Daha Güçlü, Daha Örgütlü, Daha Mücadeleci Kılmak İçin İleri!...” Aynı sayfada yer alan “TÖB-DER MYK’nın Kamuoyu Açıklaması” başlıklı yazıda ve “Başyazı”da anlatılanlar yinelenmektedir.
32 DEMOKRATİK ÖRGÜTÜN BAŞBAKAN BÜLENT ECEVİT’E GÖNDERDİĞİ MEKTUP 3. sayfada “Anti-Demokratik Yasa Tasarılarına Karşı Direniş Örgütleni- yor” başlıklı yazı çıkarılmak istenen “Polis Görev Yetki yasası, 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası, 1630 sayılı Dernekler Yasası ve 171 Sayılı Top- lantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası”nda yapılması düşünülen değişiklik- lerle ilgili olarak 32 Demokratik örgütün 850 yaptığı toplantı ve bu toplantı sonunda kaleme alıp Başbakan Bülent Ecevit’e gönderdikleri mektubun metni yer almaktadır. Tarihsel bir belge olduğundan mektubun bir bölü- münü buraya aktarmayı uygun bulduk:
Bu gün Ankara’da DİSK’in çağrısı üzerine Demokratik platformu oluş- turmak amacı ile bir araya gelen emperyalizme ve faşizme karşı müca- deleyi sürdürmede kararlı olan 33 kuruluşun temsilcileri olarak, sapta- dığımız bazı görüşleri bilginize sunmakta yarar görüyoruz. 432 Yıllardır ve bugün bir yandan faşist saldırılar, kamu kuruluşlarında da kadrolaşan faşist cinayet şebekelerinin kitle katliamları sürmekte, öte yandan egemen sınıfların yarattığı ekonomik bunalımların tüm yükü, her geçen gün biraz daha fazla bir biçimde emekçi halkın sırtına yük- lenmektedir. (…) Giderek yoğunlaşan faşist saldırılar ve ağırlaşan eko- nomik bunalım karşısında, bu gün siyasal iktidar kararsız davranmakta ve ciddi önlemler almaktan uzak bir noktada bulunmaktadır. Hal böyle iken, faşist odakların üstüne gidilmezken, yıllardır emekçi halkın çıkarlarını savunan demokratik örgütlere yönelik yeni anti-de- mokratik yasa tasarılarının gündeme getirildiği gözlenmektedir. CHP’nin muhalefetteyken Anayasa mahkemesine başvurarak iptal et- tirdiği bazı anti-demokratik hükümleri iktidara geldiğinde yasallaştır- mak istemesi çarpıcı bir çelişkidir. (…) Tüm anti-demokratik girişimlere karşı var gücümüzle mücadele edece- ğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.” Aynı sayfada “TÖB-DER Saldırılara Boyun Eğmeyecektir” başlıklı basın açıklaması metni bulunmaktadır. Açıklamaya göre son üç ayda 11 TÖB- DER üyesi öldürülmüş, 851 saldırılar so- nucu 20 üye yaralanmış, 21 şube binası bombalı saldırıya uğramış, 4 şube de vali ve kaymakamlarca kapatılmıştır. 4. sayfada “Anti-Demokratik Orta Dere- celi Okullar Yönetmeliğine Hayır” yazısı, Türkiye Köy İlkokullarına Yardım Derneği Başkanı Kazım Alkaç’ın TÖB-DER Genel Başkanı Gazioğlu’na Gönderdiği Kutla- ma Mesajı ve “Faşizmin Bir Çirkin Tertibi
852
yazıları yer almaktadır. 5.sayfa- da “TÖB-DER Şube Başkanları Toplantısı Sonuç Bildirgesi” 853
bulunmaktadır. Bu Bildirgenin bazı bölümlerini özetleyerek buraya aktarmayı faydalı bulmaktayız:
433 TÖB-DER ŞUBE BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ
şube başkanları olarak; 21-24 Ağustos tarihleri arasında ya- pılan 4. Olağan Kongrede de- legelerin büyük çoğunluğu ve özgür iradesiyle seçilen Gülte- kin Gazioğlu Başkanlığındaki yönetimin, tek, meşru ve yasal yönetim olduğunu ilan ederiz. TÖB-DER’in örgütsel bütünlü- ğünü parçalamaya, devrim- ci-demokratik öğretmen hareketini dağıtmaya ya da etkisizleştirmeye yönelik her türlü girişim ve provakasyonlara karşı, kararlı bir şekilde mü- cadele edeceğimizi bildiririz. Örgütümüz TÖB-DER’in bu güne dek olduğu gibi, bundan sonra da em- peryalizme, faşizme, şovenizme karşı eğitimin demokratikleştirilmesi ve eğitim emekçilerinin özlük ve meslek sorunlarının çözümü yolunda daha aktif ve kararlı bir mücadele sürdüreceğine olan inancımızı belirtiriz. TÖB-DER içinde bilinçli olarak yaratılan kargaşaya son verebilmek için bir olağanüstü kongre çözüm olacaksa, böyle bir olağanüstü kongre egemen sınıfların TÖB-DER’e yönelik planlarını boşa çıkaracaksa, bozguncuları mahkum edecekse bu yola gidilmelidir. Aksi halde böyle bir olağanüstü kongre kargaşanın değişik biçimlerde sürdürülmesine yol açacaksa, bur- juvaziye TÖB-DER üzerinde hazırladığı operasyonlar için zaman kazandı- racaksa bunun örgütümüze yarar getirmeyeceği açıktır. Bize göre çözüm, bozguncuların ve örgüt yıkıcılarının ayrı örgütlenme ça- balarından vaz geçip, örgütsel yasallık içinde TÖB-DER’in çalışmalarına katılmasına ve örgütün mahkemeler sürecinden çıkarılmasına bağlıdır. Ancak böyle bir ortam sağlandığında, bu günkü meşru yönetim tarafın- dan örgütsel birliğin pekiştirilmesi amacıyla bir olağanüstü kongre kararı alınmalıdır. (…) TÖB-DER Şube Başkanları Toplantısı 434 Örgütümüze yönelik saldırıların savuşturulması, örgütsel birlik ve bütün- lüğümüzün pekiştirilmesi için sorumluluk duyan grup ve kişilerin bir ara- ya gelmesinde yarar gördüğümüzü belirtiriz.” Gazetenin 6-7. sayfaları “Şube BaşkanlarıTop- lantısı ve Belgeler” başlığını taşımaktadır. Bu sayfalarda TÖB-DER Genel Başkanı Gazioğ- lu’nun şube başkanları toplantısında yaptığı ko- nuşma ve 4. Olağan Kongre’ye ait tutanak, dele- ge kartları ve bazı belgelere yer verilmektedir. 854
Gazioğlu’nun konuşmasında özetle şu görüşler dile getirilmektedir: “21-24 Ağustos günlerinde yapılan 4. Kongre, 736 delegeden 696 delegenin katılımıyla başladı. 4 grubun ittifakıyla ve 280 oyla Süleyman üstün başkanlığındaki divan se- çilmiş ve çalışmalarına başlamıştır. Bu divan top- lam delegelerin ve oylamaya katılan delegelerin yarısının çok altında oy aldığı halde, Genel Kurulun bu iradesine tüm gruplar saygı göstermiştir. Ancak seçilen divan tarafsız davranmadığı için Genel Kurul delegeleri Kongrenin 3.günü güvensizlik önergesi vermişler ve 277’ye karşı 349 oyla düşürülmüştür. Güven oylamasına katılan 665 delegeden 447’si salonda kalarak 414 oyla Ali Başpınar başkanlığında yeni bir divan seçmişlerdir. Çalışmaların son aşamasında 397 delegenin imza karşılığında oy kullanması sonucu 339 oyla yeni TÖB-DER yönetimi seçilmiştir. (…) Bizi sahte şubeler açmak ve naylon delegeler yazmakla suçladılar. Şimdi size 1978 Ocak ayından Genel Kurul’a kadar açılan TÖB- DER şubelerinin listesini okuyacağım. Hangisi naylonmuş (!) Siz karar verin. İçinizde hangi şube başkanları naylon şubelerin başkanlarıdır? Çıkın buradan açıklayın ki, herkes öğren- sin. (…)” 8. sayfada da “4. Olağan Kongre-
edilmektedir. 9. sayfada “Bir Broşüre Yanıt – TÖB-DER Hukuk Bürosunun Açıklaması” 855
ve “DGM İçin Dava 435 Açıldı” başlıklı yazılara yer verilmiştir. 10. sayfada “FISE Yönetim Kurulu Toplandı” 856
yazısı göze çarp- maktadır. 11. sayfa “Örgüt Haberleri”ne ayrılmıştır. Burada; “TÖB-DER ve GAZİ-DER”in ortak açıklama- sı, FISE’nin Filistin Öğretmenleri ve Halkıyla Daya- nışma Mesajı ile Çıldır, Kığı ve Adıyaman TÖB-DER şubelerinin mesajları bulunmaktadır. 857 Gazetenin 12.sayfasında “Mahkeme Kararları”na yer veril- miştir.
858
TÖB-DER’in 4. Olağan Kongresi örgütün gücünü ve etkinliğini sarsarken ülkede de faişist saldırılar gide- rek tırmanacak, tek tek öldürülmeler yerini kitlesel katliamlara terk edecektir. MHP lideri Alpaslan Tür- keş, sürekli olarak “sıkıyönetim ilan edilsin” çağ- rıları yapmakta iken ülkücü komandolar bu amacı gerçekleştirecek bir eylemi gerçekleştireceklerdir. 19 Aralık 1978 günü Kahramanmaraş’ta önce TÖB- DER’li iki öğretmen öldürülecek, 859 ardından Alevi yurttaşların oturduk- ları mahallelere karşı yapılan ve tarihe “Maraş Katliamı” olarak geçecek olan saldırılarda 100’ün üzerinde insan hunharca katledilecektir. Ecevit hükümeti bu olaylar üzerine 13 ilde sıkıyönetim ilan edecektir.
436 DİPNOTLAR 786 TÖB-DER İstanbul Şubesi üyesi ve Şişli Başarı İlkokulu Öğretmeni Haydar Karababa, 1.1.1978 gecesi evine giderken katledilmiştir. 787 Sungurlu’daki bu sürgünler nedeniyle halktan toplanan imzalar dışında TÖB-DER, TÜM-DER, HALKEVLERİ ve YDGF ortak bir bildiri dağıtarak sür- günleri protesto etmişlerdir. 788 Kars, Van, Şavşat, Adıyaman, Amasya gibi il dışına sürülen 10 öğretmen için verilen dilekçenin altında 6 imzacının adları bulunuyor. 789 DİSK’in 6. Erken Genel Kurulu 22-28 Aralık 1977 tarihinde yapılmış baş- kanlık için Maden-İş başkanı Kemal Türkler ile Genel-İş başkanı Abdullah Baştürk yarışmışlardır. Bu seçimlerde Baştürk, geçerli 317 oyun 214’ünü alarak DİSK Genel Başkanı seçilmiş, Fehmi Işıklar ise 222 oy alarak Genel Sekreterliğe seçilmişlerdir. 790 Tabloya göre TÖB-DER’in aylık gelirinin 8.5 milyon lira cıvarında olduğu görülmektedir. 791 2.MC Hükümetinin TÖB-DER’li öğretmenlere yönelik baskı ve kıyımları gözler önüne sermek için sürgün edilen öğretmenlerin yeni görev yerleri- ni yazmak gerekirdi. Emin Sönmez (Tunceli-Pülümür), Hasan Gökçe (Ela- zığ-Palu), Ramazan Güneş (Sivas-Yıldızeli), Habip Kocuk (Diyarbakır-Sil- van), Ali Pamuk (Ordu-Mesudiye), A. Remzi Yaşar (Mardin-Derik), Turgut Temiz (Van), Halim Akgül (Sivas), Muammer Bilgiç (Bitlis) 792 TÖB-DER yönetici ve üyesi 7 öğretmenin 4’ü il içi (ilçelere), 3’ü il dışına sürgün edilmiştir. 793 TÖB-DER Kars Şubesi üyesi ve Atatürk Ortaokulu öğretmeni Talat Temel 24 Ocak 1978 tarihinde Ülkü-Bir binası önünden geçerken faşist bir gru- bun bıçaklı saldırısına uğramış ve yaşamını yitirmiştir. 794 6 Şubat 1978 tarihinde Elazığ’da sağ görüşlü bir genç öldürülmüş, bir öğretmen de bacağından yaralanmıştır. 8 Şubat 1978 tarihli Milliyet Ga-
Elazığ şubesinin aranmasını istemiş, şubede polis tarafından bir arama gerçekleştirilmiş, arama yapan polislerden biri bir süre sonra “bir tabanca bulduğunu” bağırarak duyurmuş, bu komplo üzerine şube kapatılmıştır. 795 DEK ile ilgili bir değerlendirme yazısında şöyle denilmektedir:
Demokratik Eğitim Kurultayı’nın Sonuç Bildirgesinde yer alan: “Demokratik bir eğitim, ancak demokratik bir toplumda mümkündür. Eği- timin demokratikleştirilmesi uğrunda verdiğimiz mücadele, toplumumu- zun içine girdiği genel demokratikleşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Baskısız ve sömürüsüz bir toplum düzenini gerçekleştirebilmek amacıyla anti-demokratik tüm engellerin temizlenmesi, tarihsel bir görevdir. Tüm emekçi sınıf ve tabakalara eğitim görme olanakları sağlanmadıkça, ezilen halkın demokratik özlemleri, dili ve kültürü üzerindeki ırkçı-şoven 437 ve asimilasyoncu politika ve uygulamalara son verilmedikçe, üretici güç- lerin özgürce gelişmesini sağlayan, gerçekten demokratik bir toplumdan ve eğitimden söz edilemez.” görüşü TÖB-DER’in meseleye bakışıydı. Onu siyaset yapıyor diye itham edenler, sendika ve meslek odaları siyasete ka- rışmasın diyenlerdir. (Yalçın Yusufoğlu: Abece Dergisi; sayı 300, Ağustos 2011, s.17) 796 Kurultaya Başbakan Bülent Ecevit ve Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur bi- rer mesaj göndermişlerdir. 797 DEK’in düzenlenmesinden sonra gerek sağcı basında ve gerekse sol grup- lar arsında çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır. Sol içi değerlendirmeler- den biri 1976 yılında kurulan Kürt gruplarından Rızgari grubunca yapıl- mıştır. Bu grup “Eğitim Emekçileri ve DEK Kurultayının Analizi- Dil ve
yalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, No: 69, s.2322, İletişim Yay.İst. 1990) 798 İhraç edilen İstanbul Şube yöneticileri; Talip Öztürk, Musa Kasa, Erhan Ekici, Caner Türkmen, Hasan Gürkan. Adana Şube yöneticileri; Mehmet Danışman, Ayhan Ongun, Bayram Altınsaray, Dural Ünal, Yusuf Ziya Çöllü. 799 TÖB-DER 4 adet Özel Sayı gazete çıkarmıştır. 1 Mayıs 1978 için çıkarılan özel sayı 4.dür. 800 Burada kastedilen grup “Birlik- Dayanışma” grubu olmalıdır. 801 Kitap, TÖB-DER Yayını olarak basılmıştır. 802 Bu yazıdan öğrendiğimize göre FSM, 146 ülkeden 192 milyon üyesi olan bir kuruluştur. Türkiye’de sendika kurma hakkı yasalarca verilmediği için TÖB-DER, sendika olmadığı halde FSM’nin üyeliğine kabul edilmiştir. FSM Genel Kuruluna TÖB-DER Genel Başkanı Gazioğlu da katılmıştır. 803 Toplantı 22-23 Mayıs 1978’de Kıbrıs / Lefkoşa’da yapılmıştır. 804 Mesajda özetle “Emperyalizmin ve siyonizmin yıllardan beri Filistin hal- kına çektirdiği acıları Türkiye emekçileri ve öğretmenleri üzüntü içerisin- de izlemektedir. (…) Filistin anavatanı kurtarıldığında, Filistin çocukları özgürce yetişme olanakları bulacaklar, serpilip gelişeceklerdir. Yaşasın Filistin halkının kurtuluş mücadelesi. Yaşasın Filistin Öğretmenlerinin mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm ve Siyonizm” denilmiştir. 805 Server Tanilli 7 Nisan 1978 tarihinde uğradığı bir silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanmış ve tedavi amacıyla yurtdışına gönderilmişti. Tedavisi için gereken 2 milyon lira için açılan kampanyaya TÖB-DER’ de katılmıştır. (Ta- nilli, tedaviden sonra felçli kalmış 29 Kasım 2011’de hayatını kaybetmiştir) 806 TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu bu olayı şöyle anlatmaktadır: “3 Mayıs Türkçüler Bayramı’nda Aksaray’da, Ahmediye Karakolunun çok yakınlarında bir güruhun saldırısına uğradım. Bana saldıranlar Karakolun önünden MHP il binasına yürüdüler. Karakolun önündeki polisler müda-
438 hale etmediler. Ben kendi cesaret ve çabamla saldırganların elinden kur- tuldum.” Gültekin Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s 146. 807 Sayın Gültekin Gazioğlu / TÖB-DER Genel Başkanı. “Memur Yardımlaş- ma Kurumu Kanun Tasarısı” (MEYAK) hakkındaki görüşlerinizin en geç 27 Haziran 1978 Salı gününe kadar Komisyonumuza bildirilmesini dile- rim. Saygılarımla. Süleyman GENÇ / İzmir Milletvekili 808 Mektupta özetle, TÖB-DER üyelerine, şube lokallerine yapılan saldırılar dile getirilmekte, üyelerin, eğitim enstitülerindeki öğrencilerin can gü- venliklerinin sağlanması, şube lokallerinin korunması istenmiştir. 809 TÖB-DER’in çabalarıyla ilkokul öğretmenlerine 18 saatin üzerindeki ders- leri için ücret ödenmesi ile ilgili olarak çeşitli il ve ilçelerde görev yapan öğretmenlerin görüşleri yansıtılmıştır. 810 Raporlara göre 31.1.1978 Tarihinde TÖB-DER Genel Merkezinin kasasında 175 bin 189 lira, bankalarda 197 bin 511 lirası bulunmaktadır. 811 Malatya Mustafa Kemal Eğitim Enstitüsü Fen Bilgisi Öğretmeni ve TÖB- DER üyesi Murtaza İçen 20 Haziran 1978 tarihinde gece kapısı çalınarak öldürülmüştür. TÖB-DER Genel Başkanı Malatya Şubesine gönderdiği telgrafla baş sağlığı dileğinde bulunmuştur. 812 Afyon TÖB-DER Şube lokali faşistlerin saldırısına uğramış ve tahrip edil- miştir. 813 M. Kemalpaşa TÖB-DER Şubesi, TÜS-DER ve TÜM-DER ile işbirliği yaparak fakir köy çocuklarını sünnet ettirmişlerdir. 814 TÖB-DER’in DİSK’e onur üyeliği başvurusunun ardından (-26 Mayıs 1978 günü Ankara’da toplanan GYK toplantısında yazılı başvuru kararı alınmış- tır- ) DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, bu bağlamda 19 Haziran 1978 günü TÖB-DER Genel merkezini ziyaret etmiştir. 815 Anayasa mahkemesine bomba atılmış, Gazioğlu’da 28.6.1978’de Anayasa Mahkemesi Başkanı Kani Vrana’ya geçmiş olsun telgrafı göndermiştir. 816 Milliyet Gazetesi; 22 Temmuz 1978 817 Süleyman Yaşar, Diyarbakır Eğitim Enstitüsünün kapatılmasını ve hayat pahalılığını eleştiren konuşması nedeniyle “hükümetin manevi şahsiyeti- ne hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanmış, 1 yıl hapis cezası ve 4 ay gözetim altında tutulma cezasına çarptırılmıştır. 818 Bu açıklamada yer alan bilgilerin yapılacak araştırmalara ışık tutacak bel- ge niteliğinde olduğundan özetleyerek buraya aktarmayı uygun bulduk: “TÖB-DER 3. Olağan Kongresi, sendikal haklar ve DİSK’le ilişkiler konusun- da yönetimimize tarihsel görevler verdi. 1 Temmuz 1977’de 11. Kongresi- ni yapan FISE’ye üye olduk. 16-23 Nisan 1978’de FSM (Dünya Sendikalar Federasyonu) nin 9. Kongresine katıldık. (…) 1 Temmuz 1978’de toplanan Genel Yönetim Kurulumuz, TÖB-DER’in yasal engeller kalkıncaya kadar DİSK’e onur üyesi olması için başvurmayı kararlaştırdı. DİSK Merkez yü- 439 rütme Kurulu 7 Temmuz 1978 günü yaptığı toplantıda bu talebimizi kabul etti. (…)” 819 Niksar Şubesi üyesi E. Önder Pala, 6.7.1978’de evinin camı taşalanınca camdan baktığında kurşunlanarak, Cemal Esen, 13.7.1978’de sabıkalı bir cani tarafından bıçaklanarak, Eskişehir TÖB-DER üyesi Kemal Pehlivan ise şube lokalinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamlarını kaybetmişlerdir. 820 TÖB-DER Van Şube yönetimi “Deprem Fonu”ndan amacı dışında ve usul- süz harcama yaptıkları, örgütün prestijini zedeledikleri gerekçesiyle gö- revden alınmıştır. 821 İLKSAN, 1943 yılında Hasan Ali Yücel ve Tonguç’un çabalarıyla özel bir yasa ile kurulmuştur. Bu yasayla gerçekleştirilmesi düşünülen amaç, ye- terli ücret alamayan ilkokul öğretmenlerini için kendi paralarıyla ek bir sağlık ve sosyal yardım sistemi oluşturmaktı. 822 TÖB-DER İLKSAN yönetimine seçilen ve aralarında Hulusi Gökçe, Avni Ay- tan, Haydar Yıldızbayrak, Sefer Özdemir, Garip Tuncer’in bulunduğu listeyi “İlkokul Öğretmenleri Sağlık Sosyal Yardım Sandığı 18. Genel Kurulunda Seçimi Kazanan Faşist-Gerici-İşbirlikçi Liste” olarak ilan etmiştir. 823 TÖB-DER İstanbul Şube kongresi çatışmalara neden olmuş, TÖB-DER Ge- nel Merkezi de 25.5.1978 tarih ve 161 nolu kararıyla yapılan genel kurulu geçersiz ilan etmişti. Bunun üzerine İstanbul şube Kongresi Divan Başkanı sıfatıyla Süleyman Üstün, Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesine başvur- muştur. Konu Yargıtay’a kadar taşınmış, Yargıtay 3.7.1978 tarihinde Genel Merkezi haklı bulan 978/ 342 nolu kararı vermiştir. 824 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 21 Aralık 1976 tarihinde aldığı kararla 1979 yılını Uluslar arası Çocuk Yılı ilan etmiştir. 825 Cumhuriyet Gazetesi; 19.8.1978 826 Cumhuriyet Gazetesi; 22. 8. 1978 827 Nitekim TÖB-DER Genel Kurulu yapılırken AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, “…kongreye Milli Eğitim Bakanı başarı mesajı gönderiyor, Halk Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling