Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”


Askeri Mahkeme kararına göre 9 yıl ağır hapis, üç yıl genel güvenlik


Download 3.81 Mb.
Pdf ko'rish
bet52/53
Sana22.10.2017
Hajmi3.81 Mb.
#18402
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   53

Askeri Mahkeme kararına göre 9 yıl ağır hapis, üç yıl genel güvenlik 

gözetimi, ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verilen 

TÖB-DER yöneticileri:

Seyfettin Bican, İbrahim İşyar, İlhami Şen, İbrahim Çerçi.

8  yıl  ağır  hapis,  iki  yıl  sekiz  ay,  genel  güvenlik  gözetimi,  ömür  boyu 

kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verilen TÖB-DER yöneticileri:

Süleyman  Yaşar,  İsmet  Yalçınkaya,  Ali  Rıza  Aydın,  Abdullah  Gülbudak, 

Cafer Akyüz, Öner Yağcı, Ahmet İnce, Haşim Çiçek, Enver İnceler, Hüse-

yin Selçuk Vural, Hicabi Temur, Mahmut Nesil Ünal, Kemal Yüksel, Olgun 

Delikanlı.

5 yıl ağır hapis, bir yıl sekiz ay genel güvenlik gözetimi, beş yıl kamu hiz-

metlerinden mahrumiyet cezası verilen TÖB-DER yöneticileri şunlardı:

İbrahim  Nacar,  Saim  Baluken,  Selahattin  Yetkin,  Nabi  Belekoğlu,  Hulu-

si Top, Faruk Atalayer, Selçuk Arhan, Doğan Oğuzer, Hüseyin İsen, Şeref 

Canbay, Mustafa Ergeldi, Mustafa Deprem, Rıza Duru, Firuz Çetin Över, 

Turgut Yılmaz, Mustafa Çetin, Abdulkadir Yıldız, Fahri Bıçak, Osman Ak-

man, Kenan Aras, Ahmet Fuat Özkan, Turgut Haskan, Hasan Yiğit.

Bunlar dışında, 4-11 Şubat 1978 tarihinde, TÖB-DER’ in Ankara’da dü-

zenlediği Demokratik Eğitim Kurultayı’na (DEK’e) katılıp konuşma ya-

pan ya da bildiri sunan ve bundan ötürü 5 yıl ağır hapis, bir yıl sekiz 

ay genel güvenlik gözetimi, beş yıl kamu hizmetlerinden mahrumiyet 

cezası verilen TÖB-DER sanıkları şunlardı: 

Fikri Çalışkan, Metin Erdemirci, Nazmi Çoban, Celal Gül, Kenan Hannan 

Hoplar, Sezai Özen, Fuat Olgaç, Süleyman Özçiftçi, Hayri Erdoğan, Fevzi 

Ceylan.

515

Ayrıca, DEK sanıklarından İsmail Okuducu, Cevat Gezgin, İlhan Alkan’a 

1’er yıl ağır hapis cezası; Hüseyin Şenşaştımoğlu’na 1 yıl hapis, 4 ay genel 

güvenlik gözetimi altında bulundurulma cezası verildi. 



Askeri mahkemede, TÖB-DER Davasından yargılanıp, beraat eden öğ-

retmenler şunlardı:

Tahsin Doğan, Yusuf Basat, İbrahim Sevimli, Erol Çağlayan, Necip Bektaş, 

Mustafa Varol, Zeki Aslan, Mahmut Özçift, Ali Bayraktar, Bahattin Özcan 

Acar, Feyzullah Ertuğrul,  İbrahim Bekem.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, gıyaben yargılanıp, beraat eden 

TÖB-DER yöneticileri şunlardı:

Gültekin Gazioğlu, Mustafa Düzgün, İsmet Özdemir, Ömer Arslan, Bay-

ram Ayaz, Ayhan Kutlay, Cafer Akyüz, Turan Yılmaz, Ali Kemal Yaylı, Ce-

mal Saygılı, Ahmet Melek, Aydın Yeşilyurt, Muhammet Tekin Üstün, Halil 

Uslu,  Yaşar  Alagündüz,  Celal  Baloğlu,  Yılmaz  Apaydın,  İhsan  Kapusuz, 

Mustafa Duru ve Mehmet Yalçın.

Ancak  TÖB-DER  yöneticilerinin  1976-1979  yılları  arasındaki  faaliyetle-

ri hakkındaTCK’nın 141/1.maddesini ihlal etmekten dolayı 1986 yılında 

Ankara  2.  Ağır  Ceza  Mahkemesi’nde  açılan  davada  Gazioğlu  ve  19  ar-

kadaşı

997


 hakkında  15.3.1989 tarihinde (1989 / 54 sayılı karar) beraat 

kararı verilmiş,

998


 bu karar temyiz edilmediğinden 23.3.1989 tarihinde 

kesinleşmiştir.

Bu durum 11 Eylül 1990 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde “TÖB-DER Da-

vasında Çelişki” başlığıyla yer almıştır.

Avukat Halit Çelenk’in dediği gibi: “TÖB-DER, askeri yargıya göre suçlu, 



sivil yargıya göre suçsuzdur. Yani TÖB-DER hem suçlu, hem suçsuzdur.”

TÖB-DER Davasında dikkat çeken diğer gariplikler şunlardı:

Yürüme Kurulu Üyesi Cafer Akyüz, Sıkıyönetim Mahkemesinde 8 yıl ağır 

hapis cezasına çarptırıldıktan sonra, bu kez yine aynı suçlamalarla sivil 

mahkemede yargılandı, beraat etti. Öte yandan TÖB-DER Genel Sekrete-

ri Kemal Uzun ile Yürütme Kurulu üyesi İbrahim Sevimli ne birinci yargı-

lamada ne de ikinci yargılamada bulunamadı ve durumları ortada kaldı.


516

TÖB-DER hakkında mahkemelerin verdiği iki farklı karar üzerine TÖB-DER 

davasında yargılananların avukatları yargılamanın yenilenmesi

999


 ve ka-

rar düzeltme

1000


  isteminde bulunarak Askeri Yargıtay Başkanlığına ve As-

keri Yargıtay Başsavcılığına başvurmuşlardır. Genel Başkan Yardımcısı İs-

met Yalçınkaya, bu başvurunun “sürüncemede kaldığını” söylemektedir.

Ekin’e Mektup

“12  Eylül’ün  2.ayını  doldurduğu  günlerde  Ankara  Sıkıyönetim 

Komutanlığı TÖB-DER yöneticilerinden 64’ü hakkında verdiği tu-

tuklama kararı ile Türk Milli Eğitimini kurtarıyordu (!).

(…)

TÖB-DER, Türkiye de yaşayan herkesin öz dili ile eğitim görmesi-

ni, eğitimdeki dil ve kültür yönünden şoven ve asimilasyoncu bas-

kının kaldırılmasını istemişti.

Egemenlere  göre  TÖB-DER  böyle  davranarak  ulusal  duyguları 

yok etmeyi amaçlamış, iktisadi ve sosyal bir sınırın diğer sınıflar 

üzerindeki tahakkümünü tesis etmek için çalışmışlardı.

(…) 

Bunların senin öğretmenlerin olmasını çok isterdim. Evren’i çok 

iyi anlatırlardı sana; insanı, emeği ve barışı öğretirlerdi su gibi.

Elinden tutsaydım bir sabah; siyah önlüğün, beyaz yakan ve ke-

lebek gibi kurdelelerinle uçup gitseydik Gültekin Hocanın önüne, 

Süleyman’ın, Mustafa’nın, Ayhan’ın, Öner’in ya da…

Kaydını yapsalardı bir güzel evreni anlatsalardı tüm çıplaklığı ile.

(…)

Öğretmendi  onlar;  sömürüye  karşı  çıktılar,  adları  bozguncuya 

çıktı.  Sonrasını  biliyorsun;  yargıladılar,  tümünü  ceza  evlerinde 

yaşattılar.  Yurttaşlıktan  çıkarttılar.  İnanır  mısın,  salt  onlar  yar-

gılandılar  imparatorluğun  mahkemelerinde.  Ülkücü  öğretmenle-

re,  Akıncı  öğretmenlere  ses  çıkartan  olmadı.  Seni  onlara  teslim 

edecekler  belki.  Dünyadaki  esir  Türklerin  nasıl  kurtarılacağını 

anlatacaklar sana. Öteki dünya için namaz kılıp örtünmeyi öğre-

tecekler…


517

İyi öğreten, güzel anlatan öğretmenlerdi onlar.

Senin daha hiç bilmediğin abece’nin bulunuşundan 7.000 yıl sonra 

halkının yarısı okur- yazar olmayan bir ülkenin insanları için çaba-

ladılar yaşamları boyunca.”

 Erbil Tuşalp Eylül İmparatorluğu’ndan.



TÖB-DER’İN YURTDIŞI FAALİYETLERİ

TÖB-DER’in  Sıkıyönetim  Askeri  mahkemesince  kapatılmasından  önce 

Genel  Başkan  Gazioğlu  ve    bazı  MYK  üyeleri  yurtdışına  çıkmışlardı.

1001 


Yurtdışına çıkanlar o zamanki adıyla Federal Almanya’da bulunan Alman 

Eğitim Bilim Sendikası (GEW)’nın yardımlarıyla 1982’de Frankfurt’ta TÖB-

DER  Yurtdışı  Bürosu’nu  açmışlardır.  Yurtdışı  Bürosu’nun  açılmasından 

sonra 15 Kasım 1983’te TÖB-DER, Avrupa Öğretmen Sendikalar Komitesi 



(ETCE)’ne  üye  olmuştur.  TÖB-DER  Genel  Başkanı  Gazioğlu,  Anılar’ında 

yurtdışındaki çalışmalar hakkında da bazı bilgiler aktarmaktadır: “1984 

Ocak ayında “Türkiye Öğretmen Hareketinin Dünü-Bugünü-Yarını” adlı 

Türkçe-Almanca bir kitapçık bastırdık. Bu kitapta hem hareketimizin ta-

rihçesi, hem de 12 Eylül sonrası eğitimde yapılan değişiklikler anlatılıyor-

du. Bu kitapçıktan 10 bin adet bastırdık.”

1002

 

12 Eylül Askeri Darbesi’nden sonra binlerce TÖB-DER üyesi 1402 sayılı 



Sıkı Yönetim Kanunu’na göre işten el çektirilip açlığa ve yoksullağa mah-

kum edilmişlerdir. Yine aynı dönemde onlarca TÖB-DER üyesi göz altın-

dan işkencelerle öldürülmüştür. 

1908’den  1990  yılına  kadar  geçen  süreçte  hiç  bir  örgütün  üyeleri  

TÖB-DER’liler kadar katledilmemişitir.

Bütün bu baskı ve zorluklara karşın TÖB-DER’in eğitim emekçilerinin ör-

gütlenmesi, grevli ve toplusözleşmeli sendika yolunda mücadelesi kesin-

tisiz olarak devam etmiştir.

 

Türkiye’de  1986  yılında  öğretmen  örgütçülüğünde  önemli  bir  “ara  ko-



nak”  görevi  üstlenen  Abece  Dergisi  çıktı.  16.2.1988  tarihinde  ise  eski 

TÖS  ve  TÖB-DER  yöneticileri  ve  üyeleri  tarafından  Eğitimciler  Derneği 



(EĞİT-DER) kuruldu. 28 Mayıs 1990’da Eğitim-İş, 13 Kasım 1990’da ise 

Eğit-Sen adında iki eğitimciler sendikası kuruldu.

                                       


518

DİPNOTLAR

973  Cumhuriyet Gazetesi; 17 Ocak 1980

974  Cumhuriyet Gazetesi; 18 Ocak 1980

975  Cumhuriyet Gazetesi; 30 Ekim 1980  “İstanbul’daki öğretmen kitlesinde 

24 Aralık 1979 TÖB-DER eylemi arasındaki bir değerlendirmeye göre, 18 

bin ilkokul öğretmeninden 5 bin 600’ü, 8 bin orta dereceli okul öğretme-

ninden 3 bini TÖB-DER’e, bin ilkokul öğretmeni, 300 orta dereceli okul 

öğretmeni ÜLKÜ-BİR’e kayıtlıdır. TÖB- DER’e kayıtlı öğretmenlerin yüzde 

30’u eyleme yönelik eğilimde, sağcı öğretmenlerin yüzde 50’si aynı şekil-

de şartlanmış durumdadır. Bunların bir kısmı aşırı sol ve sağ legal (yasal) 

veya yasa dışı kuruluşlarla bağlantı içindedir. Öğretmenin yaşadığı ekono-

mik şartlar onu bazı mihrakların sloganını kullanmaya hazır hale getirmiş-

tir. 

976  Cumhuriyet Gazetesi; 29 Ocak 1980



977  Cumhuriyet Gazetesi;  8 Şubat 1980

978  Gazioğlu’nun sözünü ettiği Beyanname 22 Haziran 1922 tarihinde Haki-



miyet-i Milliye Gazetesinde “Türkiye Muallim ve Muallimelerine Beyan-

name”  başlığıyla  yayınlanmıştır.  Bu  beyannameyi  yayınlayan  öğretmen 

derneğinin adı Türkiye Muallim ve Muallimeler Cemiyeti’dir. (İsmail AY-



DIN; Dünden Bugüne Öğretmenler 1065-2005, s.34-35. Eğitim Sen Yay. 

Ankara 1999) 980 

979  Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s.157-159

980  Tahliye edilen öğretmenler bazı şube başkanlarıdır.

981  Cumhuriyet Gazetesi; 23 Nisan 1980

982  Cumhuriyet Gazetesi; 16 Mayıs 1980

983  Ancak, İlerici Gençlik Derneği (İGD)’nin yayın organı olan Gençlik Dünyası 

Dergisi’nde yer alan yazıda anlatılanlar daha farklıdır. Dergideki yazıyı bu-

raya aktarmayı uygun bulduk: 

 

“Dev–Yol’cular Ekrem Öztürk adlı devrimci öğretmeni katletti”



 

19  Mayıs  1980  günü  TKP  yanlısı  Birlik  ve  Dayanışma  grubuna  mensup 

öğretmen  Ekrem  Öztürk,  İstanbul’da  öldürüldü.  Ekrem  Öztürk’ün  öldü-

rülmesinden TKP’nin gençlik örgütü İGD, Dev–Yol’u sorumlu tuttu. Katil-

lerin Dev–Yol taraftarı olduğunu açıkladı. İGD taraftarı 15 günlük Gençlik 

Dünyası adlı derginin 29 Mayıs 1980 tarihli 4. sayısında bu cinayetle ilgili 

şunlar yazmaktadır:

 

Birlik–Dayanışmacı  öğretmen  Ekrem  Öztürk,  İstanbul  Halkalı’da  Dev–



Yol’cular tarafından katledildi. Ekrem Öztürk’ün cenazesi yığınsal bir tö-

renle Halkalı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sıkı güvenlik önlemleri alınan 

cenaze törenine demokratik örgüt temsilcileri, öğretmenler, işçiler, genç-

ler ve Halkalı’lı emekçiler katıldı. Mezarlıkta arkadaşları tarafından yapı-

lan bir konuşmadan sonra saygı duruşundan bulunuldu ve devrimci andı 

içildi.


519

 

Öte yandan Ekrem Öztürk’ün katledilmesi üzerine TÖB–DER Çatalca, Kar-



tal, Beykoz, Şile, Yalova şube başkanları basına ortak bir açıklama yaptılar. 

Açıklamada, Öztürk’ün Devrimci Yol taraftarlarınca öldürülmesi lanetle-

nerek “politik görüşü ne olursa olsun, bütün anti faşist öğretmenleri, saf-

larımıza burjuvazinin sokmaya çalıştığı bu kamayı tutan elleri, bu anlayışı 

mahkum etmeye, teşhir etmeye, tecrit etmeye çağırıyoruz” dendi.

984  Cumhuriyet Gazetesi: 4 Haziran 1980

985  Bir  dönem  DİSK  Genel  Başkanlığı  ve  MADEN-İŞ  Genel  Başkanı  Kemal 

Türkler silahlı sağ eylemciler tarafından vurularak öldürülecektir. Türkler 

için verilen ölüm ilanında TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’nun 

da adına rastlanmaktadır. Cumhuriyet Gazetesi; 24 Temmuz 1980 

986  Bu dönemde öldürülen Nihat Erim, Gün Sazak, CHP İstanbul Milletvekili 

Abdurrahman Köksaloğlu, Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler bu isim-

ler arsında sayılabilir. (İ.A.)

987  Maraş  katliamı  (1978)  nedeniyle  ilan  edilen  sıkıyönetim  döneminin  bi-

lançosu da ağırdır. Sıkıyönetim koşullarında 1126 kişi ölmüş, 10 bini aşkın 

insan yaralanmıştır. (İ.A.) 

988  Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s. 161-171

989  Bu 58 kişiden bazıları 1976-78, bazıları da 1978-1979 yılları arasında yö-

neticilik  yapmışlardır.  Adlarını  buraya  aktarmayı  gerekli  gördük:  İsmet 



Yalçınkaya (MYK), Süleyman Yaşar (MYK), Ali Rıza Aydın (MYK), Abdul-

lah  Gülbudak  (MYK),  Öner  Yağcı  (MYK),  Seyfettin  Bican  (MYK),  Kemal 

Uzun (MYK), İbrahim Sevimli (MYK), İbrahim Nacar (GYK), Saim Baluken 

(GYK), Haşim Çiçek (GYK), Selahattin Yetkin (GYK), Mahmut Nesil Ünal 



(GYK), Nabi Belekoğlu (GYK), Hulusi Top (GYK), İbrahim İşyar (GYK), Faruk 

Atalayer (GYK), Enver İnceler (GYK), Sekçuk Arhan (GYK), Necip Bektaş 

(GYK), Doğan Oğuzer (GYK), Ahmet İnce (GYK), Hüseyin İsen (GYK), Şeref 



Canbay (GYK), Mustafa Ergeldi (GYK), İlhami Şen (GYK), Mustafa Deprem 

(GYK), İbrahim Çerçi (GYK), Hüseyin Selçuk Vural (GYK), Rıza Duru (GYK), 



Firuz Çetin Över (GYK), Turgut Yılmaz (GYK), Mustafa Çetin (GYK), Ke-

nan Aras (GYK), Ahmet Fuat Özkan (GYK), Turgut Haskan (GYK), Osman 

Akman (GYK), Olgun Delikanlı (GYK), Hasan Yiğit (GYK), Hayri Erdoğan, 

Hüseyin Şenşaştımoğlu, Fevzi Ceylan, Mustafa Varol, Süleyman Özçiftçi, 

Zeki  Aslan,  İsmail  Okuducu,  Fikri  Çalışkan,  Cevat  Gezgin,  Metin  Erde-

mirci, Feyzullah Ertuğrul, Kenan Hannan Hoplar, Nazmi Çoban, Mahmut 

Özçift, Celal Gül, Fuat Olgaç, Ali Bayraktar, İlhan Alkan, Sezai Özen, Ba-

hattin Özcan Acar, İbrahim Berkem, 

990  Tahsin Doğan, Yusuf Basat, Erol Çağlayan, İbrahim Yeşilyurt.

991  Halit Çelenk; Hukuk Açısından TÖB-DER DAVASI, s.23, EĞİT-DER Yayını An-

kara 1990. 



520

992  Süleyman Yaşar; Yarım Kalan Düş, s.145, Çengeliğne Yay. İstanbul 2006

993  TÖB-DER’in Ödemiş Mitingi 8 Mart tarihinde değil, 8 Mayıs 1976 tarihin-

de yapılmıştır. Yeni Asır Gazetesi 8 Mayıs 1976. (karşılaştırma için bak. 



Sami Evren, Siyami Erdem, Cafer Yıldırım

; Eğitim Emekçileri Tarihi s.65)

994  Halit Çelenk; Hukuk Açısından TÖB-DER DAVASI, s.49-160’tan özetlenmiş-

tir.


995  Sami Evren, Siyami Erdem, Cafer Akyüz; Eğitim Emekçileri Tarihi, s.87-88,-

Birleşim Yayınları İstanbul 1995 

996  Süleyman Yaşar; Yarım Kalan Düş, s.146

997  Beraat  edenler;  Gültekin  Gazioğlu,  Mustafa  Düzgün,  İsmet  Özdemir, 



Ömer Aslan, Bayram Ayaz, Ayhan Kutlay, Cafer Akyüz, Turan Yılmaz, Ali 

Kemal Yaylı, Cemal Saygılı, Ahmet Melek, Aydın Yeşilyurt, Muhammet 

Tekin Üstün, Halil Uslu, M. Yaşar Alagündüz, Celal Baloğlu, İhsan Kapu-

suz, Yılmaz Apaydın, Mustafa Duru, Mehmet Yalçın

998  Halit Çelenk; TÖB-DER Davası, s.280-281. “Hukuk skandalı: TÖB-DER’in 

tutuklu 36 yöneticisi askeri mahkemede mahkum oldu. Yurt dışındaki 20 

yöneticisi sivil mahkemede beraat etti. Kaçan kurtuldu. Askeri mahkeme-

nin bilir kişi raporu olmadan mahkûmiyet kararı vermesi olumsuzluk ola-

rak niteleniyor.

 

TÖB-DER  için  2 zıt  karar: Askeri mahkemede yargılanan  mahkum  oldu. 



Sivildeki aklandı. Hukukçulara göre mahkumiyet kararında baskı var. Mah-

kumiyet kararının haksız ve baskı altında alındığı ileri sürüldü. TÖB-DER 

davası yeniden görülmeli. Askeri Mahkeme kararı siyasi. TÖB-DER yöneti-

cileri yargıya başvuruyor.” Milliyet Gazetesi ; 8-9-10 Temmuz 1989

999  Yargılamanın yeniden yapılmasını isteyenler TÖB-DER MYK ve GYK üyele-

ridir ve sayıları 34’tür. (Çelenk: s,284)

1000  Karar düzeltme isteyenler genellikle TÖB-DER’in düzenlediği Demokratik 

Eğitim Kurultayı (DEK)’nda bildiri sunan, konuşma yapan, broşür yazımı-

na katılan ve düzenleme kurulunda görev alan kişiler olup sayıları 13’tür. 

(Çelenk; s.294)

1001  Yurt dışına çıkan MYK üyeleri; Ayhan Kutlay, Tekin Üstün, Bayram Ayaz, 

Kemal Uzun ve Ömer Aslan’dır.  

1002  G. Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s.214



521

1990-2016

TÖB-DER YENİDEN

24 Haziran 2010’da son Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yalçınkaya ve ar-

kadaşları Ankara Valiliği’ne başvurarak “TÖB-DER’in tüzel kişiliğinin de-

vam ettiği”ne dair bir dilekçe verdiler. Valilik apar topar bir yanıt vererek 

“kayıtlarımızda böyle bir dernek yoktur…” dedi, ama bu işlemle yeni bir 

hukuksal süreç başlamış oldu.

Bir röportajında İsmet Yalçınkaya’ya “Derneği yeniden açmayı nasıl or-

ganize ettiniz?” sorusu yöneltilmiş ve Yalçınkaya’nın yanıtı şöyle olmuş-

tur: “Son dönem Genel Yönetim Kurulu üyelerinden 21 arkadaşımızı bul-

duk. Yurtdışında olanlar var, Genel Saymanımız Abdullah Gülbudak gibi 

hapishanede  işkence  görüp,  tedavi  olamadığı  için  ölen  arkadaşlarımız 

var. GYK üyeleri bize derneği yeniden açma yetkisi verdiler. (İsmet Yal-

çınkaya, Seyfettin Bican ve eski Ankara Şube Başkanı Tahsin Doğan)

1003


  

“Derneği yeniden açma amacınız nedir?” sorusuna İsmet yalçınkaya ve 

Seyfettin Bican’ın verdikleri cevap da şudur: “Bir kere öldürülen arkadaş-

larımıza  borcumuz  var.  İkincisi  12  Eylülün  bu  büyük  hukuksuzluğu  bizi 

rahatsız ediyor. Davamıza sahip çıkıp o kırılan onurumuzu yeniden onar-

mak istiyoruz. Onlar bizim onurumuzu kırdılar, bizi kapattılar, bizi hapis 

yatırdılar,  bize  çeşitli  işkenceler  yaptılar,  yani  bizi  insanlıktan  çıkarmak 

için her türlü şeyi yaptılar. Biz de 12 Eylülün bu hukuksuzluğu ile hesap-

laşılması ve yüzleşilmesi için derneğimizi açtık.”

1004

 

9-10  Mayıs  1992’de  aralarında  TÖB-DER  yönetiminde  görev  alan  eği-



timciler, kamuoyuna bir bildiri yayınlayarak; “TÖB-DER’i mahkum eden 

TCK’nın  141.maddesinin  yürürlükten  kaldırıldığını,  TÖB-DER  hakkında 

askeri ve sivil mahkemelerce verilmiş iki çelişkili karar olduğunu, TÖB-

DER’in yeniden açılması için hiçbir yasal engelin bulunmadığını ve TÖB-

DER’in el konulan mallarının iadesinin gerektiğini” açıklamışlardır.

1005


 

 

TÖB-DER bir yandan onur mücadelesi yürütürken bir yandan da “gasp 



edilen” mallarını geri almaya çalışıyor. 12 Eylül faşizmi TÖB-DER’ i kapatıp 

tüm yönetim kadrosunu ve pek çok üyesini zindanlara atıp işkenceler-

den geçirip işlerine son vermekle kalmamış, TÖB-DER’ in taşınır taşınmaz 


522

tüm mal varlıklarınıda gasp etmiştir. Örneğin TÖB-DER’in tespit edilebi-

len malvarlıklarından bazıları şöyledir:

Ankara-Demirtepe’de  Genel  Merkez  binası  (1.ve  3.kat),  Burgazada’da 

Rum asıllı bir vatandaşımızın bağışladığı köşk (Şu anda öğretmenevi ola-

rak  kullanılıyor.)  Bartın’da  3  katlı  bina.  (Öğretmenevi  oldu.)  Denizli’de 

Mustafa  Gazalcı’nın  amelelik  yaparak  inşa  ettiği  bina,  (Turizm  İl  Mü-

dürlüğü oldu),  Artvin-Şavşat’ta bir bina. Bilecik’te bina, (Öğretmenevi 

olarak kullanılıyor.) Bursa-Yenişehir’ deki bina (Şimdi öğretmenevi ola-

rak kullanılıyor.) Bursa-İnegöl’de tarla.  Çanakkale-Lapseki’de arsa. Edir-

ne-Meriç’teki bina, (Öğretmenevi olarak tahsis edildi.) Kayseri’de iki katlı 

bina... Kırklareli-Vize üç katlı avlulu bir ev ve daha niceleri...

TÖB-DER’in el konulan mallarının iadesi konusu defalarca TBMM’ye ge-

tirilmiştir. En son CHP Antalya Milletvekili Osman kaptan, 12 Eylül 1980 

askeri darbesi sırasında kapatılan TÖB-DER başta olmak üzere tüm mes-

leki dernek ve kuruluşların açılması ve hazineye devredilen taşınmaz ve 

tüm varlıklarının iadesi hakkında kanun teklifi vermiştir.

1006


 

TÖB-DER, savaşımlarıyla tarihe mal olmuş onurlu bir eğitim emekçileri 

örgütüdür.  Bir yazarın  deyimiyle “TÖB-DER öğretmen  hareketinde bir 

alamet-i farika oldu.”

1007


 

TÖB-DER’in  12  Eylül  1980  öncesi  süreçte  sürdürdüğü  özgürlük,  barış, 

demokrasi,  sendikal  haklar  mücadelesi  ile  gericiliğe  ve  faşizme  karşı 

verdiği kararlı ve inançlı mücadele geleneği bu gün dinamik bir güç olarak 



EĞİTİM SEN tüzel kişiliğinde varlığını devam ettirilmektedir.

523

- Halit Çelenk’e saygıyla...-

 

 



Töb-der davası

 

980/7641 esas ve 981/526 sayılı iddianamesiyle



üç nolu sıkıyönetim mahkemesi

hazırdı eksiksiz bir yargılamaya

yüksekte duran üç yargıç

sol yanlarında iddianamesiyle savcı

isimleri mübaşirce okunan unvanları silinmiş öğretmenler

tanıklığa yaşları tutmayan öğrenciler alınmadı

yargıçlar öğretmenlerin gözlerine bakamıyordu

bir taşra kasabasındaki ilk öğretmeni gibi duruyordu sanıklar

güçlük çektikleri belli

sonra çocukları düştü aklına

okula giden

inanamadı çocuğunun sesiydi bu

baba öğretmenim bugün okula gelmedi

hangisiydi bugün okula gitmeyen

çok göz vardı

altmış dört öğretmen yüz yirmi sekiz göz

matematik öğretmeni hesapladı hemen

irkildi mahkeme heyeti

görev başındaydı

insafsız bir yargıya döndü suratları

faili meçhul tanrılara benziyorlardı

rüzgâra güneşe çocuklara inanmıyorlardı

öğretmenlere de

ve savunman halit çelenk

sonu önceden belli olan davaları bildiği belli

dedi ki


hükmünüz belli

 

şunu bilin ki öğretmenler şimdiden beraat etti



bu yargılamayı okutacaklar

524

sizin çocuklarınıza da

sinirlendi mahkeme

mübaşir ayağa kaldırdı öğretmenleri

hukuğa ve öğrencilerine saygıdan

ayağa kalktı öğretmenler

öğretmenler yargıçların gözüne bakarak

kendilerine ait olan kalemleri kırdılar

ve karar

üç yüz doksan üç yıl hapis

yüz on altı yıl dokuz ay sürgün

tarih önünde beraat eden öğretmenler aramızda şimdi

(Cengiz Kaplan’ın  “dağlar oğlumdur” kitabından)


525


Download 3.81 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   53




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling