Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Askeri Mahkeme kararına göre 9 yıl ağır hapis, üç yıl genel güvenlik
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
Askeri Mahkeme kararına göre 9 yıl ağır hapis, üç yıl genel güvenlik gözetimi, ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verilen TÖB-DER yöneticileri: Seyfettin Bican, İbrahim İşyar, İlhami Şen, İbrahim Çerçi. 8 yıl ağır hapis, iki yıl sekiz ay, genel güvenlik gözetimi, ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verilen TÖB-DER yöneticileri: Süleyman Yaşar, İsmet Yalçınkaya, Ali Rıza Aydın, Abdullah Gülbudak, Cafer Akyüz, Öner Yağcı, Ahmet İnce, Haşim Çiçek, Enver İnceler, Hüse- yin Selçuk Vural, Hicabi Temur, Mahmut Nesil Ünal, Kemal Yüksel, Olgun Delikanlı. 5 yıl ağır hapis, bir yıl sekiz ay genel güvenlik gözetimi, beş yıl kamu hiz- metlerinden mahrumiyet cezası verilen TÖB-DER yöneticileri şunlardı: İbrahim Nacar, Saim Baluken, Selahattin Yetkin, Nabi Belekoğlu, Hulu- si Top, Faruk Atalayer, Selçuk Arhan, Doğan Oğuzer, Hüseyin İsen, Şeref Canbay, Mustafa Ergeldi, Mustafa Deprem, Rıza Duru, Firuz Çetin Över, Turgut Yılmaz, Mustafa Çetin, Abdulkadir Yıldız, Fahri Bıçak, Osman Ak- man, Kenan Aras, Ahmet Fuat Özkan, Turgut Haskan, Hasan Yiğit. Bunlar dışında, 4-11 Şubat 1978 tarihinde, TÖB-DER’ in Ankara’da dü- zenlediği Demokratik Eğitim Kurultayı’na (DEK’e) katılıp konuşma ya- pan ya da bildiri sunan ve bundan ötürü 5 yıl ağır hapis, bir yıl sekiz ay genel güvenlik gözetimi, beş yıl kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verilen TÖB-DER sanıkları şunlardı: Fikri Çalışkan, Metin Erdemirci, Nazmi Çoban, Celal Gül, Kenan Hannan Hoplar, Sezai Özen, Fuat Olgaç, Süleyman Özçiftçi, Hayri Erdoğan, Fevzi Ceylan. 515 Ayrıca, DEK sanıklarından İsmail Okuducu, Cevat Gezgin, İlhan Alkan’a 1’er yıl ağır hapis cezası; Hüseyin Şenşaştımoğlu’na 1 yıl hapis, 4 ay genel güvenlik gözetimi altında bulundurulma cezası verildi. Askeri mahkemede, TÖB-DER Davasından yargılanıp, beraat eden öğ- retmenler şunlardı: Tahsin Doğan, Yusuf Basat, İbrahim Sevimli, Erol Çağlayan, Necip Bektaş, Mustafa Varol, Zeki Aslan, Mahmut Özçift, Ali Bayraktar, Bahattin Özcan Acar, Feyzullah Ertuğrul, İbrahim Bekem. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, gıyaben yargılanıp, beraat eden TÖB-DER yöneticileri şunlardı: Gültekin Gazioğlu, Mustafa Düzgün, İsmet Özdemir, Ömer Arslan, Bay- ram Ayaz, Ayhan Kutlay, Cafer Akyüz, Turan Yılmaz, Ali Kemal Yaylı, Ce- mal Saygılı, Ahmet Melek, Aydın Yeşilyurt, Muhammet Tekin Üstün, Halil Uslu, Yaşar Alagündüz, Celal Baloğlu, Yılmaz Apaydın, İhsan Kapusuz, Mustafa Duru ve Mehmet Yalçın. Ancak TÖB-DER yöneticilerinin 1976-1979 yılları arasındaki faaliyetle- ri hakkındaTCK’nın 141/1.maddesini ihlal etmekten dolayı 1986 yılında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada Gazioğlu ve 19 ar- kadaşı 997
hakkında 15.3.1989 tarihinde (1989 / 54 sayılı karar) beraat kararı verilmiş, 998
bu karar temyiz edilmediğinden 23.3.1989 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durum 11 Eylül 1990 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde “TÖB-DER Da-
Avukat Halit Çelenk’in dediği gibi: “TÖB-DER, askeri yargıya göre suçlu, sivil yargıya göre suçsuzdur. Yani TÖB-DER hem suçlu, hem suçsuzdur.” TÖB-DER Davasında dikkat çeken diğer gariplikler şunlardı: Yürüme Kurulu Üyesi Cafer Akyüz, Sıkıyönetim Mahkemesinde 8 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldıktan sonra, bu kez yine aynı suçlamalarla sivil mahkemede yargılandı, beraat etti. Öte yandan TÖB-DER Genel Sekrete- ri Kemal Uzun ile Yürütme Kurulu üyesi İbrahim Sevimli ne birinci yargı- lamada ne de ikinci yargılamada bulunamadı ve durumları ortada kaldı.
516 TÖB-DER hakkında mahkemelerin verdiği iki farklı karar üzerine TÖB-DER davasında yargılananların avukatları yargılamanın yenilenmesi 999
ve ka- rar düzeltme 1000
isteminde bulunarak Askeri Yargıtay Başkanlığına ve As- keri Yargıtay Başsavcılığına başvurmuşlardır. Genel Başkan Yardımcısı İs- met Yalçınkaya, bu başvurunun “sürüncemede kaldığını” söylemektedir.
517 İyi öğreten, güzel anlatan öğretmenlerdi onlar. Senin daha hiç bilmediğin abece’nin bulunuşundan 7.000 yıl sonra halkının yarısı okur- yazar olmayan bir ülkenin insanları için çaba- ladılar yaşamları boyunca.” Erbil Tuşalp Eylül İmparatorluğu’ndan. TÖB-DER’İN YURTDIŞI FAALİYETLERİ TÖB-DER’in Sıkıyönetim Askeri mahkemesince kapatılmasından önce Genel Başkan Gazioğlu ve bazı MYK üyeleri yurtdışına çıkmışlardı. 1001
Yurtdışına çıkanlar o zamanki adıyla Federal Almanya’da bulunan Alman Eğitim Bilim Sendikası (GEW)’nın yardımlarıyla 1982’de Frankfurt’ta TÖB- DER Yurtdışı Bürosu’nu açmışlardır. Yurtdışı Bürosu’nun açılmasından sonra 15 Kasım 1983’te TÖB-DER, Avrupa Öğretmen Sendikalar Komitesi (ETCE)’ne üye olmuştur. TÖB-DER Genel Başkanı Gazioğlu, Anılar’ında yurtdışındaki çalışmalar hakkında da bazı bilgiler aktarmaktadır: “1984 Ocak ayında “Türkiye Öğretmen Hareketinin Dünü-Bugünü-Yarını” adlı Türkçe-Almanca bir kitapçık bastırdık. Bu kitapta hem hareketimizin ta- rihçesi, hem de 12 Eylül sonrası eğitimde yapılan değişiklikler anlatılıyor- du. Bu kitapçıktan 10 bin adet bastırdık.” 1002
Sıkı Yönetim Kanunu’na göre işten el çektirilip açlığa ve yoksullağa mah- kum edilmişlerdir. Yine aynı dönemde onlarca TÖB-DER üyesi göz altın- dan işkencelerle öldürülmüştür. 1908’den 1990 yılına kadar geçen süreçte hiç bir örgütün üyeleri TÖB-DER’liler kadar katledilmemişitir. Bütün bu baskı ve zorluklara karşın TÖB-DER’in eğitim emekçilerinin ör- gütlenmesi, grevli ve toplusözleşmeli sendika yolunda mücadelesi kesin- tisiz olarak devam etmiştir.
Türkiye’de 1986 yılında öğretmen örgütçülüğünde önemli bir “ara ko- nak” görevi üstlenen Abece Dergisi çıktı. 16.2.1988 tarihinde ise eski TÖS ve TÖB-DER yöneticileri ve üyeleri tarafından Eğitimciler Derneği (EĞİT-DER) kuruldu. 28 Mayıs 1990’da Eğitim-İş, 13 Kasım 1990’da ise Eğit-Sen adında iki eğitimciler sendikası kuruldu.
518 DİPNOTLAR 973 Cumhuriyet Gazetesi; 17 Ocak 1980 974 Cumhuriyet Gazetesi; 18 Ocak 1980 975 Cumhuriyet Gazetesi; 30 Ekim 1980 “İstanbul’daki öğretmen kitlesinde 24 Aralık 1979 TÖB-DER eylemi arasındaki bir değerlendirmeye göre, 18 bin ilkokul öğretmeninden 5 bin 600’ü, 8 bin orta dereceli okul öğretme- ninden 3 bini TÖB-DER’e, bin ilkokul öğretmeni, 300 orta dereceli okul öğretmeni ÜLKÜ-BİR’e kayıtlıdır. TÖB- DER’e kayıtlı öğretmenlerin yüzde 30’u eyleme yönelik eğilimde, sağcı öğretmenlerin yüzde 50’si aynı şekil- de şartlanmış durumdadır. Bunların bir kısmı aşırı sol ve sağ legal (yasal) veya yasa dışı kuruluşlarla bağlantı içindedir. Öğretmenin yaşadığı ekono- mik şartlar onu bazı mihrakların sloganını kullanmaya hazır hale getirmiş- tir. 976 Cumhuriyet Gazetesi; 29 Ocak 1980 977 Cumhuriyet Gazetesi; 8 Şubat 1980 978 Gazioğlu’nun sözünü ettiği Beyanname 22 Haziran 1922 tarihinde Haki- miyet-i Milliye Gazetesinde “Türkiye Muallim ve Muallimelerine Beyan- name” başlığıyla yayınlanmıştır. Bu beyannameyi yayınlayan öğretmen derneğinin adı Türkiye Muallim ve Muallimeler Cemiyeti’dir. (İsmail AY- DIN; Dünden Bugüne Öğretmenler 1065-2005, s.34-35. Eğitim Sen Yay. Ankara 1999) 980 979 Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s.157-159 980 Tahliye edilen öğretmenler bazı şube başkanlarıdır. 981 Cumhuriyet Gazetesi; 23 Nisan 1980 982 Cumhuriyet Gazetesi; 16 Mayıs 1980 983 Ancak, İlerici Gençlik Derneği (İGD)’nin yayın organı olan Gençlik Dünyası Dergisi’nde yer alan yazıda anlatılanlar daha farklıdır. Dergideki yazıyı bu- raya aktarmayı uygun bulduk:
“Dev–Yol’cular Ekrem Öztürk adlı devrimci öğretmeni katletti” 19 Mayıs 1980 günü TKP yanlısı Birlik ve Dayanışma grubuna mensup öğretmen Ekrem Öztürk, İstanbul’da öldürüldü. Ekrem Öztürk’ün öldü- rülmesinden TKP’nin gençlik örgütü İGD, Dev–Yol’u sorumlu tuttu. Katil- lerin Dev–Yol taraftarı olduğunu açıkladı. İGD taraftarı 15 günlük Gençlik Dünyası adlı derginin 29 Mayıs 1980 tarihli 4. sayısında bu cinayetle ilgili şunlar yazmaktadır:
Birlik–Dayanışmacı öğretmen Ekrem Öztürk, İstanbul Halkalı’da Dev– Yol’cular tarafından katledildi. Ekrem Öztürk’ün cenazesi yığınsal bir tö- renle Halkalı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sıkı güvenlik önlemleri alınan cenaze törenine demokratik örgüt temsilcileri, öğretmenler, işçiler, genç- ler ve Halkalı’lı emekçiler katıldı. Mezarlıkta arkadaşları tarafından yapı- lan bir konuşmadan sonra saygı duruşundan bulunuldu ve devrimci andı içildi.
519
Öte yandan Ekrem Öztürk’ün katledilmesi üzerine TÖB–DER Çatalca, Kar- tal, Beykoz, Şile, Yalova şube başkanları basına ortak bir açıklama yaptılar. Açıklamada, Öztürk’ün Devrimci Yol taraftarlarınca öldürülmesi lanetle- nerek “politik görüşü ne olursa olsun, bütün anti faşist öğretmenleri, saf- larımıza burjuvazinin sokmaya çalıştığı bu kamayı tutan elleri, bu anlayışı mahkum etmeye, teşhir etmeye, tecrit etmeye çağırıyoruz” dendi. 984 Cumhuriyet Gazetesi: 4 Haziran 1980 985 Bir dönem DİSK Genel Başkanlığı ve MADEN-İŞ Genel Başkanı Kemal
için verilen ölüm ilanında TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’nun da adına rastlanmaktadır. Cumhuriyet Gazetesi; 24 Temmuz 1980 986 Bu dönemde öldürülen Nihat Erim, Gün Sazak, CHP İstanbul Milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu, Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler bu isim- ler arsında sayılabilir. (İ.A.) 987 Maraş katliamı (1978) nedeniyle ilan edilen sıkıyönetim döneminin bi- lançosu da ağırdır. Sıkıyönetim koşullarında 1126 kişi ölmüş, 10 bini aşkın insan yaralanmıştır. (İ.A.) 988 Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s. 161-171 989 Bu 58 kişiden bazıları 1976-78, bazıları da 1978-1979 yılları arasında yö- neticilik yapmışlardır. Adlarını buraya aktarmayı gerekli gördük: İsmet Yalçınkaya (MYK), Süleyman Yaşar (MYK), Ali Rıza Aydın (MYK), Abdul- lah Gülbudak (MYK), Öner Yağcı (MYK), Seyfettin Bican (MYK), Kemal Uzun (MYK), İbrahim Sevimli (MYK), İbrahim Nacar (GYK), Saim Baluken (GYK), Haşim Çiçek (GYK), Selahattin Yetkin (GYK), Mahmut Nesil Ünal (GYK), Nabi Belekoğlu (GYK), Hulusi Top (GYK), İbrahim İşyar (GYK), Faruk Atalayer (GYK), Enver İnceler (GYK), Sekçuk Arhan (GYK), Necip Bektaş (GYK), Doğan Oğuzer (GYK), Ahmet İnce (GYK), Hüseyin İsen (GYK), Şeref Canbay (GYK), Mustafa Ergeldi (GYK), İlhami Şen (GYK), Mustafa Deprem (GYK), İbrahim Çerçi (GYK), Hüseyin Selçuk Vural (GYK), Rıza Duru (GYK), Firuz Çetin Över (GYK), Turgut Yılmaz (GYK), Mustafa Çetin (GYK), Ke- nan Aras (GYK), Ahmet Fuat Özkan (GYK), Turgut Haskan (GYK), Osman Akman (GYK), Olgun Delikanlı (GYK), Hasan Yiğit (GYK), Hayri Erdoğan, Hüseyin Şenşaştımoğlu, Fevzi Ceylan, Mustafa Varol, Süleyman Özçiftçi, Zeki Aslan, İsmail Okuducu, Fikri Çalışkan, Cevat Gezgin, Metin Erde- mirci, Feyzullah Ertuğrul, Kenan Hannan Hoplar, Nazmi Çoban, Mahmut Özçift, Celal Gül, Fuat Olgaç, Ali Bayraktar, İlhan Alkan, Sezai Özen, Ba- hattin Özcan Acar, İbrahim Berkem, 990 Tahsin Doğan, Yusuf Basat, Erol Çağlayan, İbrahim Yeşilyurt. 991 Halit Çelenk; Hukuk Açısından TÖB-DER DAVASI, s.23, EĞİT-DER Yayını An- kara 1990. 520 992 Süleyman Yaşar; Yarım Kalan Düş, s.145, Çengeliğne Yay. İstanbul 2006 993 TÖB-DER’in Ödemiş Mitingi 8 Mart tarihinde değil, 8 Mayıs 1976 tarihin- de yapılmıştır. Yeni Asır Gazetesi 8 Mayıs 1976. (karşılaştırma için bak. Sami Evren, Siyami Erdem, Cafer Yıldırım ; Eğitim Emekçileri Tarihi s.65) 994 Halit Çelenk; Hukuk Açısından TÖB-DER DAVASI, s.49-160’tan özetlenmiş- tir.
995 Sami Evren, Siyami Erdem, Cafer Akyüz; Eğitim Emekçileri Tarihi, s.87-88,- Birleşim Yayınları İstanbul 1995 996 Süleyman Yaşar; Yarım Kalan Düş, s.146 997 Beraat edenler; Gültekin Gazioğlu, Mustafa Düzgün, İsmet Özdemir, Ömer Aslan, Bayram Ayaz, Ayhan Kutlay, Cafer Akyüz, Turan Yılmaz, Ali Kemal Yaylı, Cemal Saygılı, Ahmet Melek, Aydın Yeşilyurt, Muhammet Tekin Üstün, Halil Uslu, M. Yaşar Alagündüz, Celal Baloğlu, İhsan Kapu- suz, Yılmaz Apaydın, Mustafa Duru, Mehmet Yalçın. 998 Halit Çelenk; TÖB-DER Davası, s.280-281. “Hukuk skandalı: TÖB-DER’in tutuklu 36 yöneticisi askeri mahkemede mahkum oldu. Yurt dışındaki 20 yöneticisi sivil mahkemede beraat etti. Kaçan kurtuldu. Askeri mahkeme- nin bilir kişi raporu olmadan mahkûmiyet kararı vermesi olumsuzluk ola- rak niteleniyor.
TÖB-DER için 2 zıt karar: Askeri mahkemede yargılanan mahkum oldu. Sivildeki aklandı. Hukukçulara göre mahkumiyet kararında baskı var. Mah- kumiyet kararının haksız ve baskı altında alındığı ileri sürüldü. TÖB-DER davası yeniden görülmeli. Askeri Mahkeme kararı siyasi. TÖB-DER yöneti- cileri yargıya başvuruyor.” Milliyet Gazetesi ; 8-9-10 Temmuz 1989 999 Yargılamanın yeniden yapılmasını isteyenler TÖB-DER MYK ve GYK üyele- ridir ve sayıları 34’tür. (Çelenk: s,284) 1000 Karar düzeltme isteyenler genellikle TÖB-DER’in düzenlediği Demokratik Eğitim Kurultayı (DEK)’nda bildiri sunan, konuşma yapan, broşür yazımı- na katılan ve düzenleme kurulunda görev alan kişiler olup sayıları 13’tür. (Çelenk; s.294) 1001 Yurt dışına çıkan MYK üyeleri; Ayhan Kutlay, Tekin Üstün, Bayram Ayaz,
1002 G. Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s.214 521 1990-2016 TÖB-DER YENİDEN 24 Haziran 2010’da son Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yalçınkaya ve ar- kadaşları Ankara Valiliği’ne başvurarak “TÖB-DER’in tüzel kişiliğinin de- vam ettiği”ne dair bir dilekçe verdiler. Valilik apar topar bir yanıt vererek “kayıtlarımızda böyle bir dernek yoktur…” dedi, ama bu işlemle yeni bir hukuksal süreç başlamış oldu. Bir röportajında İsmet Yalçınkaya’ya “Derneği yeniden açmayı nasıl or-
tur: “Son dönem Genel Yönetim Kurulu üyelerinden 21 arkadaşımızı bul- duk. Yurtdışında olanlar var, Genel Saymanımız Abdullah Gülbudak gibi hapishanede işkence görüp, tedavi olamadığı için ölen arkadaşlarımız var. GYK üyeleri bize derneği yeniden açma yetkisi verdiler. (İsmet Yal-
1003
“Derneği yeniden açma amacınız nedir?” sorusuna İsmet yalçınkaya ve Seyfettin Bican’ın verdikleri cevap da şudur: “Bir kere öldürülen arkadaş- larımıza borcumuz var. İkincisi 12 Eylülün bu büyük hukuksuzluğu bizi rahatsız ediyor. Davamıza sahip çıkıp o kırılan onurumuzu yeniden onar- mak istiyoruz. Onlar bizim onurumuzu kırdılar, bizi kapattılar, bizi hapis yatırdılar, bize çeşitli işkenceler yaptılar, yani bizi insanlıktan çıkarmak için her türlü şeyi yaptılar. Biz de 12 Eylülün bu hukuksuzluğu ile hesap- laşılması ve yüzleşilmesi için derneğimizi açtık.” 1004
timciler, kamuoyuna bir bildiri yayınlayarak; “TÖB-DER’i mahkum eden TCK’nın 141.maddesinin yürürlükten kaldırıldığını, TÖB-DER hakkında askeri ve sivil mahkemelerce verilmiş iki çelişkili karar olduğunu, TÖB- DER’in yeniden açılması için hiçbir yasal engelin bulunmadığını ve TÖB- DER’in el konulan mallarının iadesinin gerektiğini” açıklamışlardır. 1005
TÖB-DER bir yandan onur mücadelesi yürütürken bir yandan da “gasp edilen” mallarını geri almaya çalışıyor. 12 Eylül faşizmi TÖB-DER’ i kapatıp tüm yönetim kadrosunu ve pek çok üyesini zindanlara atıp işkenceler- den geçirip işlerine son vermekle kalmamış, TÖB-DER’ in taşınır taşınmaz
522 tüm mal varlıklarınıda gasp etmiştir. Örneğin TÖB-DER’in tespit edilebi- len malvarlıklarından bazıları şöyledir: Ankara-Demirtepe’de Genel Merkez binası (1.ve 3.kat), Burgazada’da Rum asıllı bir vatandaşımızın bağışladığı köşk (Şu anda öğretmenevi ola- rak kullanılıyor.) Bartın’da 3 katlı bina. (Öğretmenevi oldu.) Denizli’de Mustafa Gazalcı’nın amelelik yaparak inşa ettiği bina, (Turizm İl Mü- dürlüğü oldu), Artvin-Şavşat’ta bir bina. Bilecik’te bina, (Öğretmenevi olarak kullanılıyor.) Bursa-Yenişehir’ deki bina (Şimdi öğretmenevi ola- rak kullanılıyor.) Bursa-İnegöl’de tarla. Çanakkale-Lapseki’de arsa. Edir- ne-Meriç’teki bina, (Öğretmenevi olarak tahsis edildi.) Kayseri’de iki katlı bina... Kırklareli-Vize üç katlı avlulu bir ev ve daha niceleri... TÖB-DER’in el konulan mallarının iadesi konusu defalarca TBMM’ye ge- tirilmiştir. En son CHP Antalya Milletvekili Osman kaptan, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında kapatılan TÖB-DER başta olmak üzere tüm mes- leki dernek ve kuruluşların açılması ve hazineye devredilen taşınmaz ve tüm varlıklarının iadesi hakkında kanun teklifi vermiştir. 1006
TÖB-DER, savaşımlarıyla tarihe mal olmuş onurlu bir eğitim emekçileri örgütüdür. Bir yazarın deyimiyle “TÖB-DER öğretmen hareketinde bir
1007
TÖB-DER’in 12 Eylül 1980 öncesi süreçte sürdürdüğü özgürlük, barış, demokrasi, sendikal haklar mücadelesi ile gericiliğe ve faşizme karşı verdiği kararlı ve inançlı mücadele geleneği bu gün dinamik bir güç olarak EĞİTİM SEN tüzel kişiliğinde varlığını devam ettirilmektedir. 523 - Halit Çelenk’e saygıyla...-
Töb-der davası
980/7641 esas ve 981/526 sayılı iddianamesiyle üç nolu sıkıyönetim mahkemesi hazırdı eksiksiz bir yargılamaya yüksekte duran üç yargıç sol yanlarında iddianamesiyle savcı isimleri mübaşirce okunan unvanları silinmiş öğretmenler tanıklığa yaşları tutmayan öğrenciler alınmadı yargıçlar öğretmenlerin gözlerine bakamıyordu bir taşra kasabasındaki ilk öğretmeni gibi duruyordu sanıklar güçlük çektikleri belli sonra çocukları düştü aklına okula giden inanamadı çocuğunun sesiydi bu baba öğretmenim bugün okula gelmedi hangisiydi bugün okula gitmeyen çok göz vardı altmış dört öğretmen yüz yirmi sekiz göz matematik öğretmeni hesapladı hemen irkildi mahkeme heyeti görev başındaydı insafsız bir yargıya döndü suratları faili meçhul tanrılara benziyorlardı rüzgâra güneşe çocuklara inanmıyorlardı öğretmenlere de ve savunman halit çelenk sonu önceden belli olan davaları bildiği belli dedi ki
hükmünüz belli
şunu bilin ki öğretmenler şimdiden beraat etti bu yargılamayı okutacaklar 524 sizin çocuklarınıza da sinirlendi mahkeme mübaşir ayağa kaldırdı öğretmenleri hukuğa ve öğrencilerine saygıdan ayağa kalktı öğretmenler öğretmenler yargıçların gözüne bakarak kendilerine ait olan kalemleri kırdılar ve karar üç yüz doksan üç yıl hapis yüz on altı yıl dokuz ay sürgün tarih önünde beraat eden öğretmenler aramızda şimdi (Cengiz Kaplan’ın “dağlar oğlumdur” kitabından)
|
ma'muriyatiga murojaat qiling