Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
III. Bölüm 1. Çaldıran Öncesi: Şahkulu İsyanı ve Osmanlı’da Taht Değişimi
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
III. Bölüm 1. Çaldıran Öncesi: Şahkulu İsyanı ve Osmanlı’da Taht Değişimi A. Osmanlı-Safevi İlişkisinde dönüm noktası Şah Kulu Baba İsyanı: II. Bayezid‟in saltanatının son zamanlarında ve ġah Ġsmail‟in padiĢahlığının baĢlarında vuku bulan iki çetin konu vardır; biri oğulları arasındaki taht kavgası ikincisi de Osmanlı Tarihinde ona ġeytan Kulu 778 denilen ġah Kulu Baba isyanıdır. Tekeli kabilesinden ve Korkuteli kazasına bağlı Yanlıköy halkından olan ġeh Hayder‟in halifelerinden olan (Hasan Halifeoğlu) Miladi 1509 Hicri 915 yılında “ġah” (Ġsmail) adına isyanı Antalya‟dan ve çevresinden baĢlayarak daha sonra Anadolu‟yu adeta yangın yerine çevimiĢtir. 779 ġah Kulu Baba isyanı yandaĢları vasıtasıyla Rumeli‟ye de uzatıyordu. ġah Ġsmail‟in gözüne girmek için kendisini ġah Kulu (ġah Ġsmail‟in kulu) olarak adlandırmıĢtı. ġah Kulu Baba‟nın babası Hasan Baba; ġeyh Haydar zamanında iki kez kendi doğduğu mekân olan Akdeniz‟in güneybatısında yer alan Teke ilinden Erdebil‟e geldi. 780 Safevi
tarikatinin aĢamalarını aĢtıktan sonra gerekli eğitimleri aldı. 781
ġeyh Haydar
778 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c.II, s. 230. 779 Tekindağ, Şah Kulu Baba Tekeli İsyanı, BTTD, 1/3 (1967), s. 34-39; 1/4 (1968), s. 54-59. 780
Aka Ġsmail, Anadolu‟dan İran‟a Göçler, Tarihten Gönümüze Türk-Ġran ĠliĢkileri Sempozyomu, 16-17, Aralık 2002, Konya, Ankara T.T.K, s. 59-60. 781 Hoca Saadettin, Tacüt-Tevarih, c. II. S 163. 257
tarafından memleketi olan Tekeli‟ye (Antalya ve çevresi) kendi doğuĢ mekânının döndü ve Halife adıyla Safeviler‟in düĢüncesini yaymaya çalıĢtı. 782
Hasan Baba oğlu Karabığoğlu‟yla birlikte köylerinin yakınında bir mağaraya gitti ve inzivaya çekilip ibadetle meĢgul görünuyordu.
783 Onların sufiliğini ve kendini geliĢtirmelerini; ariflere saygı duyan Bayezid duyduğunda yılda 7000 akçe onlara göndererek onlardan hayırlı dua bekliyordu. 784
Hasan, Halife‟nin ölümünden sonra oğlu Karabiğ Baba Halifeliğe seçildikten sonra ġah Kulu Baba olarak adlandırıldı. (Allah Kulu, bu unvan Selcuklular zamanında büyük arif ve süfilere denilirdi. Baba Kühi, Baba Tahir gibi) Mağara‟ya kendi ziyaretine gelenlere veli olrak tanıtılıyordu. Batı Anadolu ve Rumeli‟de Serez, Selanik, Yenice-i Zagara, Filibe, Sofya ve diğer kazalar da gönderdiği halifeler vasıtasıyla ġah Ġsmail‟in müridlerinin çoğalmasına neden oldu. Osanlı Devletinin yönetiminde göreve almadığı ve aĢiretlerin fakirlik durumundan dolayı ġah kulu Baba etrafında toplanan 15000 müridiyle Osmanlı‟ya karĢı isyan çıkardı. 785
Hükümet merkezi Antalya‟dan Manisa‟ya taĢıdı ve ġehzade Korkut‟un hazinesine el koyduktan sonra kendisini ġah Ġsmail‟in halifesiyim diye Kuzey tarafına yöneldi. Antalya‟ya saldırıp kadıyı öldürdü. Kızılcakaya, Ġstanos, Elmalı, Burdur, Keçiborlu kasabalarını basıp kadılarını katlettikten sonra
782
Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 128, UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II. s. 246, CıhanguĢayı Hakan iki kez Haydar‟ın yanına bir kez de Cüneyd‟in yanına geldiğini söyluyor, s. 85. 783
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, s. 230.
784 UzunçarĢılı, c. II, s. 276. 785
Hammer Porgstall, Osmanlı Tarihi, s. 832. 258
Kütahya‟yı yağmaladı. 786 Kütahya yol esnasındaki Ģehir ve köylerde birçok insanı öldürerek camiileri ve halkın evlerini yaktı ve eĢyalarını yağmaladı. 787
Kütahya‟da isyanı bastırmada üzerine gönderilen orduyu yenip Anadolu Beylerbeğisi Karagöz Ahmet PaĢa‟yı esir etti. Kütahya Kalesi‟ni fethedemediği için Miladi 1511 yılı Nisan ayının 22. günü, (Hicri 917 yılı Muharrem ayının 23. Günü) kale duvarının ayağında Karagöz Ahmet PaĢa‟yı öldürdü ve kale çevresini yağmaladı. Bundan sonra ġah Kulu Baba, Doğu tarafına yöneldi. Karaman valisi Haydar PaĢa‟yı yendikten sonra Doğu‟ya (Ġran‟a) doğru hareket etti. 788
ġah Kulu yol boyunca her yeri yağmaladı. Oğullarının isyanıyla meĢgul olan II. Bayezid isyanın ciddi bir tehlike olduğunu duyduğu zaman büyük bir orduyu Sadrazam Hadim Ali PaĢa emrinde gönderdi. Yapılan ilk mücale de ġah Kulu yenildi. Miladi 1511 yılı Haziran ayının 16. Günü (Hicri 917 yılı Rebiyülevval ayının 19. Günü) Sivas ve Kayseri arasında yer alan Çubuk Çayı (Gökçay) 789 yöresinde karĢı karĢıya geldiler. Yapılan ilk mücale de ġah Kulu yenildi. 790
Miladi 1511 yılı Temmuz ayının 2.
786 UzunçarĢılı, a.g.e, s. 230. 787 Jean Aubin, Osmanlı valilerinin süfilerin yol esnasında yer alan şehirlerin raporu, Op. Cit. PP. 89-90. 788
UzunçarĢıl Karaman‟dan Hayder PaĢa‟yı öldürdükten sonra Ġstabul‟a gitti diyor. Ama doğru değil çünkü Ġstanbul‟agitmek isterseydi oraya yakın Kütahya‟dan giderdi. 789
UzunçarĢılı, a.g.e, c. II, s. 231.
790 Pigülüskaya, Tarih-i İran, s. 475Ġ Faruk Sümer, a.g.e, s. 42; E Brown, Op, Cit, P, 71; UzunçarĢılı. Osmanlı Tarihi, Çübük Ova nahiyesinde olan Gidik Han‟ı de 259
Günü Hc. 917 Rebiulahır ayının 5. günü ġah Kulu Baba ve Hadım PaĢa her ikisi de bu savaĢta öldürüldü. Bu son savaĢtan önce ġehzade Ahmed, Hadim Ali PaĢa ve yeniçerilere: “saltanat bana verilmiştir” 791 onlardan kendine biat etmeye davete kalktı. Fakat red cevabı alan ġehzade Ahmed onlara oğlu Alaüddin Ali‟yi verip kendisi sancağına çekilmiĢtir. Sufiler Halife Baba diye bir adamı kendi liderliğine seçtikten sonra Ġran‟a doğru gittiler. Bu zamanda ġah Ġsmail Faryab da Ubeyd Han‟ı vs. Özbek elçilerini kabul ettikten sonra Herat‟a gitmeden Ġran‟ın merkezine dönmüĢtü. Birkaç komutanlarını elden veren Osmanlılar onları takip etmediler. Binlerce isyancı sufi Osmanlılar onlara engel olmadan Erzincan‟da Tebriz‟den gelen büyük bir kervana saldırarak 500 tüccari öldürüp mallarını yağmaladılar. 792 ġah Ġsmail 15 kilometre arayla Tahran‟ın güney batısında yer alan ġehriyar‟da kıĢladığı esnada onun yanına geldiler. Bu tecrübesizce yapılan faydasız iĢ Safeviler‟e çok zarar verdi ve saldıranları öldürdü. Ġsmail onların kervanlarına katliamın liderliğini yapan iki kiĢiyide sıcak su kazanının içine atarak öldürdüler. 793 Büyük bir ihtimalle ġah Ġsmail‟in onları cezalandırmasının asıl nedeni ġah Kulu Baba‟nın ġah Ġsmail‟e haber veremeden bu iĢi yapmasıydı. Tekellü süfiler ġah Kulu Baba‟yı Allah sanıyorlardı. Antalya Kadısı, ġehzade Korkut‟a verdiği raporda diyor ki: ġah Kulu
savaĢtılar diyor, s 247; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 117; Rumlu, Sivas hevalisinde diyor, Ahsenut-Tevarih, s.126. 791 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 231. 792 UzunçarĢılı, a.g.e, c. II, s. 231. 793 Hammer Purgsthal, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 824. 260
kendini önce Mehdi sonra peygamber veren sonunda da Allah olarak ilan etti. 794
Ġsmail diğerlerini de ordusunun komutanlarına dağıttı. Bazılarını da kendi baĢına bıraktı ve aileleri açlık tehlikesi ile yüz yüze kaldılar ve durumlarının kötülüğünden dinlenciliğe düĢtüler. 795 II. Bayezid‟in hükümetinin son yıllarında baĢlanmıĢ olan böyle kanlı ve acımasız hareketler Sultan Selim zamanında da devam edip artmıĢtı. Tekellü Alevileri genelikle aĢırı ġiilerdendiler. ġah Ġsmail Ġran‟ı ele geçirdikten sonra çok güçlü ve zengin olmuĢtu. Bu nedenle kendi gücünü sürdürmek için onların yaptıkları onun için uygun gelmiyordu. Hatta kendi makamından sonra en yüksek vekillik makamını KızılbaĢların liderinden aldı ve bir Ġranlı‟ya verdi. ġah Ġsmail onların yaptıklarını kendi gücüne zarar biliyordu. Türk tarihçileri derler ki: Ġsmail‟in onları cezalandıma nedeni Bayezid‟e kendisinin onların isyanında rolü olmadığını göstermek içindir. Hâlbuki bu asıl neden değildir. 796 ġah Ġsmail, ġah Kulu Baba isyanı zamanında Buhara‟daydı ama bir ihtimalle Anadolu‟daki Ġsmail‟in izleyenlerin Ġran‟a gidip gelmelerinden dolayı Ġsmail‟in isyandan haberi olmuĢtur diyebiliriz. Ama neden ġah Ġsmail Herat‟ın fethini bırakıp Özbeklerle barıĢ yapıp Ġran‟ın merkezine dönmüĢtür? Diyebiliriz ki bu iĢ sadece Ġsmail‟in onların yaptıklarından dolayı olması için değildir. Belki de Ġsmail bu isyandan sonra Osmanlı‟ya karĢı savaĢ açması için dönmüĢtür ama bu konuda hiçbir senedimiz yoktur. Osmanlı toprağı ġah Ġsmail‟in izleyenlerinin asıl kaynağıydı. Bu nedenle her yeri fetih eden Ġsmail çok kuvvetlenmiĢti ve sadece Osmanlı kalmıĢtı. Eğer
794
Ahmet Rafik, 16. Yüzyılında Şiiler ve Bektaşiler, çev. Tevfik Subhani Maarif dergisi, Tahran 1993, s. 68; Stanford Shaw Op. Cit, P, 76. 795 Jean Aubin Op Cit, P, 91. 796 E. Brown, a.g.e, s. 71. 261
Osmanlı‟ya saldırsaydı oradaki izleyenleri ona destek verecekti. Ġsmail iç savaĢta olan Osmanlı‟nın gücünün azaldığını düĢünüyordu. Hatta ciddi olmasa da 797
Bayezid‟in oğlu Ahmed ve Ahmed‟ten sonra oğlu Murad‟ı destekleyerek yakınlık göstermiĢti. 798
Ġsmail Akkoyunlular iç savaĢtayken onlara saldırıp ortadan kaldırmıĢtı. Ama ġah kulu Baba öldürüldükten sonra Osmanlı‟ya gitmeyi henüz uygun görmüyordü. Bu iki önemli müslüman ve kardeĢ ülke Safeviler‟in devlet kurmasından sonra iliĢkileri çatıĢmaya dönüĢtü. 799
Maalesef düĢman kardeĢler gibi birbiriyle savaĢıp kuvvetlerini mahvettiler ve bilmeyerek güçlü komĢuların onların topraklarına nüfuz etmelerine neden oldular. Safeviler Ġslam birliği için çalıĢan Hz. Ali‟nin düĢüncesini unuttular. Safeviler, Hz. Ali ‟ye uygun davranmak yerine (yani gerçek ġiilik (Ġslam) anlayıĢının yerine) kendi ġii-Sufi görüĢlerini sürdürdüler. 800
Diğer taraftan da Safeviler‟in bu saldırganlıklarına karĢı Osmanlılar da Safeviler‟in has ġiiliklerini bütün ġiilere genellediler. Bu iki Ġslamî devlet de her Ģeyden çok bilim adamları askerlerin etkisinde kalmıĢtı. 801 Kısacası çoğu Müslüman topluluk (ġii ve 797
Sümer, Safevi Devletinin Kuruluşu ve gelişiminde Anadolu Türklerinin Rolu, s. 35.
798 UzunçarĢılı, a.g.e, s. 256. 799 Ali ġeriati, Ali ŞiasıSafevi Şiası, çev. Hicabi Kırlaangıç, Facr Yayınları, Ankara 2011, s. 48-52. 800
Ali ġeriati, Alevi Şiası Safevi Şiası, Tahran 1998, s. 49-56. 801
Joseph Rousenthal, Knowledge and power: Toward a political philosophy of science Ithaca, cornell University press, 1987, s. 24-25. 262
Sünni) Kur‟an‟ın kardeĢlik ve ümmetlik mesajını bırakıp, 802 Hz. Peygamberin davranıĢ ve eğitiminden ders almayıp, hükümet halkın hakkı olduğu yerde hâkimlerinin hakkı bilip her Ģeyi isteklerine göre yaptıkları için zayıflandılar.
Anadolu‟daki Türkmenlerle Osmanlılar‟ın arasındaki siyasi-itikadi alanda oluĢan boĢluktan Safeviler yararlandı. Bunun sebebi özellikle Safevilerle kendilerinin arasındaki müĢterek ġii itikadıydı. 803 Ayrıca Anadolu‟nun doğusunda ve merkezinde örneğin Teke velayetinde sıkça isyan eden Türkmenler idi. 804
Bu Türkmen kavimleri sürekli Ġsmail‟e yardım etmek için Ġran‟a geliyorlardı. Hatta Ġsmail güce eriĢtikten sonra da gelmeleri devam etmekteydi. Miladi 1511 yılında (Hicri 916) birçok Teke Türkmeni Ġran‟a gelip, ġah Ġsmail‟in ordusunu kuvvetlendirdiler. 805
ġah Ġsmail‟in güce ulaĢmasının baĢlangıcında bu uzlaĢma kendini gösterdi. Ilk baĢta Ġsmail‟e destek veren askerler bu Anadolu Türkmenlerinden idi. 806
ġüphesiz Anadolu‟da bu Osmanlı vatandaĢlarının Safeviler‟e ve ġah Ġsmail‟in mezhebi-siyasi propagandasının etkisi ve Türkmenler‟in Safeviler‟e meyillerinin devam etmesi Safevilerle Osmanlılar‟ın iletiĢimini karĢılıklı saygıdan tedricen sözlü çatıĢmaya ve sözlü çatıĢmadan sonra da savaĢa dönüĢtüren önemli sebeplerdendi. 807
Sultan Selim‟in zamanında siyasi- askeri çatıĢmalar dini gerginliğe de dönüĢmüĢtür. 808
802 Lubbut-Tevarih (Safevi Tarihi), BirleĢik Yayınları, Ankara 2011, s. 13. 803 Müsaheb, a.g.e, s. 669. 804 Abdullatif Kazvini, a.g.e, s. 30. 805 Musaheb, a.g.e, aynı sf. 806 Lubbut-Tevari a.g.e, s. 30-32. 807 Feridun Emecen, a.g.e, s. 36. 263
I.Selim, tahta, babası II. Bayezid'e karĢı darbe yaparak çıkmıĢtır. ġehzade Selim, tahta çıkmadan önce vali olarak Trabzon'da görev yapmıĢtır. Yavuz Sultan Selim'e kızını vermiĢ olan Kırım Han‟ı Mengli Giray, ona askeri destek sağlayarak tahta geçmesine yardım etmiĢtir. II. Bayezid‟in en küçük oğlu olan I. Selim tahta çıktı ve babasından sonra kardeĢlerini saf dıĢı ederek Osmanlı Devleti‟nin baĢına geçti.
809
Sultan Selim saltana tahtına çıkıĢını iki beyit Ģiirle anlatıyor: ِاثرِا یت نؼ قاق یْاِقاپ ناگقٔهپ ّیاٌ وقٕت ّک نم ّنا مظ وا ُفیناذ وا ِقهک دفذ ٔ ضاذ یًیهٌ كِ هٍیي ٌٕچ 810
“Ben ki Allah‟ın gölgesiydim Allah bu padiĢahlığı doğrudan bana verdi Selimî, sana kolaylaĢan bu taç ile taht Allah‟ın gölgesi altında (ebcet harfı 918hc.tarihi) baĢladı” Sultan Selim edebiyat dıĢında siyasette sert tabiatlı bir adam idi. ġii propagandasının tehlikesini anlamıĢ, Erzincan‟a kadar olan bölgelerde Ģiddetli tedbirler aldırmıĢtır. Ama Safevi ġiiliğinnin propagandasının devam etmesi ve büyük isyanların ortaya çıkması ile babası II. Bayezid‟ten baĢka bir politikayı seçti ve sert tepki göstererek Anadolu‟daki Safevilerin izinden gidenleri cezalandırdı. 811
808
Gulam Server, a.g.e, s. 73; Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 34-135; Zeki Velid Toğan, a.g.e, s. 343-357. 809 Feridun Emecen, a.g.e, s. 45-57. 810 Ali Amiri, Cevaherul-Muluk, Matbaa-ı Kadr, Ġstanbul 1330hc. s. 7-8. 811 Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s 161-162; Bitlisi, Selimname, s. 121-127. 264
Çaldıran SavaĢı‟ndan sonra Ġran‟ın içine ilerlemek düĢüncesi Sultan Selim‟den sonra icat olunur. Hatta sonra da Osmanlılar Sultan Selim‟in düĢüncesinin peĢinden giderek Sultan Muhammed Hodabende‟nin (Olcayto Moğol) baĢkenti olan “Sultaniye‟ye” kadar Ġran toprağında ilerlediler. 812
Osmanlı-Safevi Devletlerinin iliĢkisinde bir taraftan Bağdat‟tan Herat‟a kadar Ġran‟ın tümüne hâkim olan ve gücün zirvesine tırmanan ve bu nedenle gururlanan ġah Ġsmail, diğer taraftan da coĢkulu Sultan Selim ile karĢı karĢıya geldi. ġah Ġsmail‟in mezhep siyaseti Ġran‟ın iç ve dıĢiĢlerini çok etkiledi. Bu siyasetin temeli komĢu ülkelerle (özellikle Osmanlıyla) ġia ve Sünnilik mezhebi davasına dayanıyordu. 813
Böyle bir durumda Ġran doğuda güçlü olan bir rakip Özbekler ve batıda Osmanlılarla çatıĢmaya sürdürüyordu. Bu Ģekilde ġah Ġsmail Osmanlı PadiĢahı I. Selim‟i hiçe saydı ve elçisini onun padiĢahlığını kutlamak için Sultan Selim‟in sarayına göndermedi. 814 Hâlbuki Rusya, Mısır, Venedik Cumhuriyeti, Raguza, VallaĢi (Wallachia; Ģimdi Romanya) ve Macaristan ülkeleri Sultan Selim‟in saltanat tahtına oturmasını kutlamıĢ ve elçi göndererek önceki antlaĢmalarını yenilemiĢlerdi. 815
Memluklar‟ın Sultan‟ı, Kansu Gavri bile Sultan Selim‟e pahalı hediyeler göndermiĢti. 816 Oysaki Ġsmail, Selim‟in 1512 yılındaki hilafetini ve meĢruiyetini tanımıyor ve II. Bayezid‟in diğer oğlu Ahmet‟in
812 Nasuh Matarakçı, Beyan-i Menazil-i Sefer-i Irakeyn, NĢr. H.G. Yurdaydın, s. 56. 813 Faruk Sümer, a.g.e, s. 24; Yahya Kazvini, Safevi Tarihi, BirleĢik, s. 9. 814 Feridun Ecemen, a.g.e, s. 92. 815 Parsadost, Şah İsmail-i Evval, s. 390. 816 Remzi Kılıç, a.g.e, s. 42. 265
saltanatını kabul edip destekliyordu. 817 Sultan Selim, kardeĢi Ahmed‟i öldürdükten sonra, Ahmet‟in oğlu Murat Sultan Selim‟le çatıĢtı, Safeviler ise bu olayı kendi lehlerine kullanmak için Murat‟ı desteklediler. 818 Diyarbakır Valisi Div Sultan, Ustaclu-Oğlu‟yla Muhammed Han birlikte Sivas‟a kadar Murat‟la birleĢtiler. Ama bundan sonra bu plandan vazgeçildi. 819
Adı geçen savaĢtan daha önemli olan baĢka bir olay daha vardır, bu da 1512 yılında ġah Ġsmail‟in Erzincan Hâkimi olan Rumlu Nur Ali ġiiliği yaymak için hem de gücünü göstermek için de Osmanlı‟ya saldırdı. 820
Rum Sufilerinden üç veya dört bin kiĢi onunla birleĢerek, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum‟daki Alevileri ġah Ġsmail adına birliğe davet ediyordu. Sivas, Tokat ve Malatya Hâkimi olan Faik PaĢa‟ya galip gelip onu yendi ve Osmanlı ordusu kaçtı. 821 Tokat KızılbaĢlar‟ın eline geçti ve o Ģehirde Ġsmail adına hutbe okundu. Nur Ali Halife saltanat iddiasında bulunan ve on bin asker sayısı olan Selim‟in yeğeni Muratla Karcebri‟de mülakat etti ve birlikte Tokat‟a döndüler. Tokat halkı onlara itaat etmediği için Nur Ali Halife oraya çetin bir Ģekilde saldırarak bu Ģehri yaktı. 822 Miladi 1512 yılı bitmeden Sultan Murat, Selim‟le çatıĢmayı bırakıp Nur‟ali Halife‟den ayrılarak Ġsmail‟in yanına
817 Gulam Server, a.g.e, s. 73; Kazvini, Safevi Tarihi, çev. Mohammednejad, s. 57. 818 Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 135.
HurĢah b. Kubad el-Huseyini, İlçi Nizamşah Tarihi, (kaynağında), ġah Ġsmail Murat‟ın bir isyan çıkarması için desteklediğini anlatır, s. 54. 820 Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 134-136. 821 Hasan Rumlu, a.g.e, s. 177; Sümer, a.g.e, s. 35. 822 Feridun Emecen, a.g.e, s.100. 266
Ġran‟a geldi. 823 Ġsmail onu himayesine aldı. Fars eyaletinde ona mülkler devretti. Ama Murat Fars eyaletine hükümet etmek için çıktığı yol esnasında tımarında olan ,KaĢan ġehri, yolunda hastalanıp öldü. 824 Erzincan‟a dönerken Nur Ali Halife Sultan Selim‟in tarafından onu takip etmek için Sinan PaĢa, Hüseyin Bek ve Taceddin Bek komutanlığında gönderilen 15000 askerle birlikte savaĢarak onları yendi. 825
Vuku bulan savaĢta Sinan PaĢa ve bin beĢ yüz kiĢi öldü. 826
Bin beĢ yüz kiĢi de kuru bir nehre sığınmıĢlardı, toprakta defnolundular. Halife ölülerin baĢını Ġsmail‟e gönderdi. Nur‟ali Halife birçok ganimetle kendi tiyülünde (tımarında) olan Erzincan‟a gitti. Bu olaylardan az önce Germiyan ve MenteĢe halkının bazı gurubları ileTekellü ġah kulu Baba Ġran‟a geldi. 827
Bütün bu olanlar Sultan Selim‟i endiĢelendirdi ve dikkatini Osmanlı ülkesinin doğu sınırlarına vardı. Ama Sultan Selim‟in doğu sınırlarına önem vermesinin en önemli sebebi Diyarbakır hâkimi olan Ustaclu-Oğlu Muhammed Han‟ın Sultan Selim‟e gönderdiği edepsiz ve kıĢkırtıcı mektuplarıydı. 828
Ustaclu-Oğlu Muhammed Han, Ala‟üddevle oğulları ve onlara Mısır‟dan yardıma gelen 300 Memluklu‟ya karĢı yalnız 18 kiĢilik bir kuvvetle birlikte savaĢarak galip geldiği
823 Yahya Kazvini, Safevi Tarihi, BirleĢik, s. 57. 824 Nıcolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Ġstanbul 2005,cII, s. 266. 825
Feridun Emecen, a.g.e, s. 92; Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan Selim, s. 10- 130. 825
Feridun Emecen, a.g.e.
827 Ahmed Uğur, Yavuz Sultan Selim, MEB. Yayınları, Basım Tarihi 2001, s. 18. 828
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, s. 490; Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 143-4. 267
için gururlanmıĢtı. 829 Bu nedenle Osmanlı PadiĢah‟ı Sultan Selim‟i hiçe sayıyordu. Hatta bir defasında bir mektupla birlikte ona kılıç ve bayan perdesi ve elbisesi göndermiĢti ve: “eğer savaşa gelmezsen bayan elbisesini giyip hareminde otur ve erkekliği unut” diyerek meydan okumuĢtu. 830
Sultan Selim önce Alevi Türklere ve ġah Kulu Baba Tekeli‟ye baskı yapılmasına emir verdi. Birçok bayanla erkek, çocuk, genç ve yaĢlı bu olayda öldürüldü. Sonrasında Sultan Selim ġah Ġsmail‟le savaĢmak için ġeyhül-Ġslam‟dan fetva istedi. ġeyhül-Ġslam da Ġran ġiilerinin kan mal kadın ve çocuklarını helal kılarak Sultan Selim‟in Ġran‟a savaĢ açmasına fetva verdi. 831
Sultan Selim oğlu Süleyman‟ı halefi olarak seçip Ġstanbul‟da bıraktı. Miladi 1514 Mart ayında (Hicri 920 yılı Muharrem ayının 22 sinde) Edirne‟den doğu tarafına yöneldi. Dolayısıyla Özbeklerle yazıĢma kapısını açarak Özbek Ubeydullah Han‟a detaylı bir mektup gönderdi ve o mektupta ġah Ġsmail‟i “aĢağılık çirkin günah iĢleyen bir sufi” olarak göstermiĢti ve “her muvahhit müminin Allah için o sapıtmıĢ taifeye düĢmanlık yapmaya önem vermesini” duyurmuĢtu. 832 Sultan
Selim yol esnasında ġah Ġsmail tarafından Selim‟in askeri gücü ve planını bilgilendirmesi için gönderilen Ġranlı bir casusu Kılıç adıyla karĢı çıkıp esir ederek onu ġah Ġsmail‟e yazdığı mektubunu götürmesine memur etti. Bu mektupta Sultan Selim önce ġah Ġsmail‟ibüyük sıfatlarla övmüĢtü ve sonrasında tehdit etmiĢti ve mektubun sonunda önceden bütün Osmanlı‟ya ait olan toprakları geri istemiĢti,
829 Musaheb, a.g.e, s. 121. 830 Hasan Rumlu, a.g.e, s. 142-143; Ahmet Gumi, a.g.e, s129. 831 Muhammed Emin Riyahi, Osmanlı Topraklarında Fars Dili ve edebiyatı, Pajang Yayınları, Tahran 1990, s. 196, 832
Feridun Bey, a.g.e, s. 374-377. 268
ancak geri vermezse savaĢa hazırlansın demiĢti. Yine edepten uzak diğer bir mektupta ġah Ġsmail‟in baba, dede ve atalarına küfredip, onu tehdit etmiĢti. Hatta ġah Ġsmail‟e ĠrĢat ve irfan makamına göre asa ve kürdan göndermiĢti. 833 ġah Ġsmail Sultan Selim‟e cevap yazmıĢtı; edebiterk etmek Sultanların kiĢiliğinde değildir demiĢti ama kesinlikle böyle bir mektup Sultan tarafından yazılmamıĢtır belki tiryaki münĢilerin yazısıdır demiĢti. 834
Sultan Selim‟in içme tiryaklığı vardı bu mektuptan öyle öfkelendi ki Ġsmail tarafından mektubu getiren elçiyi öldürdü. 835
Ama bu öfke daha çok ġah Ġsmail‟in sürekli kaçınmasından idi. Çünkü Yeniçeriler uzun ve neticesiz yürümekten yorulmuĢlardı. Anadolu‟nun uzun yarım adasını kapsayan Ġran‟da zafer kazanıp ganimeti ele geçirsinler diye Yeniçerilerin yavaĢ yavaĢ arzuları mücadeleye dönüĢüyordu. Halk köyleri boĢaltsın ve yol esnasında ne varsa yaksınlar diye ġah Ġsmail askerlerine emir vermiĢti. Ġran‟da birçok insanın ġah Ġsmail‟e inanması ve onun ayaklanması diğer Müslümanlara özellikle Osmanlı‟ya karĢı oldukları anlamına gelmekteydi. ġiilerin tarihteki çektiği zorluklardan dolayı bilmeyerek ġah Ġsmail‟i abartmasına neden oldu. 836
Onun ortaya çıkmasından büyük sevinç duydular. Onu izleyen Süfiler onu dünyanın dayanaklarından biri sayıyorlardı. 837 Ġsmail izleyenleri tarafından böyle bir 833
Mucireddin ġeybani, İran-Osmanlı İlişkisi,(Tarih İnceleme Dergisi), 5. Yıl, Tahran 1970,1-3, Numaralı; Hammer, a.g.e, s.837. 834 Hammer Purgstal, Osmanlı Tarihi, s. 836. 835 Muhammed Arif Erzurumi, İnkılâbı İslam, s173; Hammer Purgstal, Osmanlı Tarihi, s. 838 .
836 Ali ġeriati, a.g.e, s. 11-23. 837 Anonim, Alemaaay-ı Safevi, c.I, s 43; Yahya Kazvini, a.g.e, s. 10. 269
bakıĢta bulmağı Osmanlıların dikkatini çekti. Zira kendileri kenarında yeni, genç ve güçlü bir rakip olarak ortaya çıkması ve yaptığı iĢlerden dolayı Osmanlıyla yaraĢacağını düĢünüyorlardı. Diğer taraftan Osmanlı Batı‟da cepheler ile meĢgul idi. 838
Ġsmail‟ın iddiaya girmesi Osmanlılarla iliĢkilerini bozmalarına neden oldu. Bir yandan ġah Ġsmail ile hesaplaĢmaya hazırlanan I. Selim diğer yandan muhaleflerin temizlenmeye ve iktıdarını sağlamlaĢtırmaya çalıĢıyordu. Muhalefleri Ġran ile temas halindeydi. Babasının akçelerini kullanan Sultan Selim 839
öncede saltanat iddiasında bulunanları bastı ve bu esnada Miladi 1513 (Hicri 917) yılının Sefer ayında ilk olarak kardeĢi Ahmet‟i tutuklattırdı ve öldürttü. 840
Derler ki Ahmet öldürülmeden önce yadigâr olarak yüzüğünü kardeĢi Selim‟e gönderdi. Babasının gözdesi olan Ahmet 841
842
Sultan Ahmet ġah Ġsmail‟le dostluk iliĢkisi olduğu için öldürüldü. 843
Böylesine Selim‟in diğer kardeĢi Korkut‟da aynı akibete uğradı. Korkut öldürülmeden önce kendi günahsızlığı hakkında yakıcı Ģiirler söyleyerek kardeĢi
838 Ali ġeriati, a.g.e, s. 44-47. 839 Nıcolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Ġstanbul 2005, c.II, s. 367. 840
Hasan Rumlu, Ahsenüt-Tevarih, s. 136. 841
Nıcolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Ġstanbul 2005, c.II, s. 198. 842 Nıcolae Jorga, a.g.e, s. 216. 843 MüneccimbaĢı, Sahaifül-Ahbar, çev. Ġsmail Erunsal, c. II, 1001 Temel Eser, s.455 -456.
270
Selim‟e acısını ve öfkesini paylaĢmıĢtı. Sultan Selim bu Ģiirleri okuduktan sonra çok etkilenip ağladı ve kardeĢini ona teslim eden 15 Türkmeni öldürmelerine emir verdi. 844
ġah Ġsmail‟in Osmanlı saltanat iddiasında bulunanlarla gizli irtibatı vardı ve onlara yardım ediyordu. Sultan Ahmet‟e yardım edip onu Sultan Selim‟e karĢı kıĢkırtıyordu. Sultan Ahmet öldürüldükten sonra muhabbetle oğlu Sultan Murad‟ı sığınığına aldı. Hatta Fars eyaletinin hükümetinin bir bölümünü ona devretti ama o Ġsfahan‟da hastalanıp öldü. Sultan Murad‟ın cesedi ġeyh Ali Seh-i Ġsfahanlı‟nın mezarını yanında Tefci büyük kapısının dıĢında gömüldü. 845
Diğer taraftan, ġah Ġsmail Sultan Selim‟in onların topraklarına girmesine karĢı Mısır hâkimi Kansu Gavri ile birleĢti. 846
Alauddevle Dulkadir Sultan Kansu‟nun muttefiki ve onun himayesindeydi. Sultan Selim‟in varlığından çekinen MaraĢ hâkimi gizlice Ġran ve Mısır‟la birleĢerek eski düĢmanı ġah Ġsmail‟le dostluk kordu. Böylece Osmanlı Devletinin Asya sınırlarının öteki tarafında siyasi-askeri bir ittifak oluĢmuĢtu. Sultan Selim bu ittifakı derhal dağıtmasaydı Osmanlı imparatorluğu esastan değiĢebilirdi. Öyle ki Sultan Selim Ġran‟a kaçan Sultan Murat, bir zaman Erzincan hâkimi Nur Ali Halife Rumluyla birleĢmesin ve ġah Ġsmail‟in maksatlarına eriĢmesin diye, 847
bir elçiyi hediyeler ve bir mektupla babası Sultan Bayezid‟in vefatını anlatan ve kendisi Osmanlı saltanat tahtına geçmesini ġah Ġsmail‟e bildirdi. Zımnen ġah Ġsmail‟den
844 MüneccimbaĢı, a.g.e, s. 453-455; Ġdris-i Bitlisi, Selim Şah-Name, çev. Hicabı Kırlangıç, KTB. 2001, s.101; Stainford j Shaw, a.g.e, s. 147-148. 845
Anonim, Cıhanguşa-yı Hakan, s 493-494 Yaprakları. 846
Ferid Bey, Yüce Osmanlı Devleti‟nin Tarihi, s. 61. 847
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, 482-492 Yaprakları. 271
Sultan Murad‟ı ona bırakmasını istedi ama ġah Ġsmail‟in fermanıyla Sultan Selim‟in elçilerinin hepsi öldürüldü. 848
Böyle olaylar Sultan Selim‟in düĢmanına karĢı daha da bilenmesine neden oldu ve ġah Ġsmail‟e düĢmanlığı kat kat artırırdı. Öyle ki iç çatıĢmalar, isyanları ve Osmanlı saltanatın iddiasında bulunanları basmaktan sonra, Osmanlı toprağında ġah Ġsmail‟in izleyenlerinin isyanına karĢı çıkmak ve propagandalarına engel olmak için bütün yolları deniyordu. Sultan Selim‟in dıĢ politikasında Ġslam‟ı yayma düĢüncesi atası II. Mehmet‟ten kaynaklanıyordu. Bu nedenle Osmanlı arka cephesi doğu sınırlarında güvenli ve rahat olmak istiyordu. Sultan Selim, ġah Ġsmail ve onun mezhebini yaygınlaĢtırması kendi mezheb-politikasının amacına eriĢmesi için büyük bir engel biliyordu. Osmanlı Ġmparatorluğu‟nu tehdit eden ġah Ġsmail‟i ortadan kaldırmayı zorunlu kılıyordu. Onun için ilk stratejik icraatı Anadolu‟daki beylikleri ve kızılbaĢ toplulukları etkisiz hale gelir. Sultan Selim‟in, Aleviler sorunundan sonra ikinci önemli icraatı ġah Ġsmail‟in doğu ve batı tarafından, topraklarının iletiĢimini kesmesiydi. Batıdan Sultan Selim politikasını uygulamak için Ebulfazl bin Ġdris‟i kuvvetlendirmesi Osmanlı Ġran arasında büyük bir engel yarattı. Doğudan ise Osmanlı‟yla iliĢkileri iyi olan aynı mezhepten Übeydullah Han Özbek‟in Ġran‟ın doğu sınırlarını tehdit ve tecavüz etmesini ansızca saldırmasını teĢvik ve tahrik ediyordu. Sultan Selim bütün Ġslam ülkelerini kendi egemenliğine almayı ve Müslümanların lideri olmak istiyordu. Bu esnada çoğu komĢu ülkeler Rusya, Venedik Ġmparatorluğu, Macaristan, Mısır,
848
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, s. 493-494. 272
Mekke ġerifi, Kırım Hanları ona itaat etmiĢtiler. Sadece ġah Ġsmail cesaretle halifelik usulünü kabul etmiyordu ve Selim‟e karĢı dayanıyordu. 849
Aslında Sultan Selim‟in Ġran‟a hasımlık politikası mezhebi çatıĢmaların dıĢında, 850
doğu sınırlarının emniyetini sağlamlaĢtırarak Avrupa ülkelerini kuĢatmaya yönelmektir. 851 Sultan Selim‟e bu önemli konuyu Trabzon valiliği sırasında babası tarafından ġah Ġsmail‟in ve izleyenlerinin hakkında aldığı ferman onun bu konuyla baĢta da ilgilendiğini göstermek olmalıdır. Babası II. Bayezid tarafından yazılan metin Ģöyledir:
852
Miladi 1500 yılı (Hicri 906) yılının Zilkade ayının sonlarında yazıldı. Safevi-Osmanlı SavaĢı Nur Ali Halife‟nin yaptıkları ve ġah Ġsmail‟in himayesi ayrıca Sultan Bayezid‟in ölümünden sonra Selim‟in diğer rakiplerini desteklemesi ayrıca Selim‟in Ġsmail‟in yaptığı icraatları dıĢında ona Ģahsi kin ve nefret duyması da savaĢın bir diğer nedeniydi. Zira bu mesele açıkça Sultan Selim‟in
849
Hoca Saadettin, Tacüt-Tevarih, c. II, s. 246; UzunçarĢılı, a.g.e, c. II, s. 257-258; Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s 34-135. 850 Mustafa Celalzade, Selimname, (Massir-i Selim Hanı), Haz. Ahmed Uğur- Mustafa Çuhadar, I.Baskı, K.B.Yayınları, Ankara 1990, s. 357. 851
Ferid Bey, Yüce Osmanlı Devletinin Tarihi, s. 60. 852
Ahkâm Defteri, s. 32, no.111.
273
Übeydullah Han Özbek‟e ġah Ġsmail‟e ve diğer yazdığı mektuplarından bellidir. 853
Böylece bu iki lider ve rakibin psikolojik hasletleri ve ahlaki özelliklerine dikkat edersek, bu önemli iki devletinneden barıĢ içinde olmadığını ve düĢmanlık ve savaĢı tercih ettiklerini anlıyoruz. Sultan Selim iktidara düĢkün, 854 inançlı, cesur ve korkusuzdu, Osmanlı tarihçileri ona Yavuz yani korkmayan ve öfkeli, Avrupa tarihçileri taĢ yürekli, kan döken demiĢlerdi. Öyle ki Ġtalyan seyyah Foskolo Sultan Selim için dönemin en kan döken ülke kuĢatmaktan baĢka bir konuyla ilgilenmeyen adamdır demiĢtir. Bunlar Sultan Selim‟in sadece siyasi buyutunu görmüĢtür. Ama Sultan Selim ilim ve edebiyatla da ilgilenmiĢ, Farsça, Türkçe ve Tatarça biliyormuĢ, Ģiir sever 855 ve Farsça Ģiirler yazmıĢtır. 856 Mahlası Ģiirde Selim veya Selimi idi. Sultan Selim‟in Farsça divanı Miladi 1904 yılında Alman imparatorloğunun emriyle Doktor Pouwel Houzen tarafından Berlin de ve aynı yıllar gib Ġstanbul da basılmıĢtır. Ġran‟da da Sultan Selim‟in Farsça divanı bir kaç yıl önce basıldı. Sultan Selim tarihin büyük fatihlerinin yaĢam tarzlarına çok ilgiydi. 857 Âlimler edipler ve Ģairlere saygı gösteriyordu. 858
ġah Ġsmail ise sabırlı, iktidarlı, cömert ve özgür, yalnızca ava giden, iyi bir komutan ve yaratıcı bir kuvvet vardı. Aslında ġah Ġsmail‟in hatası Edirne‟ye
853
Ebülhasan bin Ġbrahim Kazvini, Fevaidul-Safeviye, 95. Belge. 854
Felsefi, a.g.e, s. 64. 855
Kemal PaĢazade, Tevarih-i Al-ı Osman, X. Defter, Hzırlayan, ġerefettin Severgan, T.T.K, 1996, s. XCVIII. 856 Ebülkasim Halet, Şahane Şair, s. 220. 857 Lord Keen Rous, Gurüne Osmanı, çev. Parvane Sattari, KahkeĢan Yayınları, I.baskı Tahran 1994, s. 180. 858
Kemal PaĢazade, Tevarih-i Al-ı Osman, X. Defter, s. XCVIII. 274
bir elçi göndermemesi ve Sultan Selim‟in saltanat tahtına çıkıĢına tebrik etmemesi, iki ülkenin saltanat sahiplerine karĢı, Sultan Selim‟in kiĢiliğini düĢürmesi ve tahkir etmesidir. ġah Ġsmail‟in bu davranıĢı Sultan Selim‟i öfkelendirerek Ġran‟a saldırma fikrini güçlendirmiĢtir. Sultan Selim Ġran‟la savaĢmadan önce batı tarafından her çeĢit tehlikeden kendini korumak için Osmanlı‟nın komĢuları olan Venedik Cumhuriyeti ve vergi veren Moldovya ve ValaĢ hükümdarları, Kırım Hanları yani Avrupanın Hristiyan devletleriyle dostluk iliĢkilerini sağlamlaĢtırdı. Ama Miladi 1503-1533 (Hicri 911- 940‟a) kadar hükümeti süren Moskova Çarı III. Vasiliyev‟e karĢı Kırım Hanları‟nı desteklemesi Osmanlı Devleti‟nin Ruslarla dostluk iletiĢimi kurmasını engelledi. Çünkü Kırım‟ın yeni Han‟ı Kazan Hanları‟yla birlikte Polonya ve Rusya‟ya sert saldırılara baĢlamıĢlardı. Sultan Selim‟in bu politikası Osmanlı imparatorluğunun geçici olarak batıdaki savaĢlarına son verdi. 859 Böylece Ġran‟a savaĢ için hazırlanan Sultan Selim arkasından yani Batı cephesinden güven bularak düĢüncesini Doğu sınırlarına odaklandırdı.
859 Stainford j Shaw, a.g.e, s. 150. |
ma'muriyatiga murojaat qiling