Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
C. Sultan Selim’in savaştan sonra Tebriz’in Ele Geçirilmesine Dair Fermanı
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- D.Ordunun Sultan Selim’e Mektubu ve Geri Dönüşü
- E. Çaldıran Savaşı Sonrası ilişkiler
C. Sultan Selim’in savaştan sonra Tebriz’in Ele Geçirilmesine Dair Fermanı: Tebriz hem iktisadi hem ilim açısından dönemin en önemli Ģehirlerinden biri sayılmaktaydı. Ayrıca bu Ģehir Safevilerin baĢkentiydi. Safevilerden önce de Akkoyunlular, Karakoyunlular, Ġlhanlılar vs. devletlerin baĢkenti olmuĢtur. Bu da bu Ģehrin ne kadar önem taĢıdığını göstermetedir. Osmanlılar her zaman bu Ģehri kendi kontrolleri altına alma çabasındaydılar. Bu nedenle Sultan Selim bu Ģehri ele geçirmeye dair bir mektupta niyetini açıkça ifade etmiĢtir: Tebriz‟in ileri gelenleri ve büyüklerinden Sima Fahrül-Sadat Mir Abdül-Vahap
406
Günü. 1240 Ancak Tebriz‟de kısa süreli de olsa Osmanlı hâkimiyeti kurulamadı. Bununla birlikte Sultan Selim ileride halkın isyan etmemesi için askerlerini halka iyi davranmaları konusunda da uyarılarda bulunmuĢtu.
1240 Feridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c.I, s. 391.
407
Sultan Selim kanunları çok iyi biliyordu ama sert bir hükümdar idi. Tahta cülusunun baĢında Yeniçerilere karĢı aralarındaki suçluları yine kendi aralarında yok etmelerini isteme hakkını kullanıyordu. Tebriz‟de iken ordu ileri gelenleri hoĢnutsuz olduklarını ve geri dönmeleri gerektiğini ifade eden bir mektup yazdılar. “…Yaklaşık 45000 insan bizim memleket de ve 20000 kişi de İran toprağında Rafizi ve dinden çıkan töhmetine bizim vefasız ve sitemkâr kılıcımıza yiyecek oldu. Bizim tutucu din âlimlerimiz, bize Rafizi ve dinden çıkanı yanlış anlattılar. Al‟a Hazret Sultanımız (Selim) siz de bizi aldatarak bu kadar günahsız insanın kanının dökülmesine neden oldunuz, bizi Müslümanları öldürmek için tahrik ettiniz. Ehl-i Sunnet gibi beş vakitte Muhammedi ezan okunan memlekette, abdest alıp namazı, cemaati yerine getirip oruç tutup, Kur‟an okuyup, temiz ve pak kelime “La illallah Muhammed Resulullah” her zaman dillerinde olan, hangi şeriat delili ile onları öldürebiliriz. El açık namaz kılmak, ezan ve kamet de, Eşhedüenne Aliyen Veliyüllah ve “Heyy-i Ala Hayru‟l-amel” söylemek şeriata karşı ise, neden Şafii mezhebinde olanlarda bazen elleri açık ve bazen de elleri kapalı namaz kılıyorlar. (Eşhedüenne Aliyen Veliyüllah) eğer bidat olsa da, ama Cami‟ye minare inşa etmek gibi, iyi amel bidatıdır, hepimiz, Hz. Ali Allah‟ın velisidir, itiraf ediyoruz. Bizim müezzinlerimiz de sabah namazın da, Heyya Ala Hayru‟l-amel, diyorlar. Sözün doğrusu, bu nedenlerden dolayı biz İranlılarla savaşmayacağız, eğer bizim savaşımız ülkemiz içinse buyruğunuza uyarız, bu tahrip olan memleketin (İran) bu kadar kan dökülecek bir değeri yoktur” 1241 .
1241 Muhammed Arif Erzrumı, İnkılab-ı İslam, s. 216-217. 408
Sultan Selim ordunun dilekçesinden etkilenerek kadıların ve âlimlerin bu konuda düĢüncelerini istedi. Âlimler Sultan Selim‟in istediğine göre fetva verdiler. Bu iki ülke savaĢ durumunda olduğu esnada iki tarafın kültürel ve iktisadi iliĢkilerini kesmiĢ ve Osmanlı Devlet‟i sınırını kapatmıĢtı. Anadolu‟daki KızılbaĢlara Ġran‟dan gelen askeri yardım gelmez olmuĢtur. 1242 Sultan Selim yeniçerilerin istediğini yerine getirmesine rağmen onları cezalandırmayı düĢünüyordu. 1243
Ancak acil ve büyük fetihler arefesinde bu duĢuncesini ertelemiĢtir.
1242 Remzi Kılıç, a.g.e, s 44, naklen DaniĢmend, Îzâhlı Osmanlı Târîhi Kronolojisi, s
6. 1243
Nıcolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Ġstanbul 2005, c.II, s. 267. 409
SavaĢ meydanı KızılbaĢlar‟dan tahliye edildikten sonra ganimetler paylaĢıldı. Ġranlı kadınlar hem erkekleri gayretlendirmek hem de eĢlerinin yanında ve kaderlerinde ortak olabilmek için savaĢa katılıyorlardı. 1244
Bu eski bir Ġran-Türk geleneği idi. Erkekler savaĢa gittiğinde arkalarında hem eĢleri hem de mal varlıkları korumasız bir halde olduğundan ve çıkacak herhangi bir isyan sırasında eĢlerinin düĢmanlarca kullanılmaması ve mal varlıklarının yağmalanmaması için onları kendileriyle beraber götürüyorlardı. Tüm bu nedenlerle birlikte o dönem kadınlarının birçoğu savaĢçı özelliklere sahipti. Ayrıca Ġslam da hem kadın hem erkeğin farklı görevlerleri olsada aynı amaç uğruna çabaladıkları ve birbirlerini tamamladıkları vurgulamaktadır. Kadınlar savaĢa katılamazlarsa da hemĢirelik yapabilirledi. Türk tarihçilerin söylediğine göre bir sürü Ġran bayanları cümlesi ġah Ġsmail‟in iki eĢi Bihrüze ve Taçlu Hanim savaĢ giyimiyle kocalarının kaderine ortak olmak isteyerek savaĢ meydanına gelmiĢlerdi. 1245
Bunların bir kısmı Osmanlı ordusuna esir oldular. Bunun dıĢında savaĢ alanında bulunan birçok bayan cesedi Sultan Selim‟in emriyle askerliğe yaraĢan bir cenaze töreniyle gömüldüler. Bu nedenle Çaldıran savaĢından sonra ġah Ġsmail‟in kendisiyle yaklaĢık 2000‟e kadar savaĢçı bayanı savaĢ meydanına getirdiği söylentisi vardı. 1246
Bağdad hükümdarı Hulefa Bey‟in kızı ve ġah Ġsmail‟in eĢi Taçlu Hanım, Osmanlı komutanlarından olan
1244
MuneccimbaĢı, Sahaifü‟l-Ahbar, c.II, s. 465. MuneccimbaĢı yanlıĢça Taçlu hanımı ġah Ġsmail‟in maĢukası diyor, Aynı sf. 1245
Sagerdo, Osmanlı imparatorloğunun Tarihi, naklen Felsefi, s. 66.
1246 Sagerdo, Osmanlı imparatorloğunun Tarihi, naklen Felsefi, s. 66. 410
Vidin Beyi Mesih PaĢazade‟nin adamları tarafından esir olmuĢtu. Bir çift küpelerini tutanına verdi ve kurtuldu ve erkeklik giyimle Osmanlı ordusundan Tebriz‟e kaçtı.
1247 Taçlı Hanim ġah Ġsmail‟in ölümünden sonra KızılbaĢ komutanları olan Ustaclu Küpek Sultan, Rumlu Div Sultan ve Vezir Kadı Hasan‟ın desteğiyle oğlu ġah Tahmasb‟ı saltanat tahtına geçirdiler. 1248
bakanı Mirza ġah Hüseyin Ġsfahani, DurmuĢ Han‟a Ġsfahan‟dan Tebriz‟e azık taĢıdığı esnada Tebriz‟e iki menzil kalan yolunda tesadüfen Taçlı Hanımla karĢılaĢmıĢ ve onu ġah Ġsmail‟in yanına götürmüĢtür. ġah Ġsmail ona, PadiĢah‟ın eĢlerinin savaĢta ne iĢi var, diyerek ona serzeniĢte bulunmuĢtu. ġah Ġsmail, Mirza ġah Hüseyin‟in bu hizmeti için yüce divanın nazırlık ve vezirliğini ona devr etmiĢti. 1249
Sultan Selim Tebriz‟e vardığı zaman halka iyi davranmıĢ ve Ģehri yağmalamaya izin vermemiĢtir. Sonra (Recep ayının 17 sinde) Tebriz‟in Sahib-Abad meydanına Uzun Hasan camisine (Purgsthall yanlıĢca Yakub camisi diyor) gidip namaz kıldı. 1250
Hatip Ehli Sünnet Ģivesiyle ezan okuyordu. Hutbe padiĢahîn adına geldiğinde El-Sultan bin Elsultan Ebul-Müzaffer Ġsmail Bahadir Han yani ġah Ġsmail‟in unvanınıyla hutbesine devam etti. Bunu duyan Osmanlı askerleri ona kılıç çektiler. Ama Sultan Selim dili alıĢmıĢ ve günahı yoktur dedi ve katledilmesine engel
1247
Muhammed Arif Erzrumi, a.g.e, s. 201, UzunçarĢılı Selim emriyle Taçlu hanimin Cafer Çelebiye evlendiği yazıyor. Ama Taçlu hanim kendini kurtarabildi.Ġ.H. UzunçarĢılı, Taclı Hanımın Mücevheratı, Belleten, 92/1952, s. 611-606. 1248
Gum‟i, Hulasetü‟l-Tevarih, s. 309. 1249
Emir Mahmud Hondmir, a.g.e, 163-164 Belgeler. 1250
Purgsthal Hammer, a.g.e, c. II, s. 847. 411
oldu. Hatib‟in cezalandırılmamasının diğer nedeni ise Sultan Selim‟in ġah Ġsmail‟e gösterdiği saygıydı: “Ben İsmail‟in kulları üstündeki gücünü duysaydım inanmazdım, bu güç Allah‟tan başka kimse de olmaz” 1251
Tebriz‟den Nahçıvan yoluyla Karabağ‟a gitmeyi arzulayan Selim: “Karabağ ili Acem Ģahlarının kıĢlağıdır. Beylerin ağırlıklarını, çevrelerini beslemeye dayanıklıdır, komĢu illerinden dahi erzak getirilebilir, burada kıĢlamayı düĢünmekteyiz” 1252
diye buyurmuĢtur. KıĢ mevsiminin Karabağ da geçirileceğini anlayan devlet makamları ve ordu Merend‟den Aras nehri kıyılarına geldiği bir sırada, yeniçerileri isyana teĢvik ettiler. Aras nehri taĢkın olduğu halde geçerken bir hayli insan boğulmuĢ ve hayvan telef olmuĢtur. Yeniçeriler Anadolu‟ya dönmek istediklerini; Karabağ‟da kıĢlamak istemediklerini, padiĢahın etrafını sararak parça parça olmuĢ elbiselerini mızraklarına takarak, bağırmıĢlar, hatta Sultan Selim‟in çadırına kurĢun atarak tepkilerini belirtmiĢlerdir. 1253
Sultan Selim, bu isyanın arkasındaki teĢvikçilerin, Vezir-i âzâm ile PaĢalar, Kadıasker Ca‟fer Çelebi, Yeniçeri ağası Ġskender PaĢa ve SekbânbaĢı Balyemez Osman PaĢa olduklarını anlamıĢ, ama sessizce bu asî ruhlu ordusunun tavrını beğenmediği halde Kars-Erzurum yoluyla Amasya‟ya dönmeye karar vermek zorunda kalmıĢtır. 1254
Askeri isyana teĢvik edenleri cezalandırmaktan geri kalmayan Sultan Selim, Erivan Ģehrini yağmaladıktan
1251
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, s. 513-514; Anonim, Cıhanguşayı Hakan, 514-515 Belgeler. 1252 Hoca Saadeddin, Tacu‟t Tevarih, c. II, s. 283. 1253
Hoca Saadeddin, Tacu‟t Tevarih, c. II, s. 283-284; MüneccimbaĢı, Sahâifu‟l- Ahbâr, Terc. N. Ahmed, c. III, s. 456 1254
MüneccimbaĢı, a.g.e, aynı sf. 412
sonra vezir Mustafa PaĢa‟yı atının eğerini kestirmek suretiyle azletmiĢ ve yerine defterdar Pîri PaĢa‟yı vezir tayin etmiĢtir. PeĢinden Nahçıvan‟da iken, askerin bazı evleri yağmalarını vesile yaparak, “Siz askeri muhafaza da ihmal gösterdiniz” diyerek, Vezir-i azâm Hersek-zâde ile ikinci vezir Dukagin-zâde Ahmed beyleri çadırlarını baĢlarına yıktırarak azletmiĢtir. 1255
“Didiler ey pâdiĢah-ı cem niĢân Kılıcın olsun düĢmana ateĢ saçan Ġran ki baĢtan sona dek viranedir Anda kıĢlak eylemek efsanedir”. Bu sözlerin orduda büyük küçük herkesin fikrini yansıttığını anlayan Sultan Selim dönüĢe mecbur olmuĢtur. 1256
hükümdarından istenilen erzak gelmeyince Gürcü toprakları yağmalanmaya baĢlanmıĢtı ki, Gürcü Mirza Çabuk‟un adamları Ġspir kalesinin anahtarlarını ve ordunun zahire ve hayvanların saman ihtiyacını Çoban Köprüsü‟nde getirmiĢler ve sıkıntı kısmen giderilmiĢtir. Fakat Sultan Selim, yine de zeametli süvarilerine izin vermek zorunda kalmıĢtır 1257
. 20 Eylül 1514‟de Aras nehri geçilip, Kesikkünbed‟e konulup 21 Eylül‟de Nahçıvan Ģehri yakınında konaklanıp, halkının KızılbaĢlığından dolayı yağma edilmiĢtir. 22 Eylül‟de Karabağ yakınına konulup, Sederek‟ten geçilerek 25 Eylül‟de Erivan civarına konulmuĢtur. 28-29 Eylül‟de Üçkilise geçilip,
1255
DaniĢmend, a.g.e, c. II, s. 15; UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 270; 1256 Hoca Saadeddin, Tacu‟t Tevarih, c. II, s. 284. 1257 Karaçelebizâde, Ravzatu‟l-Ebrâr, s. 402; 413
5 Ekim‟de Kars, ġuregel-suyu (Arpaçayı) geçilip Gökçedağ yakınına konulmuĢtur. 1258
Yeni vezir olan Pîri PaĢa zahire sıkıntısını gidermek için, Bayburt taraflarına gönderilip, Ramazan‟ın birinci günü (20 Ekim 1514) Çin-ağılı (oğulu) mevkiine konulmuĢtur. Ordu Erzurum‟da iken Bayburt‟un fetih haberi gelmiĢtir. 1259 Sultan
Selim Bayburt‟a geldiğinde ona Bayburt‟un anahtarlarını sundular. 24 Ekim‟de Bayburt tevâbiünden DaniĢmend-kenti civarına konulup BaĢmirahur Bıyıklu Mehmed Beye, Bayburt‟un fethinde gösterdiği yiğitlikten dolayı; Trabzon, Bayburt, ġebinkarahisar, Erzincan ve Canik sancakları ona devredilmiĢtr. Azledilen Hersek- zâde‟nin yerine, Rumeli Beylerbeyisi olan Hadım Sinan PaĢa Vezir-iazâm tayin edilmiĢtir. 1260
Niksar‟da idrak ettiktn sonra Nahcivan, Erivan kalelerini fethettikten sonra 24 Kasım 1514‟de Amasya Ģehrine kıĢı geçirmek, ertesi senenin baharında saldırmayı buradan devam etmek maksadıyla yerleĢti. 1261
Ne kadar orudu ve vezirler muhalefet ederlerse da buna rağmen yine Sultan Selim, Ġsmail ve ġii mezhebini ortadan kaldırmak
1258
Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s.108.
1259 Hoca Saadeddin, Tacu‟t Tevarih, c. II, s. 284; Karaçelebizâde, Ravzatu‟l-Ebrâr, s. 403; Solakzâde, Solakzâde Tarihi, s. 374; 1260
Hoca Saadeddin, Tacu‟t Tevarih, c. II, s. 284-285; MüneccimbaĢı, Sahâifu‟l-
1261 Feridun M. Emecen, Yavuz Sultan Selim, Yittik Hazine Yayınları, Ġstanbul 2013, s. 114.
414
düĢüncesi zihninden geçiyordu. 1262 Bundan dolayı ordunun top ve cephanesini ġark-ı Karahisar‟da (ġebinkarahisar) bırakmıĢ, askerin de Ankara‟da kıĢlamasını emretmiĢtir. Kapıkulu askeriyle kıĢın bastırması üzerine kıĢ hazırlığı yapılmıĢtır. Amasya‟da kalınırken, Ġran‟ın sanatçı ve Ehl-i Hiref, Bilginler ve Tebriz‟in zengin adamlarını 1263 Ayas Ağa ve yeniçerilerle Ġstanbul‟a gönderilmiĢtir. 1264 Ama Kalan nefis eĢya ve Ġsmail‟in meĢhur hezinesini kendisiyle taĢıyordu. Çaldıran savaĢının yenilgesi o kadar ġah Ġsmail için önemli değildi. Ama hayatının sonuna kadar bu savaĢın etkisi onu bırakmadı. Sultan Selim, ġah Ġsmail‟in her hangi bir surprizine engel olmak için Piri PaĢa (MahĢah) Kızılırmak üzerinde nöbette bıraktı. 1265
Ġsmail Çaldıran savaĢından sonra dıĢ politikasını değiĢtirdi ve diğer ülkelerle çatıĢma yerine barıĢı seçti. Ġsmail idealist siyasetini bırakıp gerçeklere bakarak realite bir siyasete döndü. ġah Ġsmail hem Bihrüze Hanim‟in esirliğine göre hem de birçok savaĢların da yanlız yenilmeyi olan Çaldıran savaĢından sonra kendine gelmiĢti kendisine düĢman aramıyordu. Bu nedenle Sultan Selim‟le barıĢ yapmak istiyordu. Miladi 1514 yılı Nisan ayı 19 günü (Hicri 920 yılın ġevval ayının 11. Günü) Sultan Selim, Amasya‟da iken ġah Ġsmail, hem eĢinin bırakması hem de barıĢ yapmak için bir mektupla (I. mektubunu) değerli hediyelerle Tebriz ulemâsından
1262
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, 514-515 Belgeler.
1263 Hammer Purgsthall, Osmanlı Tarihi, c. II. s. 846. 1264
Hoca Saadeddin, a.g.e, c. II, s. 285; UzunçarĢılı, a.g.e, c.II, s. 270; MüneccimbaĢı, a.g.e, c. III, s. 456; Karaçelebizâde, a.g.e, s.403; Celâlzâde, Selim-nâme, Haz. A. Uğur-M. Çuhadar, s. 384.
Hoca Saadeddin, a.g.e, s. 287. 1265 Nıcolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Ġstanbul 2005, c.II, s. 287.
415
Seyyid Abdu‟1-Vehhab‟ın baĢkanlığında, Kadı PaĢa demekle meĢhur Kadı Ġshak, Mevlana ġükrullah Mugâni ve ġah Ġsmail‟in babası ġeyh Haydar‟ın halifelerinden
H amza‟dan oluĢan bir elçilik heyetini göndermiĢtir. 1266
Ama Sultan Selim sadece ġah Ġsmail‟den intikam aldığını düĢünüyordu. Sultan Selim; ġah Ġsmail ġia mezhebinin yayılması için çalıĢmazsa, üç halifeye saygısızlıktan vazgeçerse, camilerde benim adıma hutbe okutursa, Aras Nehri‟ni iki ülkenin sınırı olarak tanırsa barıĢı kabul ederim ve ġah‟ın eĢini geri dönderirim cevap verdi. 1267
Böylece ġah Ġsmail‟in istediklerini reddederek elçilerinin taleplerinin hiçbirini kabul etmemiĢtir . ġah Ġsmail eĢini çok aĢırı derece de seviyordu ama onun serbest bırakması karĢılığında bile Ġran ülkesinin toprağını vermeyi kabul etmedi.
Sultan Selim ġah Ġsmail‟in mektubuna kesin cevap vermediyse de elçilere Ģartlarını bildirdi; Sufi Oğul‟a (ġah Ġsmail‟e) söyleyin padiĢah Hazretleri, (Sultan Selim) Ehl-i Sünnet âlimlerin fetvasıyla, Bihrüze Hanımı evlendirdi (hâlbuki bu iĢ hala yapılmamıĢtı). Sultan Selim ġah Ġsmail‟in elçilerinden birine: “Kocalarının yanında Müslüman bayanları KızılbaĢlarla zina ettirdiğini ve onların yaptıklarından dolayı Ġsmail‟in zina edilen kadınların kocalarının çektiği acılarını hissetmesi için böyle yapdım, 1268 dedi ve sözünü, Yakında ikinci kez birbirimize karĢı Ģansımızı (savaĢ) deneyeceğiz, 1269
cümlesi ile bitirdi. Ġsmail‟in barıĢ teklifi ve eĢini iadesini isteyen heyet üyelerini, dört elçiden Kadı Ġshak‟la, Seyyid Abdu‟1-vehhab‟ı
1266
Feridün Bey, a.g.e, s. 462; Hoca Saadeddin, a.g.e, s. 287; MüneccimbaĢı, a.g.e, s. 457; Solakzâde, a.g.e, s. 374; Erzurumi, Inkılab-ı İslam, s. 225.
1267
Feridün Bey, a.g.e, s. 46; Erzurumi, Inkılab-ı İslam, s. 225.
Felsefi, Ceng-i Çaldıran, s. 116. 1269
Felsefi, a.g.e.aynı, sf. 416
Amasya‟dan Ġstanbul‟a gönderip Rumeli-Hisarı‟nda (Yeni Hısar) ve Hamza-Halife ile Molla ġükrullah‟ı da Dimetoka kalesine haps ettirilmiĢlerdir. 1270
Seyyid Abdu‟1- Vehhab‟ı
Ġstanbul‟un zindanından sonra Edirne‟ye götürdüler. Mir Abdul-Vehhab yedi yıl hapiste kaldıktan sonra Sultan Selim öldü. Kanuni Süleyman saltanat tahtına geçtiği zaman onu serbest bıraktı. Ama Mir Abdul-Vehhab hapisteki sıkıntı ve yaralardan dolayı az zaman sonra Ġstanbul‟da öldü ve onu Ebu Eyyup Ensarı mezarlığına gömdüler. 1271
Mir Abdul-Vehhab yüksek dereceli ulemalardan idi. Sultan Selim, Ahmet PaĢa‟yı Tebriz hâkimi seçtiğini bildiren mektupta Tebriz halkına Mir Abdul-Vehhab‟tan, Fahrus-sadat rizgetus-selam, (Seyyitlerin övgüsü ve Allah tarafından yiyeceği sağlamlaĢtıran) bahsetmiĢti. ġah Ġsmail, Mir Abdul- Vehhab‟ı elçilerinin baĢkanlığına seçmedeki amacı Sultan Selim‟le arasında olan kini dostluğa dönüĢtürmekti. 1272
Sultan Selim‟in Bihrüze Hanım‟ı serbest bırakılmaması ve onun Ġran‟a gönderilmemesi çoğu Ġslam ülkelerinin âlimler ve sultanlarının hatta çoğu Osmanlı âlimlerinin üzülmelerine neden oldu ve bunun için Sultan Selim‟e serzeniĢte bulunup, Ģöyle dediler: “Hiçbir Müslüman fatih Müslüman olan düĢmanının eĢine sahip olma hakkı yoktur” 1273
. Ali Muayyid sabıtı Sultan Selim‟in ġah Ġsmail‟in I. mektubuna cevap yazdığı bir mektup vardır. Ama bu mektubu kanıtlandığı zaman Sultan Selim‟in verdiği cevap değil. Çünkü Sultan Selim mektupla birlikte gönderilen Hasan elçiden söz ediyor ama ġah Ġsmail II.
1270
MüneccimbaĢı, a.g.e, c. III, s. 457; Solakzâde, a.g.e, s. 374; Karaçelebizâde, a.g.e, s. 403; Sarı Abdullah Efendi, a.g.e, 100/a; Tansel, a.g.e, s. 72. 1271 Parsadost, a.g.e, s. 513. 1272 Erzurumi, Inkılab-ı İslam, s. 225-226. 1273 Felsefi, Ceng-ı Çaldıran, s. 117. 417
mektubunda Hasan Elçiden söz etmiyor. Bundan baĢka Sultan Selim‟in bu mektubu yazmadığı bir sürü diğer nedenler de; mesela ġah Ġsmail ve Abdul-Vehhab hakkında kullandığı övgülü kelimeler vardır. 1274 Ġsmail Hakkı da diyor Sultan Selim, ġah Ġsmail‟in gönderdiği elçisi Abdul-Vehhab‟ın aracılığıyla önerdiği barıĢı kabul etmedi ve Abdul-Vehhab‟ı hapsettiğinden söz ediyor. 1275
getirmiĢti. Yeniçeriler ilkbahar da tekrar sefer olacağını duymuĢlardı. Bu durumda hâlâ zahire ve yiyecek sıkıntıları bitmemiĢti ki, Miladi 1515 ġubat ayının 22. Günü, (Hicri 921 Muharrem ayının 8. günü) Sultan Selim‟in Ġran‟a saldırmasına ve içinde ilerlemesine engel olmak için Amasya‟da isyan açtılar. Hiçbir yasaya bağlı kalmadan istediği her Ģeyi yapmaya alıĢkın Yeniçeriler, Yavuz Selim‟in hocası (Muallim-i Sultan) Halimi Çelebi‟nin ve vezir Piri PaĢa‟nın çadırlarını viran ettiler 1276 . Sonrakı gün Divan-ı Hümayun olarak kullanan mekâna gidip orada çok gürültü yaparak gereksiz ve kötü sözler söylediler. 1277 Bu hareketten fevkalade etkileyen Sultan Selim Miladi 1515 Mart ayının I. günü Hicri 921 Muharrem ayının 15. Günü olayı araĢtırdıktan sonra Yeniçerilerin isyanının nedeni olarak ayrıca Dulkadır-Oğlu Alaüddevle Bozkurd Bey‟le de gizlice iĢbirliğinin yapmasını Vezir-i azam Dukakin
1274 Sabıtı Ali Muayyid, Tarihi senetler ve Medrekler, Ġslam devrilerinden I. ġah Ġsmail Safevi zamanına Kadar, Tehüri Yayın Evi, Tahran, Ekim ayı 1963, s. 426- 428.
1275 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 270-271; Hayder Çelebi, Rüzname, s. 319. 1276 Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, a.g.e, c.II, s. 290. 1277
Hayder Çelebi, Rüzname, Çev. Rahimzade Safevi, s. 319; Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c II, s. 540-541. 418
Oğlu Ahmet PaĢa‟yı gören Sultan Selim, onda olan bütün makamlardan azledip 1278
bizzat hançerleyip evindeki hizmetçilerine baĢını kestirmiĢtir 1279 : “karını itmama ettirmiĢtir” 1280
. Sultan Selim bir müddet sedrazam seçmedi. Bu da Sultan Selim‟in, Ġran ve ġii mezhebi hakkında zihninde geçen fikirleri yeniden düĢünmesine neden olabilecek bir örnektir. YaklaĢık iki buçuk ay veziri azamlığı süren Ahmed PaĢa, Miladi 1515 yılı Mart ayının 4. günü Hicri 921 yılı Muharrem ayının 18. Günü öldürüldü. 1281 Ancak ordu ve diğer devlet erkânı Ġran‟a saldımakta Sultan Selimle hemfikir olmadığı için seferi gerçekleĢtirmekte zorlanıyordu. Bu nedenle ordu yeniden isyan çıkarmamalarının bir yolunu arıyordu. Bundan dolayı Sultan Selim ordusunu doğu ve güney bölgeleri elde etmek için göndermiĢ Bayburt, Kiği ve Erzincan bölgeleri ile kalelerini ele geçirmiĢtir. 1282
Bazı Osmanlı tarihçileri Sultan Selim‟in Ġran‟la barıĢ yapmaması ve Bihrüze Hanımı göndermemesinin amacının ġah Ġsmail‟i yaralamak ve tahkir etmek içindi demektedir. Ama sonrası Sultan Selim‟in barıĢ yapmaması, özellikle ġah Ġsmai‟in sevgilisi Bihrüze Hanımın bırakmaması Yeniçeri komutanlarının Ģüphelenmesine ve din âlimlerinin muhalefetine neden olacağını anladığı zaman, dini bir yolla bu sorunun çözülmesi için çalıĢtı. Bunu yapmak için Osmanlı büyük âlimlerinden ve Anadolu‟nun Kadıaskeri hakemi Cafer Çelebi‟den Bihrüze Hanim‟i evlendirmek için fetva istedi. O da evlenmesine fetva verdi. Sultan Selim de Ġsmail‟in eĢini Kazaskeri
1278
Nasrullah Felsefi, Ceng-ı Çaldıran, s. 118. 1279
UzunçarĢılı, a.g.e, c. II, s. 270.
1280
MüneccimbaĢı, a.g.e, aynı sf; Hayder Çelebi, a.g.e, c. II, s. 541.
1281 Hoca Saadettin, Tacüt-Tevarih, c. II, s. 243. 1282
419
Çelebi‟ye evlendirdi. 1283 Zira Sultan Selim‟in onu seçmesinin amacı Sufi oğlunun eĢinin Osmanlı komutanlarına layık olmadığını, Süfi oğlunun seviyesinde olan bir katmanla evlenmesi gerektiğini göstermek istiyordu. 1284 Bu olayın (Bihrüze Hanim) Ġsmail üzerinde çok etkisi vardı, Çünkü adı geçen kadın Ġsmail‟in en sevdiği eĢiydi. Bu nedenle Çaldıran savaĢından sonra ġah Ġsmail bir daha eskisi gibi olmadı ve kendini toparlayamadı, kendini içkiye vererek öldü. Miladi 1515 yılı Mart ayı 7. günü (Hicri 921 yılı Muherrem ayının 21. günü) bu evlilikten uzun zaman geçmeden Yeniçeriler tekrar Amasya‟da isyan ettiler. Sultan Selim, eski baĢveziri Hersekli Ahmet PaĢa‟nın ve Dükakin Oğlunu bu isyanın sebep ve tahrik edeni bildiği için Ahmet PaĢa Hersekli Oğlunu onda olan bütün makamlardan azletti ve Ahmet PaĢa Dükakin oğlunu vezirlikten attı. Sultan Selim Ġstanbul‟a ulaĢtıktan sonra yol esnasında çıkan bu isyanı araĢtırmak ve gerçek suçlularını cezalandırmak için araĢtırmaya baĢladı. SavaĢmaya kararlı olan Sultan Selim bir zaman Çaldıran savaĢında olduğu gibi tekrar Yeniçeriler ona bir isyan çıkarmasınlar ve kazandığının etkisini azaltmasınlar diye PaĢalar ve Yeniçerilerin reislerini sorguya çekti. Eyyub de kurulan Divan günlerce bu konuda konuĢma sürdü. Bir sonuca ermediği halde istifa edip saltanattan kenara çekileceğim, diyerek tehditle onlardan asıl suçlu olanların bulunmasını istedi. Sonunda Kapu-Kethudası Ahmed Ağa‟nın birkaç Yeniçeri‟yi Ģahid göstermek halinde: Yeniçeri Ağası ikinci Vezir Ġskender PaĢa Ağa ve onun yardım eden Sekban-baĢı Balyemez Osman Ağa, NiĢancı (Tevki‟i) ve Taçzade Cafer Çelebi‟nin adını verdiler. Herkesten çok Sultan Selim Taçzade Cafer Çelebi‟nin adına ĢaĢırdı. Zira Sultan Selim, Çaldıran savaĢının
1283 Mehmed Mazhar Fevzi, Haber-i Sahih, c. IV, Ġstanbul Hc. 1291, s. 257. 1284 Ferid Bey, Yüce Osmanlı Devletinin Tarihi, s. 62. 420
sonuna kadar, Yeniçeriler‟in kendisine itaat etmek ve onları düzene uymalarını sağlamak için çalıĢtığını ve inĢasıyla fetihnamelerin yazılmasını biliyordu. 1285
Neden düĢmanın yenilmesinden sonra Ģimdi yolunu değiĢtirmiĢ ve Amasya‟da isyancılara yardım etmiĢti? Belki Kazasker Taçzade Cafer Çelebi‟nin Bihrüze Hanım‟la evlendikten sonra, Osmanlı ordusunu parçalamak ve Sultan Selim‟in Ġran‟a tekrar saldırmaması için onu aldatmaya uğraĢtığını düĢünüyordu. 1286
Sultan Selim için askerlik ve idari iĢlerini yapanlarını ortadan kaldırmak kolay bir iĢtir. Bu nedenle derhal Ġskender PaĢa Ağa ve onun yardımcısı Sekban-baĢı Balyemez Osman Ağa‟yı öldürdü. Ancak Kazaskerin öldürmesi kolay bir iĢ değildi. Çünkü Osmanlı Devleti‟nde Ģimdiye kadar hiçbir Osmanlı Sultanı yüksek dereceli bir âlimin öldürülmesine ferman vermemiĢti. Bu nedenle endiĢelendi ve onu öldürmek için nasıl bir yol bulabileceğini düĢünüyordu. Cafer Çelebi‟yi bularak bununla ilgili hükmü ondan istedi. Ondan eğer bir kimse Ġslam askerlerini isyan ve itaatsizliğe tahrik ederse ve devlet iĢinde komplo yaparsa onun cezası nedir soru sordu:
Kazasker Cafer Çelebi de eğer günahı ispatlanmıĢsa onun cezası ölümdür: “ba‟d az subat katildür deyü ifta idecek” diye cevap verdi. Sultan Selim bunu
1285
M. Tayyıb Gökbigin, “Cafer Çelebi” Ġ.A. MEB. C.III, 1945, s. 8-9; Feridun Bey, a.g.e, c.I, s. 379-403. 1286 Felsefi, a.g.e, s. 120. 1287 Hayder Çelebi, Rüzname, c.I. s. 467. 421
duyduktan sonra ona: “Sen kendi kendinin idamına karar verdin” dedi. 1288 bunun
üzerine Cafer Çelebi neden suçlu olduğunu sordu. Sultan Selim de ona: “Tüm Yeniçeri reisleri senin ihanetine yemin ettiler” diye cevap verdi. Sultan Selim‟in onun suçundan vazgeçmeyeceğini bilen Cafer Çelebi Ģöyle dedi: Kulunuz siz PadiĢah‟tan bir isteğim vardır. “PadiĢahîmiz bu konuda adil ve insaf yönüne uysun ve günahsız birinin kanının dökülmesine neden olmasın” aksi takdirde Harün‟el-RaĢit ve Cafer Barmeki yazgısına müptela olursunuz. (Harün‟el- RaĢit Cafer Barmeki‟yi günahsiz öldürdğü için hayatın sonuna kadar piĢmanlık ediyordu) Sultan Selim çok rahatlıkla cevap verdi: “ihanetçilerin seslerinin yüksek olmaması gerekir daima suskun olmaları gereklidir” diye cevap verdi. Ġhanet eden komutanların hakkında benim fermanım ve Kazasker unvanı olan senin hükmün ikisinin hakkında icra olacak dedi. Miladi 1515 Ağustos ayının 18. günü (Hicri 921 Recep ayının 8. günü) cumartesi هلؼظ ٌكَآظ ٕت یكریگ ِأCafer Çelebi‟nin idamından 1289
sonra Bihrüze Hanim‟in durumu hakkında hiçbir doğru bilgi yoktur. Ama yazılanlara göre Sultan Selim‟in himayesinde Ġstanbul‟da gizli yaĢıyormuĢ. 1290
Sultan Selim‟in emriyle her üçünün, kendisi de kafesin arkasından seyrederken, kuĢların kafesinin bulunduğu odanın karĢısında baĢlarını kesmiĢlerdi. 1291
bazı diğer eserlerinin sahibi 1292
olan Cafer Çelebi‟nin ölümü hakkında Sultan
1288 Hayder Çelebi, a.g.e, aynı sf. 1289 Ġsmail E. Erunsal, “Tacizade Cafer Çelebi” Ġ.A. TDV. 2010, S. 354. 1290 Muhammed Arif Erzrumi, İnkılab-ı İslam, s. 263-264. 1291 Hayder Çelebi, Ruzname Çev. Rahimzade Safevi, s. 322. 1292
422
Selim‟in ona Bihrüze Hanımla birlikte olmamasını emrettiği halde beraber olmasını neden gösteriyorlar. Sultan Selim, Çelebiye: Bihruze‟yi sana emanet olarak bıraktım, sakın ona el uzatma… Ben sadece Erdebil oğlunun aĢağılamak için onuneĢiyle esirler gibi davrandım ve illa La ilahe illallah diyen bayan bu el uzatmadan korunmuĢtur, çünkü Sultan Selim Bihrüze Hanım‟ın hamile olduğunu öğrendi, askerlerin isyanını bahane etti ve Cafer Çelebi‟yi öldürdü. Tam kesin olmasa da Osmanlı tarihçileri böyle diyorlar. 1293 Sultan Selim, Cafer Çelebi‟nin ölümünden bir süre sonra yaptığı yanlıĢ, Ġstanbul‟un ÇenberlitaĢ civarındaki Bezzazistan çarĢısında Gedik Ahmed PaĢa Hammamına kadar çıkan ve her Ģeyi yakan ateĢi görünce anladı. Selim, o bölgede bulunan Sadrazam Hadım Sinan PaĢa‟ya: “bu yanub yakılmalar Cafer Çelebi‟nin Ģerare-i ateĢ-i ah-ı bi-günahıdur” 1294 dedi.
Osmanlı ordusuyla birlikte olan Venedikli Ancello, ġah Ġsmail‟in Çaldıran savaĢında yenilme nedenini Osmanlı‟nın kullandığı 300 tane savaĢ topuolduğunu öne sürüyorlar. 1295
Onun dıĢında stratejik açıdan Ustaclu Muhammed Han‟ın “Osmanlı ordusu dağlardayken sahraya yerleĢmeden saldırma” 1296 fikrini kabul etmeyip ve yerleĢmeden saldırmayı cömertlik bilmeyen Lala ġamlu Hüseyn Beyin hatası da büyüktü. La La ġamlu Hüseyin Bey saygısızca Ustaclu‟ya “senin emirliğin Diyarbekir de geçerlidir” 1297
demiĢtir. Ġzin verin yerleĢsinler, öyle saldıralım, dedi.
1293 Muhammed Arif Erzrumi, a.g.e, s. 263-264. 1294 TaĢköprüzade, Şeka‟ikun-Nu‟maniyye, çev. M.Mecdi, s. 336; M. Tayyıb Gökbigin, “Cafer Çelebi” Ġ.A. MEB. c.III, 1945, s. 8-9. 1295
Ebulkasim Tehiri, a.g.e, s. 166. 1296
Anonim, Cıhanguşay-ı Hakan, s. 492-493. 1297
Anonim, a.g.e,
s. 492-494. 423
La La ġamlu önerisiniġah Ġsmail kabul etmiĢti. Ustaclu Muhammed uzun zaman Osmanlılarla savaĢ içinde olduğu için, Osmanlıların savaĢ stratejik metodlarını iyi biliyordu ve birinci elden tecrübesi ve bilgisi vardı. Osmanlı ordusunun daha yerleĢmeden, henüz dağdayken saldırma düĢüncesi, Osmanlı‟nın tophanesini dağda etkisizleĢtireceğine neden olacaktı. 1298 Çünkü dağ çöl gibi düz olmadığı için, tophaneyi ateĢlemek için dağ görüntü olmasına engeldir. ġah Ġsmail‟in oğlu Tahmasp bu nedenle her zaman Lala ġamlu Hüseyin Bey‟e Allah ona lanet etsin, onun düĢüncesiyle babam yenilgiye uğradı, derdi. Hatta Dindar bir adam olan Tahmasp, Çaldıran savaĢında askerlerinin sarhoĢ olduklarından dolayı yenildiklerinden içki içmeyi yasaklamıĢtı. Tarihçiler göre, Osmanlı-Safevi arasındaki sebepsiz çatıĢma her ne kadar ġah Ġsmail ve KızılbaĢlar tarafından baĢlatılmıĢsa da Sultan Selim Çaldıran savaĢından sonra ġah Ġsmail‟in önerdiği barıĢ ve dostluk mesajini kabul etseydi bu iki millet sebebsiz bu savaĢlara devam etmezlerdi. Hatta ġah Ġsmail tarafından tehlike sona ermeseydi bile az olacaktı. 1299 Sultan Selim tasarruf ettiği topraklara ikna olacak, böylece iki ülke arasında vuku olan yeni bir düĢmanlığın ortaya çıkma imkânı azalacaktı ve iki halkın uzun zaman bu sebepsiz çatıĢmalardan çektiği acılar olmayacaktı. Çünkü ġah Ġsmail Çaldıran savaĢından sonra eskisi gibi değildi. 1300
1298 Anonim, Cıhanguşay-ı Hakan, s. 167. 1299
Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı. Osmanlı Tarihi, c. II. TTK Yayınları, 7. baskı. s.233- 248.
1300 Roger M. Savory, The Consolidation of Safawid Power in Persia, Studies on The History of Ssfawid Ġran, London 1987, s. 93-94. 424
AĢırı mezhep fikrinden el çekmiĢti ve Sünni mezhepte olanları öldürmüyordu. Eğer Sultan Selim barıĢ teklifini kabul etseydi, büyük bir ihtimalle ġah Ġsmail Sünnilerin kinine neden olan Teberrailerin yaptıklarına engel olacaktı. Böyle gitseydi bu iki kardeĢin asıl çatıĢmalarına neden olan ġah Ġsmail tarafından ilk üç halifeye küfür etmek de aynısı gibi olmayacaktı. Her ne kadar iki ülkenin din âlimleri farkında olmadan sorun çıkarmıĢsalar da biraz dikkat edilirse Ġran da kabul edilen Ģii mezhebi, II. Bayezid gibi Sultan Selim tarafından da tahammül edilemez değildi. Sultan Selim çok gururlu bir kiĢiliğe sahip olduğu için bütün Safeviler, ġah Ġsmail ve ġii mezhebini ortadan kaldırmak düĢüncesinden dolayı böyle bir sonuç çıkmadı. Herkesten çok Almanya‟ya Fransa gibi Avrupa birliğinde rolu bulunanAvrupalılar Ġslam dünyasında bu iki kardeĢin sürmüĢ olan sebepsiz çatıĢmalarından hoĢnut oldular. KardeĢlerinin çatıĢmalarından dolayı yararlanan ortak düĢmanları Avrupa ülkeleri uzun zamandan beri bekledikleri bunların iç siyasetlerine mudahale etmelerine iyi bir fırsat arar oldu. ġah Ġsmail Çaldıran savaĢında Diyarbekir hâkimi olan Ustaclu Han Muhammed‟den sonra bu vilayetin hâkimliğini onun kardeĢi Kara Bey‟e devrederek ve Han Muhammed‟in cesaretliğine göre Kara Bey‟e Han unvanını verdi ve kardeĢini onunla nikâhladı. Sultan Selim Ġran‟dan gelen haberlere çok önem veriyordu. Bu nedenle ġah Ġsmail‟in ikamet ettiği mekân ve tasmimlerinden bilgilenmek için sınırdaki hâkimlerden sürekli Ġran‟a casus göndermelerini istemiĢti. Miladi 1515 yılında (Hicri 921 yılı ġaban ayının 14. günü) Malatya hâkimi Sultan Selim‟e haber ulaĢtırdı, üç kiĢi Diyarbekir büyüklerinden ġah Ġsmail‟in yanına gidip ve Diyarbekir‟i ona teslim etmek iĢtediklerini söylemiĢlerdi. Ama öncede Diyarbekir hâkimi Kara Hanla savaĢtığı için baĢkasını Diyarbekir hâkimliğine gönderseniz
425
demiĢtiler. Bunu haberini alan Sultan Selim, Bıyıklı Muhammed PaĢa komutanlığında bir orduyu Diyarbekir‟i tasarruf etmek için gönderdi. Ali Bey ġahsüvar Oğlu‟dan da ona katılmasını istedi. Kürt ġerefettin Ġdris de birçok Kürtlerle birlikte onunla birleĢti. 1301
KızılbaĢlar ve Kara Han‟ın aĢırı mezhebi davranıĢlarından rahatsız olan Diyarbekir halkı Osmanlı ordusunu sevinçle karĢıladılar. Böylece Kara Han Diyarbekir‟e saldırdı. Diyarbekir halkı Osmanlılara yardım ettiler ve KızılbaĢlarla savaĢtılar. Kara Han Osmanlı ordusunu yendi. Kara Han‟ın zaferi Sultan Selim‟e ulaĢtığı zaman çok öfkelendi ve Ģiddetle baĢvezir Hersikzade‟nin yakasını tutarak bir kaç yumrukla baĢına vurdu ve onun vezirlik elbiselerini kopardı. Sonra emir verdi Hersekzade ve Piri PaĢa‟nin elini kolunu bağladılar ve altmıĢ bekçiyle Kalenin hapishanesine attılar. 1302
Sultan Selim Hersekzade yerine Yünüs PaĢa‟ya vezirlik verdi. Sultan Selim Çaldıran savaĢının kazanılmasında etkili olan SinanPaĢa‟yı ordunun komutanlığına getirerek Diyarbekir‟e gönderdi. Sonra emir verdi Rumeli, Anadolu, Karaman hakimlari 3000 tüfekli Yeniçeri ve bir grup diğer askerlerden ona katılsınlar. Diyarbekir Kalesini kuĢatmayan Kara Han Mardin‟e döndü. Sınan PaĢa yetiĢmeden önce Muhammed PaĢa Ali Bey ġahsüvar Oğlu ve Kürtlerle Mardin‟e hareket etti. Bu esnada ġah Ġsmail KorucubaĢını Kara Han‟ın yanına gönderdi ve yardımcı asker gelmeden Osmanlı ordusuyla savaĢmasın diyeemir gönderdi. Ama Kara Han Mardin‟den dıĢarıya çıktı ve Kaçar DürmüĢ Hanla Osmanlı ordusunun karĢısına çıktı. Miladi 1516 yılı nisan ayı (Hicri 922 yılının Rabiyulevvel ayı)
1301
Nesrullah Felsefi diyor Ġskender PaĢa ve Bal Yemez‟i baĢ kestiler ama Çelebi Cafer‟i gözden uzak ipek Ġple boğdular, a.g.e, s. 80. 1302 Hayder Çelebi, a.g.e, s. 326. 426
Koçhisar da birbiriyle karĢı karĢıya geldiler. Kara Han Osmanlı ordusunun düzenini bozarak yenmek durumundaydı. Ama bu halde bir tüfeğin kurĢunu Kara Han‟a değerek onu öldürdü. 1303 Kara Han‟ın ölümünü bilen kalan KızılbaĢlar kaçtılar ve Diyarbekir Osmanlı tasarrufuna girdi. 1304
Bu yenilgiyi duyan ġah Ġsmai hiçbir Ģey yapmadı. ġah Ġsmail Kara Han‟ın ölüm haberini duyduğu zaman onun yardımına gönderdiği askerleri geri çağırdı. 1305
Koçhisar SavaĢı‟nda Kara Han‟ın eĢi de vardı. Ġran ordusu yenildikten sonra kaçmada baĢarılı olup kendini Azerbaycan‟a yetiĢtirdi. Muhammed PaĢa Sultan Selim‟e gönderdiği fetihnamesinde yazmıĢtı Lanetli PadıĢah‟ın kardeĢi Kara Han‟ın eĢi birkaç fedakâr dinsizlerle meydan savaĢından kaçmıĢtır 1306
diye Diyarbekir‟in fethinden hoĢnut olan Sultan Selim Ali Bey ġahsüvar Oğlu‟nun cesaretliği için ona 100000 altın sikke hediye verdi. 1307
Sarayına ait ve Sultan Selim‟in özel imzası ve mührüyle olan resmi hiç birĢey yazmadan boĢ bir mektubu Muhammed PaĢa‟ya nasıl isterse öyle yazsın diye gönderdi. Sultan Selim bu iĢi Kürt emirlerine güvenmeleri ve desteklemesi için göndermiĢti. Sultan Selim Kara Han‟ın kesik baĢını Alaüd-Devle‟nin kesik baĢı gibi ġah Ġsmail‟e yakınlık gösterenleri tehdit etmek için Mısır Sultan‟ı Kansu Gavri‟ye gönderdi.
1303
Faruk Sümer, a.g.e, s. 50. 1304
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, s. 529. 1305
Ġskender Bey, a.g.e, s. 43. 1306
Feridün Bey, a.g.e, s. 419. 1307
Hayder Çelebi, Ruzname, s. 326.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling