Ankara üNİversitesi fen biLİmleri enstiTÜSÜ


Download 1.39 Mb.
Pdf ko'rish
bet29/58
Sana02.01.2022
Hajmi1.39 Mb.
#200617
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   58
5.1 Literatür Özeti 
 
 
Kimyasal proseslerin dinamik davranışının sağlıklı olarak öngörülebilmesi için gerekli 
temel iki koşul; iyi bir model ve güvenilir bir çözüm (ya da benzetim) algoritmasıdır. 
Bir modelin prosesi tam olarak temsil edip edememesi büyük ölçüde, model içindeki 
parametrelerin (hız sabitleri, aktarım parametreleri vb. gibi) doğru belirlenmesine 
bağlıdır. Oysa bu parametreler, yerine göre hem çok sayıda olabilirler hem de bir 
parametre oldukça geniş bir sayısal aralıkta değerler alıyor olabilir. Bu noktanın fazla 
vurgulanmadığı çalışmalarda, genellikle parametreler ya literatürden hazır alınarak 
kullanılmış ya da çoğu durumlarda bir deneme/yanılma yaklaşımı ile saptanması yoluna 
gidilmiştir. 
 
 
Sayısal olarak parametre belirlenmesi için uygulanan en genel strateji, benzetim 
sonuçları ile gözlem sonuçları arasındaki farka göre tanımlanan bir amaç fonksiyonunun 
minimuma indirilmesidir. Bu konuda ilk akla gelen yaklaşım ise en küçük kareler 


 
35
yöntemidir. Bu ve benzeri bazı yöntemlerin kimya mühendisliğinde parametre 
belirlenmesinde kullanıldığı çalışmalara literatürde rastlanmaktadır. Bu alanda kinetik 
modellerin aydınlatılması ve hız sabitlerinin bulunması üzerinde yoğunlaşılmıştır. 
Örneğin Berber (1985) bitümlü şistin termik bozunması için bir kinetik modelin 
parametrelerini aydınlatmak üzere Marquardt yöntemini kullanmıştır. Yöntemin 
başlangıç değerlerine duyarlılığı anlaşıldığından, parametrelerin tutarlı başlangıç 
değerleri Himmelblau–Jones–Bischoff yöntemi ile önceden saptanmış ve literatürden 
alınan deneysel veriler kullanılarak hız sabitleri aydınlatılabilmiştir. 
 
 
Bu konuda ilginç olan bir nokta, kimya mühendisliğindeki dinamik modellerin yalnızca 
bir diferansiyel denklem takımından değil, diferansiyel ve cebirsel denklem 
takımlarından (DAE sistemi) oluşmasıdır. Cebirsel denklemlerin diferansiyel 
denklemlerle eşanlı olarak çözülmesi gerekir. Bu durumu dikkate alan bir parametre 
belirleme stratejisi Bilarello et al. (1993) tarafından verilmiştir. Çalışmalarında, Gauss–
Newton (G–N) yöntemi esas alınmış ve amaç fonksiyonu maksimum benzerlik 
analizine dayanılarak seçilmiştir. Bu araştırmacılar DAE sisteminin iteratif çözümü için 
önceden test ettikleri güvenilir bir integratörü kullanmışlardır. Önerdikleri yöntemi, üç 
fazlı, seçimli bir hidrojenleme prosesinde kinetik parametreleri saptayarak 
denemişlerdir. 
 
 
Gudi  et al. (1995) biyoreaktörde parametre belirleme çalışması yapmışlardır. 
Çalışmada, kimyasal proses endüstrisinde analizlemenin her bileşen için eş  sıklıkta 
yapılamadığı noktasından hareketli adaptif ‘değişken örneklemeli’ (‘multirate’) bir 
Kalman filtresi ve parametre belirlenmesi stratejisi önermişlerdir. Ancak, uyguladıkları 
strateji sürekli zaman alanında ayrıntılı doğrusal olmayan modellerle doğrudan 
kullanılabilecek durumda değildir. Çünkü; Kalman filtresinin istatistiksel olarak kesikli 
zaman alanında işlemesinin gereği olarak; sadece zamanla değişen parametreleri 
sistemin hal vektörüne eklenmiş ve böylece ‘artırılmış’ bir hal vektörü ortaya 
çıkarılmıştır. Buna göre yeniden tanımlanan sistem modeli her örnekleme adımında 
doğrusallaştırılmış ve kesikli zaman alanına dönüştürülmüştür. Bundan sonra, 


 
36
‘extended‘ Kalman filtreleme (EKF) yöntemi, bir parametre belirlenmesi algoritması ile 
birleştirilerek (Gudi et al. 1994) sistemi uygulanmıştır. Parametreler stokastik olarak ele 
alınıp sıfır ortalamalı beyaz gürültü (‘white noise’) prosesi olarak modellenmiştir. 
Parametre belirlemenin hassaslığı, parametre kovaryans matrisine bağlı olarak 
incelenmiştir. Çalışmada laboratuvar ölçekli yarı kesikli fermentör için sadece spesifik 
büyüme hızı ve hücreye gerekli enerji gibi zamanla değişen iki parametre belirlenmiştir. 
Önerilen strateji, ancak Kalman filtresi ile eş zamanlı hal değişkeni öngörülmesi 
şeklinde kullanılabilir. 
 
 
Parametre belirleme problemlerinin formülasyonu ve istastistiği üzerinde farklı 
çalışmalar yapılmıştır. Stewart et al. (1992),  çok yanıtımlı modeller için değişik 
yaklaşımlar geliştirmiştir. Ancak modelin dinamik olarak kullanılmasından dolayı bir 
takım zorluklarla karşılaşılmıştır. Bu tür diferansiyel model tipleri sayısal olarak 
çözülebilmektedir. 
 
 
Parametre belirlemede esas olarak, hal değişkenlerinin öngörülen değerleri dinamik 
verilere en iyi şekilde uydurulmaya çalışılmaktadır. Oysa dinamik veriler her zaman eş 
zaman aralıklarında alınmayabilir ya da farklı yöntemlerle alınabilir. Böyle durumlarda 
en küçük kareler yöntemi uygun olmayabilir. ‘Multiresponse’ veri setinden parametre 
vektörünün ve hata kovaryans matrisinin hesaplanması için Bayes teoreminden 
faydalanılmaktadır. (Stewart et al. 1992). Eski Bayes teoremi bu amaçla Jeffreys (1961) 
tarafından geliştirilmiştir. 
 
 
Pertev (1996) çalışmasında, kullanılacak parametre belirleme stratejisinin ileride böyle 
olasılıklarda da geçerli olabilmesi için Stewart (1987) tarafından önerilen ‘çoklu 
yanıtımlı’ parametre belirleme stratejisini tercih etmiştir. Sözkonusu çalışmanın 
deterministik, ayrıntılı dinamik modellerde duyarlılık analizi ile birlikte parametre 
belirlenmesine olanak sağlayan bir çalışma olduğu belirtilmiştir.  
 


 
37
Parametre belirleme yaklaşımında amaç, modelden alınan gözlem ve tahmin değerleri 
arasındaki farkı minimize etmektir. İlk önce daha genel bir yaklaşımla parametre 
değerleri verilen bir model için hal değişkeni değerleri hesaplanır. Bu işlem amaç 
fonksiyonu ve gradiyeni bulmak için gereklidir ve algoritmaya ihtiyaç vardır. Bellman 
et al. (1967) kısmi–lineerleştirmeyi kullanan bu tip bir yöntem öne sürmüştür. Hwang 
and Seinfeld (1972) parametrelerin hal tahminlerini kullanan daha gelişmiş bir 
algoritma önermişlerdir. Bilardello et al. (1993), bu eşitlikleri hızlı bir şekilde çözen ve 
içeriğini açık bir şekilde veren Gauss–Newton tipinde benzer bir yaklaşım öne 
sürmüştür. Kim et al. (1991), tahmin problemlerinde ‘on–line’ ve ‘off–line’ sistemlerin 
çözümü için genel bir integrasyon yöntemi ile NLP (Nonlinear Programming) 'yi 
birleştirerek kullanan bir yaklaşım öne sürmüştür. 
 
 
Kalogerakis and Luus (1983) önceki yaklaşımları ve yerel minimum noktasını gösteren 
bir bölge tanıtmışlardır. Ayrıca Gauss–Newton veya kısmi lineerleştirme için en iyi 
başlangıç tahminlerini hesaplayan ve dolaysız bir yöntem kullanan bir algoritma öne 
sürmüşlerdir. Park and Froment (1998) aynı konsepti kullanarak 1. adım için genetik 
algoritmayı sonraki adımlar için Levenberg–Marquardt (L–M) optimizasyon yöntemini 
kullanarak çözüme gitmişlerdir. Luus (1998) büyük bir yerel minimuma sahip bir 
problemi çözen modifiye edilmiş bir dolaysız yöntem kullanmıştır. Maria (1989) kinetik 
problem türlerinin çözümü için basit bir rasgele arama yapan bir yaklaşım geliştirmiştir. 
En sonunda Wolf and Moros (1997) heterojen tepkime sistemlerinde çözüm için basit 
bir genetik algoritma yaklaşımı önermişlerdir.  
 
 
Dinamik sistemlerin ikinci bir tipi, dinamik sistem modelini bir cebirsel denklem setine 
dönüştüren tiptir. Çoğu araştırmacı eş zamanlı bir yaklaşım olarak buna başvurmuştur. 
Van Den Brosch and Hellincks (1974) 1. ve 2. mertebe sistemlerin çözümü için lineer 
temelli bir yaklaşım ile kombine olan teknikleri kullanmıştır. Baden and Villadsen 
(1982) bu tür teknikler için karşılaştırma yapmışlardır. Tjoa and Biegler (1991) özel 
geliştirilmiş SQP (Sequential Quadratic Programming) ile birlikte dikey teknikleri 


 
38
kullanan daha farklı bir yaklaşım öne sürmüşlerdir. Liebman et al. (1992) parametre 
tahmini için genel bir SQP algoritması geliştirmiştir (Esposito et al. 2000). 
 
 
Son olarak, d
inamik optimizasyon probleminin çözümü için kontrol vektör parametrelemesine 
dayalı, duyarlılık fonksiyonları bilgisi gerektirmeyen integrasyon temelli optimizasyon olarak 
adlandırılan pratik bir yaklaşım kullanılmıştır. Bir seri kinetik ifadeli örnek üzerinde denen 
yaklaşım çok iyi sonuçlar vermiştir (Yüceer et al. 2005)

 
 
Parametre belirlemenin alt basamağında deneysel verilerle benzetim verileri arasındaki 
farkın ifade edildiği bir amaç fonksiyonunun minimizasyonu gereklidir. Dolayısıyla bu 
ara basamakta uygun ve etkin bir optimizasyon yöntemi kullanılır. 
 
 

Download 1.39 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   58




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling