Hazirlayanlar


Millî Birlik ve Beraberlik


Download 3.42 Mb.
Pdf ko'rish
bet29/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.42 Mb.
#18082
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   41

Millî Birlik ve Beraberlik

Aynı sofranın, aynı vatanın çocuklarıydık. Kaderimiz birdi. Onlarla 

bir sorun o gün de olamazdı, bugün de yok. Emperyalizmin elinde oyun-

cak olanlarla, hangi etnik kökten gelirse gelsin. o gün de sorunumuz vardı, 

bugün de vardır. İster Türk, ister Kürt, ister Ermeni kökenli olsun, AB ka-

pısına bağlananlar: Türk Devrimi’ni, millî devletimizi ve millî birliğimizi 

yıkmaya kalkışanlar, aslında siyasal açıdan aynı soydandırlar.


409

Şule PERİNÇEK

Türkiye’de bugün vatanı savunma kararlılığı tayin edicidir. 1914-1923 

arasında vatanımızı, ona göz dikenlere karşı savunduk. Kurtuluş Savaşı 

yaptık. Gerekirse yine yaparız. Kurtuluş Savaşları haklıdır. Emperyalizme 

boyun eğmeyiz. Bugün alınması gereken tavır budur. 

Bugün  Ermeni soykırımı yalanı Türkiye’yi bölme ve Kuzey Irak’ta 

kurdurulan ikinci İsrail Devleti’ni ülkemiz topraklarına doğru genişletme 

planıyla bağlantılı olarak gündeme getirilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu 

zamanında başlayan hürriyet ve bağımsızlık mücadelesiyle, Kurtuluş Sa-

vaşı ve Cumhuriyet Devrimi’yle bir millet oluşturan Türkümüzü, Kürdü-

müzü, Ermenimizi, bütün milletimizi sımsıkı birleştirmek göreviyle karşı 

karşıyayız. Çünkü biz gol bir, el bir eliyek, birlikte dağık!


410

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Kaynakça

Afetinan, Medeni Bilgiler ve Atatürk’ün El Yazıları, Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek 

Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1988.

And, Metin, 100 Soruda Türk Tiyatrosu Tarihi, Gerçek Yayınevi, İstanbul.

__________, Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu, Yapı Kredi Yayınları.

__________, Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu, Yapı Kredi Yayınları.

Atatürk’ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, İstanbul.

Çeviker, Turgut, Gelişim Sürecinde Türk Karikatürü, İstanbul, 1986.

Ertürk, Hüsamettin, İki Devrin Perde Arkası.

Geçmişten Günümüze Türk Müziği, 3 Kitap, 1. Bir Operetti Yaşamak, 2. 

Direklerarası’ndan Pera’ya, 3. Yıldızlar Düşerken, Türkiye İş Bankası 

Kültür Yayınları, İstanbul. 

İstepanyan, Torkom, Hepimize Bir Bayrak.

Kaçaznuni, Ovanes, Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok (1923 Parti Konferansı’na 

Rapor), 10. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

Kaygısız, Mehmet, Türklerde Müzik, Kaynak Yayınları, İstanbul 2000.

Koçaş, Sadi, Tarih Boyunca Ermeniler ve Selçuklardan Beri Türk-Ermeni İlişkileri, 

Truva Yayınları, Ankara 1970.

Koçer, Kemal, Kurtuluş Savaşlarımızda İstanbul, 1946.

Koloğlu, Orhan, “Türkçe Dışı Basın”, Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye 

Ansiklopedisi, C.1.

Lalayan, A. A., Taşnak Partisi’nin Karşıdevrimci Rolü (1914-1923), 2. Basım, Kaynak 

Yayınları, İstanbul 2006.

Madat, A., “Operaları Avrupa’da Temsil Edilen Bir Yurttaşımız: Çuhacıyan”, Perde 

ve Sahne, 1 Mart 1944.

Onaran, Âlim Şerif, Muhsin Ertuğrul’un Sineması, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 

1981.

Özön, Nejat, İlk Türk Sinemacısı Fuat Uzkınay, TSD Yayınları, İstanbul 1970.



Öztürk, Kâzım, Türk Parlamento Tarihi Araştırma Grubu, Türk Parlamento Tarihi 

TBMM IX. Dönem (1950-1954), C.VII (Özgeçmiş), Türkiye Büyük 

Millet Meclisi Vakfı Yayınları, Ankara 1998.

Pamukciyan, Kevork, Mizahî Hayal Gazetesinin Ermeni Harfl i Türkçe Baskısı, Tarih 

ve Toplum, Haziran 1987.

__________, Zamanlar, Mekânlar, İnsanlar/Ermeni Kaynaklarından Tarihe Katkılar, 

Aras Yayıncılık, 2003.

Perinçek, Doğu, Orta Asya Uygarlığı, Kaynak Yayınları, İstanbul 2005.

__________, Parti ve Sanat, Kaynak Yayınları, İstanbul 1995.

Perinçek, Şule, “Bizim Ermeniler”, 2000’e Doğru Dergisi, 12 Nisan 1987.

Salışık, Selahattin, Kurtuluş Savaşı’nın Gizli Örgütü, MM Grubu, Kaynak Yayınları, 

İstanbul 1999.

Şen, Bimen, Klasik Türk Mûsikîsi Koleksiyonu.


411

Şule PERİNÇEK

Talat Paşa, Hatıralarım ve Müdafaam, İkinci Basım, Kaynak Yayınları,  İstanbul 

2006.


Tuğlacı, Pars, “Osmanlı Türkiyesi’nde Ermeni Matbaacılığı”, Tarih ve Toplum, Şubat 

1991.


__________, Mehterhane’den Bando’ya, Cem Yayınevi, İstanbul 1986.

Türk Halk Müziği Sözlü Eserler Antolojisi, TRT Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu 

Müzik Dairesi Başkanlığı, Ankara 2000.


OSMANLI TOPLUMUNDA YAŞAMA SANATINA BİR 

ÖRNEK:YOZGAT’TA TÜRK VE ERMENİLER ARASINDA 

TOPLUMSAL ETKİLEŞİM VE DAYANIŞMA ÖRNEKLERİ

Doç. Dr. Taha Niyazi KARACA

Erciyes Üniversitesi Yozgat Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

E-mail: karaka@erciyes.edu.tr; Tel (GSM): 0 544 463 01 60



Özet

Yozgat şehri Çapanoğullarının çeşitli etnik kökenden in-

sanların bölgeye getirilmesi ile XVIII. yüzyıl başlarında 

oluşturulmuş bir şehirdir. Bu açıdan şehirdeki Türk ve Er-

meni toplumlarının sosyo-kültürel etkileşimleri, toplumsal 

yaşantıdaki değişimlerini tespit etmek, Osmanlı şehrinde 

sergilenen birlikte yaşama sanatına mikro bir yaklaşım ola-

caktır. 


Yozgat, Orta Anadolu’da Türk ve Ermeni nüfusun yoğun 

olarak yaşadıkları yerlerden biridir. Çeşitli bölgelerden iç 

göç yolu ile şehirde bir araya gelen ve iki farklı toplum 

oluşturan Türkler ve Ermeniler farklılıklarına rağmen bir 

arada yaşayabilecekleri bir alan oluşturmayı başarabil-

mişlerdir. Siyasal olayların ortaya çıkardığı etkiler dışarıda 

bırakıldığı taktirde, şehirde her iki kesim büyük bir zaman 

dilimini birlikte huzur içerisinde geçirmişlerdir. 

Bu tebliğde; iki farklı toplumun yaşantı alanları, aile yapı-

ları, toplumsal ve kültürel anlamda etkileşimleri, komşuluk 

ilişkileri ve özellikle çeşitli doğal afetler ve sıkıntılar karşı-

sında sergiledikleri yardımlaşma tavırlar belgelerle tespit 

edilmeye çalışılacaktır. 


415

Doç. Dr. Taha Niyazi KARACA



Giriş

Yozgat  şehri Türk-Ermeni ilişkileri ve Ermeni isyanları açısından 

özellikle incelenmeye tâbi tutulması gereken bir bölgedir. Çünkü burada-

ki Ermeni nüfusunun oluşumu tamamen memnuniyet esasında bağlı kal-

mıştır. Şehirde Ermenilere karşı gösterilen hoş görünün bir sonucu olarak 

1800’lü yılların başında henüz 1 000 kişi

1

 olan Ermeni nüfusu 1914 yılı 



sayımlarına göre 13 736 kişiye ulaşmıştır

2

. Bu da göstermektedir ki, Erme-



niler şehirden göç etmeyi değil, sürekliliği olan bir şekilde çok değişik böl-

gelerden Yozgat’a gelerek yerleşmeyi tercih etmişlerdir. Nitekim Yozgat’a 

gelen Charles Texier, Poujoulat, Kinnier, Cuinet, Perrot gibi birçok sey-

yah şehirdeki Ermenilerin rahat yaşantıları ve zenginliklerine dair bilgiler 

vermişlerdir

3

. Şehirde olabildiğince varsıl bir şekilde yaşayan Ermenilerin 



Türklerle toplumsal ilişkisi ve dayanışmaya yönelik tavırları bu tebliğin 

konusunu oluşturmaktadır.

1  M. Baptistin Poujoulat, Voyage Des l’Asie Mineure En Mesopotamie, A Palmyre En Syrie 

En Paletsine Et En Egypt, Paris 1840, s.293.

2  Kemal Karpat, Ottoman Population 1830-1914, Demographic and Social Characteristics, 

The University of Wisconsin Press, Wisconsin-London 1985, s.172-173; Yozgat şehrindeki 

demografi k yapı ve yıllara göre nüfus değişim oranları ile ilgili çalışma için bkz. Taha 

Niyazi Karaca, “Yozgat Şehrinde Demografi k Yapı”, IV. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempoz-

yumu Bildirileri (10-11 Nisan 2003), Kayseri 2003, s.307-321.

3  Yozgat’a gelen seyyahların şehir yaşantısı hakkında verdiği bilgileri ihtiva eden çalışma 

için bkz. Karaca, 19. Yüzyıl Avrupa Seyyahlarının Gözü İle Bir Anadolu Şehrinin Sosyo-

Ekonomik Yapısı, Doç. Dr. Günay Çağlar Amağanı, Editör Mehmet İnbaşı, Erzurum 2004, 

s.150-163.


416

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



1-Toplumsal Etkileşim

Osmanlı döneminde dinî gruplar cemaat ya da millet olarak adlandı-

rılmışlardır. Toplumsal etkileşimden kasıt ise Osmanlı dönemi tabiri ile bir 

cemaatin yaşam tarzının diğeri üzerindeki etkisidir. Bu etkinin ne şekilde 

olduğu şehre ait şer’iye sicilleri ve seyyahların hatıralarından tespit edile-

bilmektedir.



a-Aile Yaşantısı ve Örf-Adetler

Şehre gelen seyyahların üzerinde durdukları en önemli konu her iki 

cemaatin yaşam tarzlarının, örf ve âdetlerinin birbirlerine olan yakınlığı 

olmuştur. Bu açıdan verilebilecek ilk örnek, her iki cemaatin aile yaşantıla-

rının muhafazakarlık açısından birbirlerine yakın olmasıdır. Fred Burnaby 

diğer şehirlerde yaşayan Ermeni kadınlarının dış dünya ile bağlantılarının 

çok rahat olduğunu fakat Yozgat Ermenilerinin aile yaşantılarının Müslü-

man Türk etkisi ile muhafazakar bir şekle büründüğünü belirtiyor

4



Başka bir seyyah ve araştırmacı olan Charles Texier Ermeni ve Türk 



aile yapısının ortak yönlerinden bahsediyor. Texier’in belirttiğine göre her 

iki toplumda da aile içi yaşantı benzerlik göstermekte ve kadınlar kocaları-

na karşı aşırı hürmetkâr davranmaktadırlar. Aile reisine duyulan hürmetten 

dolayı her iki toplumda da kadınlar kocaları ile aynı sofrada yemek yemez-

ler. Oğullar da aynı şekilde babalarına karşı Türk geleneklerine göre davra-

nırlar ve babalarının yanında asla çubuk içmezler. Texier bu benzerliklere 

değindikten sonra esas vurgusunu her iki toplumun birbirleri ile asla kavga 

etmeden geçinmelerine getirir ve ahalinin beşeri ilişkilerinin hüsn-i müna-



sebet üzere olduğundan bahseder

5



İki toplumun aile yaşantısında etkin unsurun Türk örf ve gelenekleri 

olduğu her iki seyyahın da ortak tespitidir. Bu tespit başka bir belge ile 

de kuvvetlendirilebilir. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri kayıtlarından tes-

pit ettiğimiz belgede; Ermeni cemaati kiliselerinde iki bölüm olduğunu ve 

kadınlara ait olan bölümün tamire ihtiyacından bahsederek bunun için izin 

istemektedirler ki

6

, belge kilisenin haremlik ve selamlık olarak yapıldığını 



göstermektedir. 

4  Fred Burnaby, At Sırtında Anadolu, Çeviren: Fatma Taşkent, İstanbul 1999, s.148

5  Charles Texier, Küçük Asya, III, Mütercim Ali Suad, Matbaa-ı Amire, İstanbul 1340, s.46.

6 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Hariciye Nezareti Mektubî Kalemi, Belge No: 32/70. 



417

Doç. Dr. Taha Niyazi KARACA

Diğer taraftan Ermeni dinî inançlarının yaşantı tarzları üzerindeki et-

kileri tamamen kaybolmamıştır. Kendilerini Avrupa’ya daha yakın hisse-

den Ermeniler yemeklerini masa üzerinde yerlerken Müslümanlar yerde 

yemeye devam etmektedirler

7



Sosyal ilişkilerde gözlenen etkilerden en dikkat çekenlerden biri de 



Ermenilerin şarap üreticiliği ve sofralarında şarap bulundurmalarının Müs-

lümanlar tarafından hoş görülmesi, hatta bağcılığın Müslümanlar arasında 

da çok yaygın olması idi. Her ne kadar Müslümanlar şarap içmiyorlarsa da 

Hıristiyan misafi rleri ile aynı masada bulunduklarında ve onları ağırladık-

larında ikram etmek için evlerinde şarap bulundurabiliyorlardı

8

. Bu da Hı-



ristiyanların Türk cemaati üzerindeki etkisinden kaynaklanıyor olmalıdır. 

 b-Mimarî Yapılar ve Binalar

Toplumsal etki açısından düşünüldüğünde her iki toplumun ortak kül-

türel değerlerini yansıtan en önemli öğelerden biri hiç şüphesiz ki mimarî 

yapılardır. Şehirdeki mimarî yapıların tasvirleri yine seyyahlar tarafından 

yapılmaktadır. Seyyahlara göre Yozgat mimarî yapıları ve özellikle evle-

rinin görüntüsü açısından tam bir Avrupa şehrine benzemektedir

9

. Evle-


rin Müslüman ve Hıristiyanlara ait olanları tamamen aynıdır. Yapı olarak 

birbirlerinden farkları yoktur

10

. Bu evlerin hemen tamamı iki katlı geniş 



bahçeli ve kiremit çatılıdır

11



İbadethaneler hariç olmak üzere diğer mekânların biçimlendirilme-

lerinde de Avrupa etkisi gözlenmektedir

12

. Yozgat’ın tamamında görülen 



ev tiplerinde daha ziyade geleneksel Türk ev planlarının kullanıldığı gö-

rülmektedir. Bunlar İç SofalıDört EyvanlıKöşe Odalı plan tipleridir

13



Evlerin Türk tipinde fakat iç süslemelerinin batı tarzı resimlerle yapılmış 



olması şehirdeki Ermenilerin etkilerinden kaynaklanıyor olmalıdır. Bunun 

en somut örneği seyyahların hiçbir şehirde göremediklerini söyledikleri 

7  George Perrot, Souvenirs D’un Voyage En Asie Mineure, Paris 1867, s.385-393.

8  Perrot, a.g.e., s.385. Ayrıca bkz. Henry F. Tozer, Turkish Armenia and Eastern Asia Minor, 

Longman&Co., London 1881, s.83.

9  Tozer, a.g.e., s.80-81.

10  Texier, a.g.e., s.46.

11  Vital Cuinet, La Turquie D’Asie, Paris 1891, s.297.

12  Avrupa etkisinin Anadolu içlerine ve Yozgat’a kadar uzanan etkisi için bkz. Rüçhan Arık, 

“Sanatta Batılılaşma Sürecinde Balkan-Anadolu Beraberliği”, Balkanlarda Kültürel Etkile-

şim ve Türk Mimarîsi Uluslararası Sempozyumu Bildirileri, Cilt 1, Atatürk Kültür Merkezi 

Yayınları, Ankara 2004.

13 Hakkı Acun, Tüm Yönleri İle Çapanoğulları ve Eserleri, Ankara 2005, s.190.


418

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

büyük çarşı idi. İki katlı ve bir yüzü boydan boya camlı olarak yapılmış bu 

çarşı tam anlamı ile bir şaheser görüntüsünde idi

14



Sosyal yaşantının önemli mekânlarından biri de hamamlardır. Osman-



lı toplumunda Hıristiyanlar ile Müslümanların ayrı hamamları bulunmak-

tadır. Yozgat’taki uygulama biraz faklıdır. Hıristiyan ve Müslüman ha-

mamları ortaktır. Şehre 1837 yılında gelen Hamilton’un ifadelerine göre, 

hamamlar  şehirdeki sosyal yaşantının en renkli ve eğlenceli kısımlarını 

oluşturuyordu. Bu sebeple hamamlar muhteşem güzellikte binalar olarak 

yapılıyorlardı

15

.

 Hamilton’un verdiği hamam örneğinde dikkat çeken nokta iki farklı 



cemaatin hamamı eğlence mekânı olarak kullanması ve birbirlerini dışla-

mamalarıdır.

Binaların süslemeleri ve iç dekorasyonları Ermeni sanatçılara ait-

ti. Konaklar resimlerle süsleniyordu. Hatta Türkiye’de çok nadir olan içi 

resimli camilerden biri Başçavuş Camii 1800-1801 yılında Yozgat’ta ya-

pılmıştır

16

. Caminin iç duvarları manzara ağırlıklı resimlerle süslenmiş-



ti. Aynı şekilde Çapanoğlu Camii’nin dış mahfi li de resimlerle süslenmiş 

bir şekilde yapılmıştır

17

. Cami içinin süslenmesi hiç şüphesiz ki, şehirde 



yaşayan Ermeni sanatçılarının Müslüman toplum üzerindeki etkilerinden 

kaynaklanmaktadır.



c-Giysiler

Toplumlararası ilişkilerde üzerinde durulması gereken diğer bir hu-

sus giysilerdir. Yine seyyahlar tarafından tespit edildiğine göre Ermeni 

kadınları ile Müslüman kadınlarının giyimleri arasında pek fark bulunma-

maktadır. Kadınların tercih ettiği en meşhur giysi Salta marka elbiseydi. 

Venedik’ten getirilmiş olan ve kadifeden yapılmış olan bir çeşit hırkadır. 

Bu elbisenin yakası ve kolları ipeklerle süslenirdi. Bu elbise Yozgat’ın 

zengin Müslüman Ermeni ve Rum kadınları arasında rağbetteydi. Daha 

düşük gelirlere sahip olanlar da entari, fi stan, maşlah, fermaniye, ferace 

türlerini giyerlerdi

18

.

14  Burnaby, a.g.e., s.137; Tozer, a.g.e, s.81.



15  William Hamilton, Researches in Asie Minor, Pontus and Armenia, London 1842, s.386

16  Acun, a.g.e., s.258-261.

17  Cami resimlerinin ayrıntılı tasvirleri için bkz. Acun, a.g.e, s.101-144.

18  İsmail Cansız, “Osmanlı Döneminde Yozgat’ta Sosyal ve Kültürel Hayat”, Osmanlı Devleti 

ve Bozok Sancağı, Yozgat 2000, s.227-228.


419

Doç. Dr. Taha Niyazi KARACA

Erkeklere gelince onlar da genellikle setre giymektedirler. Diğer elbi-

seler ise şalvar, ceket, cepken, cemedan, palto, sako, aba, erkek saltasıdır

19



Şehrin soğuk iklime sahip olması ayrıca kürk giyeceklerin bol miktarda 



kullanılmasına yol açmıştır. Cenova, Rumeli, kuzu, nafe gibi çeşitleri kul-

lanılmıştır

20

.

Her iki toplumun da giysilerinde belirgin bir ayırım göze çarpmamak-



tadır. Zenginliklerine göre giysinin kalitesi şekillenmektedir.

d-İsimler ve Lâkaplar

Sosyal ilişkilerin diğer bir boyutunu da isimler ve lâkaplar oluştur-

maktadır. Ermenilerin, Müslüman çoğunlukta bir toplumda yaşamaları 

onların kullandıkları isimlerde belirgin değişmelerin olduğunu göstermek-

tedir. Kadınlara konulan Müslüman isimler; Sultan, İpek, Maviş, Gülkız, 

Melek, Güllü, Yosma, Elmas gibi isimlerdir. Erkeklere konulan isimler ise; 

Arslan, Ayvaz, Ateş, Burak, Bahadır, Civelek, Hacı, Hıdır, İskender, Kap-

lan, Murat, Rüstem vs. isimlerdir. Bu isimlerden başka özellikle erkeklere 

lâkaplar da takılmıştır. Bunlar; Balta, Bakla, İnce, Kara, Kişi, Kahya, Ka-

fadar, Kalfa, Ölmez, Şişman, Kocaoğlan, Körpe vs. lâkaplardır

21

.

e-Mahalleler



Yozgat’ta iki farklı cemaat olarak yaşayan Türk ve Ermenilerin yaşa-

ma alanları olan mahaller de iç içe geçmiş bir durumdadır. 1844 yılına ait 

temettuat defterlerine göre Yozgat’taki mahallelerin büyük oranda karma 

bir yapıya sahip olduğu tespit edilmektedir. Medrese (123 hane), Taşköprü 

(260 hane), Mutafoğlu (148 hane), Çatak (267 hane) ve Nohutlu mahal-

leleri yalnızca Müslüman nüfustan oluşmaktadır. Tekye (250 Müslüman, 

199 Ermeni hanesi), İstanbulluoğlu (130 Müslüman, 63 Ermeni ve 48 Rum 

hanesi), Köseoğlu (108 Müslüman, 238 Ermeni hanesi), Tuzkaya (68 Müs-

lüman, 186 Ermeni) mahalleleri karma yapıdadır

22

.



19 Cansız, a.g.e., s.228.

20 Cansız, a.g.e., s.230-231.

21 Cansız,, a.g.e., s.226.

22 1844-1845 yılı Yozgat temettuat defteri üzerine yapılan bir çalışma için bkz. Ahmet Akgün-

düz, Said Öztürk, Yozgat Temettuat Defterleri I-III, Yimpaş Holding Yayını, İstanbul 2000. 

Ayrıca diğer bir çalışma için bkz. Z. Ahmet Bağdatlı, Tanzimat Dönemi Yozgat Kasabası-

nın Sosyo-Ekonomik Yapısı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, 

İstanbul 1991.



420

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Bu karma yapı Yozgat’taki iki farklı unsurun iç içe yaşadığını ve kom-

şuluk ilişkilerini devam ettirdiğini göstermektedir ki, bu ilişkilerin mal or-

taklığına kadar gitmesi de birbirlerine olan güvenlerini göstermektedir

23



Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan vukuat raporları ve şer’iye sicil-

lerindeki kayıtlar dikkate alındığında her iki kesimin birbirlerine karşı iş-

ledikleri suç miktarının yok denecek kadar az olduğu görülebilir. Nitekim 

1882-1887 yıllarına ait olan 2 numaralı şeriyye sicilindeki kayıtta bir ya-

ralama hadisesi görülmektedir

24

. Bu defterdeki kayıtlarda her iki toplumun 



birbirlerine mahkemelerde vekillik yaptıkları da tespit edilebilmektedir

25

.



George Perrot, iki toplum arasındaki ilişkilerin bir değerlendirmesini 

yaparken Yozgatlı Hacı Ohannes’in Müslüman arkadaşlarından bahset-

mektedir. Ohannes’in yalnızca şehir merkezinde değil, çevre köylerde de 

birçok arkadaşı vardır ve bunlar şehre geldiklerinde kendisini ziyaret et-

meden ayrılmamaktadırlar

26



Yukarıda belirttiğimiz örnekler doğrultusunda Yozgat şehrinde Türk 

ve Ermenilere dair bir toplumsal etkileşim betimlemesi yapılacak olursa 

denilebilir ki; her iki toplum da etkin özellikleri doğrultusunda diğerini 

etkilemişlerdir. Türklerin Ermenileri aile, örf, gelenek ve yaşam tarzı açı-

sından belirli bir etkide bıraktığı, Ermenilerin de Müslüman Türkleri sanat 

ve mimarî uygulamalarda etkilediği tespit edilebiliyor. 



2-Toplumsal Dayanışma Örnekleri

 Yozgat şehrinde ortaya çıkan görüntü Müslümanlarla Hıristiyanların 

iyi komşuluk ilişkileri yaşadığını ortaya koymaktadır. Büyük toplumsal 

felâketlerde bu komşuluk ilişkilerinin dayanışmaya dönüştüğü olaylar da 

yaşanmıştır. Bu dayanışmaya dair vereceğimiz ilk olay 1874 yılına ait kıt-

lık felâketi ile ilgilidir. 

1874 kıtlığında binlerce insan ve hayvan açlıktan hayatını kaybetmiş-

tir


27

. Hamilton’a göre bu kıtlık sırasında 100 000 baş sığır ve 150 000 insan 

23  Karaca, Ermeni Sorununun Gelişim Sürecinde Yozgat’ta Türk-Ermeni İlişkileri, Ankara 

2005, s.43-45.

24  Hatice Yüzgeçer, 2 Numaralı Yozgat Şer’iye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilme-

si (H.1299-1304/M.1882-1887), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi 

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 2005, s.297.

25  Yüzgeçer, a.g.t., s.298.

26  Perrot, a.g.e., s.385-393.

27 1873-1874 yılına ait bu kıtlığın görgü şahitlerinden biri de 1852 doğumlu Ankaralı Halime 

Çamçır’dı. 1952 yılında anlattıklarına göre kıtlık yılında onbinlerce koyun telef olmuş, 


421

Doç. Dr. Taha Niyazi KARACA

ölmüştür

28

. Bu kadar büyük bir kıtlığın ortaya çıkardığı tahribatın önüne 



zamanında geçemeyen hükümet, Anadolu’nun diğer illerinden hayırsever-

lerin yardım etmeleri konusunda gazetelere ilân vermişti

29

. Hükümet bu 



kıtlığı ancak halkın yardımları, diğer illerin gönderdiği ve İngiltere’den ge-

len yardımlarla biraz olsun hafi fl etebilmişti

30

. Fakat bölgedeki etkiler uzun 



süre devam etmiş, kıtlık diğer yıllarda da çeşitli vesilelerle yaşanır olmuş-

tu. İşte bu süreç içerisinde Ermeni zenginlerinden Papazyan Hamparsum 

hükümetin talebi olmadığı halde Keskin kazasındaki ihtiyacı karşılamak 

üzere karşılıksız olarak yardım ve hizmette bulunmuştu. Hamparsum’un 

bu davranışı karşısında hükümet onu taltif etmeye karar vermiş ve üçüncü 

dereceden nişan ile ödüllendirmişti

31

.

Diğer bir dayanışma örneği 1910 yılında Girit Meclisi’nin Yunan 



Kralı adına yemin etmesi üzerine yaşanmıştı. Olayı protesto etmek için 

Türkler ve Ermeniler büyük bir dayanışma içerisinde protesto mitingleri 

düzenlemişlerdi. Mitinge 20 000 Osmanlı vatandaşı katılarak, hep bir ağız-

dan Osmanlılığa bağlılıklarını haykırmışlardı. Mitingde Kirkor ve Nersis 

adlarındaki iki Ermeni vatandaşın konuşmaları iki cemaatin tek yumruk 

olduğunu gösteriyordu

32



İyi komşuluk ilişkilerinin ve dayanışmanın belki de en anlamlı örne-



ği tehcirden dönen Ermenilere Müslümanların yaptığı yardım olmuştur. 

1918 Ekimi’nde Ermenilerin geri dönüşleri için kararname çıkartıldığında 

binlerce Ermeni tekrar Yozgat’a dönmüştü. Hükümetin gerekli yardımı ilk 

zengin olmalarına rağmen yiyecek hiçbirşey bulamamışlar, süpürge tohumu ve kuru otlarla 

yaşantılarını devam ettirmek zorunda kalmışlardı. Kıtlık yılında Ankara’da günde bin kişi-

den fazla ölüm olmuş ve sokaklar cesetlerle dolmuştu. Bkz. Kemal Bağlum, Beşbin Yılda 

Nereden Nereye Ankara, Ankara 1992, s.25.

28 Tozer, kıtlığın oluşumunu şu şekilde anlatıyor: İlk sorun 1873 yılındaki kuraklık sebebi ile 

mahsül azalmış ve takip eden Kasım-Aralık aylarında şiddetli yağmur yağmış ve Ocak-

Şubat aylarında çok şiddetli kar yağışı olmuştu. Talihsizliğin en ağır şekli şehirlerde yaşan-

mıştı. Çünkü yiyecek rezervleri kullanıldığından hiç bir şey kalmamış ve kar yağışı yol-

ları kestiğinden bahara kadar kaçınılmaz açlık şehirde yaşayanları tüketmişti. Bkz. Tozer, 

a.g.e., s.45-93.

29  BOA, A. MKT. MHM, Belge No: 476/13.

30 Diyarbakır valisi İsmail Hakkı Paşa şehrin ihtiyacını karşılamak üzere zahire ve hayvan 

gönderilmesi işini üzerine alarak çalışmalara başlamıştı. BOA, A.MKT.MHM., Belge No: 

74/23. Kıtlık üzerine Levant Herald gazetesinin yayınları üzerine İngiltere’de bir miktar 

yardım toplanmış ve bölge için harcanmak üzere hükümete teslim edilmişti. Levant Herald 

gazetesinin kıtlık yardım ile ilgili gazete haberleri için bkz. The Famine in Asia Minor, its 

History, Compiled From the Pages of the Levant Herald, Constantinople 1875.

31 BOA, Y.PRK.BŞK., Belge No: 12/43.

32  Karaca, a.g.e., s.182.



422

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

hamlede yapamaması üzerine Ermeniler zor durumda kalmışlardı. İşte bu 

noktada Yozgatlı Müslüman komşuları devreye girerek yardım kampanya-

sı başlatmışlar ve Ermenilerin iaşelerini temin etmeye çalışmışlardır

33



Download 3.42 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling