Hercai hercai


Download 1.36 Mb.
Pdf ko'rish
bet61/66
Sana05.01.2022
Hajmi1.36 Mb.
#215141
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   66
Bog'liq
Sümeyye Koç - Hercai

25
ACITAN MAZİ
Sarsıcı bir gerçeğin yankısıyla parçalandı kulakları. İki elini birden, kaçacak
çığlığını  engellemek  için  dudaklarına  kapattı  Reyyan.  Az  önce  duyduğu
cümlenin  gerçekliğini  zihninde  tarttı  bir  süre.  Fırat  neyden  bahsediyordu
öyle?
Aklı  durmuş,  algıları  kapanmıştı.  Ya  geçmişin  paslı  çekmecelerinde  saklı
kalmış  olan  büyük  bir  sır  vardı  veyahut  Reyyan  yanlış  duymuştu.  Yanlış
duymuş  olmayı  tüm  benliğiyle  isterken  kulaklarına  ikinci  kez  çarpan  ses  bu
durumu bir kez daha doğruladı.
“Biliyordum,”  dedi  Hazar  Bey.  Sesi  çok  güçsüz  ve  pürüzlüydü.  “İnsan
kendi  canını  hissetmez  mi?”  Öyle  ki,  hüzün  dem  tutmuştu  adamın  ses
tonunda.  Reyyan  yıkıldı.  Ömrü  boyunca  bir  kez  olsun  böyle  güçsüzleştiğine
şahit olmamıştı bu adamın.
Kalp  atışları  göğüskafesine  sığmayacak  kadar  güçlüydü.  Hayır,  bu  gerçek
olamazdı, böyle bir şey mümkün olamazdı! Böyle bir şeyin gerçeklik ihtimali
bile  tüm  çivilerin  yerinden  sökülmesi,  tüm  taşların  yerinden  oynaması
demekti! Miran böyle bir gerçeği kaldıramazdı!
Onun  tüm  ömrü  Hazar  Şanoğlu’ndan  nefret  etmekle  geçmişti  çünkü  bu
adam, Miran’ın babasını öldürmüştü. Yani Reyyan böyle biliyordu her şeyi. O
müteessir  geçmişi  herkesin  bildiği  kadar  bilirken  tüm  bu  duydukları  neyin
nesiydi?  Elini  dudaklarından  çekerek  deli  gibi  atan  kalbine  bastırdı  bu  sefer.
Tüm  bedeni  zangır  zangır  titrerken,  kuvvetle  atan  kalbi  sanki  avucunda
gibiydi.
Daha  fazla  dayanamayarak  bodoslama  çıktı  ortaya.  Fırat  gelenin  kim
olduğunu  anlamak  için  elindeki  telefonun  ışığını  Reyyan’ın  yüzüne  tuttu.  O
an  Reyyan’ın  gözleri  ışıktan  ötürü  kısıldı,  Fırat’ın  suratı  ise  yakalanmanın
verdiği  şaşkınlıkla  kaplandı.  Gözlerini  kısarak  Reyyan’a  baktığında  Reyyan
bakışlarını babasına çevirdi.
Perişan ve yıkılmış görünüyordu adam… Kendi derdine gömülmüş adamın
Reyyan’ı  gördüğü  yoktu.  Bir  kolunu  duvara  yaslamış,  başını  da  koluna
dayamıştı.  Fırat  bakışlarını  Reyyan’dan  ayırdığında  duvara  yaslanmış  olan
bitkin adama doğru yaklaştı. “İyi misiniz Hazar Bey?” diye sordu telaşla. İyi
görünmüyordu çünkü. Tam o sırada yere diz çöktü adam perişan bir halde.
Reyyan  da  telaşla  koştu  babasının  yanına.  Bir  şey  olacağından  endişe
ediyordu şimdi de. “Baba,” diyerek çöktü yanına. “İyi misin?”


Kafasını  hayır  anlamında  sallayan  adamın  sesi  çıkmadı.  O  sırada  Fırat,
Hazar Bey’in kolunu omzuna attı ve çekinerek Reyyan’a baktı. “Yardım et, şu
karşıdaki  odaya  taşıyalım.”  Gözleriyle  kapısı  aralık  görünen  odayı  işaret
edince Reyyan sessizce dediğini yaptı. Birlikte taşıdıkları adamı sandalyenin
üzerine  oturttuklarında  Fırat’ın  gözleri  etrafı  aramaya  başladı.  “Tansiyonu
düşmüş olmalı,” dedi telaşla. “Sen burada kal, geliyorum hemen.”
Fırat’ın  odadan  çıkışının  ardından  Reyyan  bir  kere  daha  baktı  babasının
yüzüne. Yüzü solmuş, gözlerinin feri gitmişti. “İyi misin baba?”
Hazar Bey o an kısık bir sesle, “İyiyim,” dediğinde Reyyan rahat bir nefes
aldı.  Çok  sürmeden  Fırat  geri  döndüğünde  elinde  bir  tansiyon  ölçme  aleti
vardı.  Hazar  Bey’in  yanında  diz  çöküp  adamın  gömleğinin  kol  düğmelerini
açtı, hafifçe yukarı sıyırarak koluna taktıktan sonra tansiyonunu ölçtü. Reyyan
olduğu  yerde  kıpırdamadan  izliyordu  tüm  bu  olanları.  Bedenini
taşıyamayacağını  hissettiğinde  hemen  karşısındaki  sandalyeye  oturdu.
Gözlerini karşısındaki adamdan ayırmıyordu.
Fırat zorla su içirdi Hazar Bey’e. Bir süre devam eden kargaşanın ardından
fıldır  fıldır  dönen  başına  rağmen  gözlerini  aralayarak  Reyyan’a  baktı  adam.
Onun  kendisine  olan  şaşkın  bakışlarından  ise  her  şeyi  duyduğunu  anladı.
Oturduğu koltukta hafifçe gerinip derin bir nefes aldı. Hâlâ kendisine gelmiş
sayılmazdı.  Miran’ın  kendi  kanından  olması,  idrak  edemeyeceği  kadar  güç
geliyordu kendisine.
Evet, o şüphelenmişti, Reyyan’la Miran’ın yalan düğününden sonra, damadı
sandığı  adamın  yıllar  önce  öldürdüğü  adamın  oğlu  olduğunu  öğrendikten
sonra  içinde  koca  bir  şüphe  yer  almıştı.  DNA  testini  yaptırarak  kafasındaki
tüm  saçma  düşüncelere  son  vermek  istemişti.  Testi  yaptıracak,  şüphelerinin
boşa  çıktığını  anlayıp  rahatlayacaktı  aklınca.  Lakin  öyle  olmamıştı.  Fırat’ın
ağzından  “sizin  oğlunuz  değil,  boşa  şüphe  etmişsiniz”  sözlerini  beklerken  o
tam tersini söylemişti. Şimdi de yıllarca öz kızı gibi büyüttüğü Reyyan vardı
karşısında.

Download 1.36 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   66




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling