Hercai hercai


Download 1.36 Mb.
Pdf ko'rish
bet63/66
Sana05.01.2022
Hajmi1.36 Mb.
#215141
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   66
Bog'liq
Sümeyye Koç - Hercai

bilinmez…
“Mardinli  değildi.  İstanbullu  bir  iş  adamıydı.  İş  için  Mardin’e  geldiğinde
Dilşa’yı görmüş ve sevmiş. Nereden bilecektim ki? Babasından isteyecekken
ondan  önce  ben  davranmışım,  habersizce.  Babaların  hükmü  üzerine  söz
yoktur  bilirsiniz.  Dilşa’nın  babası  kızını  bana  verdiğinde  Dilşa  sesini
çıkaramamış. Karşı koyamamış.” Bir eli yüzünü gölgeliyordu şimdi. Mazinin
gölgesine  sığınmış  anılar  yüreğinin  kilidini  kırmıştı.  Güçlü  görünmenin  bir
anlamı yoktu. Nasılsa her şey ortaya dökülmüştü.
“Buna rağmen,” diye devam etti. “Benimle evli olmasına rağmen büyük bir
cesaretle  kaçıp  gittiler.  Dört  yıl  boyunca  izlerini  kaybettirdiler,  hiçbir  yerde
bulamadım  ikisini  de.  Beni  ele  geçiren  deli  öfkem  onları  bulmama  engel
olmadı.  Onun  o  büyük  serveti,  benim  elimden  kurtulmasına  yetmedi,
yetemedi!”
Reyyan konunun bir an önce Miran’a gelmesini beklerken, “Miran’dan hiç
haberim  yoktu,”  dedi  babası.  “Onu  hiç  görmemiştim.  Zaten  benden  kaçan
insanlar onu bana gösterecek değillerdi. Öfkeme uydum, cahilliğimin kurbanı
oldum. Çektim o tetiği, acımadan vurdum!”
Fırat  da  Reyyan  da  soluksuz  dinliyordu  Hazar  Bey’in  anlattıklarını.
İnanması güç bir gerçekle karşı karşıyalardı. Reyyan, geçmişte saklanan şeyin
böylesine  hazin  dolu  bir  hikâye  olmasını  hiç  beklemiyordu.  Karşısındaki
adamın acıyla kıvranışını izlerken gözlerini ondan ayıramıyordu. Bugüne dek
hiç  böyle  görmemişti  onu.  Onun  tanıdığı  Hazar  Şanoğlu,  duygusuz,  sert  ve
katı yürekli bir adamdı. Belki de her taş kalpli adamın ardında yıkık bir aşk,
yarım kalmış bir sevda, hak edilmeyen bir ihanet saklıydı.
Şimdi  kendi  diliyle  bir  kere  daha  itiraf  etmişti  katil  olduğunu.  Hikâyenin
devamını  Reyyan  zaten  biliyordu.  Bilmediği  kısım  yanlış  olanıydı.  Bunca
zaman  koca  bir  yalana  inanan  Miran’a  gerçekleri  nasıl  söyleyecekti?  Bu


ölümün  sebebinin  sadece  mal  mülk  meselesi  olduğunu  sanırken  aslında
ardında derin bir mevzunun yattığını nasıl dillendirecekti?
Acıyla  yutkundu  Reyyan.  Miran’ın  en  çok  buna  canı  yanardı  çünkü.  Öz
sandığı  babasının,  üç  kuruşluk  mal  için  öldürülmesine  dayanamamıştı  hiçbir
zaman.  Gel  gör  ki  içinde  koca  bir  nefreti  dallandırıp  budaklandırdığı  o  acı
mazi bildiği gibi değildi! Ve tüm bunları bilmeden, Miran hâlâ gözleri kapalı
derin bir uykuda uyuyordu.
Hazar Bey hâlâ yıkıktı. Kaldıramıyordu bu gerçeğin ağırlığını. Bir kere daha
ihanete  uğramış  gibi  hissetti.  Geçmişin  tüm  yükü  bir  kere  daha  serildi
omuzlarına.  Sevdiği  ama  hiç  sevilmediği  kadın  ondan  öz  oğlunu  saklamıştı.
Ve  nasıl  olduysa  oğlu,  özbeöz  babasına,  yıllar  boyu  kin  duymuş  ve  bu  kinin
neticesinde intikam adı altında tehlikeli bir oyun oynamıştı. Hayat fazlasıyla
garipti. Durup düşündükçe daha da garip bir hale geliyordu.
Eğer  ki  Miran  intikam  diye  tutturup  Reyyan’la  evlenmeseydi,  bir  oğlu
olduğundan haberi dahi olmayacaktı Hazar Bey’in. Ve tüm bu gerçekler, hâlâ
derin bir mazinin avuçlarında saklı kalmaya devam edecekti.
Omuzlarına  koca  bir  yük  bindi  Reyyan’ın.  Bundan  sonra  neler  olacağı
hakkında hiçbir fikri yoktu. Bunu Miran’a nasıl söyleyecek, karşılığında nasıl
bir  tepkiyle  karşılaşacak  hiç  bilmiyordu.  İyi  şeyler  olmayacağı  aşikârdı.
Miran’ın bu gerçekle yıkılışına şahit olacağını adı gibi biliyordu.
Bir  anda  aklına  gelen  şeyle  irkildi.  Kardeşi  Bedirhan’ı  düşündü.  Miran  ve
Bedirhan  aynı  babanın  evlatlarıydı  ve  bu  durumda  babadan  kardeş
sayılıyorlardı.  Bedirhan  aynı  zamanda,  Reyyan’ın  annesinden  doğma
kardeşiydi. Bu durumda Miran ile Reyyan’ın ortak bir kardeşleri var demekti.
Bu nasıl bir çelişkiydi böyle?
“Bedirhan,”  dedi  şaşkın  şaşkın  Reyyan.  “Bu…  bu  durumda  Bedirhan…”
Kekelemekten  konuşamıyordu.  Gözlerine  garip  bakışlarla  baktığı  adam  ne
diyeceğini anlamış gibi kafasını salladı. “Bedirhan, ikimizin kardeşi mi oluyor
yani?”
Ve o an düşünmeden edemedi. Ya kendisi de bu adamın öz kızı olsaydı ne
olacaktı?  Bu  dünyada  her  şeyin  bir  sebebi  olduğuna,  her  şerde  bir  hayır
olduğuna  fazlasıyla  inanıyordu  artık  Reyyan.  Kader  onlar  için  ilmek  ilmek
örmüştü ağlarını, her bir detayı kusursuzca işlemişti. Düşüncesi bile tüylerini
diken diken etmişken, gerçeği felaket olurdu.
Miran  ile  Reyyan’ı  birbirine  bağlayan  bir  sürü  bağ  vardı  artık.  Kader

Download 1.36 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   66




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling