I. uluslararasi
Download 3.66 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- SEMERKANT’TAN MEKTUP VAR!.. Yrd. Doç. Dr. Ünal ZAL Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi unalzal@gmail.com
- 1. 1. Kadim ve Orta Asırlar Türkmen edebiyatı (Orhun Yazıtlarından 1881’e kadar)
- 1. 2. Sömürge dönemi (1881-1991 yılları arası)
- 1. 3. Bağımsızlık yılları (1991’den günümüze kadar)
- 2. Sovyet-Türkmen Edebiyatının oluşumu
- 3. Gurbannazar Ezizow’a mektuplar
- 3. 2. Arkadaş mektupları ve içerikleri
LITERATURE Ardalan N., Bachtijar L. (1973) The sense of Unity. – Chikago and London. The Univer- sity of Chikago Press. Diez, E. (1915) Kunstg der islamischen Voiker. Mimchen. Diez, E. (1924) Die buddhistisehen und islamischen-Baudenkmaler Afganistans. O. V. Nidermayer. Afganistan, Leipzig. Асанов А.А. (1973) О некоторых конструктивных особенностях среднеазиатских
Бартольд В.В. (1904) Отчет о командировке в Самарканд. Известия русского Комитета для изучения Средней и Восточной Азии. СПб, №4. Бируни Абу-Рейхан. (1963) Избранные произведения. Т. II. Индия, Ташкент. Воронина В.Л. (1960) Сырцовые минареты верховьев Зеравшана. - V сб.: Памяти М.С. Андреева. Труды Института истории, археологии и этнографии АН Тадж.ССР. Т. CXX. Идриси, (1906) Абу Сеид Абд-ар-рахман, б. Мухаммед. Кандия – (малая). Перевод с примечаниями В.Л. Вяткина. Справочная книжка Самаркандской области. Вып. VIII. Самарканд. Маньковская Л.Ю. (1980) Минареты // Типологические основы зодчества Средней Азии (IX – начало XX в.). Ташкент. Маньковская Л.Ю., Булатова В.А. (1978) Памятники зодчества Хорезма. Ташкент. Массон М.Е (1933). Краткая историческая справка о среднеазиатских минаретах // Материалы Узкомстариса. Вып. 2 и 3. Ташкент. Наршахи (1897). История Бухары. Ташкент. Нильсен В.А. (1988) У истоков современного градостроительства Узбекистана (XIX – начало XX веков). Ташкент. Прибиткова А.М. (1976) О композиционных приемах архитектурных ансамблей
461
Пугаченкова Г.А. (1967) Самарканд. Бухара // Художественные памятники I – XIX веков. М.: «Искусство». Пугаченкова Г.А. (1976) Зодчество Центральной Азии. XV век. Ташкент. Пугаченкова Г.А. (1976) Термез. Шахрисабз. Хива // Художественные памятники I – XIX веков. М.: «Искусство». Пугаченкова Г.А. (1983) Средняя Азия. Справочник-путеводитель. М., Лейпциг. Пугаченкова Г.А., Ремпель Л.И. (1965) История искусств Узбекистана. М. Пугаченкова Г.А., Ремпель Л.И. (1972) Самаркандские очажки // Из истории искусств великого города. Ташкент. Савчук-Курбанов С.А. (2007) Бухарская школа зодчества XV – XVII вв. – Лекция доктора архитектуры М.А. Юсуповой в IFEAC // Бизнес-вестник Востока. Смирнова О.И. (1970) Очерки из истории Согда. М.: «Наука». Усейнов М.А., Братаницкий Л.С., Саламзаде А.В. (1963) История архитектуры Азербайджана. М.
462
SEMERKANT’TAN MEKTUP VAR!.. Yrd. Doç. Dr. Ünal ZAL Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi unalzal@gmail.com ÖZET 1990’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin yıkılması üzerine Türkistan bölgesi üzerine birçok çalışma yapılmış ve “ka- palı devre çalışan” komünist Rus sistemi dönemine ait oldukça fazla bilgi ve belge elde edilmiştir. İncelenen bu malzemeler bir taraftan söz konusu dönemle ilgili bilinenleri pekiştirirken bir ta- raftan da yeni bilgiler ortaya koymaktadır. Bilindiği gibi 13. yüzyıldaki Moğol istilası sadece Türkis- tan bölgesindeki siyasi istikrarı bozmakla kalmamış buradaki kül- türel hayatı da derinden etkilemiştir. 1552’de Kazan’ın işgalinden başlayarak 1883’teki Hive ve Buhara Hanlıklarının işgaline kadar devam eden bu süreçte Altın Ordu Bölgesinde kullanılan Kıpçak yazı dili geleneği son bulmuş; 1917’deki Bolşevik İhtilali’nden sonra ise bütün Türkistan bölgesi tamamen Rusların egemenli- ğine girmiştir. Bu fiilî işgal, birtakım siyasi ve kültürel yapılan- dırmaları beraberinde getirmiştir. Özellikle her Türk boyunun ağzı bir yazı dili hâline getirilmiş; daha önceleri Türkistan bölge- sinin ortak anlaşma dili olan Çağatayca’nın yerini ise Rusça al- mıştır.
Bu çalışmada, Sovyet-Türkmen edebiyatının kurucuların- dan biri olan Gurbannazar Ezizow’un, 1964-1965 yılları arasında Semerkant’ta askerlik yaparken ailesi ve dönemin önde gelen şair ve yazarlarından bazılarına yazdığı mektuplar ve içerikleri üze- rinde durulacaktır. Yine bu mektuplardan hareketle Sovyet-Türk- men edebiyatının kuruluşu, dönemin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatıyla ilgili birtakım değerlendirmeler yapılacaktır. Anahtar kelimeler: Oğuzca, Sovyet-Türkmen Edebiyatı, Gurbannazar Ezizow, mektuplar
463
Bu bildiride, Sovyet-Türkmen edebiyatının kurucularından biri olan Gurbannazar Ezizow’un, 1964-1965 yılları arasında Semerkant’ta askerlik yaparken ailesi ve dönemin önde gelen şair ve yazarları tarafından kendisine gönderilen mektuplar ile şairin onlara yazdığı mektuplar ve içerikleri üzerinde durulacaktır. Yine bu mektuplardan hareketle Sovyet-Türkmen edebiyatının kuruluşu, dönemin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ha- yatıyla ilgili birtakım değerlendirmeler yapılacaktır.
Orhun Yazıtlarına kadar uzanan Türkmen edebiyatının tarihini temelde üç dö- neme ayırmak mümkündür. 1. Kadim ve Orta Asırlar Türkmen edebiyatı (Orhun Yazıt- larından 1881’e kadar), 2. Sömürge Dönemi (1881-1991), 3. Bağımsızlık yılları (1991’den günümüze kadar olan dönem).
Bu dönemde Büyük Selçuklularla birlikte Türkmen edebiyatında zirve bir dönem yaşanmıştır. Doğu edebiyatı tarihinde Merv, Ürgenç, Nusay, Abivert ve diğer birçok yerde yetişen âlim ve yazar isimlerine rastlamak mümkündür. Büyük Selçuklular yıkıl- dıktan sonra ise dağınık halde yaşayan Türkmenlerin yazılı mirası ne yazık ki fazla de- ğildir. Birçok kaynakta şair ve yazarların eserleri geçiyor olsa da yazılı metinlerine rast- lamak çok zordur. Bu dönemdeki temel anlayış şu şekildedir: Farsça edebiyatın, Arapça ilmin, Türkmence ise hakikatin dilidir (Zal 2015). 1. 2. Sömürge dönemi (1881-1991 yılları arası) Türkmen edebiyatının bu dönemi oldukça engebeli, zorluklarla dolu, bazı yılları trajik fakat içerik yönüyle zengindir. 1881 yılında Türkmenistan’ın istilasıyla yeni yöne- tim Türkmen edebiyatının köküne adeta kibrit suyu dökmüş, halk edebiyatı dâhil bütün kaynakları yok etme yoluna gitmiştir. Göktepe Kalesi’nin savunmasına katılan Türkmen edebiyatının meşhur yazarlarından Anna Kılıç’ın ölümü ve kalenin düşmesiyle bu devir kapanmıştır. Bundan sonra Türkmenler için Çarlık Rusya’sı ve SSCB’nin 110 yıllık esaret dö- nemi başlamıştır. 1917’deki Bolşevik devrimiyle de Sovyet hâkimiyeti kurulmuştur. Bu
464
süreç içerisinde imparatorluk coğrafyasında meydana gelen iç savaşlardan Türkmenler de nasibini almıştır. Ayrıca SSCB tarafından kurulan kolhozlar yaşanan trajedilerin en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bu dönemde yaşanan kayıplar bir halkı yok etmek için dahi yeterlidir. Sadece 1929-1932 yılları arasında Türkmen nüfusu bırakın art- mayı 300 bin kişi azalmıştır. 1. 3. Bağımsızlık yılları (1991’den günümüze kadar) Bu dönem, bildiri kapsamı dışında olduğu için burada üzerinde durulmayacaktır. Fakat söz konusu dönemin üzerinde durulması gereken önemli noktalarından biri, bağım- sızlık öncesi hayal edilenlerle bağımsızlık sonrası karşılaşılan gerçekler ve bu durumda yaşanan hayal-hakikat çatışmalarıdır. 1
2. Sovyet-Türkmen Edebiyatının oluşumu Çarlık Rusya’sı, Bolşevik Devrimi ve SSCB’nin kuruluşundan yıkılışına kadar bütün Türk dünyasında olduğu gibi Türkmenistan’da da binlerce insan o günkü rejimler tarafından acımasız bir şekilde katledilmiştir. Kademeli olarak bütün muhalifler ortadan kaldırıldıktan sonra Moskova merkezli alınan kararlar neticesinde Leninizm ve Stalinizm dışında hiçbir ideoloji tecrübesi edin- memiş yepyeni bir gençlik yetiştirme düşüncesi geliştirilmiştir. Bunun için Türkistan bölgesinden seçilen zeki çocuklar başta Moskova olmak üzere farklı farklı şehirlerde mevcut ideolojik görüşlere göre yetiştirilmeye başlanır. Amaç merkezden çevreye doğru yayılacak bir aydınlar hareketiyle Sovyet ideolojisini hâkim olunan bütün coğrafyaya yaymaktır. Söz konusu ideolojinin dayandığı temel fikir ise Nikolay Marr’ın geliştirdiği ve kendi adıyla anılan Marrizm teorisidir. Temeli Darwinizm’e dayanan bu teoriye göre büyük diller karşısında küçük dille- rin yaşama şansı yoktur. Bundan dolayı küçük diller ya kendi istekleriyle ya da zorla büyük diller içinde asimile olmalıdır. Bunun sonucunda ortaya çıkacak yeni dilde anlaşan bütün Sovyet halkları barış ve huzur içinde yaşayacaktır. Ortaya çıkacak olan yeni dil ne olacak sorusu ise o gün için cevaplandırılmamış olsa da kısa bir süre sonra bunun Rusça olduğu anlaşılmıştır.
1
Geniş bilgi için bk. Zal 2015a, Zal 2015b, Zal 2015c, Zal 2015d.
465
İşte bu yeni ideolojik görüş doğrultusunda yetiştirilen şairlerden biri de Gurban- nazar Eziow’dur. 1 Mart 1940’ta Aşkabat’ın Büzmeyin köyünde dünyaya gelen şair, 1959’da liseyi bitirir. Aynı yıl Türkmen Devlet Üniversitesinin Filoloji Bölümüne girer. İlk şiirleri 1955’te dergi ve gazetelerde yayımlandıktan sonra üniversite yıllarında kendi- sini tamamen edebiyata verir ve çağdaş Türkmen şiirinin öncülüğünü yapar. Otuz beş yıl gibi kısa ömründe toplam üç yüz yetmiş beş şiir kaleme alır. 1975’te sarhoş bir asker kaçağı tarafından öldürülen şairin şiirleri, Türkmen Sahrasy ve Serdarym adıyla 1996 yı- lında Türkmenistan’da yayımlanır. 2
3. Gurbannazar Ezizow’a mektuplar Ünlü Türkmen şairi G. Eziow’a 1964-1975 yılları arasında ailesi, arkadaşları ve sanat çevrelerinden çok sayıda mektup yazılmıştır. Bu mektupların çoğu 1964-65 yılları arasında askerdeyken kaleme alınmıştır. Söz konusu mektuplar aile, arkadaş ve G. Ezi- zow’un kendi mektupları olmak üzere üç bölümde değerlendirilebilir. 3. 1. Aile mektupları ve içerikleri İncelenen mektuplar içerisinde ailesine ait toplam on mektup bulunmaktadır. Bun- lardan birisi annesi, dokuzu ise babası tarafından kaleme alınmıştır. Mektuplarda içerik olarak genelde Ezizow’a karşı duyulan sevgi ve özlem gibi duygularla karşılaşılır. Bu- nunla birlikte şairin ailesi, sanat ve edebiyat dünyasıyla olan ilişkileri, dönemin sosyal ve ekonomik durumu hakkında da bazı bilgiler elde etmek mümkündür. Babasının öğretmen olması şairin sanat ve edebiyat dünyasıyla olan bağlarını daha da kuvvetlendirmiş ve daha erken yaşlarda bir kültür ortamında yetişmesine imkân sağlamıştır. Ayrıca incelenen mal- zemeler içinde bulunan ve o döneme ait bir sosyal yardımlaşma dilekçesi örneğinden ise zamanın ekonomik durumu hakkında çeşitli bilgiler elde etmek mümkündür.
2 Şairin hayatı ve hakkında yapılan çalışmalarla ilgili geniş bilgi için bk. Zal 2007; 2015. 466
3. 2. Arkadaş mektupları ve içerikleri Yapılan inceleme sonucunda Gurbannazar Ezizow’a kırk yedi farklı kişiden yak- laşık yüz otuz altı mektubun geldiği tespit edilmiştir. Bu mektupların tamamına yakını genelde şairin sanat ve edebiyat dünyasındaki arkadaş ve dostları tarafından gönderilmiş- tir. Mektuplardan çok azı ise sanat ve edebiyata ilgi duyan, şairin doğrudan tanımadığı, onunla tanışmak ve gönderdikleri şiirlerinin değerlendirmesini isteyen şahıslara aittir. İki mektubun ise kimler tarafından gönderildiği şimdilik tespit edilememiştir. Gurbannazar Ezizow’a mektup gönderen kişi ve kurumlar alfabetik sıraya göre şöyledir: 3 Abdylla Myradow (1), Abdynewi (2), Agageldi (3), Allaberdi (1), Allamyrat Esenow (1), Amanmyrat Myradu (1), Amanmuhammet Geldimyradow (9), Annaberdi [Agabaýew] (9), Annaly Berdiýew (1), Ataberdiýew H. (1) Atageldi (1), Azizow Melýaýew (1), Begmyrat (21), Berdinazar Hudaýnazarow (1), Beşim (4), Çoluk Rejebow (1), Juma (1), Desýar [Taganow] (6), Goşjan Seýitmedow (1), Gözel Şaguliýewa (1), Gullaýew Nazar (1), Gurbannazar [Daşowuzdan] (4), Halyl Kuliýew (2), Hydyr (2), İk- ram Rozunbaýew (1), İlýas Hommat (1), Kakabaý İlýasof (1), Kerim Gurbannepesow (10), Komunist Parti (1), Mansur Hakimow (1), N. Halmämmedow (1), Orazmyrat Tüýli (2), Otuz (2), Öwliýaguly [Möwlamow] (7), Rahim Esenow (1), Ruhy Aliýew (1), Sa- parmyrat (1), Sary Durdyýew (2), Seýit (1), Şanepes (4), Şirali N. (1), Tokar [Tugurow] (2), Usman Taşdemirow (1) 4 ve Ýegendurdy Övezow (5). Bunun dışında yazarı belli ol- mayan iki mektup da bu çalışmaya dâhil edilmiştir. Mektupların birçoğunda yukarıda ifade edilmeye çalışılan yeni edebiyatın oluştu- rulması için kültürel bir seferberlik ilan edildiğini görmek mümkündür. Yeni Sovyet- Türkmen edebiyatının oluşumunda, birçok Türkmen şair ve yazarın katkısı olmasına rağ- men özellikle Gurbannazar Ezizow ile Kerim Gurbannepesow’un katkıları dikkat çek- mektedir. Kırk yedi farklı kişiden yaklaşık yüz otuz altı mektup üzerine yapılan incele- mede şu sonuçlarla karşılaşılmaktadır:
3 Gönderdikleri mektup sayıları parantez içerisinde belirtilmiştir. 4
467
1.
Söz konusu dönem, Stalin rejiminin siyasi ve ekonomik alanlarda sağladığı tah- kimden sonra dikkatini kültürel alanlara verdiği bir sürece denk gelmektedir. 2.
müş, Sovyet inancıyla doğmuş, politikayı ilkin Marksizm ve Leninizm ile tanımış ve en azından erginliklerinde Sovyet dışı bir hayat denememiş genç yazarlar” re- jimin gözdesi hâline gelmiştir. 3.
İktidar çekirdeğinde yoğunlaşan yeni tip insan modeli (Sovyet insanı) yaklaşık on yıl içinde çevreye doğru yayılmış ve bütün Sovyetler Birliği’ne hâkim olmuş- tur. 4.
Yeni seçkin gruplar, seleflerine nispeten önceki şartların sosyal değişim sürecinin dışında, suni olarak meydana getirildikleri için kendilerini yaratan iktidara daha büyük bir sadakatle bağlanmışlardır. 5.
Bu mektupların tamamına yakını genelde şairin sanat ve edebiyat dünyasındaki arkadaş ve dostları tarafından gönderilmiştir. 6.
dığı, onunla tanışmak ve gönderdikleri şiirlerinin değerlendirmesini isteyen şahıs- lara aittir. 7.
8.
Mektupların birçoğunda yukarıda ifade edilmeye çalışılan yeni edebiyatın oluştu- rulması için kültürel bir seferberlik ilan edildiğini görmek mümkündür. 9.
Mektuplarda ayrıca o dönemdeki bazı yazar ve şairlerin eserlerinin dergi ve ga- zete-lerde yayımlanması ve televizyonlarda veya konferanslarda sunulması için hakemlik müessesesi gibi bir kurulun varlığı ve Ezizow’un da bu heyetteki önemli kişilerden biri olduğu görülür. 10.
Edebiýat gazetesinin yeni edebiyatın oluşumunda önemli bir yeri olduğu Türkmence ve Rusça mektuplarda görülmektedir. 11.
etkisidir. Birçok şair ve yazar mektuplarında, Türkmence karşılıkları olmasına rağmen Rusça kelimeler kullanmayı bilinçli bir şekilde tercih etmişlerdir. 468
12.
K. Gurbannepesov, Ö. Möwlamov ve dönemin diğer önde gelen yazar ve şairleri mektuplarında bol miktarda Rusça kelime kullanmışlardır. Özellikle A. Aga- baýew gibi dönemin iktidar savunucu ve sözcülüğünü yapanlar ise bu durumu neredeyse alışkanlık hâline getirmişlerdir. 13.
Rusça konuşma ve yazmanın bir devlet politikası hâline getirildiği ve bu dili iyi derecede bilmeyenlerin devlet kademelerinde asla görev alamayacaklarının beyan edilmesi, birçok Türk cumhuriyetinde olduğu gibi, Türkmenistan’da da etkisini kısa sürede göstermiş ve anaokulundan başlayarak bütün okullarda Rusça önce seçmeli daha sonra ise zorunlu ders hâline getirilmiştir. Rusçanın ilk önce seçmeli olarak teklif edilmesinin sebebi halktan gelecek olan tepkileri azaltmak içindir. 14.
Bu politikanın bir sonucu olarak bu dönemde yetişenlerin Rusça bilmemesi artık neredeyse imkânsızdır. Üzerinde çalışılan mektuplardan on üçünün tamamen Rusça yazılmış olması Sovyet-Türkmen edebiyatının en nihai amacının Rusçayı bir üst dil hâline getirmek olduğu ve bunun da genelde başarıldığının bir göster- gesidir. Bu mektuplardan bazıları da Gurbannazar Ezizow’a aittir. 15.
şumunda aktif olarak çaba gösteren şair ve yazarlardan birinin Osman Taşdemi- row olduğu görülmektedir. Kendisi bir Özbek Türk’ü olan Osman Taşdemirow, Gurbannazar Ezizow’un şiirleriyle ilk kez askerdeyken karşılaşır ve tanışmak için ona bir mektup yazar. Bu mektupta kendisinin de genç bir şair olduğunu belirttik- ten sonra edebiyat alanındaki çalışmaları, Ezizow ve diğer şairlerin şiirlerinden yaptığı tercümeler hakkında ona bilgi verir. İlerleyen dönemlerde Ezizow ile ar- kadaşlık ve dostluk ilişkileri güçlenen Osman Taşdemirow, Gurbannazar Ezi- zow’a Rusça olarak yazdığı mektupların birinde Lenin Komünist edebiyatı yarış- ması düzenlediklerini, adaylardan birisinin de Ezizow olduğunu ve ondan bir fo- toğrafla özgeçmişini kendisine göndermesini ister. Ayrıca Lenin Edebiyat Ödülü komitesi olarak Türkmenistan’da düzenlenecek olan 50. yıl kutlama törenlerine Ezizow’u da davet eder. Rusça mektupların tamamı incelendiğinde, Stalin döne- minde tahkim edilen ekonomik yapıdan sonra edebiyat, kültür ve sanat alanında yapılacak olan devrime paralel olarak Osman Taşdemirow ve arkadaşlarının bü- yük bir gayret içinde olduklarını görülmektedir.
469
16.
Ayrıca Ezizow’un arkadaşı Halyl Kuliýew için yazdığı bir şiiri çevirirken “Halyl” isminin yerine “dosum” kelimesini koyduğunu, çünkü Özbek okuyucuların bura- daki “Halyl” kelimesinin bir kişinin adı olduğunu bilemeyeceklerini söyler. Rusça mektupların birçoğunda tercüme etmek veya yapılan tercümelerde ortaya çıkan çeviri problemlerini gidermek için Ezizow’dan şiirlerinin orijinallerinin istenil- diği görülür. Bu durum bize Türk lehçelerinin kendi aralarında da aktarma sorun- ları olduğu göstermektedir. 17.
dergi ve gazetelerde neşredilmediği, ayrıca bazı radyo ve televizyon programla- rında da okunarak tahlil edildiği öğrenilmektedir. 18.
nemde genel olarak Özbekistan’da şair erkeklerin kendileri gibi şair bir hanımla evlendiğine dikkat çeker. Buradan hareketle Ezizow’un eşinin de şair olup olma- dığını öğrenmek ister. 19.
Ezizow, bu tür bir evliliğin kanun gereği mi, yoksa geleneksel bir şey mi olduğunu anlamadığını, bu durumun kendisi açısından pek de uygun olmadığını dile getirir. 20.
Mektupların bazılarında düğünler hakkında olduğu gibi ölümlerle ilgili bilgilere de rastlanılmaktadır. Yine Osman Taşdemirow’un diğer bir mektubunda Zülfi isimli birisinin otuz beş yaşındayken vefat ettiği haberi verilmektedir. 21.
Türkmence, satır altı tercümesi Rusça olan ve Türkmen halk müziğine ait bir me- tin yazmasını ister. Mektubun devamında, yazacağı bu eserin iki bölümden oluş- masını, ilk bölümünün hüzünlü, ikinci bölümünün ise neşeli, eğlenceli ve komik olmasını rica eder. 5
3. 3. Gurbannazar Ezizow’un mektupları ve içerikleri Elimizde şaire ait toplam on iki mektup bulunmaktadır. Söz konusu mektuplar Otcan (2), Begmırat (3), Otuz (2), çocuklar (1) ve eşine (1) yazılmıştır. Ayrıca Yazarlar Birliği üyelerine ait bir isim listesi ile şiirlerin yazıldığı iki mektup daha vardır.
5 Zal 2015. 470
Bu mektupların içeriklerinde ise, II. Dünya Savaşı ve acıları, savaşa karşı duyulan nefret, şiir nedir sorusuna verilen cevap, rejimi övme konusunda yazılan az sayıdaki şiir ile Yazarlar Birliği toplantısında yapılan bir tartışmaya ait bilgiler vardır. Download 3.66 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling