Kompozisyon Örnekleri Türkçe Öğretimi Seyahate Tutkunum Tolkunay manasova
Pişmanlıkla Yaşamak İyi Değildir - Diana KANIBEKOVA
Download 130.37 Kb.
|
Kompozisyon Örnekleri
- Bu sahifa navigatsiya:
- Affetmek” Mükemmel Bir Şeydir - Ayçürök Davlyanova
Pişmanlıkla Yaşamak İyi Değildir - Diana KANIBEKOVA
Bir insanın yaşaya bileceği en kötü duygulardan biri olan pişmanlık, bir çaresizlik durumudur. İnsan geri dönüp pişman olduğu durumu düzeltmek ister fakat bu mümkün değildir. Bu da en kötü duygulardan biri olmasını açıklamaya yeter de artar. Bu sebeplerdir ki pişman olacağı davranışları önceden bilip buna göre davranmalı ve o hatalara hiç düşmemelidir. Fakat elbette ki pişmanlık dünyanın sonu değildir. İnsan hemen kendini toparlamaya bakmalıdır. Tüm insanlar yaşamları boyunca kimi şeylerden pişmanlık duyarlar. Benim de pişman olduğum durumlar olabilir. Mesala bazen anneme kızarım. Ama kızdıktan sonra her zaman pişman olurum. ‘’Keşke böyle söylemeseydim.’’diye düşünürüm. Bazen de arkadaşlarıma ve kardeşlerime kızarım. Onlarla kavga ederim. Ama sonra çok pişman olurum. Böyle düşüncesizce yaptığımız bir hareket hem kendimizi üzmemize hem de sevdiklerimize zarar vermemize sebep olur. Çocukluğumda abimle kavga ediyorduk, dövüşüyorduk ve birbirimize kızıyorduk. Bazen onun söylediklerini dinlemiyordum. Ama o ilkokulu bitirip gittikten sonra yaptığım her şeye çok çok pişman oldum. Keşke öyle yapmasaydım, onu dinleseydim, keşke onunla kavga etmeseydim, dövüşmeseydim. Şimdi ben abimi çok özledim. Ben onunla en mutlu günlerimi geçirdim. Eğer benim geçmişe dönme imkanım olsaydı, ben kesinlikle abimle geçirdiğim zamanlara dönerdim... Ama iş işten geçirdikten sonra ne yaparsak yapalım o zamanlara bir daha geri dönemeyiz. Bardak kırıldıktan sonra parçalarını birleştirmek mümkün değildir. Bu nedenle bin kere düşünüp bir kere yapmak lazım. Bardak kırılmadan onu korumaya çalışmalıyız. Bu yüzden neler yapmış olsak da pişman olmayıp, kendimizi düzeltip, iyi bir hayat geçirelim. “Affetmek” Mükemmel Bir Şeydir - Ayçürök Davlyanova İnsan bu dünyaya gelir. Göz açıp kapayıncaya kadar büyür. Kendini aramaya başlar, istediği şeylere ulaşabilmek için her şeyi yapar. Mutlu olmaya çalışır. Büyüdüğü zaman düşüncesi de artar. Ve bu kısa hayatta her insan yanlış yapar, pişman olur. Başka bir insanın kalbini kırar, fakat zamanında özür dilemeden uzun süre sıkıntı içinde yaşarlar. Ancak vaktinde özür dileyip; darılan insan da o insanı affetse bu en mükemmel, yüce bir şeydir. Mesela her insan kendi istediği gibi yaşamak ister, sevdiği mesleğin sahibi olmaya çalışır. Ben kendi istediğim gibi yaşamalıyım diye en yakın insanların da kalbini kırarız. Ama anne, babamız da bizim iyi insan olmamızı; kendilerine benzememizi ister. Biz ise onların düşüncelerine karşı fikirlerimizi söyleriz.bu en kötü şeydir. Ama böyle bir durumda iki taraf da suçlu. Çünkü bizim suçumuz anne babalarımıza iyi anlatmadan, kendi amaçlarımıza ulaşabilmek. Anne, babaların suçu ise çoçuklarına böyle yapsan, şöyle olur diye anlatmak veya çocuklarının amaçlarını iyi dinleyip onlara doğru yol göstermek. Böyle bir duruma ‘Babam ve Oğlum’ filmindeki kahramanlar Sadık ve onun babası düşer. Sadık güzel bir ailede büyür. Büyüdüğü zaman düşüncesi de artar. Ve kendi istediği gibi yaşamak ister, babası ise oğlunun kendisi gibi olmasını ister. Babası Sadık’ın ziraat fakültesinde okumasını söyler. Ama Sadık babasının sözüne karşı çıkıp ailesinden gidip şehirde yaşamaya başlar. Amaçlarına ulaşıp mutlu bir ailenin kocası olur. Fakat mutluluğu uzun sürmeden, karısı doğumda ölür. Sadık ise işinin dolayısıyla hapse düşer. Zor günler geçirir. Hayatını ışığı olan Deniz isimli oğlu vardı. Oğlunu düşündüğü zaman yüzünde gülümseme feydah olurdu. Sonra köyüne gitmeye karar verir. Ama babası onu hala affedemiyordu. Ama ikisi de birbirlerini çok seviyordu. Babasının gururu ona izin vermiyordu. Nihayet babası oğlunu affetti. Ancak geçti. Sadık hayatta göz yumdu. Babası da annesi de iyi insanlardı. Oğlu ise hayatında anne sevgisini görmeyen hayalperest çocuktu. Deniz yalnız değil, şimdi onun yanında babaannesi, dedesi var. Ama en yakın insanlardan ayrıldı. Bu yüzden vaktinde affedip, özür dilemeliyiz. Bu filmi izlediğimde çok etkilendim. Çünkü bu film gerçek hayattan alınmış. Her insan bu dünyada üzülür, sıkılır, yaşamından bıkar, yakın insanları kaybeder.insan yakın insanlardan ayrılsa çok üzülür, ağlar. Niçin hayat böyle? diye düşünürüm. İnsanlar hiçbir zaman biribrlerini kızdırmasa, kavga etmeseler, biribrlerini affetseler; biribrlerinden özür dileseler hayatlarında az da olsa mutlu oluyorlardı. Çünkü bu dünyadan göz açıp kaayıncayakadar gideriz. Kısa hayatta mutlu yaşayalım. İnsan dünyaya bir defa gelir. Bu yüzden yanlış yapmamaya, pişman olmamaya çaba gösterelim. İnsan Hayatındaki Dönemlerin Güzellikleri - Gülvira Maylibekova Kompozisyonlar Gösterim: 17911 İnsan hayatta üç dönemi yaşar. Her dönemin de kendine özgü özellikleri olur. Her dönemin harika özellikleri olur ve her insan için üç dönnemden de geçmek ilginçtir. Birinci dönem çocukluktur. Bence bu en mutlu, temiz, içten, şefkatli duygulara sahip olduğumuz zamandır. Yeni doğan bebeğin yüreği ak kar gibi temizdir. Hangi insan bebeğe kötü şey söyleyebilir? Tabi ki hiç kimse söyleyemez. “Ben çocukluğumda başımdan ne olaylar geçirdim!’ diye gülerek hatırlıyorum. Çocukken benim başımdan çok gülünç ve komik olaylar geçti. Bazen ben günümüzdeki çocuklara bakarak düşünüyorum ve bence onlar yaşlı insanlardan daha akıllılar. Onlar sık sık bir şeyler söyleyip şaşırtabilirler. Benim için çocukluğu hatırlamak keyif vericidir. Gençlikte hayattaki en ilginç şeyler ortaya çıkıyor. Bu dönemde insanın her konuda dikkatli davranması lazım, çünkü her genç insan her şeyi bilmez ve onun hayat hakkında tecrübesi azdır. Ama bazı olaylarda azimli, sorumluluk sahibi ve idrakli olmalıyız, çünkü sınavlar ve zorluklar karşımıza çıkarabilir. Gençken bizim eğitim almaya, istediğimiz amaçlarımıza ulaşmaya, hayattan zevk almaya imkanımız vardır. Bu dönem de hayattaki en önemli dönemlerdendir. Genç olarak bizim güzel, ilginç ve meziyetli yaşam sürdürmeye hakkımız var. “Yaşlılar her şeye inanırlar, orta yaşlılar her şeyden kuşkulanırlar, gençler da her şeyi bilirler.” diye atasözü var. Burada yaşlı, orta yaşlı ve gençleri karşılaştırıyor. Tabii ki gençler her şeyi bilirler! Niçin? Çünkü genç kusak ülkemizin geleceği, onların gelecekte ülkemizin gelişmesi için her şeyi yapmaları gerekiyor. Yaşlılık da bir gün kapıyı tıklatıp mutlaka gelir. Tabi ki bu dönemin de güzel tarafları vardır. Ama insanların çoğu nedense yaşlanmayı hiç istemezler. Neden? Siz biliyor musunuz? Mesela, genç kızlar endamlarını iyi şekilde korumak isterler, yüzlerinde buruşuklukları görmek istemezler. Bence bu sebeple onlar yaşlanmaktan korkarlar. Benim fikrimce yaşlılık gençliğe bağlı, çünkü gençken geleceği düşünüp yaşlılığımızı mutlu olarak yaşamaya çalışmalıyız. Mesela ilk olarak kariyer yapmak gerek. Kendimize uygun mesleğe sahip olmalıyız. En önemli şeylerden biri de ailedir. Sadece iyi ve güvenli aile kurarak biz mutlu yaşayabiliriz. İyi bir aile mutluluğun anahtarıdır. Her dönem harikadır. İnsan sadece dönemleri iyi şekilde kabul etmeli ve hayatının sonuna kadar kendini mutlu ve sağlıklı insan hissederek yaşamalıdır. Download 130.37 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling