"Âşıklardan hiç bir kimse aşk yolunda; nâmını sânını ve suret
mülkünü yok etmedikçe mânâ mülküne (maşukuna) kavuşamaz" demiştir.
9
Nefsin devleti bir başka şeydir. Eğer istersen onun devleti ne şeydedir ve
nerededir, sana söyleyeyim. Peygamber Aleyhis-Selam, bütün günlerini ibâdetle
geçirmek isteyen Osman İbni Maz'una hitaben:
"Ey Osman! Allah'tan kork, hanımının sende hakkı vardır. Kendi
nefsinin sende hakkı vardır..." buyurmuştur.
10
Birazcık nefsin de hakkını ver, fakat fazlasına gelince ne işin var onunla? Ama
ruh olmasaydı ne değerin olurdu. Nefsin görevi ancak kulluk yapmaktır, bunun
dışında bütün işler, gönül sırrı olan ruha aittir. Kendi kendinle şöyle bir karara varman
gerek:
"Bütün bu organlar, el-kol, parmaklar, eklemler, duyular, mide, ciğer
vesaire gibi büyük küçük bütün parçalar, bana emanet olarak verilmiştir.
Şüphesiz ki bunları birgün benden geri alacaklar, geçici hayatla ilgili bütün
şeyler, iç ve dış bütün duyular, bana iki günlüğüne verilmiş emanet
şeylerdir" demelisin, senin neyin varsa, manevî âlemle, iç âlemle ilgilidir.
(Allah Dostları, Veli Kimseler)
Allah dostlarıyla, erenlerle, velilerle konuş, nitekim Kur'an'da: "Seni ancak
âlemlere rahmet olarak gönderdik" buyrulmuştur. (Enbiya 107)
Onlarla konuşmak, rezil ve alçak kişilerle konuşmaktan daha iyidir. Allah dostları
ve veli kimseler ayıpları örtücüdür. Sana pek büyük görünen şeyleri onlara söylersen,
bu şey onlara tuhaf gelmez. "Şu yumruğunu sallama, bayrağa (saygıdeğer bir
şeye) vuracaksın!" diyerek sana öğüt verirler, fakat zorlamazlar, nitekim Kur'an-ı
Kerim'de:
"Biz seni onların üzerine gözetleyici olarak gönderdik, sen onların
vekili de değilsin" buyrulmaktadır. (Enam 107)
Böylece azab görecek olan nefis, hem yanmakta ve hem de: "Daha yavaş
Do'stlaringiz bilan baham: |