Orhan pamuk


Download 1.5 Mb.
Pdf ko'rish
bet34/79
Sana28.12.2022
Hajmi1.5 Mb.
#1012237
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   79
Bog'liq
Cevdet Bey ve Ogullari ( PDFDrive )

142 


insanlardı; karşı kaldırıma da baktı: Orası da öyle. Sonra durduğu 
kaldırımda, taa ötede bir yerde Ayşe'nin örgülü saçlarını gördü. 
Perihan ona yaslanmıştı. Aralarında konuşuyorlardı, Nigân 
Hanım'ı unutmuşlardı. Nigân Hanım haksızlığa uğramış gibi 
oldu. Böyle bir duyguya kapılmaması gerektiğini düşünüyor, 
ama onlara bakarak yürüdükçe içinde bundan başka bir duygu 
uyanmıyordu. Sonra yokluğunu farkettiler: Durup arkalarına 
baktılar, birkaç saniye arandılar, Nigân Hanım'ı gördüler ve 
beklemeye başladılar. 
Nigân Hanım yanlarına gelince sordu: "Neler konuşuyordunuz 
bakalım?" Sesine suçlayıcı, sert birşeyler katmıştı. 
Perihan: "Hiç!" dedi. 
Nigân Hanım kaşlarını çatarak baktı. Ayşe'nin suçlu, sinirli 
bir hali vardı. Nigân Hanım üsteledi. 
"Öyle dalıp gittiniz! Ne konuşuyordunuz?" 
Ayşe kararlı bir tavır takındı: "Beni niye almaya geliyorsunuz? 
Ben tek başıma da eve dönebilirim. Okuldan buraya nasıl olsa 
tek başıma geliyorum!" 
Demek buydu! Demek annesinin gelip kendisini almasından 
hoşlanmıyordu! Nigân Hanım öfkenin her yerine yayıldığını 
hissetti: Dudaklarının ucunun titrer gibi olduğunu farketti. 
Demek, buydu! Kaldırımdan insanlar geçiyordu. Bağırıp ça­
ğırmak, şu anlayışsız, saygısız kıza unutamayacağı birşeyler 
yapmak geliyordu içinden. Yukarıda bulutlu, sarı bir gök vardı, 
güvercinler bir pencerenin önünde uçuşup duruyordu. Pastanenin 
önündeydiler. Bir rüzgâr koptu. Nigân Hanım sert hareketlerle 
içeri girdi. Kızıyla gelini arkasından geldiler. 
Küçük bir masaya oturdular. Daha Leylâ gelmemişti. Garson 
kızdan çay ve pasta istediler. Sonra uzun bir sessizlik oldu. Nigân 
Hanım pastanenin zevkini çıkaramayacağını anladı. "Demek, 
gelip onu almamızdan hoşlanmıyor!" diye düşünüyordu. 
"Neden istemiyorsun gelip seni almamı?" 
Ayşe susuyor, suçlu suçlu önüne bakıyordu. Suçunun da 
farkındaydı demek. 
"Neden istemiyorsun? Neden?" Bu kızın cevap verebilmesi 
için sorunun beş altı kere sorulması, kafasına kakılması gere­
kiyordu. 
J4.3 


• 
"Neden istemiyorsun, neden, söylesene? Annenle sokakta 
yürümekten utanıyor musun? Söylesene neden?" 
Ayşe mızmız bir sesle mırıldandı: "Utanmıyorum!" 
"Öyleyse neden? Neden gelip seni almayacakmışım? O piyano 
hocasını bulmak için az mı uğraştım? Her şey senin için yapılıyor. 
Söylesene bakalım neden istemiyorsun? Söylesene, neden?" 
Ayşe ağlamaya başladı. 
Nigân Hanım, "Ah, bir bu eksikti!" diye düşündü. "Üstelik 
herkesin ortasında!" Çevresine baktı. Camın önündeki masaların 
birinde şık giyimli bir bey gazete okuyordu. Soldaki bir masada 
iki kadın gülüşerek çay içiyordu. Nigân Hanım tedirgin olarak 
onları inceledi: Farketmemişlerdi. "Çok mu azarladım?" diye 
düşündü. Sonra bıkkınlık geçti içinden. "Evlendirmek bu kızı," 
diye söylendi. "En kısa zamanda mutlaka evlendirmek. Ev­
lenmezse sinirli, mızmız bir sulugöz olup çıkacak. Şu haline 
bak! Sözümona onaltı yaşında... Evlendirmeli!" 
Ayşe'nin başı göğsüne yaklaşmış, omuzlarının arasına gir­
mişti. 
"Hadi sil gözünün yaşını. Bak, çay geliyor!" 
Çayla birlikte pastalar da geldi. Ama tatsızlık masaya sinmişti. 
Güzel fincanlara bakarak insan oyalanamazdı. Hiçbir şey ko­
nuşmadan pastalannı yemeye başladılar. Nigân Hanım "Leylâ'yı 
beklemeden atıştırmaya başladık!" diye düşündü, ama buna pek 
aldırış etmedi. Ayşe'yi düşünüyordu. "Peki, kiminle evlendirmeli 
bu kızı?" Cevdet Bey'e bu konuyu açmaya karar verdi. Sonra 
caydı. Cevdet Bey'in tek zayıflığı bu şımarık kızdı: Evlilik sözü 
açılınca mutlaka yüzünü buruşturacak, hüzünlenecek, daha 
vaktin gelmediğini söyleyecekti. Ayşe mendilini çıkarmadan, 
çıplak elleriyle gözlerini ovuşturuyordu. Perihan üzgün gözü­
küyordu. "Kime verebiliriz bu kızı? Kime verebiliriz?" Arka­
daşlarının, tanıdıkların yetişkin çocukları, iyi okumuş delikanlılar 
geliyordu aklına... "Refik'in arkadaşı Ömer nasıl? Ya da Rezan'ın 
büyük oğlu..." Önündeki çikolatalı pastayı küçük küçük kesiyor, 
çayını yudumluyor, şarkı söyler gibi mırıldanıyordu: "Kime 
verebiliriz? Kime? Nusret Bey'lerin küçüğüne... Sabiha'nın oğlu 
Paris'te ne okuyordu?" Öfkesini unutuyordu galiba, pastadan 
da aklından geçenlerden de keyif alıyordu. Süklüm püklüm 
144 


oturan Ayşe'ye bakarken damat adaylarını tek tek tartıyor, hafif 
hoş bir oyun oynuyordu. 
Pastanenin kapısı açıldı. Leylâ Hanım hızlı, sağlıklı hareketlerle 
içeri girdi. Nigân Hanım, "Aa, tabii Leylâ'nınkine!" diye düşündü. 
"Remzi'ye..." Taa kurban bayramında gördüğü çocuğu hatır­
lamaya çalıştı. Sonra Leylâ gülümseyerek yaklaştı. Nigân Hanım, 
"Öpüşeceğiz!" diye düşündü. Başını ileri doğru uzattı. Leylâ'nın 
yanakları sıcaktı, yumuşak bir kokusu vardı. Perihan'ı ve Ayşe'yi 
öperken onu seyretti. Tamam, Remziydi en uygunu, Leylâ masaya 
yerleşti. Her zamanki gibi neşeli, coşkuluydu. Çayını ve pastasını 
söyleyip hemen anlatmaya başladı. 
Leylâ Hanimin anlatacak çok şeyi vardı. Yazlıktan, Suadiye'den 
Şişli'ye yeni taşınmışlardı. Yazın da görüşemedikleri için çok 
şey birikmişti. Önce yaz sonuna doğru yapılan iki düğünü anlattı. 
Nigân Hanım bu düğünlere gidemediği için hayıflanıyordu. 
Hikâyeleri dinleyince fazla bir şey kaçırmadığını anlayarak 
sevindi. Sonra eylül başında gelen İngiliz kralı hatırlandı: Leylâ 
Moda'da Gazi'yle birlikte yelken yarışlarını seyreden kralın açık 
renk bir spor elbise giydiğini söyledi. Kralın yanında gezdirdiği 
bir başka kadın vardı; karısı değildi, bu konuda dedikodu ya­
pılıyordu. Dedikoduları anlattı. Nigân Hanım da görmüştü kralı, 
onun da anlatacak birşeyleri vardı: İlk gün Gazi'yle birlikte 
Dolmabahçe'den Beyoğlu'na çıkarlarken Nişantaşı'ndan, evin 
önünden geçmişlerdi. Kralın üzerinde koyu gri, beyaz çizgili 
bir kostümle açık gri bir gömlek ve siyah kravat vardı. Bahçeye 
çıkıp beklemişler, geçerlerken de alkışlamışlardı. Leylâ Hanım 
kralın gazetelerdeki fotoğraflarında göründüğünden daha ya­
kışıklı olduğunu, ama Gazi'nin ondan da yakışıklı olduğunu 
söyledi. Sonra birer çay daha içmeye karar verdiler. Leylâ Be-
yoğlu'nda yaptığı alışverişten sözetti: O da iyi bir şey bulamamıştı. 
Nigân Hanım gösterişli bir hareketle iç çekti: Bir süre, Türkiye'de 
hiçbir şey olmadığından sözettiler. Sortra Leylâ, kışın sonunda 
Avrupa'ya gitmek istediklerini söyledi. Nigân Hanım hüzünlendi: 
Cevdet Bey yıllardır Avrupa'dan mal getirip satmasına rağmen, 
seyahate çıkmaktan hoşlanmazdı. Yıllar önceki o Berlin gezi­
sinden başka hiçbir yere gitmemişlerdi. Garson kız yeni çayları 
getirdi. Nigân Hanım gözucuyla Ayşe'ye baktı: Pastasını ye-


memişti, önündeki fincan doluydu. Kendisini tutamadı: 
"Çayın soğuyacak!" dedi. "Hadi, içsene!" 
Sonra: "Leylâ'nın sözünü kestim!" diye düşündü. Leylâ da 
dönmüş Ayşe'ye gülümsüyordu. Nigân Hanım, "Evlendirmeli 
bu kızı!" diye düşündü. Ayşe'yi cezalandırmak istediğini farketti. 
Mutsuz bir tavır takınarak gözleriyle Ayşe'yi işaret etti: 
"Az önce bana ne söyledi, biliyor musun? Piyano dersinden 
sonra gelip bizim onu almamızı istemiyormuş!" 
Leylâ: "Ah, söylememiştir, söylememiştir!" diyerek güldü. 
Nigân Hanım'm canı sıkılır gibi oldu. Kimse kimseyi ciddiye 
almıyordu. Kelimelerin hiçbir değeri yoktu. 
Birşeyler yapmak istediğini farketti: 
"Söyledi, söyledi," dedi. "Perihan da tanık." 
Daha sözler ağzından çıkarken çok saf buldu kendini. "Kızımı 
bile istediğim gibi azarlayamıyorum!" diye düşündü. Ama 
düşüncesizlik ettiğini de farkediyordu. "Ayşe'yi Remzi'ye ver­
meli!" Yok, bu da uymuyordu şimdi. Pastanede cansıkıcı, loş 
bir ışık vardı. Bir süre bunu düşünerek oyalanmaya çalıştı. Sonra 
pastaneden meyve şekerlemesi almaya karar verdi. Hangi şe­
kerlemelerden almalıydı? Rahmetli annesiyle Teşvikiye'deki 
konakta bütün kış armut şekerlemesi yerlerdi. Bunu hatırlamak 
hoşuna gitti, avunur gibi oldu. Bir şimşek çaktı, mavi bir ışık 
her yeri doldurdu. Yağmur pastanenin camlarına vurmaya başladı. 
Nigân Hanım, "Artık taksiyle döneriz!" diye düşündü. Gözlerini 
kırpıştırdığını farketti. 

Download 1.5 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   79




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling