Sevgili Milena
Download 0.97 Mb. Pdf ko'rish
|
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )
Perşembe, öğleden sonra
Neyse! Geldi mektubun. Birkaç satırla karşılık veriyorum hemen; birtakım anlaşmazlıklara yol açabilir bu acelem, bundan ötürü üzülürüm de belki, olsun ne yapayım: Üçümüzün durumunu, bildiğim, gördüğüm başka durumlara benzetemem pek... örnekler vererek üzülmekyersizbu bakımdan. (İki kişinin, üç kişinin çektiği büyük acılan... ortadan yok oluverme filan.) Arkadaşı değilim kocanın, sonra bir dostu da ele vermiş değilim. Ne var ki, ona yalnız, "bir tanıdık" gözüyle de bakamıyorum, bir bakımdan bağlıyım ona, kimi işlerde belki bir arkadaştan daha da yakınım kocana. Hele sen? Sen onu hiç de aldatmış sayılmazsın, ne dersen de: seviyorsun onu; birleşeceksek seninle (omuzların! var olsun!) başka bir düzlemde olacak, onun alanında değil. Öyleyse bu, yalnız bizim gizli tutmak zorunda olduğumuz bir olay değil, yalnız korku, üzüntü, boğuntu da değil - ölçülü bir rahatlık içindeydim, mektubun korkuttu beni, buluşmamızdan sonra kavuşmuştum bu rahatlığa, şimdi gene Meran'daki baş dönmesine yönelir gibiyim, ama ne de olsa, Meran'daki durumun geri gelmemesi için güçlü engeller var- bu iş apaçık ortada, üç kişiyi ilgilendiren bir şey... Daha bir süre susmak zorunda olsan bile. Ne olacak diye bugünden kafa patlatmaya ben de karşıyım - karşıyım, çünkü sen varsın yaşamımda, yalnız olsaydım, kimse engel olamazdı bu türlü düşünülere-, gelecek günlerin savaş yerine dönüyor insan bugünden, toprak altüst olmuş, yarın kurulacak evin temellerini nasıl taşısın? Yazacak başka şey gelmiyor usuma; üç gündür işe gidiyorum, ama tek satır yazamadım daha, şimdi başarırım belki. Sahi, sana yazarken Max gelmişti, korkma kimseye söylemez; yakınlarım, kız ve ondan başka herkes, benim Linz üzerinden buraya döndüğümü sanıyor. F. Sana para göndermeme izin verir misin? Viyana'da senden borç aldım diye gazeteye gönderebilirim, L. de sana yazılarının karşılığını gönderirken eklerdi bu parayı, olmaz mı? Gelecek mektubunda sözünü edeceğin korkudan şimdiden çekmiyorum. Cuma Artık önemsiz geliyor bu yazışmalar; önemsiz de. En iyisi bir trene atlayıp Viyana'ya gitmek ve seni almak; yaparım da belki, istemediğini bildiğim halde. Yapılacak iki şey var, biri ötekinden daha güzel: Ya Prag'a gelirsin, ya da Libesic'e gidersin, Yahudiliğin verdiği kuşku beni dün J.'nin yanına sürükledi. Libesic'e gidiyordu, yakaladım onu. Senin Stassa'ya yazdığın mektup ondaydı ya. Ne kusursuz bir adam, açık yürekli, güler yüzlü, akıllı; hemen koluna giriyor insanın, çekinmeden başlıyor gevezeliğe, her şeyi yapmaya hazır, anlayışlı, hem de biraz anlayışlı! Karısıyla Brünn'e gitmeyi tasarlıyormuş, Florian'a, oradan da Viyana'ya geçeceklermiş, seni görmeye. Bugün öğleden sonra dönüyor Prag'a, Stassa'nın cevabını getirecekmiş; saat üçte buluşacağım onunla; sana hemen telgraf çekerim. Bundan önceki on bir mektupta ettiğim saçmalıkları hoş gör, yırt at o mektupları; ne olacaksa şimdi olacak, güçlü ve daha iyi olan gerçeği anladım artık. Tek şey belimi büküyor: kocana olan sevgin. Sözünü ettiğin yeni ödevimin zorluğunu bilmiyor değilim, ama yakınlığının bana verdiği gücü de küçümseme Milena. Evet, bu günlerde uyuduğum yok pek, gene de dünkü iki mektubunu okuduğum zamankinden daha rahatım şimdi. (Mektuplarını okurken Max da buradaydı, bulunması pek iyi olmadı, ne de olsa bu yalnız beni ilgilendiren bir iş... Ah zavallı Milena, görüyor musun? Kıskanç olmayan adamın kıskançlığı başlıyor bile.) Bugünkü telgrafın yüreğime su serpti biraz. Kocan için -hiç değilse şimdilik- pek o kadar büyük, çekilmeyecek gibi değil üzüntüm. Kocan, çok zor bir işi başarmaya kalkıştı, başarmadı da değil, sonuna dek namusluca dayandı, ama sürdüremez artık, gücü yetmeyeceğinden değil (onun gücünün yanında benim sözüm mü olur?). Hayır, ama bugüne dek olanlardan çokça sorumlu, çokça ezilmiş bu yükün altında, bu işler için gerekli düşünce gücünü yitirmiş artık. Bilinmez: öteki işlerin yanı sıra rahat bir soluk almasını sağlayacaktır belki bu. Neden istemiyorsun ona yazmamı? F. Cuma Stassa'nın mektubundan söz etmek istiyorum iki satırla; amcam iyi hoş, ama engel oluyor biraz, gene beni bekliyor şimdi. Gelelim Stassa'nın mektubuna. İyi yazılmış, içten yazılmış ya, gene de eksik bir yanı var. (Bu eksiklik olmasaydı, mektuplar daha mı içten olurdu diyeceksin? Ummam, belki de tersi olurdu.) Her neyse, bir şeyler eksik o mektupta, ya da fazla: Belki de düşünce üstünlüğü var, kim bilir; adamın etkisine bağlıyorum bunu, çünkü dün tıpkı öyle konuşmuştu benimle. Bu iyi insanları çekiştirmeye başladım, görüyor musun? Kıskançlık, evet kıskanıyorum, ama söz veriyorum Milena, hiç üzmeyeceğim seni kıskançlığımla... Kendimi, yalnız kendimi. Bu mektupta bir anlaşmazlık da var gibi geldi bana: Sen Stassa'dan ne öğüt vermesini, ne de gidip kocanla konuşmasını istedin; sen -yanılmıyorsam- onun şimdilik sadece yanında olmasını istedin, değil mi? Ne iyi olurdu, bugün senden bir mektup alabilseydim. Kişi nelere sahip olduğunu bilmeyen bir "kapitalist" aslında. Yazıhanede boşuna arandım durdum, mektup var mı diye, şimdi, öğleden sonra, Meran'a yazıp elime geçmeyen bir mektubunu getirdiler, tuhafıma gidiyor okuması. Download 0.97 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling