Sevgili Milena
Download 0.97 Mb. Pdf ko'rish
|
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )
Perşembe
Stassa'nın yazdığı güzel; o günden bugüne bir şey değişmemiş onda. Tuhaf bir yakınlık var onunla aranda, sana içten bağlı, kendini ortaya koymadan, yalnız bildiğini anlatmakla yetinen bir arabulucu gibi, durmadan seni öven biri; bunu o da anlamış, onun için etkisi büyük oluyor belki; onurlu, güzel bir durum yaratıyor. Dedim ya, değişmemiş o günden bu yana, bugün de durum o durum olsaydı, aynı şeyleri yazardı gibime geliyor. Öykülere gelince, onları anlatmak kolay değil pek. Sıkıntım, Yahudilik üstüne oldukları için değil, çünkü bu iğrenç, zehirli, bayat, bu bitmeyen yemek ortaya kondu mu, bütün Yahudiler üşüşür başına, payına düşeni kaparlar; sıkıntım bu yüzden değildir. Neyse, bırakalım bunları, durma üstünde, uzat elini, bir daha da çekme. Gömütü bulabildim dün. Aklı başında aranınca bulunması güç değilmiş; yanılmışım, ananın yakınları sanmamıştım ki... Yazılar da güç okunuyor, yaldızları yer yer dökülmüş. Epey kaldım orda, güzel, kunt bir taş yapı, ama hiç çiçek yoktu, iki üç renkli karanfil koydum ayak ucuna. Neden bir sürü çiçekle doldururlar gömüt üstlerini anlamam zaten. Ferahladım kaldığım sürece, kentten daha iyiydim orada, sürdü de bu iyilik, sonra döndüğümde, kentte gömütlükte dolaşır gibi dolaştım. Jenicek? Küçük erkek kardeşin miydi? Sen hasta değilsin, değil mi? Waldegg'de çektirdiğin fotoğrafına bakıyorum, hasta gibi görünüyorsun, belki fotoğraf yanıltıyor, ama bir şeyler var ki, öyle çıkmış! Tam saria benzeyen bir fotoğrafın yok bende. Birinde: genç, soylu, ince bir kızcağız duruyor, bir iki yıla değin "Rahibeler Okulu"nu bitirecek bir kız (ağzının iki yanı hafifçe aşağı sarkmış, bu ya kibarlıktan ya da kilisenin verdiği dinsel havadan olabilir); ikinci fotoğraf "çağrı resimlerine" benziyor: "Viyana'da biz böyleyiz işte!" der gibi. Tuhaf değil mi, bu ikinci fotoğrafta seni giz dolu o ilk arkadaşıma benzettim gene; sırası gelince anlatırım bir gün. Hayır, gelemem Viyana'ya. Hastalığımı öne sürüp izin almak istemiyorum artık, iki bayramdan da yararlanmak neye yarar? Bunlar dış engeller. Zavallı ben (kendi kendime söylüyorum bunu.) Her gün yazdım sana, alırsın bugünlerde. Telgrafın geldi, sağ ol, sağ ol... bütün kınamaları geri aldım, kınama da değildi, elimle yüzünü okşamaktı, kıskanıyordu elim, çoktandır boşlamıştım onu. Şu ressam ozan geldi demin (aslında ezgici oğlan!), hemen her gün geliyor, yaptığı iki tahta oyma işini getirdi bugün. (Biri Troçki'nin başı, öteki İsa'nın doğuşu... Görüyorsun ya, geniş bîr acunu var oğlanın.) Gözüme şirin görünsün diye, hemen seni soktum araya. Viyana'da bir arkadaşım var, dedim, ona göndermek isterdim bunları... Ama umduğum gibi çıkmadı, bir yerine ikişer tane bıraktı. (Hemen göndereyim mi? Yoksa burada saklayayım mı senin için?) Derken telgrafın geldi; ben sevinçle, bağlılıkla okumaya koyuldum, oğlan susmaz bir türlü. (Oysa beni rahatsız etmek değildir niyeti, işim var şimdi desem, biliyorum, olduğu yerde keser sözünü, basar gider, hem de hiç alınmadan, gücenmeden.) Verdiğin haber çok önemli, ayrıntılarıyla yazarsan daha da önem kazanacak her halde. Sen kendini nasıl koruyacaksın? Bütün iş burada... Kendini koruyabileceğini ummuyorum pek, doktorun bu fikri çok saçma bence. Kötü, ama gene de teşekkür ederim. Download 0.97 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling