Sevgili Milena
Download 0.97 Mb. Pdf ko'rish
|
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )
Pazartesi
Ah Milena... denize düşmüşüz sanki, elimizde olmadan ordan oraya sürükleniyoruz... Boğulmuyorsak, bu da kötülük olsun diyedir. Her gün yazma diye yakarmıştım geçenlerde, yalanım yoktu, içten bir dilekti bu; korkuyordum mektuplarından, rahatlıyordum mektup gelmeyince; bir mektubunu görünce masamın üstünde, bütün gücümü toparlamam gerekiyordu, gücüm hiç, ama hiç yetmiyordu- gene de: bugün şu iki kartın gelmeseydi mutsuz olacaktım, hem de ne türlü. Sağ ol Milena. Bugüne dek Rusya üstüne okuduklarım, bu mektuba eklediğim yazının yanında hiç kalır; çok etkiledi bu yazı beni. Daha doğrusu, yinime, sinirlerime, kanıma dek işledi. Yazılanlara pek inanmadım, kendi orkestrama göre değiştirdim. (Yazının sonunu göndermiyorum, yırttım attım... Bir sürü suç sayıp dökmüş, bu yazıyla ilintisi olmadığından göndermiyorum... Bütün yazı bir taslak zaten.) Perşembe Pazar ve pazartesi günkü mektuplarınla bir kartını aldım. N'olursun Milena, yanlış yorumlama dediklerimi. Senden uzaktayım, içime kapanık yaşıyorum, pek o kadar sıkıntılı değilim, ama bin türlü şey geçiyor kafamdan, korku, tedirginlik... Tutamıyorum kendimi, içimi sana döküyorum, yazmam doğru değil, ama sana yazarken unutuyorum onları, her şeyi unutuyorum, seni bile... Sonra yazdıklarıma karşılığın gelince, aklım başıma geliyor, şaşırıyorum. Korkun yersiz, neden korkuyorsun? Kocan çok hastaysa, bir değil de iki hastalığı varsa, bunlar da öyle küçümsenmeyecek hastalıklarsa, gidemez işe elbet... Ama bu yüzden onu işten çıkarmazlar ki... Devlet memuru değil mi kocan? Nasıl atarlar işten? Yalnız, hastalıklarını göz önünde tutarak yaşamını değiştirmesi gerekir biraz; hiç dgğilse görünüşte geniş bir soluk alabilirsin, gerçek üzücü olsa bile... Bana öyle geliyor ki, yeryüzünün en saçma işi: suçun kimde olduğunu aramaktır. Başakakma bir yana, o, o kadar saçma değil belki, darda kalınca kişi, suçu yükleyecek birini arar elbet. (Gene de bıçak kemiğe dayandı mı, iş değişir, o zaman suçu yükleyecek biri aranmaz artık.) Bu gürültüsü, yürek çarpıntısı bol günlerde kendini suçlu bulmanın üzüntüsünü anlamıyor değilim, çok doğal bu, ama kolay bir hesap sorununu çözer gibi, bu iş üstünde durup, günlük davranışını ona göre düzenlemeyi anlayamam, bak bu olmaz işte. Sen de suçlusun elbet, kocan da suçlu... Sonra gene sen, gene o... ikiniz de suçlusunuz; bir arada yaşayanlar kaçınabilirler mi bundan? Suç suç üstüne biner, ta ölünceye dek de sürer. Neye yarar bu hesap? Benim, ya da doktorun ne işine yarar suçun kimde olduğunu aramak? Durmadan yağmur yağıyor, duracağa da benzemiyor. Aldırmıyorum buna, odamdayım, kahvaltımı yapıyorum; bir boyacı tam penceremin önünde, belinden astırmış kendini, yapıyı boyuyor. Yağmura - şimdi birazcık dindi- içerliyor, belki benim oburca yediğim tereyağlı ekmeğe de içerliyor, belki de onun için camları kirletiyor fırçasıyla, belki bu da benim yersiz bir kanım, belki adamcağız hiç ilgilenmiyor bile benimle, benim onunla ilgilendiğim kadar! Şimdi de bardaktan boşanırcasına yağıyor yağmur, ama o hiç istifini bozmadan çalışıyor yağmurun altında. Utanıyorum. Weis'dan duydum bir şeyler, hasta olduğunu sanmıyorum, ama çok parasızmış... Birkaç ay önce Franzensbad'a onun adına para toplanmıştı, oradan biliyorum. Üç hafta önce "taahhütlü" bir mektup göndermiştim ona, Kara-Ormana. Karşılık vermedi. Starnberg Gölündeymiş şimdi sevgilisiyle; kız Baum'a (*) yazmış, hem de üzüntülü şeyler yazmış (kızın yaratılışı öyledir), ama mutsuzluk yokmuş yazılarında (bu da yaratılışına uyuyor). Prag'dan ayrılmadan önce, bir ay kadar oluyor (tiyatroda çok başarı göstermişti, kızcağız), ayaküstü konuşmuştum. Bitikti, zaten zayıf, ince bir kızdır, ama dayanıklıdır; bütün yıl durmadan tiyatroda oynamanın yorgunluğu çarpıyordu göze. Weis'dan şöyle söz etmişti: "Kara-Orman'da, iyi değil durumu, ama şimdi Starnberg Gölünde birlikte olacağız, düzelir o zaman." |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling