Sevgili Milena


Download 0.97 Mb.
Pdf ko'rish
bet68/71
Sana02.04.2023
Hajmi0.97 Mb.
#1318916
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   71
Bog'liq
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )

(*) Kafka'nın en sevdiği şiir. - Çevirenin notu. 
Okumadınızsa, yazar gönderirim size. Plana'dan anlatacak
şeyler yok değil, ama geçti artık. Ottla bana çok baktı, oysa
benden başka bir çocuğu daha var! Oralarda zararsızdı
ciğerim; döneli iki hafta oldu, gidemedim doktora daha. Pek
kötü değil durumum, bir saate yakın -daha da uzun belki -
odun yardım da yorulmadım! -Ne kendini beğenmişlik değil
mi? - Mutlu anlarım bile oldu. Uykuya gelince iş değişiyor...
uykuyla uyanıklık, bunlar bambaşka şeyler, kötü şeyler
bunlar, hele kimi vakit çok, ama çok kötü.
Ya sizin ciğeriniz ne durumda? O onurlu, güçlü, üzgün, o
sarsılmayan varlık?
Sizin K
Epey oluyor size yazmayalı, Bayan Milena, bugün
yazmamı da bir rastlantıya borçluyum. Yazamadığım için


özür dileyecek değilim, mektuplardan ne denli tiksindiğimi
bilirsiniz. Yaşamımın bütün mutsuzluğu -yakınma değil bu,
genel bilgi edinmek için yazıyorum- mektuplardan olmuştur
diyebilirim, daha doğrusu mektup yazma fırsatını bulmuş
olmaktan.
İnsanlar hiç aldatmadı beni, ama mektuplar ele verdi hep;
başkalarının yazdıkları değil, kendi yazdıklarım. Bu konuda
çok bir şey diyecek değilim, benim durumumun bir özelliği
vardı belki, gene de herkes için bu böyledir. İçimizin korkunç
sarsıntılarını kor ortaya mektup yazmak; hortlaklarla bir çeşit
alışveriş gibi bir şeydir bu. Yalnız aldığımız mektuplarda
değil, kendi mektuplarımızda da hortluyoruz; yazarken
değişiveriyor elimizin altında mektuplar, bir önceki bir
sonrakini kabalaştırıyor, tanık oluveriyorlar birbirlerine!
İnsanlar mektupla konuşabilirler fikrini kim atmış ortaya?!
Uzakta olan birini düşünebiliriz, yakınımızdakini elle
tutabiliriz, hepsi o kadar, üst yanı insan gücünü aşar. Oysa,
mektup yazmak, hortlakların önünde soyunmak, kendini ele
vermek demektir... Aç kurtlar gibi bunu bekler onlar. Kâğıdın
üstündeki öpücükler ulaşamaz sahibine, yan yolda
hortlakların eline düşer, onlar içip bitirir bu öpücükleri. Bu
coşkun beslenmeden ötürü çoğahyorlar anlaşılan. İnsanlık
sezmiş ki bunu, karşı koymaya çabalıyor; kişilerin rahatı için
daha doğal bir buluşmayı sağlıyor: Treni bulmuş, otomobil
demiş, uçağa başvurmuş, ama iş işten geçmiş artık, yok
olmaya yüz tutarken bulunmuş şeyler bunlar; karşı yön daha
güçlü, daha temkinli: Postadan sonra telgrafı bulmuş,
telefonu, telsizi! Açlıktan ölmeyecek hortlaklar, ama bizler
ezileceğiz. Bu konuyu ele almamış olmanıza şaşıyorum; yazıp
açığa vurmakla bir şey elde edemezsiniz, karşı da


koyamazsınız, geç kalınmıştır, ama hiç değilse anlarlar ki,
maskeleri düşmüştür, "onların" var olduklarını biliyoruz artık.
Değişik davranışları ile de ele veriyorlar kendilerini: Kimi
vakit onlara yakalanmadan geçiyor elimize bir mektup, bir
dost eli gibi okşuyor elimizi.. Ama belli olmaz, belki bu da bir
gösteriştir. Bu türlüsü daha tehlikeli olabilir, belki asd bu
türlüsünden sakınmak gerekir. Bunu, bizi yanılgıya düşürmek
için yapıyorlarsa, diyecek yok! İyi başarıyorlar. Buna benzer
bir şey geldi bugün başıma, onun için yazıyorum size. Sizin
de tanıdığınız birinden mektup aldım bugün (*), epeydir
yazışmıyoruz birbirimizle, yukarıda anlattığım nedenlerden
ötürü... Uykuyu kaçırmaya bire bir bu çeşit mektuplar.
(*) Milena'dan aldığı mektuplar. 
Kurumuş, boşalmış, insanı kamçılayan bir halde geçiyor
elimize... Bir anlık sevinç yerini sonsuz acılara bırakıyor.
Kendinden geçerek okurken bir de ne görürsün? Bir damlacık
uykun ayaklanıp kaçıvermiştir açık duran pencereden... Artık
bekle ki, geri gelsin! İşte bu yüzden birbirimize yazmıyorduk
artık.
Sürekli değil, ama çok sık düşünürüm onu. Hiçbir düşünüm
yeterince sürekli değildir. Ama dün gece çok düşündüm onu,
saatlerce; önem verdiğim uykumun düşman saatlerini onu
düşünerek uyanık geçirdim... Bir mektup tasarlıyordum, bir
zamanlar diyemediklerimi durmadan hep eş sözcüklerle
yazıyordum kafamda. Sabah erkenden sözünü ettiğim mektup
geldi... Meğer arkadaşım da bir aydır, daha doğrusu bir ay
önce, bana gelmesi gerektiğini düşünmüş durmuş; ne tuhaf, o
zamanlar geçirdiğim olaylarla öylesine uyuyor ki bu isteği!


Onun mektubuna karşılık verirken, size de yazamadan
durmadım; inanın Bayan Milena, isteyerek yazdığım tek insan
sizsiniz. (İsteyerek mektup yazılır mı bilmem? Sözün gelişi...
Ama hortlaklar için dediklerim gerçek, burun deliklerini
açmış 
bekleşiyorlar 
gene.)(*) 
Çoktandır 
dergilerde
görmüyorum yazılarınızı, gazetelerdeki moda yazılarından
başka... Birkaç şey bir yana, sevinçli ve rahatsınız bu
yazılarınızda, hele "ilkyaz" üstüne yazdıklarınız! Üç haftadır
görmüyordum 
"Tribuna'yı 
(aratıp 
bulduracağım),
Spindelmühle'ye gitmiştim.

Download 0.97 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   71




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling