Strateji ve aksiyon
Download 261.35 Kb.
|
1200 strateji n strategy
Tarihsel araștırmalar, yașamın tarihsel hareketleriyle tașınır. — Historical research is carried by the actions of the living in history.
5116 | 0.86 1351 metre n meter Dört-beș metre kadar ilerlemiști ki, birden sert bir rüzgâr çıktı. — After moving 4 or 5 meters, she was faced with a sudden wind. 4928 | 0.89 1352 dosya n file, dossier Masaların üstü, altı, yanları onlarca dosya ile doluydu. — The desks were full of dozens of files lying everywhere. 5554 | 0.79 1353 sınırla v to limit Olayın büyüklüǧü kavrama düzeyini sınırlamıștı. — The tragedy of the event limited her level of perception. 5048 | 0.87 1354 yargıla v to judge Olay sanıǧı polisin yargılanması zaruridir. — It is obligatory to judge the police suspect in the case. 5028 | 0.87 1355 maddi adj material, physical Yazının düșünceyi ve maddi bir gerçekliǧi temsil ettiǧi sanılır. — It is thought that writing represents both an idea and a physical reality. 4876 | 0.89 1356 arazi n land; fields Raporda bu arazi 10 dönüm olarak gösterilmiș. — This land is documented as 10 acres in the report. 1357 temas n contact, touch Yıllarca gazetecilik yaptıǧım için vatandașlarla çok sık temas halindeyim. — As I have been a journalist for many years, I always have had a strong contact with people. 4759 | 0.91 1358 kilise n church Kilise içleri serin oluyordu. — The air inside the church was always cool and fresh. 5011 | 0.87 1359 gölge n shadow; shade Her gölge arkasında güneși saklar. — All shadows hide just behind the sun. 4933 | 0.88 1360 politik adj political, politic Ülkemiz ekonomik ve politik bir darboǧazdan geçmektedir. — Our country is passing through a financial and political bottleneck. 4956 | 0.87 1361 temizle v to clean Köșk dayandı, döșendi, temizlendi. — The mansion has been cleaned, tidied, and furnished. 4713 | 0.92 1362 öǧe n element, component Köpek eǧitiminde en önemli öǧe sabırdır. — The most important element in dog training is patience. 5158 | 0.84 1363 yoǧunlaç v to become dense, to thicken Duman kașla göz arasında yoǧunlașıp hemen her yeri zifiri bir karanlıǧa boǧdu. — The smoke suddenly became dense and filled everywhere in utter darkness. 4901 | 0.88 1364 tren n train Tren doǧup büyüdüǧü, büyük șehre doǧru yol alıyordu. — The train was on its way to the big city where she was born and grew up. 4878 | 0.89 1365 yakından adv closely; intimate Her yılı, günü, dakikayı edebiyata hasrettiǧini yakından biliyorum. — I closely observed that she allocated every single year, day, and minute of her life to literature. 4538 | 0.95 1366 sap v, n (v) to turn to; to deviate (n) handle Nereye gittiǧimden tam da emin olmadan oradan oraya sapıyordum. — Without any idea about where to go, I was deviating from my destination. Bıçaǧın sapıyla yavaș yavaș dövülür. — They should be carefully crushed with the handle of a knife. 1367 ayrıntı n detail Masalınıza uygun düșebilecek ayrıntı ve betimlemeleri ekleyin. — Add the necessary details and descriptions appropriate for your fairy tale. 4598 | 0.94 1368 yeterince adv enough, sufficiently Uluslararası mekanizmaların henüz yeterince gelișmediǧini görüyoruz. — It is apparent that international mechanisms are not yet sufficiently developed. 4603 | 0.94 1369 katı adj hard, rigid; tough Çok katı bir annesi varmıș. — She is said to have a really tough mother. 4844 | 0.89 1370 çözümle v to analyze Sorunu çözümlememiz gerekiyor. — We need to analyze the problem. 4851 | 0.89 1371 pratik adj practical; handy En ucuz ve en pratik projeyi seçmiști. — She had chosen the cheapest and the most practical project. 4803 | 0.89 1372 yor v to tire Bütün bu ciddi konușmalar yormuștu misafirleri. — All these serious conversations tired our guests. 4776 | 0.90 1373 kaygı n anxiety, worry Sesinde hâlâ olayı anlayamamanın verdiǧi bir șașkınlık ve kaygı vardı. — In her voice, there was a hidden anxiety caused by not fully comprehending the coincidence. 4690 | 0.91 1374 adlandır v to name Yüzündeki ifadeyi hemen adlandırdım: Huzur. — I immediately named the expression on her face: peace. 4757 | 0.90 1375 ez v to crush; to mash Yürürken gülü parmaklarımın arasında ezdim. — While walking, I crushed the rose in my fingers. 4636 | 0.92 1376 alıçkanlık n habit Sigara içmek hiç hoș bir alıșkanlık deǧil. — Smoking is not a nice habit. 4733 | 0.90 1377 vatan n fatherland Yarın vatan uǧruna savașacaksınız. — You will be fighting for your fatherland tomorrow. 1378 iyileç v to get better; to recover Kısa zamanda kolu iyilești ve sargısı açıldı. Her arm recovered in a short time and they removed the bandage. 4797 | 0.89 1379 irade n willpower O erkeklerde kalpten çok irade arıyordu. — She was looking for willpower in a man rather than compassion. 4745 | 0.90 1380 hedefle v to aim 20. yüzyılda iletișimi gerçekleștirenler çoǧunluǧun eǧilimlerini paraya dönüștürmeyi hedeflemiștir. — In the twentieth century, communication professionals aimed to translate the tendencies of the majority into profit. 5114 | 0.83 1381 ayna n mirror Ayna soǧuk ve kaygan. — The mirror is cold and slippery. 4879 | 0.87 1382 emekli adj retired Babası emekli albay arkadașımın. — My friend’s father is a retired colonel. 4784 | 0.89 1383 gösterge n indication, sign; index Dillerin farklılıǧı yalnızca ses ve gösterge farklılıǧından ibaret deǧildir. — The variety in languages is not solely based on differences in sounds and signs. 4975 | 0.85 1384 sorgula v to interrogate Cesedi bulanlar falan sorgulanacaktır herhalde. — Also those who found the body will be interrogated, I guess. 4561 | 0.93 1385 kuçkusuz adv certainly, undoubtedly Her sanat yapıtı gibi, roman da bir yorumdur; kușkusuz film de. — Like all other art works,the novel is an interpretation of reality, and undoubtedly, so are movies. Download 261.35 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling