T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ bati dilleri ve edebiyatlari(rus diLİ ve edebiyati) anabiLİm dali


Download 5.01 Kb.
Pdf ko'rish
bet8/12
Sana21.02.2017
Hajmi5.01 Kb.
#977
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   12

9-ti t. , Moskva, 1964, t. 9, s. 549. 

Örneğin “Kiyevliler” seri denemelerinden bazı tipleri, çok sonraları kaleme aldığı 
“Genelev”, “Yaşam Irmağı”, “Sokaktan” eserlerinde, “Sevastopol’daki Olaylar” 
muhabirlik materyallerini ise “Tırtıl” öyküsünde kolayca tanımakta ve 
anlamaktayız.
367
 
 
Denemelerinde Kuprin sansasyonel materyaller peşinde koşmaktan, 
üstünkörü, yüzeysel tasvirlerden ve düşüncesiz ampirizmlerden tamamen uzaktır. O 
en yeknesak, günlük, hatta mutat hale gelmiş şeylerde yeni ve ilginç bir şeyler bulur, 
her bireysel olayda genel ve tipik bir şeyler yakalama hevesi duyar, onu ilgilendiren 
nesneye görevine bağlı bir araştırmacı gibi yaklaşırdı.
368
 
 
Erken dönem denemeler serisi “Kiyevliler”de Kuprin en olağan insanların 
galerisini vermiş, ancak bunlara öyle başarılı özellik ve çizgiler eklemiştir ki, bunlar 
o tiplere sanki sanatsal bir icat karakteri vermiştir. Üstelik bu tiplerin tamamı lokal 
özellikte olmalarına rağmen, gerçekte Kiyevli değil, tüm Rusya genelinde yaşayan 
tipler gibidir. Bu hususu “Hırsız” denemesine önsöz yazan Kiyevkoye slovo gazetesi 
redaktörlüğü de bizzat itiraf etmiştir. Kuprin tarafından “Yuzov Fabrikası” denemesi 
yayımladıktan sonra Priazovskiy kray isimli Rostov gazetesi Mih. Şahovski adında 
bir yazarın Donbass Havzası’ndaki fabrikalar ve madenlerle ilgili bir dizi denemesini 
yayımlamıştır. Bu denemelerden birinde Şahovski  şöyle bir itirafta bulunur: 
“Çalışmaları bizzat görmedim, zira çalışma galerilerine girmek tehlikeli. Burada 
insanın üzerine kömür yığınları çökebilir veya hareket halindeki  vagonlar bir 
felakete sebebiyet verebilir”. Kuprin açısından, küçük burjuva ihtiyatlığıyla 
söylenmiş bu iddialara yer yoktur. Coşkulu bir öğrenme duygusuyla yerinde 
                                                           
367
 E. Rotstein, P. Vyaçeslavov, A. İ. Kuprin, Sobraniye Soçineniy v 9-ti t. , Moskva, 1964, t. 9, s. 
549. 
101 
ibid, s. 550.
 
 

duramayan Kuprin “madenlerin ve yanıcı maddelerin nasıl döküm ocağına atıldığını 
seyretmek için döküm ocağının en tepesine tırmanarak çıkmış” ve maden fırınından 
kızgın metalin çıkarılması ve Bessemer usulüyle haddelenmesi sırasında hazır 
bulunmuş, madenin cehennemi andıran nemli ve sıcak ortamına girmiştir. Başka bir 
deyişle sadece görmemiş, detaylarıyla incelemiş hatta bir ölçüde döküm işçileri ve 
madencilerin içinde çalıştığı ağır koşulları bizzat kendisi de denemiştir. Denemenin 
sert gerçekliği, objektifliği ve üretim sürecinin tasvirinin başarısına rağmen Kuprin 
sadece bilgilendirme amacıyla bu denemeyi kaleme almamıştır. Makaleyi 
yayımlayan gerici Kiyev gazetesi Kiyevlyanin’in sayfalarında imkanların elverdiği 
ölçüde Kuprin işçilerin barbarca sömürülmesine, onların güvenliğine yönelik 
göstermelik kaygılara ve doğal zenginliklerimizin yabancı  işadamlarınca zapt 
edilmesine karşı protestolarını dile getirmiştir. Gazeteci sivri dilliliği Kuprin’in 
sonraki dönem denemelerinde, özellikle 1905-1907 yılları arasında, hayli 
kuvvetlenir. Yazar bunlarda ihtiras ve öfkeyle “Oçakov” zırhlısındaki denizcilerin 
isyanını sert bir şekilde bastıran çarın  şiddet uygulayıcılarını (“Sevastopol’daki 
Olaylar”) ve çarlığın Finlandiya’da uyguladığı Ruslaştırma politikasını ifşa eder 
(“Biraz da Finlandiya’dan”).
369
  
 1912 
yılı yazında Fransa’nın güneyine ve İtalya’ya yaptığı seyahatin 
izlenimlerinin üstünkörü taslaklarını ihtiva eden “Gök Mavisi Kıyılar”da da 
Kuprin’in tutumu oldukça net bir şekilde ifade edilmiştir. Tüm bu denemelerden 
sonra bariz bir şekilde Batı’nın sıradan insanlarının; arabacılar,  şoförler, balıkçılar, 
denizciler, sokak hamallarının Avrupa burjuvasının bayağılığı, riyakarlığı, mal 
canlılığı ve tok turistlerin tembelliğiyle karşılaştırılması yapılmıştır.
370
  
                                                           
369
 ibid, s. 550. 
370
 ibid, s. 550. 

 
Kuprin’in devrim öncesi döneme ait denemeleri konularının önemi ve 
sanatsal ustalık açılarından eşit değerde değildir. Bunların bir kısmı taslak gibidir ve 
sanatsal röportajlar grubuna girer. Fakat Kuprin’in öyle denemeleri de vardır ki, onun 
en iyi öykülerinden ayırt edilemez bile. Bu gruba etkileyici “Listrigonlar” dahil 
edilmektedir. Deniz emekçilerinin tasvirindeki canlılığı, hayat dolu heyecanı ve 
özenli ustalığıyla bu eser, “Düello”, “Gambrinus”, “Kıdemli Üsteğmen Rıbnikov” ve 
Kuprin istidadının çok başarılı diğer eserleriyle aynı safta bulunmayı çoktan hak 
etmektedir.
371
 
 
“Listrigonlar”da Kuprin, sıradan insanların güç, cesaret ve korkusuzlukları ile 
onların denizle mücadelelerini göklere çıkarır. Gökyüzüne küstahça çağrılar yapan 
insanlar da en az diğerleri kadar heyecanlandırır yazarı. 1909-1910 yıllarında 
Rusya’da ilk havacılık kulüpleri kurulduğunda ve Rus ve yabancı pilotları gösteri 
uçuşları yapmaya başladığında Kuprin sadece bu alandaki gelişmeleri izlemekle 
kalmamış, aynı zamanda bizzat kendisi, ilk önce balonda, daha sonra uçakta 
uçmuştur. Bu uçuşları ona “Yer üstünde”, “Uçuşum”, “Kuş  İnsanlar” adlı 
denemelerini yazması için materyal teşkil etmiştir. Sonuncu denemesi 1917 yılında 
yayımlanmıştır ve bu deneme onun vatanında yayımlanan son denemesi olmuştur. 
Yeni denemeleri artık gurbette, Paris göçmen yayınlarında yayımlanacaktır.
372
 
 
Кuprin, Paris’te yaşarken büyük bir ilgiyle yabancı bir ülkenin günlük 
yaşamı, gelenekleri, kültürü ve sanatı ile tanışmıştır. 1921 yılında ilk izlenimlerinden 
edindiği sonucu özetlerken; kendisini çok etkileyen Paris’teki yoksulluk ve zenginlik 
zıtlığından,  “devlet malını cebe indiren” spekülatör ve yağmacıların mutlu 
                                                           
371
 ibid, s. 551. 
372
 ibid, s. 551. 

hayatlarından, yabancı  iş adamaları ve turistlerin hac ziyareti yapar gibi Paris’i 
ziyaretlerinden ve toplum ahlakının korkunç düşüklüğünden bahseder.  
 Fransız görsel sanatlarının biçimciliğine, resim sanatını biçimsizlik olarak 
benimsetmeye çalışan  “moda” ressamların cehaletine ve sergilerinin çirkinliğine 
eleştirilerde bulunmuştur. Paris yaşamındaki bazı izlenimlerinden bunalan ve sıkılan 
Kuprin, “Evim Paris” ve “Kutsal Güney” denemelerinde; çağdaş medeniyetin 
kusurlu yönleriyle eski yaşam tarzının  “masum mutlulukları”nı mukayese etmeye 
çalışmıştır. Eski moda muşambadan silindir şapkası ve kırmızı yeleğiyle Paris’teki 
son arabacıyı, Passy bölgesinin konforlu villalarını, eski meyhaneleri ve yaşamdan 
kaybolup giden “geçmişin imgeleri”ni ihtiyarlara has bir duygusallıkla resmeder. 
Fransa’daki Osh şehrini tasvir ederken“Barut, kitap, devrim, demir yolu ve uzun 
pantolonlu iki parça kostüm” çıktıktan sonra “uzaktan o kadar hoş” görünen diğer 
pek çokları gibi bu şehirde de IV. Henry devrinin şövalye kahramanlıklarından hiçbir 
eser kalmadığından acı bir şekilde yakınmaktadır. Fakat ne kadar paradoksal olursa 
olsun, Kuprin’in içinde eskiye bağlı romantizm, aynı medeniyet ve teknolojiye 
coşkun methiyelerle birlikte yaşamaktadır. 
 
Pireneler bölgesindeki güçlü elektrik santrallerini tasvir ederken sadece 
“insanlık dehasına” saygı duymakla kalmaz, aynı zamanda da, “Böyle bir tesisi 
kurmak ancak devlere nasip olur” diyerek Fransız kapitalistlere komplimanlar yapar 
(“Canlı Su”). Dükkan sahipleri ve rantiyecilerden oluşan Fransa’nın “orta sınıfı” ile 
ilgili yargıları da bir o kadar tezatlık içerir. Onların ruhsal kısıtlamalarını ironize 
ederken Kuprin, aynı zamanda bu kişilerin tedbirli oluşlarına, hamaratlıklarına, aile 
faziletlerine ve yurtseverliklerine hayran kalır (“Mahrem Paris”). Fransa’yı 
anlatırken Kuprin, doğasında,  şehirlerinin dış görünüşünde, halkın adet ve 

alışkanlıklarında, bir parça da olsa uzaktaki Moskova’yı hatırlattığını derin bir 
kederle belirtir (“Paris ve Moskova”). Kaleminin, ülkesine ithaf ettiği denemelerde 
tekrar eski gücüne kavuşmasına şaşmamak gerekir. Konu bakımından yakın olmasa 
da canlı tasvirleriyle ünlü “Listrigonlar” a benzeyen mükemmel “Svetlana” denemesi 
de vatanına ithaf ettiği güzel denemelerinden biridir.
373
 
 Kuprin’in 
edebiyattaki 
çağdaşlarıyla ilgili anıları da çok önemlidir. Özellikle 
A. P. Çehov ve A. İ. Bogdanoviç ile ilgili anıları ilgi çekicidir Çehovla, bu büyük 
yazarla, ilgili en muteber ve sağlıklı kaynaklar arasında çoktan sağlam bir yer edinen 
anılarında Kuprin; kendine has keskin gözlem gücü ve psikolojik nüfuz yeteneğiyle 
Çehov’un son yıllarını geçirdiği ortam ve çevreyi, onun fikirlerini ve ruh halini çok 
güzel yansıtmaktadır. Eleştirmen V. Botsyanovski, bu çalışmanın başarısını çok 
doğru bir şekilde değerlendirmiştir;  “Ancak Kuprin’in anılarını okuduktan sonra 
niçin Çehov’un Yalta’daki villasının aynı zamanda genç edebiyatın en iyi 
temsilcilerinin toplandığı bir yer olduğunu, niçin Çehov’un, çok sevdiği Maksim 
Gorki’nin başını çektiği genç edebiyatçılarımızın etrafında grup oluşturduğu bir 
merkez olduğunu anlayabilirsiniz. Kuprin, Çehov’un insanlara olan sevgisinden, 
gelecekteki güzel bir yaşama olan inancından kaynaklanan bu çekim gücünü özenle 
belirtmeye çalışmıştır. Bu anıları okurken, içlerinden aynı inancın yankılandığı sanki 
‘Vişne Bahçesi’nin kulisini, küçük, fakat güçlü bir öykü olan ‘Nişanlı’ öyküsüyle ‘Üç 
Kız Kardeş’in ve diğer Çehov eserlerinin kulislerini görür gibi olursunuz.” 
374
 
 “A. 
İ. Bogdanoviç İle İlgili Hatıralar” denemesinde Kuprin, A. İ. Gertsen, N. 
G. Çernişevski, N. A. Nekrasov ve M. E. Saltıkov-Sçedrin dönemlerinde altın 
devirlerini yaşamış öncü Rus basını geleneğinin saygıdeğer takipçisi, devrim öncesi 
                                                           
373
 ibid, s. 552. 
374
 Gazeta Rus, 1905, No: 29 / E. Rotstein, P. Vyaçeslavov, 1964, t. 9, s. 552. 

demokrat gazeteci tiplemesini zihinlere nakşetmiştir. Bu geleneklere bağlılığı 
Kuprin’e, Bagdonoviçle kişisel ilişkilerinin pek de iyi olmamasına rağmen, bu ünlü 
yayıncı, eleştirmen ve redaktörü sadece tam bir objektiflikle değil, aynı zamanda 
samimi, içten bir sıcaklıkla anlatma imkanı vermiştir.
375
 
 
Yine Kuprin’in özellikle klasik ve çağdaş edebiyata ithaf edilmiş makale ve 
skeçleri de önem arz eder. Yazarın çok sayıda eleştiri makaleleri ve tavsiye yazıları 
yazması münasebetiyle ilgili olarak eleştirmen L. Voytolovski şöyle der: “Eleştirinin 
sanatçının işi olmadığını söylüyorlar. Eleştirel konularda sanatçıların daima dalalet 
öğretisi yaptıklarını belirtiyorlar. Fakat Kuprin, Gorki veya Korolenko edebiyattan 
bahsetmeyecek de kim bahsedecek? Elbette Kuprin kötü bir politikacı  ve  kötü  bir 
diplomattır. Ve eğer o Alman Anlaşması hakkında bir konferans verecek olsa bu 
saçma olurdu. Fakat tüm yaşamı boyunca sanatsal tiplerle uğraşmış, öykülerinde 
böylesine yetenek ve güç bereketi bulunan, Knut Hamsun ve Jack London’un üstün 
özelliklerine sahip Kuprin, Rus edebiyatının kaderiyle ilgili fikir yürütemez mi? 
Yoksa o yeterince kompedan değil mi ve en ufak bir duyguyla, en ufak bir yazıyla 
edebiyata bir zenginlik katmamış insanların bu kadar cüretkar bir şekilde görüş 
bildirmelerini yargılamamalı mı?” 
376
 
 Kuprin, 
coşkulu bir edebiyat severdi; edebiyatın başarıları ile mutlu olur, 
başarısızlıklarına üzülürdü. Eski ve yeni Rus ve yabancı yazarların kitaplarını 
okurken hissettiği mutluluk ve hayal kırıklıklarını okuyucuları ile paylaşmak arzusu 
duyardı içinde hep. Kuprin özel olarak sanat teorisi meseleleriyle uğraşmamasına 
rağmen makalelerinde; yaşam gerçeğine sadakat, göz keskinliği, gerçekçilik alanında 
yeniyi ve araştırılmamışı keşfetme yeteneği,  şahsi  “ton”u ve edebi imza 
                                                           
375
 E. Rotstein, P. Vyaçeslavov, 1964, t. 9, s. 553. 
376
 Kiyevskaya Mısl, 1914, No: 69 / E. Rotstein, P. Vyaçeslavov, 1964, t. 9, s. 553. 

mevcudiyeti, hümanizm ve insani değerler, yaşam ve insana dair sağlıklı ve optimist 
bakış gibi kararlı ve açık estetik kriterler daima var olmuştur. Ona göre XIX yy. 
klasik yazarlarının sanatı tüm bu gereklerin ideal canlanmasıydı. Onları  “Puşkin 
tarafından başlatılan ve Tolstoy tarafından taçlandırılan büyülü bir zincirin altın 
halkaları” olarak sınıflandırır.
377
 Bu iki isim, bir de Çehov adı, onun için Rus 
sanatının zirveleriydi. 90 lı yıllarda başlayıp, göçmenlik yıllarının sonuna kadar pek 
çok beyanatı vardır Puşkin ve Tolstoy’a ithaf edilmiş (“Esrarlı Gülümseme”, 
“Tolstoy”). V. Botsyanovski’nin belirttiğine göre; Kuprin 1919 yılı Aralık ayında 
Gatçina’dan ayrılırken yanına sadece Puşkin’in tek ciltlik bir kitabı ile Tolstoy’un 
hediye ettiği ve 1937 yılında tekrar beraberinde getirdiği, büyük yazarın imzalı bir 
portresini almıştır.
378
 
 Klasikler 
hakkında yazdığı makalelerden kuşkusuz Kuprin’in edebi 
biyografisi açısından en büyük ilgiyi “Gogol Hakkında” (1909) jübile makalesi 
çekmektedir. Bu makalede yazar, Gogol’u ancak 1905 yılı başında “keşfettiğini” ve 
tam manasıyla değerlendirmeye başladığını anlatır. Bu sıralarda Kuprin, “Düello” 
öyküsünü bitirmek üzeredir. Her ne kadar Gogol’ün kendisini etkilemediğini iddia 
etse de, “ondan birşeyler öğrenmek için artık  geç olduğunu” belirtse de yine de 
“Düello” ve Gogol ile ilgilenmeye başlama sürelerinin aynı zamana denk gelmesi, 
Kuprin’in bu güzel öyküsünün satirik sayfalarının büyük satirik yazarın edebi 
mirasıyla muhtemel bağları konusunda insanı düşünmeye zorlamaktadır.
379
 
 Makalelerinde, 
gazete 
röportajlarında ve konferanslarında Kuprin sık sık 
edebiyattaki çağdaşlarından bahseder. Realizm ve ilericilik yolundan giden, bıkıp 
                                                           
377
 “Naşe Opravdaniye”, Gaz. Russkoye slovo, 1910, No: 263 / E. Rotstein, P. Vyaçeslavov, 1964, t. 
9, s. 553. 
378
 E. Rotstein, P. Vyaçeslavov, 1964, t. 9, s. 553. 
379
 ibid, s. 554. 

usanmadan yaşamı  öğrenen, yaşayan halk dilinin ve edebiyatın zenginliklerine 
sebatlı bir şekilde hakim olmayı başarmış özellikle genç yazarları tüm kalbiyle 
destekler ve onları halka tanıtırdı. Edebiyatçıların yüksek temsil kabiliyetini her 
zaman içinde hisseden Kuprin, baştan savma eserlere son derece acımasız davranmış, 
küçük burjuva taleplerine göre bayağı eserler yazan tüm edebiyat makastarlarını 
alaya almıştır Örneğin; Breşko Breşkovski’nin “Operet Sırları” kitabının eleştirisi.
380
 
 Yabancı yazarların eserlerine de yine aynı kriterlerle yaklaşmıştır. Jack 
London’dan hayranlıkla bahsetmiştir, çünkü bu sanatçının her satırında  “izleri 
gerçek acılar, emekler ve gözlemlerden aktarılmış muazzam bir şahsi tecrübeyi” 
hissetmektedir. R. Kipling’in edebi ustalığına gereken ehemmiyeti verirken Kuprin 
oldukça derin ve doğru bir düşünceyi dile getirir: Eğer yazarın dünya görüşü 
istismarcı  sınıfların dar, menfaatperest çıkarlarıyla sınırlanmışsa, edebiyat sanatı 
başlı başına bir yazarı  “ebediyet ve tüm insanlığa mal olma” servetine taşıyamaz. 
Onun isabetli formülü neredeyse veciz bir söz gibi yankılanır:  “Kipling’de  İngiliz 
(sömürgecilik) kişiliği sanatçı ve insani kişiliğini örtmektedir.” 
381
 
 Eleştirel makalelerinde ve yazılarında Kuprin, edebi eserlerinde olduğu gibi, 
bir çırpıda herhangi bir yazarın  şahsiyetinin bariz noktasını bulmayı, sanatının ana 
temasını açığa çıkarmayı başarırdı. Sıklıkla da bu işi, süjelerin basit bir izahı 
yardımıyla çözerdi. Sahne ve epizotların incelikle seçilmesi, izahlı özetlerin 
eleştirilen metinden yapılan alıntılarla birleştirilmesi sanatı sayesinde bu izahlar 
mükemmel bir şekilde tamamlanmış edebi özelliklere dönüşürlerdi (“Knut Hamsun 
Hakkında”, “Jack London Hakkında Eleştiri”).
382
  
                                                           
380
 ibid, s. 554. 
381
 ibid, s. 554. 
382
 ibid, s. 554. 

 
Kuprin’in edebi mirasının önemi öncelikle öyküleriyle ön planda olsa da, bu 
büyük yazarın deneme, anı ve eleştiri çalışmaları da kuşkusuz onun edebi eserlerinin 
daha iyi algılanmasına ve muazzam, çok yönlü istidadının tüm manasıyla 
değerlendirilmesine katkı sağlamaktadır.
383
 
 
Kuprin’in hiç de kötü bir şair olmadığı pek az kimse tarafından bilinir. 
Yaşamın her türden olayları ile ilgili şiirleri vardır. Bunlar esas itibarıyla irticalen 
yazılan  şaka yollu fabl, epigram ve mizahi parodi türü şiirlerdir. Lirik tarafı az 
gelişmiş olmakla birlikte tüm türler içinden en çok satirik tarzı tercih etmiştir. Eğer, 
gençlik yıllarından itibaren Kuprin tarafından yazılan tüm şiirler toplansa hatırı 
sayılır büyüklükte bir kitap olurdu.
384
 
 Ayrıca 1895-1937 yılları arasında yazmış olduğu deneme, anı, makale ve 
skeçler de sanatının önemli merhaleleri olarak değerlendirilmektedir. Bu eserlerini 
aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür: 
 
a) Denemeler: “Kiyevliler” (Киевские типы, 1895), bu denemeler serisinde 
16 adet eser vardır: “Süvari Mektebi Öğrencisi” (Студент-  драгун), “Dnyepr 
Gemicisi” (Днепровский  мореход), “Geleceğin Patti’si” (Будущая  Патти), 
“Yalancı Şahit” (Лжесвидетель), “Ötücü Kuş” (Певчий), “İtfaiyeci” (Пожарный), 
“Ev Sahibesi” (Квартирная  хозяйка), “Baldırı  Çıplak” (Босяк), “Hırsız” (Вор), 
“Sanatçı” (Художник), “Otlakçılar” (Стрелки), “Tabansız” (Заяц), “Doktor” 
(Доктор), “Yalancı” (Ханжушка), “Temsilci” (Бенефициант), “Tombalacı” 
(Поставщик  карточек); “Yuzov Fabrikası” (Юзовский  завод, 1896), “Yol 
Resimleri” (Путевые  картинки, 1900), “Tsaritsin İtfaiyesi” (Царицинское 
пожарище, 1901), “Sevastopol’daki Olaylar” (События  в  Севастополе, 1905), 
                                                           
383
 ibid, s. 554. 
384
 Çukovski, K., “Kuprin”, Sobraniye Soçineniy v 9-ti t.t.1, M. 1964, str. 3-40. 

“Listrigonlar” (Листригоны, 1907), bu denemeler serisinde 8 adet eser vardır: 
“Sessizlik” (Тишина), “Uskumru” (Макрель), “Hırsızlık” (Воровство), “Ak Balık” 
(Белуга), “Tanrı Balık” (Господня рыба), “Bora” (Бора), “Dalgıçlar” (Водолазы), 
“Deli  Şarap” (Бешеное  вино); “Biraz da Finlandiya Hakkında” (Немножко 
Финляндии, 1907), “Yer Üstünde” (Над  землей, 1909), “Uçuşum” (Мой  полет, 
1911), “Gök Mavisi Kıyılar” (Лазурные  берега, 1913), “Kuş  İnsanlar” (Люди-
птицы,1917), “Koyu Kırmız Kan” (Пунцовая кровь,1926), “Mübarek Güney” (Юг 
благословенный, 1925), “Evim Paris” (Париж  домашний, 1927), “Eski Şarkılar” 
(Старые песни, 1928), “Guron Burnu” (Мыс Гурон, 1929), “Al Donlu, Doru, Boz 
ve Kara yağız Atlar” (Рыжие,  гнедые,  серые,  вороные, 1928), “Mahrem Paris” 
(Париж  интимный, 1930), “Barri” (Барри, 1931), “Paris ve Moskova” (Париж  и 
Москва, 1925), “Svetlena” (Светлана, 1934) 
 b) 
Anılar: “Çehov İle İlgili Hatıralar” (Памяти Чехова, 1904), “Bogdanoviç 
İle  İlgili Hatıralar” (Памяти  Богдановича, 1907), “N. G. Mihaylovski (Garin) İle 
İlgili Hatıralar” (Памяти  Н.  Г.  Михайловского  (Гарина), 1908), “Aziz Nikolay 
Vapurunda Tolstoy’u Nasıl Gördüğüme Dair” (О  том,  как  я  видел  Толстого  на 
парохода ‘св. Николай’, 1908), “Utoçkin” (Уточкин, 1916), “Anılardan Parçalar” 
(Отрывки из воспоминаний, 1937) 
 
c) Makale ve Skeçler: “ Esrarlı Gülüş” (Загадочный  смех, 1895), “R. 
Kipling’ in ‘Cesur Denizciler’ Öyküsüne Eleştiri” (Рецензия  на  повесть  Р. 
Киплинга  ‘Смелые  мореплаватели', 1903), “Breşko Breşkovski’ nin ‘Operet 
Sırları’ Kitabına Eleştiri” (Рецензия  на  книгу  Н.  Брешко-Брешковского 
‘Опереточные тайны ‘, 1905), “Çehov İle İlgili Hatıralar” (Памяти Чехова, 1905), 
“Knut Hamsun Hakkında” (О Кнуте Гамсуне, 1908), “Rudyard Kipling” (Редуард 

Киплинг, 1908), “Gogol Hakkında” (О  Гоголе, 1909), “Çehov Hakkında” (О 
Чехове, 1910), “Kahkaha Öldü” (Умер  смех, 1910), “Yoksullar Hakkında” (О 
нищих, 1910), “Jack London Hakkında Not” (Заметка  о  Джеке  Лондоне, 1911), 
“Firavun Kabilesi” (Фараоново  племя, 1911), “Özgür Akademi” (Вольная 
академия, 1916), “Düşüncelerin Okunması” (Чтение  мыслей, 1916), “Jack 
London” (Джек  Лондон, 1916), “Dumas Baba” (Дюма-отец, 1919), “Nansen 
Horozları” (Нансеновские петухи, 1921), “Tolstoy” (Толстой, 1928), “İlya Repin” 
(Илья Репин, 1931), “Canım Moskova” (Москва родная, 1937). 
 
 
 
 

BÖLÜM V 
ÖYKÜLERİN GENEL OLARAK KONULARI 
 
L. A. Kolobayeva, Kuprin’in eserlerinde; konularına göre kahramanları  şu 
şekilde tasnif etmiştir: 
 
1. Sanat ortamının insanları;  şımarık artistler değil bilakis bu işin kahrını 
çeken taşra artistleri, sıklıkla da sirk artistleri: “Şöhret”, “Vahşi Hayvan Kafesinde”, 
“Lolli”, “Allez!”, “Sirkte”, “Sakinlikte”, “Nasıl Aktör Oldum”, “Gambrinus” vb. 
 
2. Ordu personeli: başkentte görev yapan başarılı subaylar değil, ordu 
yaşamının ağır yükünü omuzlarında taşıyan subay ve askerler : “Leylak Ağacı”, 
“Sorgu”, “Konaklama”, “Uzatmalı Piyade Çavuşu”, “Gece Nöbeti”, “Askeri 
Öğrenciler”, “Seferde”, “Düello”, “Düğün” vb. 
 3. 
İçinde bulunduğu toplumda kadının, güzelliğin, aşkın, onurun kaderiyle 
ilgili olarak yazarın endişeleriyle bağlantılı kadın tipleri: “Olesya”, “Yahudi Kadın”, 
“Sulamif”, “Kızıl Bilezik”, “Genelev”, vb. 
 
4. Kollektif çalışma hayatının ve emeğin insanları, sıklıkla da “istisnai ve 
tehlikeli mesleklerde çalışan insanlar”: “Moloh”, “Yerin Derinliklerinde”, 
“Listrigonlar” vb. 
 5. 
Doğadan, hayvanlar aleminden “kişiler”: “Köpek Saadeti”, “Beyaz Barbet 
Köpeği”, “Zümrüt”, “Ralf” vb.
385
 
Kuprin daha Harp okulunda öğrenci iken ilk öyküsü “Son Gala” yayınlanır. 
A. A. Volkov, Kuprin’in bu ilk edebi denemesinde başka bir yazarın sanatından 
etkilendiğini belirtmektedir.
386
 Bu öğrencilik öyküsü ciddi bir edebi başlangıç 
                                                           
385
 Kolobayeva, L. A., “Preobrazaovaniye idei malenkogo çeloveka v tvorçestve A.İ.Kuprina”, izd. 
Moskovskogo Universiteta, 1987 / 
Download 5.01 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   12




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling