85
bir hakimiyet alanının oluşmasına sebep olmuştur. Böylece bu çağ, başta payitaht
İstanbul olmak üzere pek çok şehrin ihya olduğu bir devir olarak nitelenmiştir. Öyle
ki XVI. yüzyıl İstanbul’u anıtsal yapı faaliyetlerinin en üst düzeyde sergilendiği bir
dönem olarak yorumlanmıştır.
181
Tezimizin üçüncü bölümünün asıl konusunu
oluşturan Kudüs şehrindeki imar faaliyetleri ise şehir içerisinde çeşitli kitabelerde
kendine yer bulmuştur. Bu kitabelerden ilkini H. 930 (M.1524)
tarihli Hazreti
Davud’un mezarının olduğu makam duvarındaki kitabe oluşturmuştur.
Kanuni Sultan
Süleyman’ın Kudüs’te yaptırdığı ilk imaret çalışması
olarak yorumlanan
182
bu
yapının kitabesindeki mesaj, üç semavi dinin inananlarını içinde barındıran yerli halk
için gayet açık olmuştur. Kitabede kendini “Kâbe’nin hizmetçisi” olarak tanıtan
Kanuni Sultan Süleyman, böylelikle üç din için kutsal sayılan
Hazreti Davud
makamının
183
camiye çevrilmesi üzerine çıkacak tartışmaların da önüne geçmiştir.
Kitabede, mealen “Kâbe’nin koruyucusu”, “İslâm’ın yardımcısı” sıfatları
ile bu
makamın müşriklerden temizlenmesi ve bir mescid ile taçlandırılması emri
verilmiştir.
184
Kanuni Sultan Süleyman’ın Kudüs’te peygamber kabirlerine karşı hassasiyeti
ve teveccühü XVI. yüzyıl müelliflerinden olan Eyyûbî’nin bir
Süleymannâme olan
Menâkıb-ı Sultan Süleyman adlı eserinde şu ifadelerle yerini almıştır:
“Cemî-i enbiyâyı itdi ta’zîm
Mezârâtını yapdı itdi tekrîm”
185
181
Sinan Genim, “XVI. Yüzyılda İstanbul Şehri”,
Mimar Sinan Dönemi Türk Mimarlığı ve Sanatı,
Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 1988, s. 124.
182
Mehmet Tütüncü, “Kudüs ve Sultan I. Süleyman”,
Düşünce ve Tarih, Ankara, Ağustos, 2016, s.
42.
183
Hz. Davud’un mezar yeri olması sebebiyle Yahudilikte
kutsal olan bu mekan, Hz. İsa’nın son
akşam yemeği yediği yer olarak inanıldığı için Hristiyanlıkta da büyük bir öneme sahiptir.
184
Mehmet Tütüncü,
Turkish Jerusalem (1516-1917) Ottoman Inscriptions From Jerusalem And
Do'stlaringiz bilan baham: