Til va madaniyat
Muhterem SAYGIN 1.3. Zehirlenme
Download 1.17 Mb. Pdf ko'rish
|
Тил ва маданият журнали
10
Muhterem SAYGIN 1.3. Zehirlenme. Zehirlenmenin en bariz belirtileri terleme ve ateştir. Zehirle- nen kişilerde, zehir vücuda yayıldıkça zehrin niteliğine göre terleme, bilinç kaybı ve titreme gibi durumlar ortaya çıkar. Aşağıdaki beyitte, ayrılık zehir olarak tasavvur edilmiştir. Ayrılık acısı çeken âşık; sevgilinin aşkını terk edeyim, demiştir. Bu ifade, normal şartlarda âşığın söyleyeceği sözler değildir. Bu durum, ölümcül hastaların sayıklamasına benzetilmiştir: Zehr-i hecr içkeli dir min ki kılay ‘ışkın terk Aytkan dik kişi mühlik maraz içre hezeyân (G. 489/2). (Ayrılık zehrini içtiğimden beri ölümcül hastanın sayıklaması gibi onun aşkını terk edeyim, derim). Divanda ayrılık zehir, sevgiliye kavuşma deva olarak tasavvur edilmiştir. Çoğu kez bu iki tasavvur aynı beyit içinde tezat oluştura- cak şekilde kullanılmıştır. Aşağıdaki beyitte; gönle (âşık) kavuşma şarabı istememesi gerektiği nasihat edilmiş, kavuşma şarabının ay- rılık zehri ile karıştırıldığı ifade edilmiştir: Mey-i vasl isteme köp ay köŋül kim İrür ol zehr-i hicrân birle memzûc (G. 99/8). (Ey gönül! Kavuşma meyini çok isteme. O ayrılık zehriyle karıştırılmıştır). Aşağıdaki beyitte ayrılık zehri, âşığa susuzluk hissi veren at- eşli bir hastalık olarak tasavvur edilmiştir: Sâf vaslı bolmasa ger barça zehr-i hecridür Sâkiyâ bir cür’a tut kim aldı cânımnı ‘ataş (G. 267/3). (Sevgiliye halis kavuşma arzusu olmasa hep ayrılık zehridir. Ey saki! Bir kadeh tut susuzluk canımı aldı). Divanda adı zikredilen zehir türlerinden birisi de helâhil (boğanotu) zehridir. Aşağıdaki beyitte âşık, feleğin ters dönmüş tasının (talihsizliğini bu şekilde ifade etmiştir) vücudunda kan oluşturduğunu söyleyerek, sakiden şarabına helâhil zehri koy- masını istemiştir. Âşığın talihsizliğine boğanotu zehri, tiryak olarak düşünülmüştür: Câmıma her devr koy sâkî helâhil zehri kim Teh-be-teh kan dur içim tâs-ı nigûn devrânıdın (G. 500/6). (Ey saki! Her devirde kadehime boğanotu zehri koy. Feleğin uğursuz tasından baştanbaşa içim hep kandır). Bazı beyitlerde âşık, Mesih olarak düşünülen sevgilinin ken- 11 Ali Şîr Nevâyî’nin Garâibü’s-Sigar Adli Divaninda Tababet ve Halk Hekimliği disini dirilteceğini düşündüğünden şerbetine zehr-i kâtil ezilmesini istemiştir: Hâsli’llâh şerbetimni zehr-i kâtil birle iz Çün iş andın ötti kim kilgey Mesihim ay tabîb (G. 53/5). (Ey doktor! Şerbetime özellikle öldürücü zehir ezip karıştır. Bu iş seni aştı, Mesih gibi olan sevgilim gelecek). Zehrin panzehrine tiryak, denir. Zehir ve tiryak bu münase- betle birlikte zikredilmiştir. Aşağıdaki beyitte gam çekmek, âşığın zehrinin tiryakı olarak düşünülmüştür: Gam öltürür mini koy pend ü bir kadeh bir kim Kılur bu zehrini tiryâk def’ yok afyôn (G. 511/9). (Beni gam öldürür, nasihati bırak, kadeh ver. Bu zehrin tir- yakı, ona afyon koymaktır). Download 1.17 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling