Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”


Birliği, Belçika Türkiyeli İşçiler Birliği, TMMOB Başkanı Teoman Öztürk


Download 3.81 Mb.
Pdf ko'rish
bet27/53
Sana22.10.2017
Hajmi3.81 Mb.
#18402
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   53

Birliği, Belçika Türkiyeli İşçiler Birliği, TMMOB Başkanı Teoman Öztürk, 

Almanya Türk Toplumcular Derneği, TÜS-DER. 3.sayfada TÖB-DER Ge-

nel Başkanı Cemil Çakır’ın eylemlerin iptaline yönelik basın açıklaması 

ve Sendikal haklar Forumu açıklaması yer almaktadır. 4 ve 5.sayfalarda 

“Geçmiş Mücadelemizden” başlığıyla 1920’de yapılan Öğretmen Grevi 

ve TÖS’ün Aralık 1969’da yaptığı Öğretmen Boykotu anlatılmaktadır.

568

 

6.sayfada 200 kişilik “Kıyım Listesi” yayınlanmıştır. 7.sayfada “Şubeleri-



mizden Haberler”e yer verilmiştir. 8. sayfada “Parçalanan Aileler” baş-

lıklı 23 kişilik bir listenin yanı sıra “Basında TÖB-DER” başlıklı yazı bulun-

maktadır.

569


 

259

DİPNOTLAR

440  Kararlara “Karşı Oy” kullanan TÖB-DER MYK üyeleri şunlardır: Ali Bozkurt, 



İlhan Alkan, Sabri Keskin, Fevzi Çimen. 39.maddenin karşı oy yazısında şu 

ifadeler dikkat çekicidir: “Yazının bültene konulmasında asıl sorumlunun 

Yazı İşleri Müdürü Musa Uysal olduğu, anılan kişi de bu sorumluluğu bir 

dilekçe ile belirttiği halde bu nokta üzerinde hiç durulmayıp tasfiye ama-

cıyla ve duygusal ölçülerle işine son verme inadında direnilmesini de doğ-

ru bulmuyoruz.”

441  Bozkurt, mektubunun sonunda 17 adet olayı isim, tarih ve yer göstererek 

belge niteliğinde aktarıyor.

442  Listede yer alan Çamlıhemşin şubesi daha önceki listelerde de yer aldı-

ğından gerçekten kurulan 14 şubenin adları şöyle; Gemerek, Oltu, ispir, 



Ömerli, Çiçekdağı, Zara, Eynesil, Feke, Solhan, Akseki, Beytüşşebap, İski-

lip, Ortaköy, Yomra. (TÖB-DER şubelerinin sayısı 574’e ulaşmış oluyor. İ.A)  

443  Kartal şubesi 28 Aralık 1974’te Örgütlenme-Özlük Sorunları- Faşizm ko-

nulu bir seminer düzenlemiş, seminere Kartal Yüksek Öğrenim Derneği, 

Pendik Kültür Derneği ve Maltepe Demokratik Dayanışma Derneği hem 

konuk hem de konuşmacı olarak, Tektaş Ağaoğlu, Bülent Tanör, Cemil Ça-

kır ve Fevzi Çimen konuşmacı olarak katılmışlardır.

444  Bültenin 91.sayısı 32, 92.sayısı 48, 93.sayısı ise 32 sayfadır.

445  Dönemin TÖB-DER Genel Başkanı Ali Bozkurt, 12’den 12’ye Anılar kita-

bının 154 vd. sayfalarında bu konudaki gelişmeleri şu cümlelerle anlatır: 



“Ecevit  Hükümeti  istifa  etmiş  yerine  Sadi  Irmak  Hükümeti  kurulmuş-

tu. Sadi Irmak Kabinesi TBMM’de 226 güvenoyu yerine sadece 17 oy 

alabilmişti. (…) İktidar boşluğundan yararlanan faşist odaklar ve şeriat 

özlemcileri, ülkenin her yerinde öğretmenlerimize karşı saldırı kampan-

yası başlatmışlardı sanki. Hayat pahalılığı da çekilmez duruma gelmişti. 

Örgüt olarak olanlara kayıtsız kalamazdık. (…) 4’e 5 bölünmüşlüğü bu-

rada da karşımıza çıktı. Beş kişilik grup, oldukça sert eylemler yapılma-

sını istiyorlar, bütün şubelerimizde kapalı salon toplantısı, merkezi en 

az yirmi ilde de protesto mitingleri yapalım diyorlardı. Dörtlü grup ise 

o kadar geniş eylemleri denetleyemeyiz. Saldırıları önlemek olanaksız 

olabilir, insanlar ölebilir diyorduk. Fakat çoğu zaman olduğu gibi anlaş-

maya varamadık. Genel Yönetim Kurulu’nu toplamaya karar verdik. GYK 

toplandı. 67 ilde kapalı salon toplantısı, İstanbul ve İzmir’de de miting 

ve yürüyüş kararı alındı. Aslında bu kadarının bile fazla olduğunu dü-

şünüyordum. GYK’dan karar böyle çıkmıştı ve hepimiz o karara uymak 

zorundaydık.”

446  Mersin TÖB-DER şubesi, Azizname, Şili’de Av, Salozun Mavalı ve Kara Dü-



zen adlı oyunları halka sahnelemiştir.

447  Besni Şubesi Haşmet Zeybek’in Irgat adlı oyununu sahneye koymuş, an-

cak Kaymakamlıkça engellenmiştir.


260

448  Yazıda TÖB-DER şubelerince yapılacak eğitim, kültür ve sanatla ilgili çalış-

maların nasıl ve hangi yöntemlerle yapılacağı açıklanmaktadır.

449  1974  yılına  ait  olan  bu  raporda  TÖB-DER’in  800.154.91  TL  geliri 

(715.922.75 TL’si üye ödentileridir), 558.485.27 TL de gideri bulunmakta-

dır. 


450  Metin İlkin’in çevirdiği bu öykü Yeni Adımlar Dergisi’nin Şubat 1974 ta-

rihli sayısından alınmıştır.

451  Bültende nedense “Elazığ Olayları”na değinilmemiş. Bu gelişmeyi günlük 

bir gazete haberinden buraya aktarıyorum:  “TÖB-DER’in Yürüyüşünü Ko-

mandolar Bastı” ELAZIĞ’DA KANLI ARBEDE; 50 Yaralı. TÖB-DER’in 8 Şu-

batta Elazığ’da düzenlediği “Faşizmi Protesto Mitingi” nde 0laylar çıktı. 

Binlerce kavgacıyı 8. Kolordu birlikleri güçlükle ayırdı..” (Yeni Asır Gazete-

si, 9 Şubat 1975, baş sayfa)  

452  Milliyet Gazetesi’nin 27 Şubat 1975 tarihli sayısının 1.sayfasında “DGM 



Savcılığı, TÖB-DER ve Ülkü Ocakları Hakkında Soruşturma Açtı” haberi 

yer almaktadır.

453  Okul müdürü, öğretmenlere karşı çeşitli tertipler düzenlemektedir. Öğret-

menler Odası’nın kapısını geceleyin açtırmış, masaların üzerine rakı, meze 

vb. şeyleri koydurarak fotoğraflarını çektirmiş ve “öğretmenler okulda içki 

içiyorlar” diye propaganda yapmıştır.

454  Rapora göre 2.2.1975 tarihinde TÖB-DER Malatya şubesi ildeki diğer de-

mokratik  kuruluşlarla  birlikte  FAŞİZMİ  PROTESTO  MİTİNGİ  düzenlemiş, 

mitinge  10-30  bin  arasında  bir  kitle  katılmış,  mitingin  sonlarında  Ülkü 

Ocaklı bir grup tahrik edici tutum takınmış, dağılan gruplara saldırıda bu-

lunmuşlardır. Polis destekli bu saldırılarda yaklaşık 22 kişi yaralanmıştır.

455  Mustafa Balel’in Kurtboğan adlı öykü kitabının değerlendirildiği bir yazı.

456  Bu gelişmeler 16 Şubat 1975 tarihli Milliyet Gazetesi’nde şu şekilde yer 

almıştır:  TÖB-DER toplantıları, CHP binaları ve sol eğilimli kişiler saldırı-



ya uğradı. 8 ilde olaylar çıktı. 1 ölü 35 yaralı var. Kitabevleri ve öğretmen 

dernekleriyle bazı iş yerleri de tahrip edildi. İki otomobil yakıldı. Tokat 

Valisi Gümüşdiş THA Muhabirine “Olayı dışarıdan gelen ve henüz kim-

likleri tespit edilemeyen, yakalarında Bozkurt rozeti bulunan kişiler ve 

bunlarla birlikte bir takım saldırgan gruplar yapmıştır” diye konuştu.

457  17 Şubat 1975 tarihli Milliyet Gazetesi’nde “Malatya’da Olaylar Dün De-



vam Etti, 1 Kişi Öldü” Bozkurt: “Saldırılar Önceden Planlanmıştır” dedi.

458  Hürriyet Gazetesi; 16 Şubat 1975 “Malatya’da Binlerce Kişi Yeniden Çatış-

tı, 2 ölü, 100 yaralı var.” 

459  Günlük gazete arşivlerinde çalışma yaparken bu konu ile ilgili bir habere 

rastladım. 18 Şubat 1975 tarihli Yeni Asır Gazetesi’ndeki bu haber şöy-

le: “Adalet Partisi (AP) Muğla Milletvekili Ahmet Buldanlı, TÖB-DER’in 



anarşik olayları teşvik ettiği ve olayların tırmanmasına yol açtığını iddia 

ederek TÖB-DER hakkında Meclis Araştırması istedi. Malatya CHP Sena-

261

törü Hamdi Özer ise Malatya, Muş, Tokat ve Amasya’da meydana gelen 

olaylar için Senato Araştırması istedi.”

460  Basın toplantısından anlaşıldığına göre İstanbul’da yapılacak olan yürüyüş 

Sıkıyönetim Komutanlığınca yasaklanmıştır.

461  Milliyetçi Cephe Hükümeti’nin bütçesi Mecliste görüşülürken doğal ola-

rak TÖB-DER etkinliklerine yönelik saldırılar da gündeme gelmiştir. Bu ko-

nuda partileri adına görüşlerini açıklayanlar özetle şunları söylemişlerdir: 



CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal “Düşüncelerini beğenmedikleri in-

sanları öldürmeye kalkanlar, inançlarından dolayı insanlara işkence eden-

ler ilkel, dar kafalı yaratıklardır. (…) Hasan ve Hüseyin’i Kerbela’da şehit 

edenler bunlardır. Nesimi’nin derisini yüzenler, Hallaç-ı Mansur’u asanlar 

bunlardır. Kubilay’ın başını kesenler bunlardır. (…) Sağcısıyla, solcusuyla 

gençlerimizi öldürenler, Adanalı işçiyi, Şahin Aydın’ı, Kerim Yaman’ı vuran-

lar, öldürenler bunlardır.(…)”

  

AP Adalet Partisi) İzmir Milletvekili Yılmaz Ergenekon “Anayasa ve dev-

lete  karşı  olmayı  hoşgörü  ile  karşılamamaktayız.  Türkiye’de  aşırı  solun, 

komünizmin yıkıcı faaliyetleri büyük tehlikedir.”

  

DP (Demokrat Parti) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan “Mil-

letimizin elinde olmayan sebeplerle içine düşürüldüğü fukaralığı bahane 

ederek sokağa dökülen bir kısım öğretmenler, siyasi tertipler uğruna öğ-

retmenlik mesleğinin kutsallığına gölge düşürmüşlerdir.” 

  

CGP  (Cumhuriyetçi  Güven  Partisi)  Lideri  Turhan  Feyzioğlu:    “Türkiye, 

sorumsuz  sol  kışkırtmalarıyla  halkı  ayaklandırmaya  çalışan  kışkırtıcılara 

değil, ciddi ve ilmi tedbirlerle milleti kalkındıracak olan idarecilere ve öğ-

retmenlere muhtaçtır.” 

462  Bu sloganlar Milliyetçi Cephe Hükümetlerinin ana omurgasını oluşturan 

üç partiye ait sloganlardır. Müslüman Türkiye; Erbakan’ın MSP (Milli Sela-

met Partisi)’sine, Milliyetçi Türkiye; Türkeş’in MHP’sine, Büyük Türkiye ise 

Demirel’in AP’sine aitti. (Bilinsin istedim. İ.A)

463  25 Şubat 1975 tarihli Milliyet Gazetesi’nde; “DGM Savcılığı TÖB-DER ve 

Ülkü Ocakları Hakkında Soruşturma Açtı” başlıklı haber göze çarpmakta-

dır. 


464  Gazeteci Örsan Öymen bu konuyu Milliyet gazetesindeki köşesinde “Bu-

rası  Muştur  Acep  Ne  İştir?”  başlığıyla  işleyecektir.  Milliyet  Gazetesi  21 

Şubat günlü baskısında ön sayfadan “35 Öğretmen Güvenlik Yok Gerekçe-

siyle Muş’tan Ayrıldı” haberini yayınlayacaktır.  

465  Yeni Asır Gazetesi; 19 Şubat 1975. Gazetenin baş sayfasında “İlgili Ma-

kamın Açıklaması: TÖB-DER Gösterileri İçin Talimatı Bizim Radyo Verdi” 

haberi bulunmaktadır. Sonradan bu “ilgili makamın” Anadolu Ajansı Ge-

nel Müdürü olduğu ortaya çıktı. Bizim Radyo, TKP’nin yayın organı olarak 

yayın yapan bir kuruluştur. TÖB-DER ise “Bizim Radyo” iddiasını ispata ça-

ğıran bir açıklama yapmıştır. (Milliyet Gazetesi; 23 Şubat 1975)



262

466  Türkeş şöyle demektedir; “Türkiye cumhuriyeti Devleti’ni ırkçı görüşler-



le parçalamak ve hürriyetçi, demokratik hukuk devletini yıkarak yerine 

komünist bir dikta rejimi kurmak gayesiyle gösteriler düzenleyen TÖB-

DER’in davranışları vatandaşlar tarafından tepki ile karşılanmakta ve 

olaylara sebebiyet vermektedir.”

467  Milliyet Gazetesi; 23 Şubat 1975

468  Cemil Çakır yazısında; olaylar üzerine bazı TÖB-DER yöneticileri ve üyeleri 

tarafından dile getirilen “TÖB-DER oyuna gelmiştir”, “TÖB-DER zamanı iyi 

seçememiştir”,  “TÖB-DER  arı  kovanına  çomak  sokmuştur”,  “İnsiyatifi-

miz dışındaki eylemler için bizden kimse yardım istemesin”, “TÖB-DER 

yöneticileri  miyop”,  “Eylem  yaptınız  da  ne  oldu?”  gibi  eleştirilere  kar-

şı TÖB-DER’i ve eylemlerini savunarak yazısını şu cümlelerle bitirmiştir: 



“TÖB-DER alacağı kararlarda, yapacağı eylemlerde hiçbir kimseden ve 

kuruluştan icazet almaz, hiçbir kimse ve kuruluşa akıl danışmaz. TÖB-

DER’in gücünü, üyelerinin kararlılığı, bilinci ve halkımızın devrimci mü-

cadeledeki başarıları belirler”

 

Bu konuda Genel Başkan Ali Bozkurt bile TÖB-DER’in eylemlerle ilgili ka-



rarı eleştirmekte “zamansız ve maceracı” olarak nitelemekte, eylemlerin 

örgüte ve öğretmenlere zarar verdiğini belirtmektedir. (12’den 12’ye Anı-



lar Cilt 2, s.172. Eğitim Sen Yayını Ankara 2000)

469  Milliyet Gazetesi; 24 Şubat 1975

470  Destek ve dayanışma mesajları gönderen kurum ve kişiler şöyle:

 

Türkiyeli İşçiler Derneği (Almanya), Dostlar Tiyatrosu, Frankfurt Türkiyeli 



İşçiler Derneği, Yapı Kredi İşçileri Sendikası, Ziraat-İş, İnşaat Mühendis-

leri Odası, Berlin Barış ve Özgürlük Komitesi.

471  Habere göre 24 Şubat günü faşistlerin sol görüşlü gençlere saldırmasıyla 

başlayan  olaylar  sırasında  bir  ilkokul  öğrencisi  ölmüş,  CHP  ve  TÖB-DER 

binalarıyla CHP’li ve Alevi olduğu bilinen bazı esnafların dükkanları tahrip 

edilmiştir. 1 Mart 1975 tarihli Yeni Asır Gazetesi’nde konuyla ilgili şöyle 

bir haber bulunmaktadır: “Erzincan’da daha önce çıkan olaylarda bir kişi 

hayatını kaybetmişti. Olaylarla ilgili olarak Erzincan’da incelemelerde bu-

lunan Adalet Partisi (AP) heyeti “Günahsız Öğrenciyi Solcular Öldürdü” 

diye açıklama yaptı”  

472  Yeni Asır Gazetesi 17 Şubat 1975. Yürüyüş haberi fotoğraflı olarak şu baş-

lıkla verilmektedir: “TÖB-DER’in İzmir Yürüyüşü Sakin Geçti”

473  Yeni Asır Gazetesi; 17 Şubat 1975 Bu Yürüyüşün fotoğraflı haberi gazete-

nin ön sayfasında bulunmaktadır. Gazete, yürüyüşü şu başlıkla vermiştir. 

“TÖB-DER’in İZMİR YÜRÜYÜŞÜ SAKİN GEÇTİ”

474  Bir Öğretmen Bir Öğretmeni Öldürdü. Bir öğretmen, annesini ve öğret-

men arkadaşını öldürdü. (Milliyet 28Şubat 1975). 

 

Sebep sağ-sol tartışması. Bir Öğretmen diğer öğretmeni sınıfta öldürdü. 



(Hürriyet 28 Şubat 1975)

263

 

Katil İzini kaybettirdi. (Yeni Asır 1 Mart 1975)



475  Battal Öz, yayınlarından tarayabildiğim kadarıyla öldürülen ilk TÖB-DER 

üyesidir. Öz, 1937’de Eşme’de doğmuş, İvriz Köy Enstitüsü ve Savaştepe 

İlköğretmen  Okulunda  okumuştur.  Öldürüldüğünde  18  yıllık  öğretmen 

olan Öz için TÖB-DER bir yardım ve bağış kampanyası düzenlemiştir.

476  Keban’da TÖB-DER şubesine saldırı olur. Ardından M.C partileri ve Ülkü 

Ocakları Kaymakamlığa bir dilekçe vererek Felsefe öğretmeni Nesrin Er-

can’ın kasabayı terk etmesini isterler. Güner’in evi taşlanır. 18 Şubat günü 

Nesrin Ercan ve 4 öğretmen can güvenliklerinin kalmadığı kasabayı terk 

ederler. 

477  Rapor, TÖB-DER yöneticilerinden İlhan Alkan ve Fevzi Çimen tarafından 

hazırlanmış ve TÖB-DER Genel Başkanlığına sunulmuştur. 

478  Mumcu, Yassıada duruşmaları sırasında savcının okuduğu, MİT’e gönderi-

len bir mektuptan bahsetmektedir. Mektup Kayseri Cezaevi’nde bulunan 

eski bir DP milletvekilinin arkadaşlarını ihbar ettiği bir mektuptur.

479  Bu gelişme günlük gazetelere de haber olmuştur. Örneğin 28 Şubat 1975 

tarihli  Milliyet  Gazetesi’nin  1.sayfasında  şu  haberi  görmekteyiz:  “TÖB-

DER Ortadoğu Gazetesi ve Savcı Baki Tuğ Aleyhine Dava Açtı.”

480  Yeni Asır Gazetesi; 17 Şubat 1975, sayfa 1. “TÖB-DER’in İzmir Yürüyüşü 



Sakin Geçti”  

481  Bültenin aylık 18.000 liraya mal olduğu genelgede belirtilmektedir.

482  Genel Başkan Ali Bozkurt, 23-24 Haziran 1975 tarihinde yapılan TÖB-DER 

III. Olağanüstü Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında; ”Egemen güçle-

rin tüm tertip ve saldırılarına karşın, 15-16 Şubat eylemlerinden bu güne 

kadar, 20 bin öğretmen TÖB-DER’e üye oldu. 30’dan fazla yeni şube açıldı. 

İLK-DER kendisini feshetti. İLK-DER’li arkadaşlarımız TÖB-DER’e katılmayı 

onur kabul ederek, çatımız altına geldiler. (12’den 12’ye s.183)

483  Genel Başkan Ali Bozkurt aynı kanıda değildir. Anılarında şunları yazacak-

tır. “ Örgütümüz ve öğretmenlerimiz, eylemimizden hiçbir yarar sağlaya-

madı. Aksine zarar gördü.” (12’den 12’ye s.172) 

484  Yazıdan anlaşıldığına göre Bakanlar Kurulu tüm öğretmenlere 300 ile 600 

lira arasında değişen bir yan ödeme yapılmasını kabul etmiştir.

485  Yeni  kurulan  şubeler  şunlardır;  Göynücek,  Gelendost,  Cihanbeyli,  Ge-

rede, Çayeli, Halfeti, Gökçebey, Muratlı, Bozüyük, Araban, Yüksekova, 

Beykoz, Digor, Yatağan, Çüngüş, Kırıkhan (TÖB-DER’in şube sayısı 576’ya 

ulaşmıştır. İ.A)

486  1961 Anayasasının kabulünden sonra TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendika-

sı)’ün yanı sıra Türkiye İlkokul Öğretmenleri Sendikası (TÜRKİYE-İLKSEN) 

adıyla bir sendika daha kurulmuştu. Büyük Öğretmen Boykotu’nu birlikte 

organize eden iki sendika 3-4 Temmuz 1970 tarihinde ortak bir toplantı 

düzenlemişlerdir. Bu toplantıda Temmuz ayı içinde ortak bir genel kuru-


264

lun düzenlenmesi ve her iki sendikanın birleşmesi kararlaştırılmış ancak 

bu birleşme gerçekleşmemiştir. 12 Mart sürecinde sendikalar işlevsiz hale 

getirilince  TÖS’ün  yerine  TÖB  (TÖB-DER),  İLK-SEN’in  yerine  de  İLK-DER 

kurulmuştu. (Birleşme haberi için bak. İMECE Dergisi sayı 111, Temmuz 

1970, sayfa 34) 

487  Murat Gökten TÖB-DER Bölge Temsilciliği yaparken Bütangazı zehirlen-

mesi sonucu hayatını kaybetmiştir.

488  İlginç  iddianamelerin  ikisi  de  Ulukışla  savcılığına  ait.  İlkinde  sanıkların 

Ulukışla’nın  kuzey-doğusunda  bulunan  Cerhi  Dağı’na  kireçle  ve  büyük 

puntolarla “sol” kelimesini yazdıp komünizm propagandası yaptıkları, bu 

kelimeyi  yazmak  için  oradaki  köylülerden  bir  miktar  kireç  çaldıkları  bu 

yüzden de komünizm propagandası ve hırsızlık suçları nedeniyle cezalan-

dırılmaları talep ediliyor.

 

İkinci  iddianamede  ise  sanıkların  müşteki  Uğur  Ünlel’in  motosikletinde 



bulunan  Bozkurt  Bayrağını  (flamasını)  alıp  yırttıkları  ve ayrıca  sigara  ile 

yaktıkları için TCK’nun 145/1 maddesi uyarınca cezalandırılmaları isteni-

yor. Oysa bu kanun maddesi Türk Bayrağının korunmasıyla ilgilidir.  

489  Malatya  Raporu’nda  16  Şubat  toplantıları  nedeniyle  sağcıların  üç  gün 

boyunca  şehirde  yarattıkları  terör  tüm  detaylarıyla  anlatılır.  Rapor  “Bir 

Kez Daha Diyoruz ki” başlıklı bölümle sona ermektedir. Bu bölümde şu 

görüşler dile getirilmiştir: “1- Biz halkın çocuklarıyız. Kendimizi halktan, 



sorunlarımızı halkın sorunlarından soyutlayamayız. Bu nedenle de hal-

kımızın dini inançlarına ve ibadet yerlerine içtenlikle saygılıyız. 2- Ülke-

mizin madenlerinin, petrollerinin, tütününün, fındığının, pamuğunun ve 

insan emeğinin içten ve dıştan sömürülmesine karşıyız. Bu değerlerin 

toplumumuzun toplumsal çıkarları için değerlendirilmesini istiyor ve bu 

yönde çaba gösteriyoruz. Bu özelliklerimizle de gerçek toplumcuyuz. 3- 

Ülkemizde işçisinden köylüsüne, esnafından memuruna kadar her kesin 

demokratik yollarla örgütlenmesini, demokratik haklarını demokratik 

yollarla aramasını istiyor ve bu yönde çaba gösteriyoruz. Bu çabaları-

mızda çağdaş demokrasiden ve anayasal düzenden yana olduğumuz-

dan dolayı da özgürlükçüyüz. 4- Milli gelirden herkesin eşit şekilde ya-

rarlanmasını istediğimizden dolayı da sosyal adaletçiyiz. 5- Ülkemizin 

bağımsızlığını istediğimiz ve milli kaynakların sömürülmesine karşı ol-

duğumuz için de gerçek yurtseveriz.”

490  Bültenin daha önceki sayılarında da bu kitaptan bahsedilmişti. Tekrarla-

mamak için kısaca bir hatırlatmayı faydalı bulmaktayız: Barbina, İtalya’nın 

küçük bir köyüdür. Bu köyde köyün papazı, köylüler ve öğrenciler eğitim 

bakanlığına  bağlı  olmayan  bir  okul  kurarlar.  Okulda  sınav yoktur, karne 

yoktur, not yoktur. Yemek yenilen ve ders yapılan masalar vardır. Öğren-

cilerin hepsi devlet okullarında “başarısız” olduklarından devlet okulla-


265

rından atılmıştır. Yazılı kağıtlarını değerlendiren Barbina Okulu öğrencileri 

şunları söylerler: “devlet okulunda kalanlardan ikisi bir daha okula dön-

mediler. Tarlaya çalışmaya gittiler. Yediğimiz her lokmada, okuma yaz-

ma öğrenmemiş bir insanın emeğinden ve acısından bir parça vardır.”

491  Yeni Adımlar Dergisi 1975 yılında ikincisini düzenlediği “Sabahattin Ali 



Öykü Yarışması”na katılan TÖB-DER’li öğretmen Duran Yılmaz’ın Kışlak 

adlı öyküsü birinciliği kazanır. İkinciliği Gökovanın Yalazları adlı öyküsüyle 

Celal Özcan, üçüncülüğü ise Küçük Şehrin Soğuk Geceleri adlı öyküsüyle 

Aysel Özakın elde etmişlerdir. Bunların üçü de TÖB-DER üyesi öğretmen-



lerdir.

 

TÖB-DER  İstanbul  şubesince  Aksaray  Lokalinde  5  Nisan  1975  tarihinde 



“Sabahattin Ali’yi Anma Etkinliği” düzenlemiş ve edebiyat dünyası ikiye 

bölünmüştür. ( Bu konu ile ilgili geniş açıklama için bak. Eleştirel Pedagoji 



Dergisi; sayı 8, sayfa 55-57)

492  Kongresini  yapan  62  şubenin  sadece  7’sinin  yönetim  kurulunda  kadın 

üye bulunmaktadır. 310 yöneticinin 7’si kadındır. Bu rakam oransal olarak 

%2’ye tekabül etmektedir. Sadece Akhisar şube başkanı (Emine Çivici) ka-

dındır.

493  Bu yazıda 1975 yılının Birleşmiş Milletler tarafından Kadın Yılı olarak ilan 



edildiğine dikkat çekilerek özetle şu görüşler dile getirilmektedir: “Kadın-

lar tarihsel süreç içinde kasıtlı olarak geri bıraktırılmışlar, köleliğe ve 

sömürülmeye alıştırılmışlardır. Kendisine eğitim olanağı sağlanmayan 

kadın, hem ekonomik hem de siyasal yönden bağımlı kılınmış böylece 

evde  ve  toplumda  çalıştırılarak  sırtından  kar  sağlanmıştır.  İslamiyet, 

egemen zümrelerin çıkarları doğrultusunda yozlaştırıldığı için, ilk bakış-

ta kadına değer verilmiş gibi görünse de gerçekte öyle olmamıştır. Din-

sel baskılar kadını “kaderci” yapmış, kölelik daha çok benimsettirilmiş-

tir. Dinsel bağnazlık kadının düşünsel yönden de geri kalmasına neden 

olmuştur. (…) Kadın, kadınlığının bilincinde olarak kendisine daha özgür 

ve yaratıcı bir yaşam sağlayacak düzeni gerçekleştirmek çabasında ol-

mak zorundadır ve olacaktır.”

494  Milliyet Gazetesi; 4 Nisan 1975 TÖB-DER Erzurum Şubesi Başkanı Yılmaz 

Mızrak yedi yerinden bıçaklandı.

495  8 Şubat 1975 tarihinde Elazığ’da devrimci kuruluşlar bir miting düzenle-

yeceklerdir. Keban Ülkü Ocakları ve Müftülük; “Komünistler ve dinsizler 

yürüyüş  yapacaklar,  camileri  bombalayacaklar  yerine  kilise  yapacaklar. 

Dinini seven bu toplantıya ve Elazığ’daki yürüyüşü basmaya gelsin. Yok-

sa Aleviler ve Komünistler Müslümanların mallarını yağma edeceklerdir.” 

Keban  dolmuş  durağında  toplanan  kalabalık  polisten  de  destek  alarak 


Download 3.81 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   53




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling