Yillari 26. DÖNem çalişma raporu ve mali rapor
TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Download 4.47 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi |
TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi | 26. Dönem Çalışma Raporu ve Mali Rapor 16 9755 Mustafa Uzun 10140 İsmail Hakkı Tavman 10286 Mustafa Ciğeroğlu 11234 Orhan Albayrak 14264 Nedim Ekiciler 23803 Ramiz Yavuz 28247 Ömer Demir 30931 Hüsnü Ergenç 46348 Mustafa İlikli 72592 Talip Eral 25. YIL 27959 Erdoğan Yılmaz 28245 Zeynel Sabahattin Bozbey 28250 Ahmet Doğanyiğit 28274 Süleyman Şeref Allez 28284 Hüseyin Cahit Günaydın 28322 İsmail Kalaycı 28434 Şerif Özsakarya 28435 Ömer Sadık Göçen 28436 Kazım Umdular 28438 Fikri Sevim 28444 Fügen Önen 28450 Fatma Ülkü Şener 28544 Tevfik Köroğlu 28565 İlhan Gençkaya 28566 Levent Ağaçdiken 28567 Süleyman Tahir Özdinçer 28568 Ünal Elçi 28571 Mustafa Sefa Özenir 28572 Sedat Çelikörs 28617 Ali İhsan Özkan 28636 Figen Yaşar 28766 Alp Gürhan Özkul 28768 Fadime Uçmaz 28801 Necmi Eren 28840 Nurhan Yılmaz 28841 İsmail Hastürk 28842 Suha Dagyaran 28843 Rafet Şengül 28844 Mehmet Sarı 28848 Coşkun Sarıoğlu 28887 Alim Armağan 28960 Mehmet Güven 28963 Nuriye Gümrükçüler 28996 Mehmet Erdem Hatipoğlu 29010 Tuncay Demirci 29024 Alaattin Tınmaz 29025 Bülent Urgan 29076 Asım Yılmaz 29077 Fatih Aydın 29094 A.teoman Çermikli 29138 Remzi Altın 29139 Abdülkadir Gülçin 29140 Erkan Erdin 29166 Yaşar Gürbüz 29177 İsmail Hakan İşmal 29181 Tigin Özyapıcı 29185 Ergun Şengör 29192 Seyfettin Deniz 29195 Salih Kesen 29208 Ali İhsan Tütüncüler 29292 M.necdet Büyükbay 29298 Birol Kocaman 29299 Osman Cengiz Çınar 29359 Semih Uysal 29398 Adnan Yelkencioğlu 29452 Kerim Gümrükçüler 29477 Seyhan Aydıner 29478 Mehmet Noyan Ayra 29479 Çiçek Özes 29481 Yılmaz Özeri 29547 Yaşar Çakmak 29592 Ahmet Tayfun Aral 29595 Coşkun Yarpınar 29606 Alaaddin Evci 29719 Nermin Özgören 29721 Arif Benan Savaş 29722 Nurgül Biçer 29728 Mehmet Bilir 29730 Ufuk Yılmaz 29732 Fahrettin Ardıç 29739 Nafih Butur 29746 Semih Bozkurt 29814 Hüseyin Güzel 29815 Ramazan Demir 29817 Yusuf Bilge 29819 Huriye Filiz Kitapçıoğlu 29875 Rabia Mercan 29876 Gürcan Kılıç 29907 Nur Ülker 29968 Ali Çakmak 29993 Selim Erguvan 30016 Haluk Mutlu Babacan 30018 Mesut Alpar 30021 Şengül Kuru 30032 Cumhur Akar 30085 Hüseyin Karagöz 30127 Muammer Atceter 30197 Ergun Avcı 30204 Muzaffer Güleryüz 30270 Levent Özpaçacı 30355 Cengiz Oğuzer 30478 Alaaddin Yalınsu 30484 Erol Kuran 30820 Adnan İskeçman 30874 Cüneyt Ersin 30929 Fahri Öztürk 30960 Sultan Şap 31040 Ahmet Raci Karataş 31630 Mehmet Ay 31724 Hamdi Burçin Yandımata 31927 Emel Bağcaz 32240 Mustafa Aras 32248 Sedat Kasap 32251 Mustafa Toparlı 32557 Ahmet Gülnar 32604 İsmail Mermut 32764 Şelale Ünseli 32803 Tayfur Küçük 32812 Halil Turan 32876 Cengiz Uyanık 32930 İsmail Özkahraman 32935 İsmet Vatansever 33023 İhsan Önder Bacanak 33208 Nihat Kurtuluş 33354 Mehmet Gökhan Yarkın 33361 Baykan Ündey 33372 Okan Yaman 33607 Volkan Görçiz 33775 Işın Akkese 33959 Necmettin Başdemir 33975 Yılmaz Damar 34188 M.fahri Kasapoğlu 34499 Hüseyin Bahadır 34558 Bedir Abbas 34568 Taner Koç 34767 İlhami Arslan 34813 Ökkeş Latifler 35747 Aytül Goncü 37002 Erol Uzunlar 37007 Nusret Tavas 37747 Şengül Özdamar 37752 Hüseyin Vatansever 38019 İsmail Erdoğan 38205 Ahmet Tanju Yatağan 38594 Ümit Karasoylu 41333 Bilgin Mutaf 45092 Alev Alanyalı 45119 Kemal Palaoğlu 45314 Ali Şemsioğlu 46368 Aziz Tamer Çakmakçı 47720 Eray Dursun 50566 Vedat Dinç 59456 Yusuf Yeganeh 61054 Nevin Demirçinik 64968 Erkan Kuru 66167 Zeki Belovacıklı 66471 Harun Özden 66567 Demet Özsoy 72165 Mehmet Tantürk 87121 Oktay Tokgöz TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi | 26. Dönem Çalışma Raporu ve Mali Rapor 17 50. YIL 2314 Erol Kutbay 2365 Hidayet Erdoğan Manav 2428 Yaşar Ersoy 2433 Osman Kılıçalp 2779 Ünal Özatay 2911 Alpay Çayırlı 2971 Necmi Zıhlı 3315 Erol Yaşa 3500 Erdem Şölen 5428 Süleyman Karabulut 40. YIL 4914 Hayim Çikurel 6562 Levent Ergin 6567 İsmet Kıncal 6579 Erdal Önal 6615 Hüseyin Sait Yarkent 6629 Faruk Taşçıoğlu 6631 Ekrem Cemal Özkök 6638 Nihat Kasapoğlu 6641 Recep Dündar Par 6670 Ali Müfit Çetingül 6698 Mehmet Ağaçhan 6700 Gülbay Kaynak 6718 Erdoğan Gülgün 6722 Mehmet Tunay Şenarısoy 6726 Hüsamettin Delihüseyinoğlu 6732 Necmi Ton 6733 Kamil Dönmez 6751 Osman Göçmen 6765 Coşkun Özcan 6864 Ahmet Selçik 6872 Feyzi Akagündüz 6887 Aydın Karaman 6903 Sedat Yücebaş 6913 Latif Doğan İmer 6929 Nedim Mezhepoğlu 6943 Ersan Karagözlü 6944 Mehmet Ruhi Ödev 6951 Halil İbrahim Taşkaya 6956 Mert Aksoy 6958 Tuncer Özcan 6960 Ahmet Aşır 6969 Ali Kemal Özgarip 6970 Salih Efendioğlu 6971 Hakkı Eskicioğlu 6993 Selim Kamber 7002 Halil İbrahim Gökçüoğlu 7026 Bülent Sözeri 7045 Mustafa Kestek 7066 Osman Başaran 7074 İbrahim Bülent Talay 7079 İsmail Yaylalı 7081 Mustafa Sabuncu 7083 Salih Arkan 7087 Sedat Karasulu 7103 Adnan Satıroğlu 7113 Ali Hayrani Öz 7114 Mehmet Şakaklı 7133 İhsan Çolak 7135 Bilgin Çelikel 7136 Halil Özden 7151 İskender Ernas 7174 Hasan Hüseyin Filiz 7193 Turgut İnce 7200 Erdinç Tırmıkçıoğlu 7211 Ahmet İyigün 7224 A.yılmaz Ilgar 7226 Tuncel Bayraktar 7245 İsmail Ilgar 7246 Hüseyin Yüksel Erbaytan 7247 Sebahattin Gazioğlu 7248 Lütfi Araç 7250 M.fikri Şenol 7251 Zafer Ziya Eğilmezer 7253 İsmail Yanç 7255 Hüseyin Öztürkoğlu 7291 Süleyman Çınarer 7301 Mehmet Cengiz 7350 Meziyet Küçük 7352 Cumhur Tunc 7353 Ali Murtaza Kanık 7372 Mehmet Dayıoğlu 7377 Ertan Şahan 7423 İsmail İnal 7461 Mehmet Kayalı 7490 Mestan Aysan 7527 Muammer Çapın 7550 Hüseyin Şalvarlı 7602 Kerem Ahmet Doğru 7603 Ceyhan Kurtuluş 2013 YıLı 7605 Halis Şahin 7607 Hasan Arıcıoğlu 7608 Mehmet Fazlılar 7650 Erdal Gürhan 7676 Hulusi Kılcıoğlu 7677 Cengiz Ünerdem 7738 Semih Kalaycıoğlu 7743 Samim Baylan 7750 İlhan Sökmek 7770 Osman Nuri Çelikdemir 7772 Erkut Beşer 7774 Atilay Yeşil 7779 Mehmet Atilla Dikmen 7784 İbrahim Gül 7821 Kemal Kıyak 7854 Nusret Özkan 7883 Mehmet Sakızcı 7891 Mehmet Şevki Erol 7895 Suay Alşen 7896 Atilla Akgün 7935 Hüseyin Turan 7949 Çetin Dinç 7957 Esat Sönmez 7958 Hilmi Sözer 7964 Şevket Akar 7971 Mustafa Aydın 7979 Ali Kocabaş 8046 Mehmet Tayfun Poyraz 8054 Nevzat Timur 8090 Turgay Baysal 8100 İsmail Necmi Sarı 8308 İdris Tuna 8325 Aslan Çopur 8378 Mustafa Turgut 9506 Hasan Hüsnü Yurttaş 10202 Hüseyin İres 10957 Mehmet Şemsi Eronat 11655 Skender Elele 12149 M.feyyaz Ertürk 12473 Tevfik Akgün 12547 Mehmet Türkay 13917 Süleyman Eldem 14051 Hüseyin Kılıç 14876 Güralp Basım 65189 Ömür Gülşen TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi | 26. Dönem Çalışma Raporu ve Mali Rapor 18 25. YIL 29720 Yüksel Yaşartekin 29724 Maksut Aydemir 29725 Güniz Gacaner 29727 Ramazan Pulat 29736 Mehmet Ali Temiz 29818 Ahmet Kirami Kılınç 29820 Halil Öz 29871 Hasan Oktay Soyer 29873 Gürcan Şen 29874 Ali Emre Demirel 29901 Aydın Aytekin 29902 Metin Canbalaban 30017 İbrahim Üçsular 30031 Erbil Sert 30093 Hakki Toprak 30129 Erdal Kukul 30130 Cem Aytekin 30131 Seval Canbalaban 30205 İbrahim Alanyalı 30206 Erdem Alkan 30207 Uğur Ertuğrul 30221 Mehmet Yıldız 30271 Sedat Gelen 30273 Mesut Coşkun 30274 Sertaç Aktaş 30275 Zülal Davaslı 30277 Ergun Bıdık 30308 Mehmet Akın Aytuğ 30309 Süha Günsezer 30344 Sevinç Karakılıç 30365 Nurcan Kumru 30371 İsmail Fidan 30376 Fatih Mehmet Ertekin 30404 Ali Rıza İşeri 30515 Aydın Hekimoğlu 30567 Alaattin Yıldırım 30569 Şerif Dinçer 30573 Hatice İpek Betiner 30574 Emin Kavaklı 30623 Orhan Çetin 30641 Mehmet Tayfun Temiz 30643 Çetin Ninat 30646 Ali Ekrem Serbes 30647 Ayla Yönet 30649 Necmi Gürbüz 30650 Ahmet Pasinli 30671 Mustafa Ediz 30689 Halil Bayraktar 30709 İlhan Kenanoğlu 30712 Ayhan Çelik 30716 Ali Özyafa 30726 Hüseyin Şahin 30738 Bülent Şahin 30816 Abdurrahim Arslan 30821 Birol İnan 30933 Ülker Aksoylu 30934 Yalçın Çetinel 30940 Cem Karakayalı 30957 Mustafa Bintaş 31027 Hakan Uluğ 31030 Osman Cüneyt Yazan 31032 Mustafa Dönder 31041 Akın Onuk 31153 Bilhan Bennur Gür 31194 Seçkin Şişmanoğlu 31277 Mehmet Fuzuli Adıgüzel 31302 Lutfullah Hulusi Satoğlu 31303 Şeref Bektaş 31305 Fevzi Ok 31322 Ahmet Uslu 31453 Ebubekir Kangal 31634 Zeynep Işık 31826 Berrin Kaçan 31832 Mehmet Kadri Ervan 31961 Ethem Öztaş 32245 Mehmet Tiğin Nişli 32256 Pervin Şirin 32261 Ömer Aydın 32403 Yüksel Söylev 32494 Ziya Gücün 32664 Yavuz Özdemir 32788 İbrahim Koçaro Şahan 32910 İlkay Saraçoğlu 32911 Bahadır İskender Erdoğan 32920 Mustafa Yavuz Tözge 32934 Ruhan Çakır 33061 Mehmet Hakan Demiray 33216 Süleyman Serdar Şendil 33363 Oğuz Çağlıyan 33504 Levent Duman 33507 Ferdi Karaalp 33674 Ali Polat 33776 Yeşim Yetiş 34006 Havva Hülya Dönmez 34007 Ahmet Nadir Yalman 34194 Ayşegül Dilek Karahan 34372 Cevdet Ceylan 34493 Sıtkı Konyalı 34565 Ziya Lekesiz 34611 Sinan Çörekli 34722 Nejat Davaslı 34725 Atilla Uygar Sönmez 34768 Nuri Emre Göktepe 34773 Ali Filiz 35009 Ali Kızılkaya 35019 Bircan Eren 35213 Aycan Uzunoğlu Erkanlı 35339 Engin Karadeniz 35350 Zekiye Aydemir 35745 Hasan Yıldırım 36063 Hakan Akıncı 36357 Nihal Varol 36588 Ümit Yanardağ 36807 İbrahim Altıparmak 37009 Refik Ayata 37049 Emine Güzel 37102 Ahmet Bora Suhindol 38204 Sevgi Çam 38416 M.göksan Çıtak 38427 Ramazan Karakuzu 38429 Ömer Bayat 38483 Serdar Kirişçi 38760 Erdoğan Çam 38844 İmdat Göksal 38961 Bilal Sevgi 39399 Can Ersoy 41216 Beşir Sevdan 42330 Mehmet Vatansever 43106 Mustafa Karakoç 45194 Nurettin Koşdaş 45658 Murat Elçin 49762 Erkan Namlıses 55320 Numan Adalıoğlu 55373 Mehmet Akyol 55424 Atila Yer 55677 Nuri Çarkoğlu 57244 Şener Abacı 58131 Osman Halal 65427 Mehmet Kayrıcı 66566 Ömer Özsoy 73925 Tevfik Bayraktar 76040 Murat Türkyener 78300 Sami Sayer 88192 Semra Sarı TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi | 26. Dönem Çalışma Raporu ve Mali Rapor 19 TMMob MaKİNa MühENDİsLERİ oDası İzMİR ŞubEsİ 2012-2013 YıLLaRı 26. DöNEM ÇaLıŞMa pRoGRaMı suNuŞ Emperyalist politikaların belirlediği küreselleşme süreci; uluslararası tekellerin kârını artırmak için ulus devletleri zayıflatmak, yeni sömürge haline getirilen ülkelerin artı değerlerine ve zenginliklerine el koymak, ucuz iş gücü sömürüsünü yoğunlaştırmak, serbestleştirme çerçevesinde kamu sanayi işletmeleri ve hizmet alanlarını özelleştirmek, demokrasi ve insan hakları kavramlarının içleri boşaltılarak kendi çıkarları doğrultusunda tanımlamak ve siyasal yaşamı yeniden yapılandırmak doğrultusunda hızla yol almaya devam etmektedir. Emperyalist yeni liberal politikaların baş aktörleri, haksız, adaletsiz ve hukuksuz saldırılarıyla dünyayı yeniden yapılandırma hedefi doğrultusunda, başta Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar ve Afrika olmak üzere tüm dünyayı savaş ve kaos ortamına sürüklemekte, yarattıkları kaos ortamını yöneterek de enerji, gıda ve su kaynaklarının kontrolü ve egemenliği üzerinden şekillenen 21. yüzyılın hegemonya mücadelesinde stratejik hedeflerine ulaşmanın planlarını adım adım uygulamaktadırlar. Bu adımlardan biri de ülkemizde Malatya’nın Kürecik ilçesinde kurulmak istenen NATO füze kalkanı sistemidir. Füze kalkanı projesi ile hem emperyalist egemenliğin güvencesi hem de İsrail'in güvenliğinin sağlanması planlanmaktadır. Siyasi iktidarın bu dizginsiz işbirlikçiliği, bölgemizde ve ülkemizde halkları birbirine düşman edecek nitelikte ciddi tehditler içermektedir. Bu planların gerçekleşmesi için kurulan temel ideolojik argüman da, kitleleri siyasetten ve sınıfsal bakış açısından uzaklaştırarak, düşünceler yerine dinsel, bölgesel, kültürel farklılıkları öne çıkartmaktır. Bu durum hem yerelleşmeyi, hem de fikirler yerine kimlikler ve aidiyetler üzerinden siyaset yapmayı öne çıkarmaktadır. Evrensel ideolojilerin, siyasetin dışlandığı yabancılaşma ortamında “medeniyetler çatışması” dini/etnik motife indirgenmiş, dolayısıyla benzer kaderi paylaşan milyonların birbirlerinden farklı oldukları yanılsaması yaratılmıştır. Günümüz dünyasındaki gelişmeler, her şeyin para ilişkisine göre belirlenmeye çalışıldığı bir süreci de içermektedir. Para, toplumsal ilişkileri tüm boyutlarıyla boyunduruk altına almış, kutsallaştırılmış bir “piyasalar” söylemiyle gündelik hayatımıza kadar sızmıştır. Hal böyleyken, Amerikan finans piyasalarındaki altüst oluşla başlayan Avrupa’da etkisini gösteren ekonomik kriz dalga dalga tüm dünyaya yayılmaktadır. Emperyalist kapitalist sistem, her kriz ve bunalım döneminde olduğu gibi bu krizin maliyetini de emekçi kesimlere, geri bıraktırılmış ve gelişmekte olan ülke halklarına yüklemeye çalışmaktadır. Krizlerle birlikte kapitalizmin ‘küresel yeni dünya düzeni’ tasarımının da sonuna gelinmiştir. Yani Washington uzlaşması denilen, dış ticareti serbest bırakın, sermaye akışlarının önüne gem vurmayın, mali disiplini sağlayın, deregülasyon, özelleştirme diye sırasıyla giden politikaların sonuna gelinmiştir. Krizle TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi | 26. Dönem Çalışma Raporu ve Mali Rapor 20 birlikte, serbest piyasanın her şeye muktedir olduğu, bütün sorunları çözeceği ve dünyaya refah getireceği söylemi de çökmüştür. Bu krizler, arkasında şimdiden milyonlarca işsiz, milyarlarca yoksula eklenmiş yeni yığınlar bırakmıştır. Doğası, iklimi mahvolmuş bir dünyaya yeni açlık, korku ve savaş bulutları taşıyan çürümüş kapitalizm, silkinip ayaklarının üstüne doğrulmaya çalışmaktadır. Küreselleşme sürecine uyum adı altında peş peşe gündeme gelen ve halkın ihtiyaçlarını yok sayan IMF yasaları ile eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten altyapıya, tarımdan yerel hizmetlere, kültürden haberleşmeye, ulaştırmadan enerjiye dek en temel sektör ve hizmetler özelleştirilerek serbest piyasa işleyişine açılmış ve açılmaya devam etmektedir. Bu piyasacı dalga, giderek kamu hizmetleri ve çalışma yaşamının bütününe yayılmaktadır. Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Kamu Personeli Kanunu, Sosyal Güvenlik, Genel Sağlık Sigortası, Gelir İdaresi ve diğer IMF buyruk ve yasaları ile stratejik sektörlerdeki özelleştirmelere dek, başta emekçiler olmak üzere toplumun geniş kesimleri ciddi bir saldırı ile karşı karşıyadır. Küreselleşme sürecine paralel olarak özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırma, kısaca örgütsüzleştirme politikalarıyla her türlü güvenlik ve güvencelerden yoksun kayıt dışı işçilik ve çocuk işçi çalıştırmayla katmerlenen iş kazaları ve meslek hastalıklarının boyutu resmi istatistiklerde yayınlanandan çok daha büyüktür. Sosyal hukuk devletinde iş yasaları çalışanların haklarını korumak ve geliştirmek amacını temel ilke edinirken, 4857 sayılı İş Yasası ve sonrasında yapılan bütün düzenlemeler işverenlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirilmiştir. Esnek ve kuralsız çalışmayı, işçileri başka işverenlere kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan bu yasa ve diğer düzenlemeler yerine konunun taraflarının katılımı ile demokratik bir yasa çıkarılmalıdır. İş mevzuatı, ekseni "insan" olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bugün yaşadığımız pratikte işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı tam bir pazar, aktörler de tacir konumuna getirilmiştir. İş güvenliği mühendislerinin eğitimi “ticari kuruluşlara” devredilemeyecek kadar ciddi bir iştir. Kamu düzeni, güvenliği ve sağlığını ilgilendiren bu konunun kamusal hizmet anlayışı ile ele alınmadığı müddetçe çözümü olanaklı değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda “önce insan” anlayışının dışındaki her türlü düzenleme yanlıştır. Diğer yandan Doğu ve Güneydoğu’da 30 yıla yakın bir zamandır yaşanan silahlı çatışmanın ve şiddetin, asla çözüm getirmediği, tam tersine bin yıldır bir arada yaşamış halkların arasına gerginlik ve düşmanlık tohumları ektiği görülmüştür. Şiddet ve çatışmaların yerleşim bölgelerine kayması, başta emekçiler ve yoksullar olmak üzere toplumun geniş kesimlerinde mağduriyete neden olmakta, ‘öfke ve nefret duygularını’ arttırmakta ve karşılıklı olarak milliyetçiliğin gelişmesini beslemektedir. On binlerce can kaybına ve milyarlarca dolarlık maliyete yol açan savaşın ve gerginliğin azaltılması için diyaloga, yok saymak yerine dinlemeye, anlamaya, barışın dili ile konuşmaya en fazla ihtiyacımız olan bir süreci yaşıyoruz. Güneydoğu gerçeğini kavramak, yıllarca buralarda yürütülmeye çalışılan inkâr ve imhaya dayalı ırkçı, ayrımcı, baskıcı, asimilasyoncu politikalardan vazgeçilerek eşit, özgür, farklılıkların zenginlik olduğu, halkların bir arada yaşama ve toplumsal uzlaşı kültürünün yaratılması bilinci ile kimliklere saygılı ve adil bir yaşamın kurulması yönünde somut adımların atılması için siyasi iktidarı zorlayıcı demokratik baskı gücü gerekmektedir. Gelinen bu noktada artık silahlar susmalı, Kürt sorunu siyaset kurumu içinde çözüme kavuşturulmalıdır. Siyasetin üzerindeki tüm baskı ve engeller kaldırılmalı, bölgedeki gayrı resmi sıkıyönetime son verilmelidir. Toplumda öfke ve nefret duygularının artmasıyla birlikte aile içi ve toplumsal şiddet de had safhaya ulaşmıştır. Dünyada her yıl 5 bin kadın, ailesinin onurunu zedelediği gerekçesiyle öldürülmektedir. Ülkemizde de cinsiyet ayrımcılığı, aile içi ilişkilerden başlayarak toplumsal hayat içerisinde her düzeyde yaşanmaya devam etmektedir. İş yaşamında, sosyal yaşamda, aile içi yaşamda kadının kadın olmasından kaynaklı sorunlar, tarihsel, kültürel, dinsel faktörler nedeniyle görmezden gelinmekte, kadın sorunu indirgemeci ve “sığ” bir anlayışla ele alınmaktadır. Her yıl Türkiye’nin hemen her yerinde her yaş, meslek ve statüden erkekler hemen her yaş, meslek ve statüden kadınlara fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet uygulamakta ve bu uygulama katlanarak büyümektedir. Kadın cinayetleri son 7 yılda 14 kat artmıştır. Egemen sınıfın çıkarlarına hizmet eden cinsiyet ayrımcılığı çözülmeden özgür ve eşit bir toplum yaratılmasının mümkün olmadığı görülmelidir. Sağlık alanında 1980'lerden bu yana değişik biçimlerde parça parça uygulamaya konulan özelleştirme ve yasal düzenlemeler artık kamu sağlık sisteminin bütünüyle tasfiye edilmesi aşamasına getirilmiş bulunmaktadır. Hükümetin öve öve bitiremediği ve tamamen piyasacı bir anlayışın ürünü olan “sağlıkta dönüşün programı” ile sağlık hizmetleri hızla özelleşmekte ve artık herkesi mağdur etmektedir. Temelini aile hekimliği, genel sağlık sigortası ve sosyal güvenlik kurumlarının tek elde birleştirilmesinin oluşturduğu bu sisteme karşı herkes için eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti temel ilke alınarak sağlıktaki eşitsizliklerin giderilmesi ve toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesi hedeflenmelidir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi | 26. Dönem Çalışma Raporu ve Mali Rapor 21 Eğitim ve öğrenim hakkı dil, din ve ırk farkı gözetilmeksizin temel yurttaşlık hakkıdır. Bu temel hakkın kullanılması için eğitim alanı, laik, bilimsel ve demokratik düşünceler ışığında, ülkenin ve halkın çıkarları doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir. Eğitimde yaşanan olumsuz gelişmeler mevcut siyasi iktidar döneminde hız kazanmış, yasal değişiklikler ve idari kararlarla otoriter ve piyasacı bir yapının sağlanması hedeflenmiştir. Parasız, nitelikli eğitim; özerk, bilimsel, demokratik üniversite; sağlıklı, güvenli barınma ve ucuz ulaşım isteyen öğrencilere baskılar artmaktadır. Kampuslar, idare ve polisin cemaatçi örgütlenmelerinin desteklendiği alanlar haline dönüştürülmektedir. Bir darbe ürünü olan YÖK eliyle uygulanan “kışla” anlayışına son verilmeli, özerk, bilimsel, demokratik eğitimin önündeki en büyük engel olan YÖK mutlaka kaldırılmalıdır. Üniversiteler, ulusal ölçekte planlanması gereken eğitim kurumlarıdır. Ülkemizde, ülkenin geleceğindeki ihtiyaçları öngörülmeden başta mühendislik olmak üzere birçok branşta eksik altyapılı, laboratuarı olmayan yetersiz eğitim elemanıyla özel ve kamu üniversiteleri açılmaktadır. Eğitimi rant haline dönüştüren bu anlayış bilgi düzeyi ne olursa olsun parası olan herkesin mühendis olabileceği bir sistem üretmektedir. Mühendislik gibi halkın yaşamını doğrudan ilgilendiren konularda yetersiz eğitimli kişilerin meslek hayatına sokulmaya çalışılması yeni sorunların üretilmesine neden olmaktadır. Ulusal basın ve yayın kurumlarında devletin desteği ile yaratılan tekelleşme halkın doğru ve sağlıklı haber alma haklarını tehdit eder düzeye ulaşmıştır. Teşvik uygulamaları, brifingler ve benzeri yöntemlerle siyasi iktidarın doğrudan etkisi altında bulunan medya tekelleri, dağıtım sektörünü de denetimleri altına almaları sayesinde istenmeyen herhangi bir düşüncenin, haberin topluma ulaşmasını engellemeye hizmet eden önemli bir mekanizma oluşturmuşlardır. Yani ülkemizde basın susturulmak istenmekte, her türlü ayrımcılık, öfke ve şiddet artık normal bir durummuş gibi yansıtılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte doğada varlığı sınırsız olmayan kaynakların aşırı kâr hırsıyla tüketilmesi, insanlığın geleceğini ciddi boyutlarda tehdit etmekte ve dünya küresel felakete doğru hızla sürüklenmektedir. Daha fazla üretim ve tüketim odaklı kalkınma anlayışının, yaşamın sürdürülebilirliği üzerindeki olumsuz etkileri görülmekle birlikte, sürdürülebilir yaşam odaklı yeni bir anlayışa olan ihtiyaç da kendisini daha fazla hissettirmektedir. Bu kapsamda gündeme gelen geri dönüşü imkânsız, doğa tahribatının önünü açan enerji santral uygulamaları yerine yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar teşvik edilmeli, temiz ve güvenilir enerjiler bir devlet politikası haline getirilmelidir. Ülkemiz yerkürenin en etkin ve yıkıcı deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte birçok yıkıcı deprem yaşandığı gibi, gelecekte de yaşanacağı bilinen bir gerçekliktir. Gerçekte hepsi birer doğa olayı olan deprem, heyelan, çığ ve kaya düşmesi, su baskını vb. olaylar bilinçsizce verilmiş yer seçimi kararları, mühendislik verilerinden yoksun imar planları, düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti görmemiş yapı üretimi, kısaca ranta dayalı, düşük nitelikli, tasarımsız ve plansız kentleşme ve sosyo- ekonomik politikalar sonucu afete, yani insani ve ekonomik yıkıma dönüşmektedir. Henüz hafızalardan silinmeyen, yanlış planlama ve yapılaşma sisteminin tüm çarpıklığının somut sonuçlarından biri olan, yüzyılın afeti olarak da belirtilen 1999 depreminden hiçbir ders alınmadığı, 12 yıl sonra ne yazık ki Van depremi ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Depremin tüm süreçlerine dair kamu ve toplum yararını temel alan bir Ulusal Deprem Stratejisi, Türkiye Deprem Master Planı ve Afet Yönetimi Strateji Planı oluşturulmalıdır. Yapı denetimi uygulamasına ilişkin kararlar, ilgili tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulmalıdır. Afet konusunda meslek alanlarımıza giren tüm mevzuat ve yasal düzenlemeler, TMMOB ve bağlı ilgili Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla yapılmalı, bu kuruluşlar mevzuat süreçlerinin asli unsurları olarak tanınmalıdır. Cumhuriyet tarihinin önemli bir dönemine damgasını vuran devlet bağlantılı “derin örgütlenmelerin” tüm yaptıklarıyla, her türlü ilişki ve bağlantılarıyla açığa çıkartılması, pazarlık konusu yapılmaksızın, kirli-kanlıelleri aklama çabası içerisinde olmaksızın bir “devr-i sabık yaratılması”, geçmişin aydınlatılması, her türlü kıyım ve işkencelere karşı hakikat komisyonlarının kurulması ve sorumluların adalete hesap vermesinin sağlanmasına yönelik mücadele verilmelidir. Bizler ülkemizin en önemli sorununun demokratikleşme sorunu olduğuna inanıyoruz. 12 Eylül anayasasıyla getirilen baskıcı, çifte standartlı, keyfi yönetim, etkisini bugün de sürdürmekte, anti- demokratik anayasa ve bağlı yasalar siyasi iktidarın günlük menfaatleri doğrultusunda yapılan değişikliklerle yasal mevzuat iyice içinden çıkılmaz hale getirilmekte, bu kaotik ortam kuralsız ve keyfi uygulamalara zemin hazırlamaktadır. Öte yandan ABD destekli siyasi iktidar, bir yandan devlet iktidarını ele geçirirken, diğer yandan da askeri darbe rejiminin ürünü 12 Eylül anayasasını değiştirmek ve anti-demokratik yasaları tümden kaldırmak yerine, mevcut çarpık ve keyfi hukuk düzenini kendi çıkarına uygun şekilde kullanmayı tercih etmektedir. Demokrasi, eşitlik, adalet söylemlerini dilinden düşürmeyen 'takiyeci' siyasi iktidarın ülkedeki toplumsal muhalefete karşı tutumu da gittikçe sertleşmektedir. Hak arama mücadelesi verenler yoğun polis şiddetine |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling