Adalet Menzili
Download 1.1 Mb. Pdf ko'rish
|
Adil Yakubov - Adalet Menzili
Adil Yakubov
150 kurabilecek bu adama inanması gerekip gerekmediğine henüz karar verememişti. Ya bir tuzak kurmuşsa? Özellikle Gazi babası varıp geldikten sonra acaba orada neler dönmüştü? Verdikleri sözde duracaklar mıydı, yoksa vaz mı geçmişlerdi? Mercanay bütün gece bunları düşünerek bir damla uyumadı. Sabahleyin oğlundan dedesinin eski volgasıyla kendisini şehre götürüp getirmesini istedi. — Önce babandan bir haber alalım. Bugün yemek verme günü. Biraz öte beri götürelim. Sonra mümkün olursa, şu savcılarla bir daha görüşeyim diyorum oğlum, - dedi Mercanay. Laçin anasının söylediklerinden memnun olmamıştı: — Daha dün görüşüp kan yutarak çıktığınız yetmedi mi? - dedi sert bir tonla. - Daha ne söyleyeceksin bu ciğeri beş para etmez iblislere? — Oğlum, uyuyan aslandan gezen tilki yeğdir derler. Denize düşen yılana sarılırmış, balam. — Sizden önce dedemin varıp da nasıl döndüğünü görmedin mi? Ölümün eşiğinden döndü adamcağız. Aklın başına gelmedi mi hâlâ? - Laçin homurdanarak söylediği sözlerin Mercanay’ın dudaklarının tepsirmesine sebep olduğunu görünce, biraz yumşayarak: — Babamdan haber almak istiyorsanız, pekala ana! - dedi. - Ama şu, savcı mavcı ne zıkkımsa bırak onları! Kafi! Bu kadar hakaret etmeleri yeter! Dün Gazi dedemler anlattılar, Moskova’ya gideceğim dediler. Hakikati orada arayacağım dediler. Eğer kabul edersen ben de onunla birlikte gidip geleceğim, anacan! Mercanay, üzgün bir şekilde başını sağa sola salladı: — Moskova’nın başına taş düşsün! Moskova diye diye bütün belayı kendi elimizle davet ettik! - diyerek, git gide babasınınkine benzeyen oğlunun gözlerinden nigahını kaçırmaya çalıştı. — Peki oğlum, babana bir kez danışalım hele. İzin verirse gider gelirsin.. Şimdi sen beni şehre bir götürüver hele oğlum! Laçin ne düşünmüşse alnını kaşıyarak: — Yarına bıraksak ya şu işi ana? - dedi. Adalet Menzili Adil Yakubov 151 — Niye? Bugünün işini yarma bırakma derler a güzel oğlum! — Çünkü bugün, Altınay’ı bekleyeceğiz. Dağa gitmişti dün gelmesi gerekiyordu gelmedi. Biliyorsun, kaldırgaçı burada saklayamazdık, anacan. Mercanay başım iyice önüne eğdi. Şu anda ağzından “kaldırgaç” kelimesi çıkarken oğlunun nasıl bir zevk aldığını hissedince, biraz önce karar verdiği meseleyi açmanın büsbütün zorlaşacağını anladı ve “Peki ya babası? Babası n’olacak o zaman?” şeklindeki düşünce beynini kemirmeye başladı. “Hayır, Suyun Burgut şu anda dört duvar arasında yanıp kavrulurken, Mercanay Moskova’dan kurtuluş bekleyerek oturamazdı. Önemli değil, kaldırgaça dokunmazsa ev bark var, biraz çeyizi var, köşede bucakta kalmış birkaç kuruş var.. Hepsini satıp savarsa yine kocasını kurtaracak parayı denkleştirir!” — Neyse oğlum, o meseleyi sonra konuşuruz, - dedi yalvarmaklı bir sesle. - N’olursa olsun, bugün bi gidip geliverelim? Laçin, karşılık vermek yerine sadece “olur” manasına başını eğdi. O an giriş kapısı yavaşça tıkırdadı. Laçin sakin adımlarla vanp kapıyı açtı.. Kapı girişinde.. Aman Allah! Altınay bu! Ayağında yüksek ökçeli pahalı bir çizme, sırtında yazlık beyaz bluz üstünden giyilen ince belli siyah bir yelek vardı ve uç kısımları omuzuna düşmüş beyaz ipek yazması nedense kaşlarının üzerine çeğmelenmişti. Her defasında ve özelikle de son günlerde, Mercanay ne zaman bu sıcakkanlı kızı görse birden gözü gönlü açılır, dertlerini unutuverirdi. Yine öyle olmuştu: — Gel kızım, - dedi ona cesaret vermek ister gibi. - Gel içeri yavrım! Laçin ise sahte bir tebessümle: — Niye başını eğip duruyorsun? - dedi. - Niye saklıyorsun kız yüzünü? — Aç yazmanı! Altınay yanakları kıpkırmızı kesilerek: — Ağıl yanındaki kamışlıktan geçerken dikenler her tarafımı tırmaladı da, diye karşılık verdi çocukça bir saflıkla. — Neyse ki başına zarar gelmemiş! - diye güldü Laçin. Adalet Menzili Download 1.1 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling