Adalet Menzili


Download 1.1 Mb.
Pdf ko'rish
bet74/86
Sana21.02.2023
Hajmi1.1 Mb.
#1219365
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   86
Bog'liq
Adil Yakubov - Adalet Menzili

Adil Yakubov
158


***
Şehir aynı şehir; bölge komite binasının önünde üç dört silahlı asker
duruyor, hapishane kapısı ise yine önceki gibi koluna bohça asan kadınlar,
yaşlı, genç, çoluk çocuk ana baba günü..
Laçin anasını hapishane önünde bırakıp hocasıyla görüşmeye gitti.
Kocalan, çocuklan veya akrabaları hapsedilen kadınların elemli göz yaşlarına
gayr-ı ihtiyari şahit olan Mercanay da göz yaşlarını tutamayarak sırasının
gelmesini beklemeye başladı. Sıra oldukça uzun, yemeklerin kabul edildiği
pencereye de hayli uzaktı. Ama daha kötüsü sırası geldiğinde getirilen
yemekleri kabul edip etmediklerini hiç kimsenin bilmemesiydi. Pek çokları
ise beraberlerinde getirdikleri öteberiyi gerisin geriye götürüyorlar, zaman
zaman kapı üstüne monte edilen mikrofondan binlerinin ismi okunuyor, o
zaman sıra kendilerinde olan kişilerden homurtular yükseliyor, bir uğultudur
kopuyordu. Bazılarının “Hapishanede dahi adalet yok, burda bile torpil
işliyor” dedikleri duyuluyordu.
Mercanay, birden mikrofonda kendi isminin okunduğunu işitince bayağı
şaşkınlığa düştü. Acaba yanlış mı duydum derken, küçük pencere yanındaki
kapı açılarak esmer ve genç bir gardiyan:
— İçeri girin! - deyip kendisine işaret etti.
Mercanay’ın yüreği güp güp atmaya başladı. “Bu delikanlı beni niye
çağırdı? Hayırdır inşaallah! Sen büyüksün ya Rabbi!” diye geçirdi içinden ve
halsiz adımlarla içeri girdi.
İçerde, kir pas içindeki masanın arkasında, çatık kaşlı bir gardiyan dilekçe
ve bohça kabul etmekteydi. Daha doğrusu kiminin bohçasını alıyor, kimisini
ise sahiplerinin yalvarışlarına aldırmaksızın bağırıp azarlayarak geri
çeviriyordu.
Genç gardiyan, sağ taraftaki küçük kapıyı açıp Mercanay’a “girin” der gibi
işaret etti. Mercanay, hâlâ titreyen adımlarla içeri girdi. Daracık bir odaydı ve
penceresi yoktu. Tavanda ufacık bir lamba zayıf ışıklarla yanıp duruyordu ve
ortada alçak bir yemek masası ve iki ahşap sandalye vardı.
Genç gardiyan, Mercanay’ın elindeki bohçayı alıp masa üzerine koyduktan
Adalet Menzili
Adil Yakubov
159


sonra sesini alçaltarak:
— Beni tanıdınız mı? - diye sordu.
Mercanay, bu delikanlıyı bir yerlerden hatırlıyor, ama nereden tanıdığını
bir türlü çıkaramıyordu.
— Ben Derviş Ali ağanın yeğeniyim, - dedi gardiyan.
— Hangi Derviş Ali? Gardiyan güldü:
— Çoban Derviş Ali da! Herkes ona Kekeme Derviş der. Kocanız çok
iyilikler yapıp hapishaneden kurtarmış dayımı.
Mercanay birden sırtından dağ kalkmış gibi rahatladı.
— Şimdi mesele şu ablacığım, - dedi genç gardiyan. -Kocanız., sağ
selamet, korkmayın.. Amma, morali çok bozuk. Görünüşe göre kendinden
çok sizleri düşünüyor, sizler için üzülüyor. Kısacası iki satır mektup yazıp
verin. Biz iyiyiz, merak etmeyin, kendinize dikkat edin, kavga çıkarmayın
deyin! Aha, size kâğıt kalem de vereyim.
Genç gardiyan yan cebinden kabı kırılmış eski bir bloknotla, küçücük bir
kalem çıkarıp masaya bıraktı.
— Amma mektubunuz çok kısa olsun.. İçeri kimse girmesin diye ben
kapıda duracağım..
— Bir dakika, kardeş! - dedi Mercanay, onun sözünü keserek. - Kavgadan
bahsettiniz. Ne kavgası?
— Hani ben adalet isterim falan diye.. Kocanızı bilirsiniz, abla- cığım..
Mercanay gözlerini büzerek:
— Görüşmenin imkânı yok mu? - diye sordu.
— Şu anda yok. Yazın, yazın, ama kısa olsun. İyi olduğunuzu bildirip
sabretmesini isteyin, moral verin kâfi. Başka söze gerek yok. Çabuk olun.
Ben kapıda nöbet tutarım. - Kekeme Derviş’in yeğeni ayakuçlarına basarak
yan odaya geçti.
Mercanay, ne yaparsa yapsın ellerinin titremesine bir türlü mani olamıyor,
kafasındaki vesveselerden kurtulamıyordu.
Suyun Burgut hapsedildiğinden beri beynine hücum eden düşünceler,
geceleri şafak sökene kadar hayalinde ettiği dualar, ağlayıp sızlayarak
Adalet Menzili

Download 1.1 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   86




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling