Adalet Menzili


Download 1.1 Mb.
Pdf ko'rish
bet14/86
Sana21.02.2023
Hajmi1.1 Mb.
#1219365
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   86
Bog'liq
Adil Yakubov - Adalet Menzili

Adil Yakubov
28


çıktığı görülmeyen Suyun Burgut, ağzına gelen küfürleri sıralamaya
başlamıştı.- Peki, ben gidiyorum, Mercan! -Sonra evden çıkmakta olan
Laçin’e dönmüştü:
— Sen de atla arabaya!
Altınay’ı bu durumda görünce şaşkına dönen Laçin:
— Tamam baba, -demişti büyük bir itaatkârlıkla.
— Kaldırgaça
su ve yem vereyim, hemen! -Kaldırgaç dediği genç bir
safkan küheylandı. Burgut, genel müdür olmadan önce yeni Volgasını
vererek onu Türkmenlerden satın almış ve oğluna hediye etmişti. Laçin de
gerçekten kaldırgaç gibi güzel, sinesi kaldırgaçın kanadı gibi parlayıp duran
bu küheylanından bir dakika olsun ayrılmak istemezdi. Oğluna hiçbir zaman
sert konuşmayan Burgut, nedense şimdi birden bağırıp çağırmaya başlamıştı:
— Suyunu muyunu anan versin kaldırgaçın! Bin arabaya!
Suyun Burgut arabaya binip kapıyı sertçe vurmuştu. Laçin ise hık-mık
edip, geriye dönmüş olan Altınay’a şöyle bir bakıp, ister istemez arabaya
binmişti. Onlar gittikten sonra Altınay, kâh içini çekerek, kâh burnunu
tutarak meydana gelen felâketi bir bir anlatmaya başlamıştı.
Altınay’ın babası Derviş Duduk’un, ömrü dağ başlarında koyun gütmekle
geçen temiz kalpli, saf çobanın ahin Mercantav’ın batı tarafında, “Cadı
Deresi” denilen derenin ardında kalın bol otlu, bol bitkili bozkırlarda idi.
Derviş Duduk kendisi gibi mihnetkeş, çalışkan kardeşiyle birlikte iki ağıla
birden bakar, kardeşi bekçilik, kendisi ise çobanlık yapardı. Geçen yıl yazın
ağıllara jeneratör konulduktan sonra Suyun Burgut iki kardeşin yıllarca
verdikleri hizmetleri göz önüne alarak, kolhoz hesabından renkli bir
televizyon hediye etmişti. Artık her akşam iki kardeşe düğün bayramdı. Her
gün Derviş Duduk’un basık tavanlı geniş salonunda konu komşu, ağabey
kardeşin yirmi kadar çocuk ve torunları yığılıp televizyon seyrediyorlardı.
Aksi gibi olayın meydana geldiği akşam da bilmem hangi yazarın meşhur
tarihi romanından uyarlanmış bir film vardı. Herkes filmin en heyecanlı
yerindeyken birden dışarda şimşek çakıyormuş gibi ışıklar parlamaya
başlamış, televizyon kararmış, avluda ise sanki biri kocaman bir ateş yakmış
gibi her taraf gündüz gibi olmuştu..
[10]
Adalet Menzili
Adil Yakubov
29


Evdekiler gürreden dışarı çıkmışlardı. Baksalar, kalın duvarla çevrili koca
avlunun batı tarafındaki damında dağ gibi yığılmış olan kuru ot, yonca ne
varsa yanıp duruyor. Damdan aşağı yuvarlanan koca yonca balyaları
sundurma etrafında kağıt gibi parlayıp, gaz dökülmüş gibi alevlerini göğe
doğru savuruyorlardı. Felâketler nadiren yalnız gelirmiş; bir geldi mi birbiri
ardına sökün edermiş sözü doğruymuş! Altınay’ın anlattığına göre yangında
bir hafta önce de ağıla iki sırtlan girmiş ve beş altı tane koyunu tetef edip
kaçmıştı. Bu olaydan sonra kapılara kocaman kilitler asılmış, kapanlar
kurulmuştu. İşte bu yüzden ağıl çevresinde “Kilit! Kilit kimde?” diyen bağırtı
çağırtılar işitilmiş, ama kilit bulununcaya kadar bütün ağıl alevler içinde
kalmış. Güya ağıl içinden insan yüreğini parçalayan meleşmeler işitilir, bu
sesler birbirine koşulup ana-babalar, feryadını anımsatırmış!. Bu feryatları
işiten çevre halkı ellerini göğe kaldırarak yalvarıp yakarıyorlarmış! Onlarla
birlikte ağlayan Altınay, yangın ateşinden gündüz gibi aydınlanan avluda o
taraftan bu tarafa koşuşturan zavallı babasını görmüş. Başındaki terlik uçup
gitmiş, sırtındaki çapanı ve gömleği kim bilir nereye kaybolmuş olan zavallı
babası, elinde bir kazmayla didinip dururken bir yandan da bağın- yormuş:
— Ey müslümanlar! Bu ağılın erkekleri nerde? Buldozere! Nerde? Sürün
buldozerleri! Yıkın duvarı, yıkın!
Altınay’ı şaşkına çeviren şey babasının konuşamaz hale gelip dişinin
kenetlenmesiydi.
Babası elinde kazmayla ağıl duvarlarını yıkmaya çalışırken, buldozer
sürücüsü seyretmekle yetmiyormuş. Sonunda ağılın damı pat pat çökmeye
başlamış.
Mercanay, her ne kadar Altınay’ın anlattıklarıyla yüreği ağzına gelmişse
de, kızcağızı elinden geldiğince teselli etmiş, “Korkma, her şey düzelir”
demişti, ama asıl kendisi hop oturup hop kalkmaya başlamış, dama çıkıp
Mercantav’ın yolunu gözler olmuştu. Şu anda Suyun Burgut’un karartısını,
arabasının egzozundan çıkan dumanı bir görebilmek için dünyalar verirdi!
Allah hiçbir kulunun başına dert vermesin. Böyle anlarda saatin yelkovanı
bile kadrana yapışmış gibi bir türlü ilerlemez, gökteki güneş dahi yerinden
kıpırdamazmış! Yürüsene be saat!
Adalet Menzili

Download 1.1 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   86




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling