Adalet Menzili
Download 1.1 Mb. Pdf ko'rish
|
Adil Yakubov - Adalet Menzili
[29]
Adalet Menzili Adil Yakubov 162 Mercanay’a! Bir ahu kadar güzeldi! Diğer gençler nişanlılarını kıskansalar bile Suyun Burgut kıskanmaz, geceleri bir yerde toplantı falan olsa Mercanay’ı bizzat alıp götürür, bir destan okuyarak oyun ve eğlenceyi doruğuna çıkarırdı. İlk yıllar Mercanay’sız bir gün, hatta bir saat bile duramazdı Bur- gut. Mercanay bir yerde gelin ve kızlarla oturakalıp biraz gecikecek olsa, hemen gelip onu atma atar götürürdü. Destan söylemeye, tulum oynamaya ve hatta görüşlere bile gitse Mercanay’sız gitmezdi. — Sen yanımda olunca başım göklere erişiyor Mercan! - derdi Suyun ağası onu terkine atarken. - Canıma can katılıyor. Sen yanımda olunca her türlü badireyi aşıp çıkıyorum! Tulumu ben kaparım, mükafaatı senin olsun! Korkma! İçinden bana şans dile yeter, Mercanım, nur-u cevherim! Böylesine gerilim dolu yarışlarda ortalığı velveleye veren binlerce kişi arasında at sürüp, onunla bununla boğuşan kocasını görünce hangi kadının yüreği ağzına gelmezdi? Hangi kadın bunu sessizce seyredebilirdi? Mercanay kır boyuna yığılan yüzlerce insan arasında dikilip, aşağıda, dağ eteğinde bin tane binici ortasında kamçısını dişleyip, nara atarak gelen kocasını seyrederken, her defasında ölüp ölüp dirilirdi. Allah’a şükür genelde oğlağı yarışçıların elinden kapıp çıkan kocası olur, ağzından köpükler saçılan atını sürerek gelir, oğlağı Mercanay’ın ayakları önüne atardı. Tabii o an dağı taşı dolduran binlerce kişinin yaptığı tezahürat Mercanay’ın içini içine sığmaz ederdi. Mercanay, köy girişindeki fundalığı görünce, daldığı tatlı hayallerden sıyrıldı. Yine aklına Fıçı Mansur gelince oğlunun omuzundan tutarak: — Can balam, fundalığa sür arabayı! - dedi. - Biraz duralım, midem bulandı. Laçin bundan pek memnun olmadı: — Yavaş süreyim mi? Mercanay oğlunun aklı fikrinin kaldırgaçta olduğunu hissederek ne yapacağını bilemedi. Ama o meseleyi açmadan Fıçı Mansur’a ne cevap verecekti? — Bir kâse çay içeyim, güzel oğlum. Adalet Menzili Adil Yakubov 163 Laçin karşılık vermeden direksiyonu kırdı. Külüstür araba eğilip bükülerek, homurdanarak, yapraklan dökülüp kalmış yaşlı ağaçlar arasında durdu. Laçin, bagajdan termosu alıp, arka tarafa, anasının yanına: doğru yaklaştı. Bir eliyle anasına çay doldurup uzatırken diğer eliyle omuzunu hafifçe sıktı. — Bir derdin mi var ana? N’oldu? Doğruyu söyle, anlatıver, anacan! — Şimdi oğlum!- Mercanay bir yudum çay içince biraz kendine geleceğini sanıyordu, ama birden yüreği ağzına gelivermiş gibi oldu. Laçin sabırsızlanarak: — Neden bir hoş oldun, ana? Söyle ne söyleyeceksen? - dedi yutkunarak. — Diyeceğim şu ki.. Mansur dayın biraz önce bana bir şey söylemişti. — Dayımmış… Eee? Anlatıver: Ne söylediler sevgili dayımlar? — O dedi ki: Kaldırgaçı bana satın dedi. Böyle tavsiyede bulundu. Mercanay, kaş altından oğlunu şöyle bir süzdü. Laçin, sanki anasının omuzuna koyduğu eli ceryana çarpılmış gibi hızla çekip geriye doğru gidip oturdu. — Midem bulandı bu tavsiyeden! Biraz önce zaten bunu söylemek için çağırdığını anlamıştım. Sen ne cevap verdin? — Ben, öyle alelacele bir cevap vermek istemedim. Önce oğlumla bir görüşeyim, oğlum ne derse o olur dedim! — İyi söylemişsin! “Kaldırgaç”tan ayrılmaktansa öleyim daha iyi! Gidelim! Mercanay omuzundan tutarak oğlunu kaldırdı ve yalvaran nazarlarla gözlerine baktı. — Acele etme, kısrağım! Biliyorsun söz konusu olan babanın âkibeti! — Bilesin ki babam için canımı bile veririm. Ama babamla ne ilgisi var kaldırgaçın? Açıkça anlatsana şunu! — Doğrusu şu.. Bir adam vaatte bulundu. - Mercanay nefesi boğuluyormuş hissine kapılıp gömleğinin yakasını açtı. - dedi ki “Elli bin sum verirseniz, kocanı hapisten çıkarırız” dedi. — Kimmiş bu? Adalet Menzili Download 1.1 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling