tist bir araya gelip bir İncil okuma topluluğu kurdu, her akşam İncil'den bir bölümü, Cahver İnci-
li'nin yorumlarıyla birlikte okuyorlardı.
Germania odasındaki okuma grubu içinde yer alma isteği geri çevrilen Heilner ateş
püskürüyor-du. Sırf intikam amacıyla gidip İncil okuma grubundakilerin arasına katıldı. Bu
gruptakiler de onu aralarında görmek istemediler ama Heilner kendini zorla kabul ettirdi ve
sessiz sakin bu küçük piyetistler
topluluğunun sofuluk taşan konuşmalarına atak sözleri ve Tanrıtanımaz değin-meleriyle
kavgalı gürültülü bir hava getirdi. Çok geçmeden bu eğlenceden de bıktı ama İncil'e yönelik
alaylı hava daha uzunca bir süre konuşmasından kaybolmadı. Bu arada pek dikkat eden olmadı
kendisine, çünkü bir şeyler kurup çatmak isteyen girişimci bir ruh öğrencilere göz açtırmıyordu.
Bu konuda da Sparta odasında kalan yetenekli ve muzip bir oğlan herkesten çok dikkatleri
üzerine çekmekteydi. Kendisine ün sağlamanın yanı sıra, uğraşıp didinmelerinin tek amacı,
odanın havasına biraz canlılık getirmek, her türlü maskaralığa başvurarak monoton ders
yaşamını sık sık bir kenara itip biraz dinlenebilmekti. Takma adı Dunstan'dı oğlanın, ortalığı
heyecana vermek ve kendine belli bir ün sağlamak için orijinal bir yol bulmuştu. Bir sabah
öğrenciler yatakhaneden çıktıklarında, tuvaletin kapısına bir kâğıdın yapıştırılmış olduğunu
gördüler, üzerinde 'Sparta'dan Altı Taşlama' yazısı okunuyordu, öğrenciler arasından seçilmiş
altı kişinin budalalıkları, sersemlikleri ve dostluklarıyla dizeler halinde alay edilmişti. Hans ve
Heilner çifti de nasibini almıştı bu alaydan. Devletin bu küçük mülkünde ortalık birden iyice
karıştı, herkes sanki bir tiyatÇarklar Arasında
ro kapısının önünde bekleşir gibi o kapının önüne yığıldı; ortada kraliçeleri uçmaya
Do'stlaringiz bilan baham: |