Hazirlayanlar


Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu İçindeki Durumları


Download 3.23 Mb.
Pdf ko'rish
bet17/42
Sana17.10.2017
Hajmi3.23 Mb.
#18083
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   42

Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu İçindeki Durumları

Ermeni Kilisesinin Gelişim Süreci

Tanzimat süreciyle başlayan gelişmeler tüm Osmanlı halkının oldu-

ğu kadar özellikle de gayrimüslimlerin seslerini duyurmaları ve yönetime 

aktif katılmalarını sağlamıştır. Bu durumdan en çok yararlananlar yabancı 

devletlerin de desteğiyle gayrimüslimler olmuştur

17

. Konumuz olan Erme-



14  Tuna vilâyeti, Ruscuk, Vidin. Niş, Tulca, Sofya, Tırnova’yı içine alıyordu ki hemen hemen 

bugünkü Bulgaristan’a tekabül etmektedir. Ortaylı, Tanzimat Devri…, s.58.

15  Düstür, Birinci Tertip, 1. Cilt, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1289, s.635-651.

16  Bu nizamnamenin dışında kalan yerler de vardı. Bunlar; Lübnan, Mısır, Bosna, Girit adası, 

Hicaz, Yemen ve İstanbul. Karal, a.g.e., s.156-158; Seyitdanlıoğlu, Yerel Yönetim Metinle-

ri III, Tuna Vilâyeti Nizamnamesi”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, Mart 

1996, s.89-90.

17  Gülnihal Bozkurt, Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukukî Durumu (1839-1914), 

TTK Yayınları, Ankara 1989, s.70.


243

Öğr. Gör. Dr. Ahmet OĞUZ

niler de devletin bu açılımından büyük ölçüde faydalanmış, iç yapılarını 

düzenlemiş ve Ermeni milleti olarak devlet içerisinde yerlerini almıştır. 

Bu aşamaya ulaşılmasında Ermeni Kilisesi’nin özerk bir yapıya ka-

vuşturulması önemli bir rol oynar. Şöyle ki, II. Mahmut dönemindeki ge-

lişmelerden Ermeniler de nasibini aldı. Katolik Ermeniler Fransız elçisinin 

de araya girmesiyle Ermeni Katolikliği bir topluluk olarak tanındı

18

. 1847 


tarihinden beri patriğin biri dinî, diğeri dünyevi iki konseye sahip olması 

esası getirilmişti. Konseyin üyeleri de seçimle iş başına gelecekti

19

. Pat-


rik yeni bir nizamname hazırladı ve uzun uğraşlardan sonra, Âli Paşa bu 

nizamnameyi kabul etti

20

. Yönetim içinde yönetim denilecek kadar geniş 



yetkiler veren bu nizamname ile Patrik, yönetimi Ermeni asilzadeleriyle 

paylaşmış oluyordu. Ermeni patriği Osmanlı idaresinde muhtar bir yöne-

tim düşünüyor, Rusya’ya bağlanmak istemiyordu. İstanbul’da bütün bun-

lar olurken Anadolu sakindi

21

. Bu nizamnameden sonra da Ermenilerin 



haklarını genişletecek daha başka nizamnameler de yayımlandı

22

. Bunda 



Ermeni patriğinin asıl amacı, kilisenin bağımsızlığı ile beraber, muhtar bir 

Ermeni toplumu yaratarak kendi konumunu güçlendirmekti

23

.

XIX. Yüzyılda Ermeni Nüfusu



İmparatorluk içerisinde Ermeniler dağınık bir durumdaydı. Devletin 

iskân konusunda gayrimüslimlere her hangi bir kısıtlama uygulamamasının 

da bunda etkisi olmalıdır. Dolayısıyla Ermeniler de her hangi bir bölgede 

çoğunluğa sahip olmamıştır. Daha açık bir deyimle işlerine gelen yerlerde 

hayatlarını devam ettirmişlerdir. Milliyetçilik hareketleri ve dış güçlerin 

oyunlarına gelen ve Rus Çarı’nın Ermenilere daha çok menfaat sağlaya-

cağını düşünen bir kısım Ermeniler, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan 

sonra, Rusya’ya göç etmiştir

24

. Bu sınırlı hareketliliğe rağmen anılan ta-



18  Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, İstanbul 1987, s.151. 

Ermeni Kilisesi’nin önceki dönemleri için bkz. Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve 

Türkler, Ocak Yayını, Ankara 1997.

19  Ki Young Lee, Ermeni Sorununun Doğuşu, Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara 1998, s.28.

20  Bozkurt, a.g.e., s.101. 

21  Lee, a.g.e., s.30.

22 Murat Bebiroğlu, Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Ermeni Nizamnameleri, İstanbul 2003, 

s.48.


23 Davut Kılıç, “İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi (1850-

1896), Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2001, 

s.145.

24  Justin McCarty, Carolyn McCarty, Turks and Armenians, A Manual on the Armenian Qu-



estion, Washington DC 1989, s.23.

244

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

rihlerde nüfus hareketliliği olmamıştır. Türkler arasına serpilen Ermeniler, 

pek çok kaynağın ve Ermenilerle Türklerin ortak yaşadığı halkın hatırat-

larda ifade ettiğine göre de Türkler gibi yaşamaya başlamıştır. Ne zamanki 

Batılı devletlerin gayrimüslim Osmanlı halkını menfaatleri doğrultusunda 

kullanmaya başlamalarıyla mevcut düzen sarsılmıştır. Ermeniler de bu ge-

lişmelere alet olmuştur. Tabii ki burada söz konusu olan bütün bir Ermeni 

milleti değildir. Bırakın XIX. yüzyılı, XX. yüzyıl başlarında dahi Ermeni-

leri sağ duyuya çağıran Ermeni aydınları mevcuttur. Bunlar mevcut düze-

nin kıymetinin iyi bilinmesi gereğini değişik vesilelerle dile getirmiştir. Bu 

ve benzer tavırların uzun vadede Ermeni milletinin menfaatlerine hizmet 

etmeyeceğini yazmışlardır

25

. Gerçekten de durum bu vaziyete gelmiştir. 



XIX. yüzyılın ikinci yarısında Ermeni nüfus ile Ermeni mebusların 

seçim bölgeleri, Ermenilerin nerelerde yaşadıklarının da bir göstergesidir. 

Özellikle bugün nüfus konusu Ermeni sorununun temelini teşkil ettiğinden 

bugün de söz konusu altı vilâyetin nüfus yapısına bakmayı konunun açık-

lanması bakımından uygun bulduk. Meclis-i Mebusan’a seçilen Ermeni 

mebusların seçim bölgeleri ile bu vilâyetin nüfusları karşılaştırıldığında 

adı geçen bölgelerde Ermeni nüfusunun çoğunluk olmadığı görülecektir. 

Buna göre Ermeni nüfusunun çoğunluk olarak görüldüğü ve vilâyet-i 

sitte (altı vilâyet) olarak isimlendirilen Doğu Anadolu bölgemizde durum 

şu şekildedir

26

.

Şehir



Toplam nüfus

Ermeni nüfus

Sivas


1 086 015

170 433


Mamuretü’l- Aziz

578 814


69 718

Erzurum


645 702

134 967


Bitlis

398 625


131 290

Diyarbakır

471 462

79 129


(Berlin Anlaşması’nın 61. maddesinin uygulandığı 6 vilâyet)

25  “Paris’ten Mektup”, Osmanlı, I. Kanunusani 1901, No: 99, s.6. 

26  Stephanos Yerasimos, “XVIII ve XIX. Yüzyıl Osmanlı  İmparatorluğu’nda Azınlıkların 

Rolü ve Genel Evrimi”, 1856-1923 Emperyalizmin Kıskacında Türkler-Ermeniler-Kürtler, 

Yazıcı Basım Yayını, İzmir 2002, s.62


245

Öğr. Gör. Dr. Ahmet OĞUZ

Osmanlı kayıtları da bölgenin nüfusunu şu şekilde vermektedir:

Hıristiyan nüfus

320 770

Müslüman nüfus



949 388

Yezidîler

2 216

Gerek Erzurum gerek Van vilâyeti kıyaslandığında o dönemde yayım-



lanan Osmanlı sâlnameleriyle de uygunluk gösterdiği görülmektedir. 

Erzurum vilâyeti nüfusu:

Sancaklar

Müslüman erkek nüfus

Hıristiyan erkek nüfus

Erzurum sancağı

86 904

29 687


Van sancağı

41 722


39 898

Kars sancağı

19 070

2 474


Bayazıt sancağı

23 225


5 505

Çıldır sancağı

43 064

1 875


Muş sancağı

47 765


29 104

Erzincan sancağı

52 251

11 866


Toplam

226 101


120 329

Bu rakamlara göre bütün Hıristiyanların toplam nüfus içindeki oranı 

% 43.7, Müslümanların ise % 65.3’tür. Hıristiyan nüfustan Nasturîler ve 

Rumlar düşüldüğünde Ermenilerin nüfusu % 25’e kadar düşer. Bu itibarla 

1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’ndan önce Fransız ve Osmanlı kaynakları-

nın Ermeni nüfusuyla ilgili aynı oranı verdiği görülmektedir

27



Bu kaynakların ifadelerinden başka ileride değinileceği üzere Ermeni 



mebusların konuşma gündemlerinde de Ermeni nüfusun bölgede azınlık 

olduğu onlar tarafından da kabul edilmektedir. Üstelik bu konuşmaların, 

daha Ermeni sorununun ortaya çıkmadığı dönemde yapılmış olması ayrıca 

27  Bayram Kodaman, Fransız Arşiv Vesikalarına Göre Erzurum-Van-Sivas Vilâyetlerinde Er-

meni Nüfusu”, Ermeni Araştırmaları Birinci Türkiye Kongresi Bildirileri, ASAM Yayını, 

Ankara 1994, s.175. Ayrıca Ermeni nüfusu hakkında şu kaynaklara da bakılabilir: Nejat 

Göyünç, Osmanlı İdaresinde Ermeniler, İstanbul 1983, s.40; Justin McChart, Müslümanlar 

ve Azınlıklar, Çeviren Bilge Umar, İnkılâp Yayını, Ankara 1998, s.45 vd.; Kâmran Gürün, 

Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi, İstanbul 2005, s.124-149.


246

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

dikkat çekicidir. Osmanlı seçim sistemi zaten azınlıkların da seçilme ve 

temsil ilkesini esas aldığından Ermenilerin yaşadıkları bölge ve nüfus ço-

ğunlukları hakkında yüzeysel bir bilgi verecektir. 

Meclis-i Mebusan Seçimleri

Osmanlı İmparatorluğu’nda Meclis-i Mebusan seçimlerine gelmeden 

önce, hem merkezde hem de taşrada değişik vesilelerle seçimler yapıl-

mıştır


28

.  İsyanlar dolayısıyla 1832 tarihinde Sisam adasında yapılan se-

çimleri

29

 taşranın sorunlarını çözmek için oluşturulan imar meclislerinin 



seçimleri takip etti

30

Vilâyet Nizamnamesi 7 Kasım 1864 tarihinde yürür-



lüğe girdi. Tuna vilâyeti, Halep, Edirne, Trablus ve Bosna’da uygulandı 

ve ardından Ocak 1871’de genişletildi. Artık devlet her geçen gün yeni 

bir duruma uyum sağlamak durumundaydı

31

. Böylece taşranın yönetime 



katılması ve seçim unsurunun girişi aşama aşama tüm memlekete yayıydı. 

Bu sayede hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler devlet yönetiminde 

taşradan başlayarak etkin olmaya başladı

32

.



Osmanlı İmparatorluğu’nda yerel yönetimin aşamalarından birisi de 

belediyedir. Bu aynı zamanda yönetimin halka doğru yayılışının aşama-

larından da birisidir. Meclis-i Âlî-i Tanzimat’ın kararıyla 16 Ağustos 1854 

tarihinde İhtisap Nezareti lağvedilerek İstanbul’da yeni bir yapılanmaya 

gidildi


33

. Zira, Kırım Savaşı’na katılan devletler Müslim-gayrimüslim eşit-

liğinin sağlanmasını istemişlerdi. Belli kriterleri içeren bu yeni sistemin 

temelinde seçim ve gayrimüslimlerin yönetime katılma süreci vardı.

Bütün bu gelişmelerin bürokratik uzantısı 23 Aralık 1876 tarih-

li Kanun-ı Esasî’nin amir hükmü gereğince açılan Osmanlı Meclis-i 

Mebusan’ıdır

34

. Buna göre adı geçen meclise 120 mebus seçilecekti. Pa-



28 Taşra meclislerinde yapılan uyguyalar hakkında bkz. Düstür, Birinci Tertip, 1. Cilt, Mat-

baa-i Amire, İstanbul 1289, s.486. 

29 Ortaylı, Tanzimat Devrinde…, s.68.

30  İmar meclisleri için şu eserlere bkz. Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentle-

rinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, TTK Yayını, Ankara 1997, s.199; Seyitdanlıoğlu, “Yerel 

Yönetim Metinleri III, s.67-81; Akyıldız, a.g.e., s.194. 

31 Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, Hil Yayını, İstanbul 1995, s.133.

32  Ancak seçime katılmanın ön koşulu vardı. Buna göre devlete doğrudan vergi verenlerden 

vilâyetlerde beş yüz kuruş, kazalarda ise yüz elli kuruş vergi verenler seçimlere katılabilir-

di. İhsan Güneş, Türk Parlamento Tarihi IV. Dönem, C.I-II, TBMM Yayını, Ankara 1996, 

s.43.

33 Ortaylı, Tanzimat Devrinde…, s.133.



34  Takvim-i Vekayi, 19 Mart 1877, Pazartesi.

247

Öğr. Gör. Dr. Ahmet OĞUZ

dişah, Mısır ve Tunus’tan beşer mebus seçilmesini de isteyerek listeye ek 

yapmıştır. İstanbul’dan beş Müslüman ve beş gayrimüslim seçilmesi için 

ayrı bir seçim kanunu yapılmıştır

35

. Taşrada ise idare meclisi üyelerinin 



seçilmesi yoluna gidilerek

36

  kısa sürede meclisin açılması sağlanmıştır. 



Bunun için 7 maddelik geçici bir beyanname hazırlandı

37

. Mebuslar bu 



talimatlara göre seçilerek meclise geldi.

Yapılan bu seçimde, Müslim-gayrimüslim nüfus oranına göre ilginç 

sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Örneğin, Anadolu’da 162 148 erkek nüfusa bir 

mebus düşerken, Afrika’da bu oran 505 000 nüfusa çıkmaktadır. Buna kar-

şın Rumeli tarafında sayı azalmakta 82 882’ye düşmektedir. Dinî yönden 

bakıldığında ise Müslümanlar aleyhine bir dengesizlik görülmektedir. 133 

367 Müslüman bir mebus seçerken, 107 557 Hıristiyan bir mebus, 18 750 

Yahudi nüfus ise yine bir mebus seçiyordu

38

. Her dinî grup kendi dindaş-



larına oy vermek zorunda değildi. Edirne örneğinde olduğu gibi Ermeni 

Rupen Efendi, Müslümanların oylarıyla seçildiğini ifade etmektedir

39

. Her 


bölgeden seçilen mebus sayısı o bölgenin nüfus dağılımını göstermiyordu. 

Yahudi nüfusta olduğu gibi. Buradaki amaç, Osmanlı halkının mecliste 

temsil edilmesini sağlamaktı. 

Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı yukarıda belirtilen seçim usûlü ile mey-

dana gelmiş ve aşağıda görüleceği üzere Ermeniler de diğer gayrimüslim 

milletlere oranla en yüksek ölçüde temsil edilmişlerdir. 



Meclis-i Mebusan’ın Açılması

Birinci Devre

Kanun-i Esasî’nin hazırlanması  sırasında görev alan Ermeniler, her 

vilâyette

40

 gayrimüslimlerle beraber meclise seçilerek görev almıştır.



35  Osman Ergin, Türkiye Maarif Tarihi, 5. Cilt, İstanbul 1995, s.189; Takvim-i Vekayi, 24 

Zilhicce 1293, Çarşamba.

36 Ahmet Oğuz, “1877-1878 Meşrutiyet Meclisinde Kastamonu Mebuslarının Faaliyetleri ve 

Ele Aldıkları Başlıca Konular”, İkinci Kastamonu Kültür Sempozyumu Bildirileri 18-20 

Eylül 2003, Ankara 2005, s.30.

37 Sabah, 21 Teşrinevvel 1876, Perşembe.

38  Roderic Devereux, The First Ottoman Consititutional Period, J. Hopkins Pres, Baltimore 

1963, s.141.

39 Hakkı Tarık Us, Meclis-i Mebusan (1877-1878) Zabıt Ceridesi I, Vakit Matbaası Yayını, 

İstanbul 1939, s.176.

40  Vilâyetler 1876 tarihli mülkî taksimata göre yapılmıştır. Karal, a.g.e., s.337-339.


248

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Seçildiği vilâyet

Müslüman

Gayrimüslim

Ermeni mebus

Adana


2

1

Daniloğlu Milkon Efendi



Ankara

2

1



Altıntop Mike Efendi

Aydın


3

2

Agop Efendi



Diyarbakır

2

1



Osep Kazazyan Efendi

Edirne


4

4

Rupen Efendi



Erzurum

2

2



Hamazasb Hallacyan

Erzurum


-

-

Danyal Karaciyan



Halep 

3

1



Karaca Manok Efendi

Hüdavendigâr

2

2

Sahak Yavrumyan Efendi



Dersaadet

5

5



Sebuh Maksutyan Efendi

Dersaadet

-

-

Hüdaverdizade Ohannes Efendi



Sivas

2

1



Agop Şahinyan Efendi

Toplam


27

20

Birinci Meclis-i Mebusan’a seçilecek toplam 130 mebustan 50’sinin 



gayrimüslim olması kararlaştırılmıştı. Seçim sonunda ise şu tablo ortaya 

çıkmıştır:



Meclis-i Mebusan’ın I. dönemi

Türk


41

Yahudi


16

Ermeni


12

Arap


11

Boşnak


8

Rum


2

Sırp


1

Müslüman mebus

71

Gayrimüslim



49

Milliyeti belirlenemeyen

29

Toplam


120

249

Öğr. Gör. Dr. Ahmet OĞUZ

Meclisin I. döneminde Ermeni mebusların oranının yaklaşık % 10 ol-

duğu görülmektedir. 

Ermeni mebusların da tartışma gündemi Osmanlı İmparatorluğu’nun 

gündeminden ayrı olmadığı muhakkaktır. Ermeni mebuslar da diğer me-

buslar gibi devletin her sorunuyla vatandaş olma bilinciyle ilgilenmişler, 

her mebus gibi zaman zaman kendi bölgeleriyle diğer bölgeleri kıyasla-

mışlardır. Bu konuşmalar incelendiğinde hem gayrimüslim hem de Ermeni 

mebusların gayrimüslim teb’anın haklarını koruma ve geliştirme çabaları 

dışında devleti bölmek gibi kaygılarının olmadığını düşünmekteyiz. Birin-

ci dönem meclis kayıtları içerisinde şuurlu bir şekilde Müslümanlara karşı 

bir gayrimüslim, ya da Ermeni milletinin millî kimliğine yönelik açık bir 

ifadenin bulunmadığı görülmektedir. Birinci dönemde seçilen 12 Ermeni 

mebus Osmanlı  İmparatorluğu’nun her konudaki problemiyle doğrudan 

ilgilenmiş, ilgili konularda görüşlerini meclis kürsüsünden ifade etmiş-

tir. Birinci dönemde yer alan 12 mebusun yaptıkları konuşma sayıları göz 

önüne alındığında bu durum aşağıdaki tabloda açıkça görülmektedir:



Mebus adı

Seçildiği vilâyet

Konuşma sayısı

Hudaverdi Ohannes Efendi

İstanbul

29

Sebuh Efendi



İstanbul

70

Manok Karaca Efendi



Halep

65

Rupen Efendi



Edirne

32

Danyal Efendi



Erzurum

25

Hamazasb Efendi



Erzurum

18

Osep Kazazyan Efendi



Diyarbakır

3

Altıntop Mike Efendi



Ankara

1

Şahinyan Agop Efendi



Sivas

2

Bızdıkoğlu Kirko Efendi



Adana

-

Agop Eferdi



Aydın

-

Sahak Yavrumyan Efendi



Hüdavendigâr

-

Toplam



245

Görüldüğü gibi Ermeni mebuslar Meclis-i Mebusan’ın açıldığı 6 Mart 

1293/19 Mart 1877 tarihinde başlayan ve 16 Haziran 1293/28 Haziran 


250

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

1877 tarihine kadar süren elli altı oturumda 245 defa söz alarak meclisin 

gündemine dâhil olmuşlardır. Bu konuşmalarda ise şu konular özellikle 

dikkat çekmektedir:

İntihab-ı Mebusan kanunu ve vilâyet ve kaza meclislerine aza inti-

habı kanunu görüşmeleri sırasında Müslüman ve gayrimüslim mebuslar 

arasında bir takım tartışmalar yaşanmıştır. Bunların en önemlileri her dinin 

mensubunun anılan bölgede sayıları az da olsa vilâyet ve kaza meclislerine 

girip girmeyeceği ve her dinin ruhanî reisinin yine vilâyet ve kaza meclis-

lerine girip girmeyeceğidir. Bu tartışmaya bağlı olarak müftünün ruhanî 

reis mi yoksa devlet memuru mu olduğu tartışılmıştır. 

Meclis-i Mebusan’da vilâyet ve kaza meclislerine üye seçimi sırasında 

bu ve benzeri tartışmalar yaşanırken İntihab-ı Mebusan kanunu görüşme-

leri sırasında ise Danyal Efendi’nin mebuslar için de Müslim-gayrimüs-

lim tabiri kullanmasına diğer mebuslar şiddetle karşı çıkmışlar ve Danyal 

Efendi’nin meclis konuşmasını kesmişlerdir

41



Erzurum mebusu Danyal Efendi, vilâyet meclislerine ruhanî reisle-



rin de girmesini ister. İstanbul mebusu Sebuh Efendi ise, kaymakam kaza 

meclislerinde reis olmamalı, ahali tarafından müntehab bir reis olmalıdır

görüşündedir

42

. Danyal Efendi, müftünün de ruhanî reis olduğunu, diğer 



ruhanî reisler gibi değerlendirilmesini, hatta görüşlerinde ısrar ederek müf-

tü orada fetva mı verecek diyerek sert bir ifade kullanır

43



Vilâyet ve kaza meclislerine kaç yaşında aza seçileceğine dair yapı-

lan konuşmalarda Halep mebusu Manok Efendi 21 yaşında olmasını ister. 

Gerekçesi de Halep civarında gençlerin 16-17 yaşlarında yurtlarından ay-

rılarak para kazandıklarını 21 yaşına geldiklerinde ise çoktan aile babası 

olduklarını söyler. Avrupa’da daha geç yaşlarda insanların aile reisi oldu-

ğunu, Avrupalı gençlerin okul bitirmelerinden dolayı hayata geç başladık-

larını söyler

44

.



Kanun-ı Esasî’’de seçilen her mebusun yalnız seçildiği bölgenin değil 

tüm halkın mebusu olduğu yazılıdır. Buna rağmen zaman zaman mebuslar 

kimi temsil ettiklerini tartışmıştır. Konya mebusu Simon Efendi Konya’da 

azınlık Rum ve Ermeniden başka millet olmayıp her ikisini de temsil etti-

41  Meclis-i Mebusan Zabıt Cerideleri (MMZC), 14 Mayıs 1877.

42  MMZC, 1 Nisan 1877.

43  MMZC, 12 Nisan 1877.

44  MMZC, 23 Nisan 1877.



251

Öğr. Gör. Dr. Ahmet OĞUZ

ğini söyler. Manok Efendi de aynı oturumda yalnız Ermenileri değil tüm 

gayrimüslimleri temsil ettiğini söyler

45



Müslüman ve gayrimüslim mebuslar, mecliste ayrılık ifade eden din ve 



millete dayalı konuşmalardan kaçınmaya çalışırlar. Osmanlı kimliğini üst 

kimlik olarak benimserler. Edirne mebusu Rupen Efendi, devletin okulları 



himayesi altına alacağını, o zaman evlâtlarımızın bir yerde eğitim görece-

ğini ve bir efkâra hizmet edeceklerini söyler. Sebuh Efendi de bunu destek-

ler ancak taşrada bunun zaman alacağını da ilâve eder

46

. İstanbul’dan beş 



Müslüman, beş gayrimüslim mebus seçimi konusunda yapılan tartışma-

larda İstanbul mebusları Manok Efendi ve Vasilaki Efendi bu ve benzeri 

tartışmalara gerek olmadığı, Kanun-ı Esasî ve okullarda yapılacak karma 

eğitim sayesinde bundan yirmi sene sonra aramızda Müslim-gayrimüslim 

farkı kalmayacaktır görüşündedir

47



Meclis-i Mebusan’ın en hararetli konuşmaları Rusya’nın Osmanlı 

İmparatorluğu’na savaş aştığı zaman yaşanır. Osmanlı İmparatorluğu’nun 

her türlü dil, din vb. özgürlükleri her topluma tanıdığı ve bu sayede kay-

bolmadan bu zamana kadar geldiklerini ifade eden gayrimüslim mebuslar, 

Rusya’nın azınlıkları himaye etmek için savaş açmasını da kabul etmezler. 

Karadağ meselesi konuşulurken Vasilaki Efendi, devlet-i aliyyenin mezhep 



ve milliyetleri değil aynı zamanda milletlerin lisanlarını da himaye etti 

demesi üzerine Sebuh Efendi söz alarak sair devletlerde âyin serbest olma-



dığı gibi lisan da serbestisi yoktu demektedir

48

. Manok Efendi, biz Ermeni 



ve Hıristiyan bulunmakla kat’a Rusya’nın himayesine muhtaç değiliz. Bu 

sözüm milletim ve alel-husus Halep vilâyeti dahilinde bulunan kaffe-i milel 

namına ilân ve neşr olunmasını isterim demektedir

49



Rusya’nın savaş açması sonucu gayrimüslim mebuslar meclis oturu-

munda hararetli tartışmalar yapmıştır. Bu konuşmaların ortak noktasını 

savaşa asker olarak değil ama para ve mal ile katılmak istekleri nokta-

sında toplanmıştır. Nakkaş Efendi, kendisinin Marunî olduğunu söylediği 

konuşmasında Rusya’ya hitaben Acaba sizin memleketinizde bir Katolik 

istediği gibi vaaz edebilir mi? Eğer vaaz ederse hayatından emin olabilir 

mi? Bir adam evlâdına kendi milliyetinin terbiyesini verebilir mi? Ruslar 

Rus’tan maadasını vatandaş tanır mı? Ne kadar Katolik varsa hayvan gibi 

45  MMZC, 25 Nisan 1877.

46  MMZC, 7 Nisan 1877.

47  MMZC, 14 Nisan 1877.

48  MMZC, 28 Mart 1877.

49  MMZC, 25 Nisan 1877.



252

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



muamele görür. Bu zamana kadar silâh kullanmadım ama mal ile hizmet 

etmeye hazırım sözleri üzerine Sebuh Efendi silâhta kullanabileceklerini 

her türlü hizmeti yapabileceklerini söyler

50

.

Mecliste bir ilginç tartışma da Hamazasb Efendi’nin Erzurum’da va-



tan savunması için Müslüman kardeşleriyle Ermenilerin bir olarak Ruslara 

karşı vatanı savunmak için Milliye Taburları teşkil ettiklerini bu haberi 

Meclise ve bütün dünyaya burudan duyurduğunu bildirir

51

.



Download 3.23 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   42




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling