Hamkorlik masalalari” mavzusidagi Xalqaro ilmiy-amaliy konferensiya materiallari
Download 5.91 Mb. Pdf ko'rish
|
Konferensiya materiallari 2022 tahrir yangi xatosiz (2)
5. YORUM VE AÇIKLAMALAR
Türkler tarihin en eski devirlerinden beri adaleti ön planda tutarak insanlar arasında güven ve huzuru sağlamışlardır. Adaletten uzaklaştıkça da isyanlar, karşı duruşlar ve tavır koymalar başlamıştır. İslamiyet’i kabul etmeden önce Gök Tanrı inancına sahip Türkler il ve töreyi bir arada değerlendirmiş, Orhun Yazıtlarında rastlandığı gibi “il gider töre kalır” sözüyle adaletin devletten üstün olduğunu ifade etmişlerdir. Töre bir anlamda adalet kavramının yerine kullanılmış, İslamiyet’in kabulünden itibaren Kur’an ve hadisler yoluyla hak ve adaletin üstünlüğünü bütün dünyaya yaymaya gayret etmişlerdir. Nizamülmülk’ün Siyasetnamesi, Fatih Sultan Mehmet’in Kanunnamesi başta olmak üzere çok sayıda siyasetnamede hak hukuk adalet kavramları çokça işlenmiştir. “Siyâsetnâmelerde devlet yönetiminin temel ilkeleri, devlet başkanında bulunması gereken başlıca özellikler, yönetimde dikkat edilmesi veya kaçınılması gereken hususlar, devlet görevlilerinin tayin ve denetimleri, beytülmâl idaresi, devletler arası ilişkilerde uyulması gereken kurallar, hükümdarın Allah’a ve halka karşı sorumlulukları, devletin ayakta kalmasının temel şartları gibi konular üzerinde durulur. Konuların işlenişinde teorik yaklaşımın yanı sıra pratik hayata yönelik hususlara ağırlık verilir. Âyetler, hadisler ve hikmetli sözler, meşhur hükümdarların, halife ve sultanların söz ve davranışlarından örnekler 289 kaydedilerek yöneticilere tavsiyelerde bulunulur. Bu konulara genel âdâb, ahlâk ve tasavvufa dair eserlerle nasihatnâmelerde de yer verildiği görülmektedir. Adalıoğlu(2009,cilt 37)” Adalet kavramı Türk kültür tarihinin biline en eski ve çok değerli eserlerinden biri olan 11. yüzyılda Yusuf Has Hacip tarafından yazılan Kutadgu Bilig’de çokça yer alan bir kavramdır. Bu eser, adalet kavramının mutlak surette daha eskilere dayandığını, Türk milletinin zihninde bir adalet algısı ve kültürünün varlığını da göstermektedir. Türklerin İslâmiyet’i kabulünden önce ve kabulünden itibaren bütün çağlarda adalet, eşitlik, hakkaniyet, merhamet, yüksek ahlak ve erdem sahibi olmakla dünya halklarının pek çoğuna örnek davranışlar sergilemiştir. İslâm ahlâk ve faziletiyle yoğrulmuş Türk kültüründe adalet kavramı devlet yönetiminde, insanlara arası ve milletler arası ilişkilerde adaletten ayrılmamayı bu sebeple adalet mülkün yani memleketin temelidir düsturuyla hareket edildiği çok sayıda örneklerden anlaşılmakta ve görülmektedir. Filozofların, teologların, hukukçuların, dilbilimcilerin ve merkezinde insan olan sosyal bilimlerin temel kavramları içinde yer alan; kararların, hükümlerin ve hakkaniyet ilkelerinin benimsendiği adalet kavramı; insanların toplumsal düzen içinde belli bir düzen içinde yaşamasını sağlamak için eşit haklar çerçevesinde yaşamasını sağlayan ahlâki erdem olarak kabul edildiği görülür. İnsanların mensup olduğu milletlerin kültürel kodları içinde de adalet algısı farklılıklar gösterir. Bu nedenle kimi toplumlarda “Eşitlik mi, adalet mi?” sorusu ortaya çıkar. Adalet kavramının sözlüklerdeki tanımından söz edildiğinde “adalet: 1. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. 2. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme. 3. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları, 4. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. (TDK Güncel Sözlük; 2022) Adalet kavramına bağlı olarak kullanılan söz varlığı ögeleri içinde birleşik fiiller: adalet dağıtmak, adalete teslim etmek, adalete teslim olmak, adaletine sığınmak ve birleşik kelimeler olarak da adalet kapısı, adalet mahkemesi, adalet örgütü, adalet sarayı, sosyal adalet Download 5.91 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling