Hazirlayanlar


Download 3.23 Mb.
Pdf ko'rish
bet36/42
Sana17.10.2017
Hajmi3.23 Mb.
#18083
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   42

3. Çalışmanın Metodolojisi

Osmanlı Devleti’nden bu yana Anadolu topraklarında varlık gösteren 

Ermenilerin soykırım iddiaları günümüzde sadece Türk-Ermeni kamuo-

yunu işgal eden bir husus olmaktan çıkmış, dünya kamuoyunda da büyük 

yankı bulmaya başlamıştır. Ortak yaşam alanlarında bir arada uzun yıl-

lar yaşayan Ermeni ve Türk uluslarının tarihsel sorunlar nedeniyle bugün 

içinde bulundukları düşmanlık hali her iki ülkenin dış politikalarına zarar 

vermektedir.

Oysa tarihe baktığımızda iki millet arasındaki birlik ve beraberliğe ta-

nıklık edebilecek birçok olay bulunmaktadır. Öyle ki Osmanlı Devleti’nde 

en çok kayırılan millet Ermenilerdi. Bununla birlikte Türkler ile Ermeniler 

arasında evliliklerle akrabalık bağları kurulmuş ve böylece ilişkiler daha 

kuvvetli bir hal almıştı. Ancak 1915 olayları ve sonrasında Ermeniler, Av-

rupalı devletlerin doğal enerji kaynaklarına ve Kafkaslar’da üs elde etme 

amaçlarına ulaşmada müttefi k haline gelmesini sağlamıştır. Zorunlu göç 

sırasında dünya harbinin yaşanıyor olması ve yetersiz sağlık hizmetleri ne-

15  Sedat Laçiner, “Ermeni Sorunu’nun Temel Unsurları olarak Ermeni Kimlik Bunalımı Güç 

Politikaları”, Editör Şenol Kantarcı, Ermeni Araştırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, 

Cilt III, ASAM-Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Ankara 2003, s.20.


491

Doç. Dr. Birol AKGÜN / Arş.Gör. Metin ÇELİK / Zeynep BOYACIOĞLU

deniyle salgın hastalıkların yaygın olması sebebiyle, meydana gelen ölüm-

lerin bilânçosu ağır olmuştur. Yakınlarını ve sevdiklerini kaybeden Erme-

niler, bu tarihten sonra ölümlerin sorumlusu olarak Türkleri görmüşlerdir.

Bu çalışma da Ermeni Sorununu farklı bir boyuttan ele alınarak, hem 

Türkiye kamuoyunda hem de Ermenistan kamuoyunda algılanışı analiz 

edilmektedir. Öncelikle çalışmada, Türkiye ve Ermenistan’da (Aralık 2002-

Ocak 2005) gerçekleştirilen ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı 

(TESEV) tarafından yayınlanan anket çalışmasının verileri kullanılmıştır. 

Kamuoyu araştırmaları Türkiye’de 35 ilde 1 219 kişiyle; Ermenistan’da 

ise 21 ilde 1 000 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirilmiş-

tir. İkinci anket verileri ise Pollmark Araştırma Merkezi tarafından Nisan 

2005’te sadece Türkiye’de yapılan kamuoyu çalışmasından alınmıştır. Bu 

anket de 3 033 kişiyi kapsamaktadır. Son olarak Armenian Center for Na-

tional and International Studies tarafından Ermenistan’da Nisan 2005’te 

gerçekleştirilen ve 1 900 kişiyi kapsayan araştırma verilerinden yararlanıl-

mıştır. Analizimizde, kamuoyu yoklamalarında elde edilen verilerin, Türk 

ve Ermeni halklarının iki ülke arasındaki sorunlara bakışı karşılaştırmalı 

biçimde ortaya konulmaya çalışılmış ve teorik çerçevede yorumlanmıştır.

4. Sorunun Türk ve Ermeni Kamuoylarında Algılanışı

Sorunun her iki kamuoyunda mevcut algısının belirlenmesi, sorunun 

çözümünde oldukça yararlı olacaktır. Aynı sorulara her iki kesimin de ve-

receği cevapların tahlili, sorun oluşturan konularda tarafl arın yanlış bilgi-

lendirilip bilgilendirilmediklerini, ne ölçüde haberdar olduklarını ortaya 

koyacaktır. Verilen cevapların doğru yorumlanması açısından tablolarda 

ve yorumlarda iki tarafın cevapları ortak verilmeye çalışılacaktır.

Tablo 1. Türkiye-Ermenistan ilişkilerini nasıl tanımlıyorsunuz

16

?

Çok kötü

Kötü

Ne iyi, ne kötü

İyi

Çok iyi

Cevap verilmesi zor

Türkler


6.6

30.8


45.4

10.9


0.2

6.2


Ermeniler

18.9


60.4

17.9


0.5

-

2.3



16  Tablo 1, 2, 7-13 için bkz. “Armenian and Turkish Citizens’ Mutual Perceptions and Dialo-

gue Project”, Center for Global Peace, American University, Editör Ferhat Kentel, Gevorg 

Poghosyan, Volkan Aytar, Washington DC, taken from TESEV İstanbul 2005.


492

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

İki ülke arasındaki ilişkiler her iki ülke halkınca genellikle kötü olarak 

tanımlanmaktadır. Ancak Ermenilerin bu konuda çok daha fazla kötümser 

olduğu rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Türkler ise genelde ilişkilere daha 

olumlu bakmakta, ilişkileri ne iyi ne de kötü olarak tanımlamaktadır. Türk-

lerdeki bu kararsızlık, en azından Ermenilere karşı düşmanca bir tutum 

sergilemediklerini göstermektedir.



Tablo 2. İki toplumun bir araya gelmesini önleyen önyargılar nelerdir?

Türkiye

Ermenistan

Sözde soykırım/soykırım

% 19

% 81.7


Dinî farklılıklar

% 11.2


% 2.8

Tarih


% 9.4

-

Türkçülük akımı



-

% 1.4


Ermenistan-Azerbaycan sorunu

% 6


% 9.8

Ermenilerde mevcut olan soykırım inancı oldukça kuvvetlidir. Ankete 

katılan Ermenilerin % 81.7’si soykırım bahanesini iki toplumun bir araya 

gelmesini engelleyen temel neden olarak savunmaktadır. Soykırım gerek-

çesinin ardından ise Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını  işgal etmesi 

(Karabağ) ve Türklerin bu konuda Ermenilere karşı tavırlı olabileceği dü-

şüncesi Ermenilerin ikinci derece önemli gördükleri olaydır.

Türkler sözde soykırım ısrarına tepki göstermekte ve iki toplumun bir 

araya gelmesindeki en önemli engel olarak görmektedir. Her iki toplum 

için sözde soykırım temel ön yargıdır. Ancak sözde soykırım iddiasının ge-

rekçe olarak gösterilmesine yönelik kanılar farklıdır. Ermenilerin tama-

mına yakını (beşte dördü) temel neden olarak görmekteyken, Türklerin 

yalnızca beşte biri sözde soykırım ısrarını temel neden olarak görmekte-

dirAyrıca Türkler sözde soykırım ısrarına ilâveten, dinî farklılıkları, tarihi 

ve Karabağ’ın işgalini de engel olarak görmektedir. Türklerde tek konuda 

kodlanma olmaması, Türkleri soruna daha gerçekçi bakma yönünde olum-

lu etkilemektedir. 

 Ermenilerin, Osmanlı Devleti içerisinde özellikle Birinci Dünya Sa-

vaşı boyunca tamamen tahrip edilmiş bir toplum, mağdur halk oldukları 

inancı, bugün Ermeni Diasporası tarafından ısrarla savunulmaktadır. Er-

meni Diasporası tehcirin nedenini tartışmamakta, yaşananlardan yalnızca 

Ermenilerin etkilendiğini savunmakta, tehcir nedeniyle 1.5 milyon Erme-



493

Doç. Dr. Birol AKGÜN / Arş.Gör. Metin ÇELİK / Zeynep BOYACIOĞLU

ninin katledildiğini (Genosid) iddia etmekte, bunun sorumlusu olarak da 

Osmanlı Devleti’ni/bugün için Türkiye’yi göstermektedir.



Tablo 3. Soykırım konusunu ilk olarak ne zaman duydunuz

17

?

Hatırlamıyorum

% 38.6

0-7 yaş


% 24.2

8-11 yaş


% 18

12-17 yaş

% 14

Dolayısıyla Ermeni Devleti’nin dış politikası, Ermeni ulus kimliği ve 



Ermeni Diasporası’nın meşruiyet kazanma çabası Türkiye’yi -soykırım te-

melinde- ötekileştirmek ile şekillenmiştir. Bu ötekileştirme, Ermeni devle-

tinin resmî politikası haline gelmiş ve soykırım iddiası bilinçli bir şekilde 

(toplum mühendisliği) aşılanmaya çalışılmıştır.

Bu bilinçli faaliyetlerin ilki; soykırım iddiasını çocuk yaştaki, sosyal-

leşme çağındaki Ermenilere aşılamaktır. Ermeni çocuklar yedi yaşına gel-

diğinden itibaren tehcirin varlığını ve akrabalarının yaşadığı (sözde) acıları 

kabullenmiş oluyorlar. Bunun sonucunda Türklere karşı öfkeyle büyümüş 

oluyorlar.

Tablo 4. Tehcir sizce ne zaman gerçekleşti?

24 Nisan 1915

% 15.9

1915


% 68

1915-1923

% 3.1

1896-1921



% 2.9

1894-1915

% 2.8

Sözde soykırımın 1915’te gerçekleştiği neredeyse tüm Ermenilerce bi-

linmektedir. Bunun temel nedeni, soykırım iddialarının küçük yaşlardan 

itibaren bir politika çerçevesinde öğretilmeye çalışılmasıdır. Yedi yaşına 

kadar neredeyse tüm Ermeniler, sözde soykırımın 1915’te gerçekleştiği 

bilgisini edinmiş oluyorlar.

17  Tablo 3-6 için bkz. “The Armenian Genocide 90 Years and Waiting”, Armenian Center for 

National and International Studies, Nisan 2005.


494

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Tablo 5. Tehcir sizce nerede gerçekleşmiştir?

Batı Ermenistan

% 75.8

Doğu Ermenistan



% 2

Türkiye’nin öncü devleti Osmanlı

% 19.2

Ermenilerde tehcirin gerçekleştiği yer olarak Batı Ermenistan lafzı sık-



lıkla kullanılmaktadır. Batı Ermenistan, Türkiye sınırları içerisindeki Kars, 

Iğdır, Ardahan, Erzurum ve Ağrı’nın bir kısmını ihtiva eden coğrafyayı 

tanımlamak üzere Ermenilerce kullanılan bir isimdir. Ermenilerdeki Batı 

Ermenistan kullanımı, Ermenilerin kimlik inşasında soykırım iddialarının 

yalnızca ortak bilinç oluşturma aracı değil, aynı zamanda coğrafî kimlik 



oluşturma  aracı olarak da kullanıldığını göstermektedir. Ermeni Devleti 

ve Diasporası’nın soykırım ısrarının ardından Türkiye’nin muhtelif toprak 

parçalarında hak iddia edebileceği izlenimi oluşmaktadır.

Tablo 6. Tehcir sırasında sizce kaç kişi ölmüştür?

1 milyon


% 3.9

1.5 milyon

% 76

1.5-2 milyon



% 4.1

2 milyon


% 7.2

Çoğunluk itibariyle bir buçuk milyon insanın öldüğü düşüncesini ta-

şıyan Ermenilerin 1.5 milyon rakamında uzlaşmasının en önemli sebebi 

Diaspora’nın sahip olduğu etkin politikadır. Sözde Ermeni soykırımı, Türk 

ve Türkiye düşmanlığı Diaspora Ermenileri için birleştirici unsurlar olarak 

görülmektedir. Diaspora için kimlik oluşturma sürecinde soykırım ve bu 



soykırımın faili Türkiye kadar etkili başka bir öteki bulunmamaktadır. 

Tablo 7. Türkiye-Ermenistan ilişkilerin gelişmesi önünde

önemli bir sorun olduğuna inanıyor musunuz?

Türkler

Ermeniler

Evet


% 36.8

% 95.5


Hayır

% 33.8


% 1.6

Bilmiyorum

% 29.5

% 2.9


495

Doç. Dr. Birol AKGÜN / Arş.Gör. Metin ÇELİK / Zeynep BOYACIOĞLU

Türklerle Ermenilerin uzlaşma sağlayacağı konusunda Türklerin % 

36.8’i ilişkilerin düzelmesinde bir sorun olduğunu ifade etmiştir. Ancak, 



Hayır cevaplarının Evet cevaplarıyla yakın olması dikkat edilmesi gereken 

bir başka detaydır. Çünkü Türkler iki ülke arasındaki ilişkilere Ermeniler 

gibi kati bir olumsuzlukla yaklaşmamaktadır.

Ermenilerin ise neredeyse tamamı ilişkilerin geliştirilmesi önünde 

önemli bir sorun olduğunda hemfi kir durumdadır. Anlaşılacağı üzere Er-

meniler için en önemli sorun, soykırım iddialarıdır.



Tablo 8. Aşağıdaki fi kirlere katılıyor musunuz?

Ermeniler

Evet

Hayır

Bilmiyorum

Türkiye-Ermenistan sınırı açılmalı

62.7

31.1


6.2

Türkiye-Ermenistan arasında diplomatik ilişkiler

geliştirilmeli

87.7


8.1

4.2


Tarihî ve siyasî sorunların çözümü beklemeksizin iki ülke 

arasında ekonomik işbirliği geliştirilmeli

60.1

33.1


6.8

Ermeniler Türkiye-Ermeni sınırının açılmasını istemektedirler. Çünkü 

komşuları arasında ekonomik bakımdan en çok faydalanabileceği ve gü-

venli bir şekilde ticaret kurabileceği ülke Türkiye’dir. Ekonomik kaygı Er-

meniler için oldukça önemlidir. Üçüncü ifadede de Ermenilerin ekonomik 

işbirliğinin en kısa zamanda gerçekleşmesi arzusunda olduklarını görmek-

teyiz. Ekonomik ilişkilerin gerçekleşmesini diplomatik ilişkilerin düzel-

mesiyle mümkün olduğu kanaati Ermenilerde oldukça yaygındır (% 87.7). 

Ermeniler için en önemli ortak kanı, diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi-

dir. Burada diplomatik ilişkilerin gelişmesi önündeki en önemli etkenin 



soykırım iddiası olduğu düşünüldüğünde, Ermeniler için sözde soykırımın 

kabulünün ne kadar önemli olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Er-

menilerin verdikleri cevaplarda bilmiyorum cevaplarının düşük oranlarda 

olması, Ermenilerin birçok konuda bilinçli politikalarla eğitildiklerini ve 

yönlendirildiklerini göstermektedir.


496

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Tablo 9. Aşağıdaki fi kirlere katılıyor musunuz?

Türkler

Evet

Hayır

Bilmiyorum

Türkiye-Ermenistan sınırı açılmalı

50.9

32.2


16.9

Türkiye-Ermenistan arasında diplomatik ilişk. Geliştirilmeli

64.6

20.6


14.8

Tarihî ve siyasî sorunların çözümü beklenmeksizin

iki ülke arasında ekonomik işbirliği geliştirilmeli

54

29



17

Türkler sınırın açılmasına olumlu bakmaktadırlar. Ancak ticarî ilişki-

lerin geliştirilmesine olumlu bakmakla birlikte, bu olumlu tutum Ermeni-

ler kadar yüksek değildir. Çünkü Türkiye için dış ticarette Ermenistan’ın 

varlığı, Ermeniler için Türkiye’nin varlığından çok daha düşük düzeydedir. 

Hatta Türkiye dış ticarette Ermenistan’ın varlığını hissetmemektedir dahi 

denilebilir. Bunun nedeni, Ermenistan sanayisinin Türkiye’nin ihtiyaçları-

nı karşılayabilecek nihai ürün üretiminden yoksun olması ve Türkiye’nin 

her türlü ihracatı Avrupa başta olmak üzere uluslararası düzeyde karşılaya-

biliyor olmasıdır. Türkler diplomatik ilişkilerin geliştirilmesine de olumlu 

bakmaktadırlar. Her hangi bir önyargı söz konusu değildir.

Tablo 10. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi

sizin Türk-Ermeni ilişkilerine bakışınızı yansıtmaktadır?

Türkler

Ermeniler

Ermenistan/Türkiye iyi bir komşudur

% 12.7

% 0.4


Ermenistan/Türkiye diplomatik ilişkilerin gelişmediği bir komşudur

% 23.5


% 36

Ermenistan/Türkiye potansiyel tehlikedir

% 20.6

% 27.6


Ermenistan/Türkiye düşman ülkedir

% 23.4


% 33.6

Cevap vermesi zor

% 19.8

% 2.4


Ermenilerin Türkiye’ye karşı olumsuz tutumu açıkça görülmektedir. 

Ankete katılan Ermenilerin % 36’sı Türkiye’yi diplomatik ilişkilerin geliş-

mediği bir ülke olarak tanımlamaktadır ki; Türkler de Ermenileri diploma-

tik ilişkilerin gelişmediği bir ülke olarak görmektedir. Ancak Ermenilerin 

çoğunluğu Türkiye’yi potansiyel bir tehdit (27.6) ve düşman (33.6) olarak 

tanımlamaktadır. Türkiye’nin iyi bir komşu ülke olduğuna yönelik kanaat 

ise hemen hemen hiç yoktur.


497

Doç. Dr. Birol AKGÜN / Arş.Gör. Metin ÇELİK / Zeynep BOYACIOĞLU

Türkler için de Ermenistan, ilişkilerin gelişmediği bir ülkedir; ayrıca 

potansiyel bir tehlike (20.6) ve düşman bir ülkedir (23.4). Ancak Türk-

lerdeki olumsuz bakış Ermeniler kadar fazla değildir. Ermenilerde oran 

% 62’lere ulaşabilirken, Türklerde % 44 seviyesindedir. Önemli bir nok-

ta ise; Ermenilerin Türkiye’yi iyi olarak görmemelerine karşın (% 0.4), 

Türkiye’de % 13’ü gibi iyimser bir rakamın Ermenistan’ı iyi bir ülke olarak 

görmesidir. Ayrıca % 20’ye varan bir oranın kararsızlığı da, Ermenistan’a 

yönelik ketum bir önyargının olmadığına işaret etmektedir.



Tablo 11. İlişkiler son 10 yılda nasıl değişti?

Türkler

 Ermeniler

İyi yönde değişti

% 14.4

% 22.4


Değişme yaşanmadı

% 31.3


% 52.5

Kötü yönde değişti

% 35

% 21


Bilmiyorum

% 19.3


% 3.8

Geçmiş 10 yıl için her iki tarafın da kanısı değişme yaşanmadığı ya 

da kötü yönde değişim yaşandığı şeklindedir. Ancak geçmişe yönelik iliş-

kilerin kötü yönde geliştiği kanısı Türklerde daha fazladır (% 35), bunda 

ASALA terörü önemli olmuştur. 

İyi yönde gelişme yaşandığı inancının Ermenilerde daha fazla olduğu 

görülmektedir. Bunun nedeni ise sözde soykırım iddialarının uluslararası 

gündemde tartışılıyor olması ve Türk devletinin de bu konuda açıklamalar 

yapmak zorunda kalmasıdır. Ermeniler için Türk devletinin konu hakkında 

görüşünü bildirmesi ilişkilerin iyi yönde gelişmesi olarak algılanmıştır.



Tablo 12. İlişkiler gelecek 10 yılda nasıl değişecek?

Türkler

Ermeniler

İyi yönde değişecek

% 24.7

% 14.7


Değişme yaşanmayacak

% 30.8


% 37.4

Kötü yönde değişecek

% 17.6

% 25.3


Bilmiyorum

% 26.9


% 22.6

İlişkilerin gelecek 10 yıl içerisinde daha iyi olacağına yönelik kanı 

Türklerde daha fazladır (% 24.7’ye % 14.7). Tablo 10’da Ermenistan Türk-


498

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

ler tarafından % 12.7’lik bir oranla iyi bir komşu olarak tanımlanmaktaydı. 

Ermenistan’a yönelik bu iyimser bakış, gelecek 10 yıl içerisinde ilişkilerin 

iyi yönde değişeceği inancını güçlendirmektedir. 

Ermeniler ise Türkiye’ye yönelik düşman ve potansiyel tehlike algıla-

malarının baskınlığının bir sonucu olarak gelecek 10 yılda ya herhangi bir 

gelişme yaşanmayacağına ya da kötü yönde değişeceğine inanmaktadır.



Tablo 13. İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde sizce hangisi daha önemlidir?

Türkler

Ermeniler

Diplomatik ilişkiler

% 57.8

% 74.8


Akademik ilişkiler

% 3


% 1.4

Ticarî ilişkiler (özel sektör)

% 13.5

% 6.1


STK ilişkileri

% 7.3


% 0.2

Parlamenterler arası ilişkiler

% 3.1

% 2.1


İki ülke vatandaşlarının karşılıklı turizm ilişkileri

% 7.7


% 6

Ermeni Sorununun adaletli çözümü 

-

% 6


Ermeniler için diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi hayatî önem arzet-

mektedir (Tablo-8 % 87.7). Şuan ki de facto izolasyon durumunu kırmanın 

en önemli yolu Türkiye ile diplomatik ilişkilerin geliştirilmesidir. Ermeni-

ler diplomatik ilişkilerin geliştirilmesinin sözde soykırım konusuna bağlı 

olduğunun bilincindedirler ve onlara göre soykırım iddiası kabul edilmeli-

dir. Diplomatik ilişkiler dışında (soykırım iddiası) ikinci sırada ticarî iliş-

kiler yer almaktadır. 

Türkler için de diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi önemlidir. Ancak 

Türkler diplomatik ilişkiler dışında ticarî ilişkilerin ve STK’lar arasında 

kurulabilecek ilişkilerin önemini de göz önünde bulundurmaktadır. Ayrı-

ca Türkler Sorunun adaletli çözümü kısmına hiçbir şekilde katılmamakta, 

çünkü Ermenilerin ısrarla savundukları bir soykırımın hiçbir zaman ger-

çekleşmediğine inanmaktadırlar.


499

Doç. Dr. Birol AKGÜN / Arş.Gör. Metin ÇELİK / Zeynep BOYACIOĞLU



Tablo 14. Türkiye Ermenistan ile ilişkilerini geliştirmeli mi

18

?

Evet


% 41.2

Hayır


% 41.6

Fikrim yok

% 17.2

Anketin düzenlendiği tarihe dikkat etmek gerekmektedir (2005). Do-



layısıyla sözde soykırım iddialarının uluslararası platformda sıkça günde-

me geldiği bir dönemde Türk kamuoyunda Ermenistan’a yönelik bakışta 

olumsuzluk görülmektedir. Ancak her şeye rağmen Türkler için Ermenis-

tan sözde soykırım iddialarına rağmen ilişki kurulabilecek bir ülke olarak 

görülmektedir.

Tablo 15. Kendinizi Ermeni karşıtı olarak tanımlar mısınız?

Evet


% 30.3

Hayır


% 60

Fikrim yok

% 9.7

Türkler için sorunun muhatabı Ermeniler değil, Ermenistan ve Ermeni 



Diasporası’dır. % 60’lık bir kesim bu yargıyı desteklemektedir. Türkiye’de 

tepki uyandıran konu; Ermenistan’ın  sözde soykırımı temel dış politika 

aracı olarak kullanmaya çalışması ve Ermeni Diasporası’nın Avrupa ve 

Amerika’da sözde soykırım iddiasını sürekli canlı tutmaya çalışmasıdır.



Tablo 16. Sözde Ermeni Soykırımı Türkiye’de serbestçe tartışılmalı mı?

Evet


% 58.4

Hayır


% 29.2

Fikrim yok

% 12.4

Türkiye hem devlet olarak hem de ulus olarak sözde soykırım konu-



sunun tartışılmasını istemekte, tartışılmasından çekinmemektedir. Çünkü 

Türkiye’ye göre olayda herhangi bir soykırım yoktur. Tehcir olmuştur, an-

cak soykırım asla olmamıştır. Tehcir de zamanın şartları göz önünde bu-

18  Tablo 14-17 için bkz. DAĞI, İhsan-İbrahim Dalmış-Ertan Aydın, “AB, ABD ve Ermeni 

Meselesi: Kamuoyu Algısı”, 4 Nisan 2005, http://www.pollmark.com.tr, (19/07/2005).


500

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

lundurulduğunda (savaş hali) zarurî bir eylem haline gelmişti. Ayrıca sözde 

soykırıma yönelik tartışmalar devlet tarafından da desteklenmekte, devlet 

arşivlerini bu konuda yerli ve yabancı tüm akademisyenlere açtığını ilân 

etmektedir.

Tablo 17. Sözde Ermeni Soykırımı Avrupa Birliği’ne girmek için

bir şart olarak ileri sürülürse, Türkiye üyelik için bunu kabul etmeli mi?

Evet


% 9.1

Hayır


% 82.1

Fikrim yok

% 8.8

Soru net, Türklerin soruya cevabı da net. HAYIR. Avrupa Birliği bir 



devlet politikasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel dış politika di-

namikleri olan batıcılık ve statükoculuk ikilisinden birincisinin fi iliyattaki 

uygulamasıdır. Türkiye batıcılık politikası gereğince birçok Batılı ulusla-

rarası örgüte üye olmuştur (NATO, Avrupa Konseyi, OECD). 

AB’ye üye olma çabası 1963 Ankara Antlaşması ile başlamış ve bu-

gün halâ devam etmektedir. Üyelik yalnızca bir devlet politikası olarak 

kalmamış, zamanla halk da bu politikayı benimsemiştir. Ancak AB’nin 

Kıbrıs, anadilde eğitim ve benzeri konularda şart koşması her zaman tep-

kiyle karşılanmıştır. Türkler sözde soykırımın tartışılmasını istemekte, 

Ermenistan’la ilişkilerin geliştirilmesine sıcak bakmaktadırlar. Ermeni 

karşıtı değildirler, ancak, AB’ye üyelik ya da başka bir neden için de olsa 

asla sözde soykırım iddialarını kabul etmeyeceklerdir. Böyle bir dayatma 

sorunun daha da çetrefi lleşmesine neden olacaktır.



Download 3.23 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   42




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling