"Bir kimsenin; karısının iyi huylarını güzel hasletlerini yabancıların
yanında anlatmasını Peygamber Aleyhis-Selam yasakladı, sakıncalı gördü"
5
dediler. Adamcağız bu söze kulak bile asmadı, Peygamber Aleyhis-Selam'in maksadı
hiç kimsenin o kadına göz koymamasıdır, dediler. Bir müddet sonra birisi, o güzel
hasletlerinden dolayı, o kadına tamah edip göz koydu ve aldattı. Bunun üzerine karısı
elinden giden kimse, karıyı aldatıp kaçıran kimseye :
"Beyefendi bana bak! Ben karıma gönül vermiştim, onun güzelliğini ve güzel
huylarını her zaman övüyordum, ben onu bu saydıklarımdan daha iyi, daha güzel ve
daha hoş olarak görmüştüm, böylece de bilmekteyim, şimdiye kadar hiç
açıklamadığım güzel hasletlerini de sana anlatmak ve açıklamak isterdim, fakat değil
mi ki sen bu işi yaptın, karımı aldatıp kaçırdın, elimden aldın, Allah'a yemin olsun ki
öbür hasletlerini sana söylemiyeceğim " dedi. Nitekim yüce Allah şöyle
buyurmaktadır:
"Ey kulum! Benim katımda, sana verdiğim şu bilgilerden, hünerlerden ve
akıllardan daha üstünü, daha güzeli ve daha iyileri vardır. Sen kardeşindekine bir tek
huyu, bir tek kusuru, eksikliği anlayıp bildin de, müşteri buldum deyip ona tamah
ettin; başka kusurları bildermemi beklemedin, böyle yapmasaydın, o kusuru dile
dolayıp orada burada söylemeseydin, diğer kusurlarını da sana söyleyecektim ama
artık söylemem çünkü aşağılık duygusuna kapıldın ve hainlik yaptın" "Allah hâinleri
sevmez" (Enfal 58)
(Haset)
Yüce Allah bir kimseye Peygamberlik, ilim ve servet gibi nimetler verirse haset
etmemek gerektir. Nitekim Şuayb Aleyhis-Selam, bir gün ümmetine Allah'ın sayısız
nimetlerini anlatmaya çalışırken :
"Birisi size ayakkabı hediye etse onu seversiniz, Peki size ayak verene
niçin yabancı kesilirsiniz? Birisi size külah hediye etse ona dost olursunuz,
Do'stlaringiz bilan baham: |