Aleyhis-Selâm'ın sünnetidir. Çünkü irşad, olanca gücüyle kendisini Rabbe
veren kişilerin işidir"
Bazı canlar vardır ki, nur ile dopdolu olan oluk gibidir. Bu oluktan geçen her söz
nurlanır ve tertemiz olarak akıp gider. Bazı canlar ise, kirli oluk gibidir, bu oluktan
akan her şey kirlenir ziyan olup gider. Bu kimseler ise, gelmişler de şu dervişlere
katılmışlar. Fakat erenler hakkıçün erenlerin büyüklerinden olan Şerîf-i Pây-
Suhte
146
hakıçün şunu söylerim ki, bunlar dilencilik yapmaktadırlar.
(et-Tehıyyâtü Lillâhi)
Hamd ü sena, gerçek mülk ve saltanat Allah'a mahsustur. Hasan-ı Basrî
147
demiştir ki: "Câhiliyye Devri'nde bir çok put vardı. Puta tapanlar bunlara hitaben:
"Sonsuz hayat sizin için olsun!" derlerdi. Bu yersiz temenniye karşı yüce Allah:
"Sonsuz hayat, ebedî mülk ve saltanat ancak Allah'a mahsustur, ona
hamdü sena ediniz! Beş vakit namaz dahi ancak Allah için kılınır, O'na duâ
ve niyazda bulununuz! Allah'tan başka ibâdete lâyık kimse yoktur, birlik
ancak onun sıfatıdır" buyurmuştur.
Ondan sonra kul:
"Ey Peygamber! Salât ü selam sana olsun, çünkü sen ümmetine öğüt
verip doğru yolu gösterdin, Allah'ın rahmet ve merhameti, hoşnutluğu ve
bereketi senin üzerine ve "Ehl-i Beyt" in üzerine olsun! Dünya ve âhırette
selamet kalmak, yani Allah'ın bağışlaması, kıyamete kadar bize ve bizden
önce gelip geçen Peygamberlerin üzerine olsun!" der.
144 Oniki ilimden maksat şunlardır: Sarf, Nahiv, Aruz,, Lügat, İştikak, Şiir, İnşâ, Maâni, Beyan, Bedî, Hat ve
Kâfiye bak.Keşf. 1/71; Keşşafü Istılâhâti'l-Fünûn, Mısır baskısı s 17-26.
145 Ledün ilmi: Arada bir vâsıta olmaksızın, doğrudan doğruya Hak Teâlâ'dan öğrenilen ilim, Tasavvuf İlmi,
Manevî İlim, anlamına gelmektedir.
146 Şerif-i pây Suhte: Peygamber Aleyhis-Selam'ın soyundan ve erenlerin ulularından olup yedinci hicri asırda
yaşamış sûfî bir zâtın künyesidir.
147 Hasan-ı Basrî Hz.leri Tâbiûn Neslinin büyüklerinden olup Zühd ve Takva ile meşhur olmuş
Erenlerdendir.21 Hicrî yılında Medine'de doğmuş ve 110 Hicrî yılında Basrada vefat etmiştir. (Hılyetü'l-
Evliyâ 2/131-161; Tabakâtü'l-Kübrâ 1/25)
Sağa-sola selam verirken ise: "Ey Mümin Kardeşlerim! Sizler benim
Do'stlaringiz bilan baham: |