Microsoft Word ilk sayfa zhassulan


Download 1.87 Mb.
Pdf ko'rish
bet21/71
Sana02.01.2022
Hajmi1.87 Mb.
#183858
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   71
ihtiyaçlarına, onun ilerleme ve gelişmesine hizmet edecek okuldur.’’
49
 
Ceditçilik düşüncelerinin yansımasını bölgesel ittifak kurmaya çaba gösteren 
Kazak, Tatar, Başkurt aydınlarından görebiliriz. Sultan Galiyev, Ahmet Zeki Veledi 
Toğan ve Mustafa Çokay Ceditçi okullarında okuyup ‘Pantürkizm’ düşüncesinden 
esinlenmişlerdir. Ceditçilerin esas amacı Türkî halkların ortak kimliğini yaratmak ve 
onları birleştirmek olmuştu. 
 
 
1.3 Sovyetler Birliği Altındaki Orta Asya’daki Özerk Devletler ve ‘Milletler 
Politikası’ 
   
Ceditçilerin kültürel milletçiliği yaratma projesi Türkistan Bölgesi’nde başarı 
olmaya başladığında 1917 yılı gerçekleşen devrimin sonucu olarak iktidar 
komünistlerin eline geçmiştir. Rusya İmparatorluğu yıkılıp yerine Sovyet Sosyalist 
Cumhuriyetleri Birliği kurulmuştur. Bu durum Türkistan Bölgesi’nde yaşayan 
                                                            
48
 Adılcan PİRMANOV, Aycan KAPAEVA, ‘Kazak Aydınları’, (Əділжан ПІРМАНОВ, Айжан 
КАПАЕВА, «Қазақ интелегенциясы»), Атамұра, Алматы, 1997, s. 45 
49
 T.Ç. Temiroğlu, ‘Türkistan’da Okul Meselesi’, Yaş Türkistan’dan Seçilmiş Makaleler, Çev. A. 
Andican, Acar Basım.., İstanbul, 2006, s. 237 


26  
                                                                                                                                                              
Müslümanlar için bir kurtuluştu. Zira Komünistler iktidarı ele almadan önce Rus 
olmayan kesimi kendi tarafına geçirmek için onlara bağımsızlık konusunda yardımcı 
olacaklarını vaat etmişlerdi. Zira Marks’ın teorisine göre sadece sanayisi gelişen bir 
ülkede proleter devrimi gerçekleşecektir. Rusya İmparatorluğu tam anlamıyla 
sanayisi gelişmiş bir ülke değildi. Dolayısıyla kendi topraklarının bağımsızlığı için 
sürekli mücadelede olan Orta Asya halkların ancak bu siyasetle kendi tarafına 
çekmek mümkündü.  
  1917 devriminin sonucu ve Rusya İmparatorluğunun mirasçısı olarak devleti 
oluşturan farklı etnik kökenli halkların statüsünü belirtmek gerekmiştir. Devrim 
sonrası Rus olmayan halklara yönelik hangi politikanın uygulanacağı çok 
tartışılmıştır. Tartışma noktası ise Türkistan Bölgesi’nde ayrı ayrı ulus devletler 
yaratmak veya bu bölgeyi tamamıyla Rusya Federasyonunun içine dahil etmekti. 
Asıl tartışma Lenin ve Stalin arasında çoktan başlamıştı. Lenin’e göre, ‘‘Stalin 
Rus olmayan milletlere ‘özerklik’ vermek istiyordu; bu, söz konusu milletlerin 
Rusya’nın (o sıralar adı Rusya Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti ya da Rusya 
Federasyonu’ydu) parçası olacağı, bir başka deyişle Rusya’ya tabi idari birimlere 
dönüşeceği anlamına geliyordu.  Stalin, muhaliflerin ‘ünitarizm’ olarak andıkları 
yaklaşımın koyu bir taraftarıydı.’’  Daha Ocak 1918’de Tüm Rusya Sovyetleri 
Kongresi’ne sunduğu ‘federalizmin sorunları’ hakkındaki rapor, bu doktrinin ateşli 
bir savusuydu. Bu federasyon bir gün ayrı devletlere dönüşme eğilimi gösterebilecek 
olan Polonya, Finlandiya, Ukrayna, Kırım, Türkistan, Kırgızistan, Sibirya ve 
Transkafkasya gibi ‘özerk’ birimleri içeriyordu. Ama Stalin ‘özerkliğin bağımsızlık 
anlamına gelmediğini ve ayrılmaya içermediğini’ kesin bir dille vurguluyordu.
50
  
Lakin Lenin etnik kimlik temelinde her ulusun kendi kaderini kendi tayın etme 
hakkının var olduğunun savunucusuydu. Lenin Federasyona itiraz etmişti.   
  Şubat-Mayıs 1914'te kaleme aldığı ‘Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin 
Hakkı’ başlığını taşıyan kapsamlı makalesinde, Lenin şunları söylüyordu: ‘‘Herhangi 
bir ezilen ulusun burjuva milliyetçiliği, baskıya karşı yöneltilmiş genel bir 

Download 1.87 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   71




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling