Microsoft Word ilk sayfa zhassulan
Download 1.87 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Orenburg’ten Buhara’ya Sefer, Orta Asya İlgili Kaynaklar XIX-XX
geliştirilen bir kurumsam bütün;
2. Toprağa bağlı kılmaya ve dilin statüsüne dayanan idari ve siyasi bir sınıflandırma; 3. İlk iki ilkeyle ilgisi olmayan, ama onların terminolojisi içinde biçimlenen siyasal ve stratejik bir mantıktan hareketle, insan topluluklarının ve toprakların gerçekten de bölünüp birbirinden ayrılması’’. 53 Dolayısıyla Orta Asya halklarının her birine farklı kimlik yaratarak aralarına mesafe koymak Sovyet yönetiminin işini görüyordu. Eğitim dili de çok önemliydi, Rus dili stratejik olarak ön saflarda yer alacaktı. Böylece azınlık olan etnik grupları Sovyetleştirmek veya Ruslaştırmak kolay olacaktı. İlk olarak Rus milletini ‘Ağabey’ millet olarak tanımlamışlardır. Kökeni aynı olan milletlere benzerliklerini değil daha çok birbirinden ne kadar farklı olduklarını vurguladılar. Her bir lehçeyi farklı dil olarak tarih sahnesine çıkardılar. Tarihte geçen, birbiriyle yaşanmış savaşları ön plana çıkartarak birbirine var olan karşıtlık duygusunu güçlendirmeye çalıştılar. Her fırsatta birleşme eğilimi daha yüksek görünen bölgelerdeki toplulukları bir birinde ayırarak tampon oluşturma çabalarında bulunmuştur. Çarlık Rusya’sı ve sonradan Sovyetler de milletler yönetiminde aynı politikaya kullanmıştır. Örneğin Azerbaycan’da, kısa süre için Türkiye ve İran’la olan bağları gevşetebilmek için Ruslar bir Azeri kimliğin geliştirmesini desteklediler. 54 Lakin bu herkese ayrı kimlik yaratma politikasının özünde Rus olmayan halkları ‘Ruslaştırma’ projesi vardı. 1923’den sonra, gizli grupları aracılığıyla Müslüman milli komünistleri yerli kitlelerin Rus-karşıtı bilinçliliklerini artırmaya çalıştılar. Ruslaştırmaya ya da hızlı 53 Olivier ROY, a.g.e., s.101 54 A.g.e., s. 94 29 Rus kültürü çerçevesine alan ‘Sovyetleştirmeye’ karşı gerçek muhalefetleri dil, edebiyat, kültürel işler ve tarih yorumu dâhil, hayatın neredeyse her alanındaydı. 55 Örneğin, Türkistan Bölgesi’nde kullanmakta olan Arap alfabesi de Kiril alfabesiyle değiştirildi. Rusça konuşmak ilimli olmak anlamına getirilmişti. 1.3.1 Kazak Nasıl Kırgız Oldu? Her halkın veya etnik topluluğun ismi iki halde oluşur. Birincisi halkın kendisine kendisi verdiği isimdir. Önceleri bu tanımlama devlet ismine yada kabile ismine göre verilmiştir (Osmanlı İmparatorluğu-Osmanlılar v.s.). İkincisi ise komşu ülkelerin verdiği isimdir. Bu tanımlama halkın yaşam tarzına, kültürüne bağdaştırılarak komşu halklar tarafından verilmiştir. Örneğin, Almanlar Türkler tarafından Alman, İngilizler tarafından German, Ruslar tarafından Nemets olarak adlandırılmıştır. Fakat Almanlar kendilerini Deutsche olarak tanımlamaktadır. XVIII-XIX. yüzyılda Ruslar Kazakları Kırgız, Kırgızları ise Kara-Kırgız olarak tanımlamıştı. Kazak ve Kırgız halkları arasındaki isim tartışması bugüne kadar sürmektedir. Rus İmparatorluğu zamanında Kazak ve Kırgız bozkır halkların Kırgız olarak tanımlaması ne kadar doğru oldu? Kazaklar gerçekten kimliği değişen Kırgızlar mı? Bu soruların cevabını eski Rus kaynakların kullanarak bulmaya çalıştım. Kazaklara Kırgız ismi Ruslar tarafından verildiğinden hiç şüphe yoktur. 1820 yıllarında Rus İmparatorluğu Buhara’ya ticaret antlaşmasını yapmak amacıyla elçiler göndermişti. Bu seferin içinde yer alan etnograf E.K. Mayndorff’ın ‘Orenburg’ten Buhara’ya Sefer’ kitabında Kazaklar hakkında yazmıştır. ‘‘Kırgızlar kendilerini Kırgız değil Kazak olarak tanımlıyor, anlamı da kimilerine göre ‘asker’, kimilerine göre‘süvaridir’. Onların deyişine göre Başkurtlar onlara Kırgız diyor fakat bu ismin 55 A.A. BENNİGSEN, S.E. WİMBUSH, a.g.e., s. 112-113 30 nerden geldiğini bilmiyorlar. Kazaklar ise Büyük Ordu Kazaklarına Kırgız diyorlar, Büyük Ordu’da Han yoktur Ordu sultanlar tarafından yönetilmektedir’’. 56 O zamanlar Kazaklar tarafından Kırgız sözcüğü halk tanımlamasından ziyade sahibi olmayan, vahşi anlamında kullanılmış olabilir. Başka bir kaynak 1832 yılında yayımlanan Aleksey Levşin’in ‘Kırgız-Kaysak Ordularını ve Bozkırlarını Tanımlamak’ kitabında: ‘‘Kırgız-Kaysakları Avrupa’da (Rusya dahil) yanlış tanımlamaktadır. Zira kendileri ve komşuları onları Kırgız- Kaysak demiyorlar. Kırgız bir halk ismidir, Kaysak ise Kazak sözünün değişmiş halidir. Önceden bugüne kadar Kırgız-Kaysaklar kendilerini Kazak olarak tanımlıyorlar. Kırgız-Kaysak ismi de XVIII. yüzyıldan sonra ortaya çıktı, o zamana kadar Ruslar Kırgız-Kaysak yerine Kazak ismini kullanıyordu’’. 57 Kazak ve Kırgız aynı kabile toplulukları olmadığı hakkındaki iddianı 1889 yılında yayımlanmış Nikolay Grodekov ‘Sır-Derya Bölgesindeki Kırgızlar ve Kara- Kırgızlar’ kitabında rastlamak mümkündür. Ona göre: ‘‘Kırgızlar kendilerine Kazak diyorlar, Kara-Kırgızları ise dini farklı olan Kalmuklardan olduğunu iddia etmektedir. Fakat Kara-Kırgızlar ise Kalmuklardan olmadığını ve Kırgızların (Kazakların) kardeşi olduklarını söylemektedirler’’. 58 Ruslar niye Kazakları Kırgız diye tanımladılar? Bu sorunun cevabı I.I. Kraft’ın ‘Bozkır Kırgızları Hakkındaki Talimat Kitabı’ eserinde iyi bir şekilde açıklanmıştır. Bu kitaptaki yazılara göre: ‘1867-1868 yıllarındaki resmi raporlarda Kırgızlar Kırgız-Kaysak olarak yazılmıştır. Kırgızlar kendilerini bugüne kadar Kazak olarak tanımlıyor. Kazak ismiyle onlar komşu ülkelerde de tanınmıştır. Büyük ihtimalle Kırgız-Kaysak ismi Kazaklara Ruslar tarafından verilmiştir. Sibirya’ya Ruslar ilk göç ettiklerinde azınlık durumundaydı ve Kırgızlar (Kara ve ya Vahşi 56 E.K. MEYENDORF, Orenburg’ten Buhara’ya Sefer, Orta Asya İlgili Kaynaklar XIX-XX Download 1.87 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling