Microsoft Word kemal- içindekiler
Uluslararası Çevre Sorunları ve Uluslararası İşbirliği
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
sarkis dezaj
- Bu sahifa navigatsiya:
- . “Environmental Rights”
1. Uluslararası Çevre Sorunları ve Uluslararası İşbirliği BM Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi biyolojik çeşitlilik, nesli tükenen canlı türlerinin ve doğal kaynakların korunması, kimyasal maddelerin insan ve doğa üzerindeki olumsuz etkisinin asgari düzeye çekilmesi, çevreye zarar veren sübvansiyonların kaldırılması (örneğin taş kömürü sübvansiyonları), Dünya Ticaret Örgütü’nün uluslararası çevre sözleşmelerine aykırı hareket etmemesi ve bunlara uyum göstermesi gibi pek çok karar alındı. Sera gazlarını en çok üreten ülke (tüm dünya üretiminin %40’ı) olan ABD ise Bush yönetiminin başa gelmesiyle birlikte enerji krizini öne sürerek, bu protokolü tanımadığını açıklamıştı. Tüm bunlar, protokolün uygulanabilirliği konusundaki endişeleri 81 www.EKOLOJI.ORG.TR.TC.İŞBİRLİĞİ , www. Gezegenimiz.com 151 büyütüyor. Tam katılım ve tam destek eksikliği, küresel çevre rejimleri kurulmasını güçleştiren en büyük engellerden biri olmaya devam ediyor. Çevre bozulması, çevre koruma gayretlerinden çok daha hızlı ilerliyor ve beraberinde yeni tehditleri getiriyor. 2. Uluslararası Düzlemde Çevre Hakkı Afrika Birliği Örgütü’nün üyeleri tarafından 1981’de imzalanan Banjul Şartı veya tam adıyla Afrika İnsan ve İnsan Hakları Şartı’nın 24. maddesi “Tüm halklar kalkınmaları için elverişli, genel olarak tatmin edici bir çevreye hak sahibi olmalıdır.” hükmünü içermektedir. Amerikan Devletleri Örgütü’nün San Salvador Protokolü olarak anılan 1988 tarihli Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesine Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Alanında Katma Protokolü’nün 11/1. maddesi ise şu şekildedir: “Herkes sağlıklı bir çevrede yaşama ve temel kamu hizmetlerine erişim hakkına sahip olmalıdır.” görüldüğü üzere her iki anlaşma da Stokholm Bildirgesi gibi ideal koşullara sahip bir çevreyi öngörmekte, ancak çevre hakkına ilişkin yönetsel ve yargısal boşluk devam etmektedir. Bölgesel bir yumuşak hukuk aracı olan Avrupa Kentsel Şartı incelendiğinde yine aynı durum ortaya çıkmaktadır. Şart’tan türetilen Avrupa Kentsel Haklar Bildirgesi Avrupa yerleşimlerinin sakinlerinin “Kirlenmemiş ve Sağlıklı bir Çevre: hava, gürültü, su ve toprak kirliliği bulunmayan, doğayı ve doğal 152 kaynakları koruyan bir çevreye” hakkı olduğunu hükme bağlarken Şart’ın ilkeleri bu hakkın nasıl kullanılacağını açıklığa kavuşturmamaktadır. İncelenen hükümlerin odak noktası insan hakları hukuku ve çevresel düzenlemelerin kesişim alanlarına ilişkin ayrımına atıfla, ekolojik açıdan dengeli ve sürdürülebilir bir çevrenin insan hakkı olarak tanınmasıdır. Yani bir çevreye hak yaratılmasıdır. 82 Ancak bu haliyle çevre hakkının operasyonelleştirilmesi, uygulanma kapasitesine sahip olacak şekilde esasa bağlanması zordur. Nitekim soyut, farazi kavramlar olan hak ve özgürlüklerin somuta indirgenmesi genel olarak kolay sayılmaz. Bu sıkıntıyı aşmanın yolu hakların usulü teminatlar aracılığıyla tesis edilmesinden geçmektedir 83 . Yani çevreye hak yerine çevre için haklar yaratılmasından. Rio Bildirgesi çevre hakkının altını üç usulü hakla doldurmaktadır. Bilgi edinme hakkı, katılım hakkı ve başvuru hakkı, devletlerden bu hakları sadece negatif şekilde kabul etmeleri değil, kullanılmaları amacıyla pozitif şekilde benimsemeleri beklenmektedir. Rio Bildirgesi ile birlikte küresel ve bölgesel çevre anlaşmaları söz konusu usuli haklara ilişkin hükümlere yer vermeye başlamıştır. 1998’de kabul edilen Aarhus Sözleşmesi veya resmi başlığıyla Çevre Konularında Bilgiye Erişim, Kamunun Katılımı ve Yargıya Başvuru Sözleşmesi ise çevre hakkına bağlı usuli haklar 82 Shelton, D. 2001. “Environmental Rights”. Philip, A. (ed). People’s Rights, Oxford: Oxford University Press: 185-258. 83 Kiss, A. 1992 , “An Introductory Note on a Human Right in Environment” , Weiss, E.B. (ed). Environment Change and International Law: New Challenges and Dimensions. Tokyo: United Nations University Press. 153 konusunda bugüne kadar hazırlanmış en kapsayıcı ve ayrıntılı yasal araçtır ve başlığından anlaşıldığı üzere tamamıyla bu hakların düzenlenmesine adanmıştır. 2001’de yürürlüğe giren Sözleşme’nin hali hazırda Avrupa Topluluğu dahil 42 tarafı bulunmaktadır. Aarhus Sözleşmesi’nin içeriğine bakıldığında ilk olarak “hak” teriminin kullanılmasından sakınılmasına rağmen haklara dayanan bir yaklaşım benimsendiği, ikinci maddede “çevresel bilgi”, “kamu” ve “ilgili kamuoyu” kavramlarının geniş bir çerçevede tanımlanarak usuli hakların kapsamının da geniş tutulduğu dikkati çekmektedir. 84 Sözleşme’nin asgari yükümlülüklere yer vermesi ve hakların kullanılmasında ayrımcılığı engellemesi bu niteliğini güçlendirmektedir. Avrupa Birliği’nin faaliyet alanları ile kurulan bir analoji aracılığıyla usuli haklar Sözleşme’nin “üç sütunu” olarak anılmaktadır. Birinci sütunu oluşturan bilgi edinme hakkının bir edilgen bir de etkin yönü bulunmaktadır. Hakkın edilgen yönü kamu makamlarının ellerinde bulunan çevresel bilgileri, kamunun herhangi bir üyesinin hukuksal bir menfaat ileri sürmeye gerek duymaksızın talep etmesi durumunda kısa bir süre içerisinde temin etmesini şart koşmaktadır. Tahdidi bir muaf kategoriler listesine giren bilgilerin açıklanması kamu yararı gözetilerek ve gerekçeli olarak reddedilebilir. Hakkın etkin yönü ise kamu makamlarının çevresel bilgilerin toplanması ve 84 Ebbesson, J. 2002. Background Paper No. 5: Information, Participation and Access to Justice: Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling