137
sürmüştür, birde devletler ve halklar arasındaki dayanışmacı ilişkinin
devletler
hukuku çerçevesinde biçimlenmeye başlamasıdır. 1972 Stockholm Bildirgesi
Birleşmiş Milletler Şartı'na ve devletler hukuku ilkelerine göre, egemenlik
hakları gereğince kendi çevre politikalarını uygulayabilirler, ancak bu türlü
eylemleri nedeniyle başka bir devlete yada kendi egemenlik alanı dışındaki
bölgelere
zarar veremezler
70
ve yine verilen zararların ödenmesi ve sorumlulukla
ilgili Devletler Hukuku, hukukunun geliştirilmesi için işbirliğinin gerekliliği
üzerinde de önemle durulmuştur. Çevre politikalarının etkin ve başarılı
olabilmeleri için hangi düzeyde belirlendikleri ve yürütüldükleri de önemlidir.
Bir çevre sorunu hangi düzeyde ortaya çıkıyorsa, sorunun çözümü için
oluşturulacak politikalarda, o düzeyde belirlenip uygulanacaktır.
71
Uluslararası
politikaların hangi düzeyde belirleneceği konusunda bir ikilem bulunmaktadır.
Bir yandan çevre sorunlarının sınır tanımaması ulusüstü örgütlenmeyi
gerektirirken yerel, bölgesel ve ulusal koşulların da gözönüne alınması daha alt
düzeyde kurumsallaşmaya da önem verilmesi gerekmektedir. Bu ikilem aslında,
“küresel düşünme, yerel davranma” söylemi ve “yerellik ilkesi” ile
aşılabilecektir.
72
Küresel çevre sorunlarının çözümüne tek tek ulusal düzeyde
70
KAPLAN, Ayşegül, a.g.e., s.111-112
71
Von PRITTWITZ, Volker,
“Drei Ansaetze zur Analyse internationaler Umweltpolitik”, Beate
KOHLER-Koch (Hrsg), Technik und
internationale Politik, 1. Auflage,
Baden-Baden, Nomos
Verlagsgessellschaft, 1986, s.490
72
“Subsidiarity principle” prof. Dr. Ruşen Keleş tarafından
“Yerellik ilkesi” ya da
“hizmette
Do'stlaringiz bilan baham: