Microsoft Word kemal- içindekiler


Download 1.63 Mb.
Pdf ko'rish
bet17/122
Sana16.06.2023
Hajmi1.63 Mb.
#1508598
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   122
Bog'liq
sarkis dezaj

 


39
1. Anayasa ve Çevre 
1961 Anayasasının “Sağlık Hakkı” başlığı altında yer alan çevre ile ilgili 49. 
maddesi hükmü, “Herkesin beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilmesini 
sağlama” ödevini devlete vermiştir. Ancak bu konuda uzun bir süre bir atılıma 
rastlanmamıştır. 1980’li yıllarda çevre sorunlarının hızla artması ve dünyada 
hızla yükselen çevre bilinci ve duyarlılığı konusunda yapılan çalışmalar, konuya 
1982 Anayasasında daha somut yer verilmesinde etken olmuştur. 1982 
Anayasasında vatandaşlara sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı 
tanınmış; çevrenin geliştirmesi, çevre sağlığının korunması ve kirliliğin 
önlenmesinin devletin ve aynı zamanda vatandaşın görevi olduğu belirtilmiştir. 
Bu yeni Anayasanın 56. maddesinde “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” 
başlığı altında “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. 
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek 
Devletin ve vatandaşların ödevidir” hüküm yer almaktadır. Bu madde uyarınca 
ilk kez, Türk Anayasasında çevre konusuna değinilmiş ve çevrenin korunması, 
“devletin sorumluluğu”, “vatandaşların sorumluluğu” ve “vatandaşların hakkı” 
olmak üzere üç yönden ele alınmıştır. Anayasanın 23., 43., 44., 45., 57., 63., 65., 
ve 167. maddeleri ise dolaylı olarak çevre ile ilgili bulunmaktadır. Anayasanın 
özellikle 56. maddesinde belirtilen devlet ve vatandaşların çevre korunmasına 


40
karşı “ortak sorumlulukları” anlayışı, Avrupa Birliği Çevre Politikası’nın ana 
hedefleri ile de aynı paraleldedir.
17
 
2. Çevre Kanunu 
 
09.08.1983 tarih ve 2872 sayılı Çevre Kanunu, Anayasanın 56. maddesi uyarınca 
çıkartılmış ve Türk Çevre Politikası’nın temelini oluşturmuştur. Türk Çevre 
Politikası’nın temel ilkeleri arasında yer alan “kirleten öder” ilkesi’ de, Avrupa 
Birliği Çevre Politikası’nın temel ilkeleri arasında da yer almaktadır. Ancak, 
Türk Çevre Kanununda çevre için eğitimden söz edilmemiştir. Çevre 
Kanunu’nda Türkiye’nin çevre için eğitim politikası açısından belirleyici 
olabilecek herhangi bir düzenleme yoktur. Çevre için eğitimin, bu kanunla açık 
biçimde ortaya çıkan koruyucu (önleyici) ulusal çevre politikası içindeki yeri de 
belli değildir.
18
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun dışında da çevre korunması ile ilgili hukuki 
düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan bir kısmı, Çevre Kanunu’ndan önce 
yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediyeler Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu, 
775 sayılı Gecekondu, Kanunu, 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina 
17
Türkiye Çevre Vakfı (2001). 
18
Şengül, M., Bir Çevre Yönetimi Aracı Olarak “Çevre İçin Eğitim”, Amme İdaresi Dergisi, 
(2001), sayı 34, s. 138.


41
Kanunu, 167 sayılı Yer altı Suları Hakkında Kanun gibi çevrenin korunmasıyla 
doğrudan ilgili kanunlardır. 1982 yılından sonra, Çevre kanunu dışında, 2873 
sayılı Milli Parklar Kanunu, 2863 sayılı Boğaziçi Kanunu, 3194 sayılı İmar 
Kanunu, 3213 sayılı Maden Kanunu, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve 3030 sayılı 
Büyükkent Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun da çıkartılmıştır. Ayrıca, 
Çevre Kanunu çerçevesinde bazı yönetmelikler de yürürlüğe girmiştir. Ancak, 
yönetmeliklerde de çevre için eğitimden söz edilmemiştir. 

Download 1.63 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   122




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling