Microsoft Word kemal- içindekiler


Aziz, A. (1987). “Radyo Ve Televizyonla Eğitim”


Download 1.63 Mb.
Pdf ko'rish
bet82/122
Sana16.06.2023
Hajmi1.63 Mb.
#1508598
1   ...   78   79   80   81   82   83   84   85   ...   122
Bog'liq
sarkis dezaj

 
146
Aziz, A. (1987). “Radyo Ve Televizyonla Eğitim”, Ankara: A.Ü.E.F. EFAM Yay. 2. S.72 


214
1. Kitle İletişim Araçların Kültürün Değişimine Etkileri 
Teknoloji geliştikçe dünyamız küçülmekte ve toplumlar küreselleşmektedir. 
Küreselleşme, ülkeler arasındaki ilişkilerin yaygınlaşması ve gelişmesi, ideolojik 
ayrımlara dayalı kutupların çözülmesi, farklı toplumsal kültürlerin inanç ve 
manevi değerler çerçevesinde oluşmuş birikimlerin millî sınırları aşarak dünya 
çapında yayılması olarak tanımlanabilir. Bu anlamıyla küreselleşme, toplumlar 
için istenen bir olgudur. Ancak küreselleşmenin daha çok kimlere hizmet ettiği 
sorgulanmalıdır. Küreselleşme Batı kaynaklı bir kavramdır. Bu kavram, 
emperyalizm ve sömürü düzeninden yararlanarak gelişmiş ülkelerde üretilmiş ve 
daha çok bu ülkeler tarafından savunulmaktadır. Acaba, küreselleşme gelişmiş 
ülkelerin gelişmekte olan ülkeler ya da topluluklar üzerinde kurmuş olduğu 
emperyalizm ve sömürü şeklinin yeni ad altında devam ettirilmesi midir? 
Son yüzyılda iletişim araçlarının gelişmesi ve etkin kullanımı ile dünya 
bağlamında ekonomik, sosyal ve siyasal küreselleşme yanında, özellikle etkisi 
daha yoğun olarak görülen kültürel küreselleşme yaşanmaktadır. Kültürel 
küreselleşmenin boyutu, uydu yayınları vasıtasıyla medyanın etkinliğini de 
artırmaktadır. Bugün dünyamız görsel ve yazılı medyanın aracılığı ile küresel bir 
köye dönüşmüştür. Hipotez 3’e göre günümüzde dünyanın her yerinden haberdar 
olmak mümkündür. Ancak sunulan bilgiler tek boyutludur ve bireylerin bu 
bilgilerin doğruluğunu teyit etme güçleri pek yoktur. Küreselleşen dünyada bilgi 
ağını kuranlar, genelde gelişmiş ülkelerdir. Gelişmiş ülkeler bazı bilgileri, diğer 


215
ülkelere ya da kitlelere ulaştırırken kendi kültürel ürünlerini de ihraç etmektedir. 
Araştırmalar, gelişmekte olan ülke televizyon sistemlerinin yabancı program 
(özellikle Amerikan) ithalatına bağımlı olduklarını göstermiştir.
147
Dolayısıyla 
teknolojinin geliştirdiği medya ağında, kültürel bilgi üretimini elinde bulunduran 
güçlü ülkelerin “kültürel kodları” ve “kültür modelleri” diğer ülkeleri 
etkilemektedir. Türkiye bu durumdan önemli ölçüde etkilenmektedir. Gençliğine 
okuma ve araştırma alışkanlığı kazandıramayan ve gençlerin enerjisini olumlu 
yönde değerlendirme olanağı sağlayamayan kimi üniversitelerde öğrenciler, 
gerek televizyonlar aracılığıyla gerekse internet kafelerde istenmeyen siteleri 
ziyaret ederek yabancı kültür unsurlarıyla başbaşa bırakılmaktadır. Yabancı 
kültür bombardımanına tutulan gençlik, kendi kültürüne olan güvenini 
kaybetmekte ve yabancı kültürleri taklide yönelmektedir. Bu kültürel etki altında 
kalan gençler, kendisini güçsüz ve güvensiz hissedebilmektedir. Aradığını 
bulamayan ve içinde bulunduğu kültürel ortamdan rahatsızlık duyan gençlik, 
kimlik bunalımı yaşayarak yabancılaşmış tutum ve davranışlara 
yönelebilmektedir. 
Günümüzün en yaygın kitle iletişim aracı olan televizyon, insanlara bir yandan, 
hem görsel hem de işitsel uyaran sunarken, bir yandan da gerçek dünyalardan 
sanal dünyalara kadar bir çok durumu göstermektedir. Bunların sonucu olarak da 
147
McQUAİL, Deniz &WİNDAHL, Sven(1997). “Kitle İletişim Modelleri”, (çev: Konca 
Yumlu).Ankara, 1997, İmge Kitabevi. s.259 


216
dünyaya açılan bir çeşit pencere görevini üstlenerek bir çok evde baş köşededir. 
Televizyonun tüm insanlar, özellikle de çocuklar üzerinde görsel ve işitsel bir 
materyal olarak pek çok olumsuz etkileri olduğu tartışılmaktadır. Türkiye’ de 
son yirmi yıl içerisinde televizyonun maddi açıdan ucuzlaması ve herkesin 
alabileceği bir fiyata inmesi, özel kanalların açılması, kablolu yayınların 
yaygınlaşması televizyonun bireyler üzerindeki etkilerinin arttığını 
düşündürmektedir.
148
Televizyon izleme alışkanlığının, özellikle son yıllarda okuma alışkanlığı 
edinmede en etkin engelleyicilerden biri olduğunun belirtildiği raporda, çeşitli 
dönemlerde öğrenciler arasında yapılan anket sonuçlarına da yer verilmektedir. 
Anketten hareketle öğrencilerin boş zamanlarının büyük bölümünü ‘evde 
geçirdikleri’ ifade edilen raporda ayrıca, her Japon’un yılda 25, her İsviçreli’nin 
10, her Fransız’ın 7, Türkiye'de ise her 6 kişinin yılda sadece bir kitap okuduğu 
belirtilmektedir.
149
Televizyonun toplumsal etkisi ve yarattığı sonuçlar açısından 
bakıldığında; televizyona karşı tedbir alınmasının, özellikle de küçük çocukların 
televizyondan korunması gerektiği net olarak ortaya çıkmaktadır. 
148
Atay, M. Ve E. Ç. Öncü (2006). “Elektronik Bakıcı Televizyon”
http://http://www.isnet.net.tr/
channels/egitim/okul_oncesi/telvizyon.asp,16,02,2006. 
149
http://www.istanbul.edu.tr/iletim/index.php?tm=7&sahypa=habaroka&haberno=470&tarih=2005
-01-01&PHPSESSID=84ac50710140dbf94752cc9f02724141, 16.02.2006


217
Halkın dil, kültür, duygu, düşünce ve beğenisiyle oluşturup yaşatılan, geçmişten 
günümüze gelmiş, toplum, insan ve doğa gerçeğiyle şekillenmiştir. Kültür 
mirası, insanlığın ortak mirasıdır. Her millet hatta her uygarlık dil, kültür, tarih 
mirasıyla dünyada yerini alır.
150
Bireylerin kökleşmesi ve toplumsallaşması, bu 
mirasın içinde gerçekleşir. Kültür mirasları geçmişin tanıklarıdır, bu yönleriyle 
geleceğin şekillenmesinde etkendir. Halk kültürü ürünleri halk arasında 
mayalandığı için, halkın kültür yapısını ve dokusunu ortaya koyar. Kültür 
toplumsal yaşamda birlikteliği pekiştirici, dayanışmayı arttırıcı özelliklerini 
sürdürerek bir işlev üslenir, halkın kendi kültürüyle yabancılaşmasını önler. 
Kültür ürünlerinin halkın ortak duygu ve düşüncelerini dile getirmeleri 
bakımından kültürünün korunmasında, yaşatılmasında önemli işlevleri vardır. 
Kültür, uygarlıkların yaratıcısı olan insanların kimlik ve kişiliğinin temel 
belirleyicisidir.
151
Kültürün küreselleşme etkisiyle halkla bağları zayıflamağa başlamış ve kendi 
kaynaklarının yanı sıra yabancı kaynaklarla beslenmeğe başlamıştır. Kültür, 
kültür varlığının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Kültür, toplumsal ve 
kültürel birlik oluşturan ortak ve kültürel özellikleri bulunan toplulukların 
ürünleridir. Toplumun sosyoekonomik dinamiklerini ortaya çıkarmakta, milletin 
150
Türkoğlu, A. (1984). “Alfabetizasyonda Radyo Ve Televizyonun Rolü”, A.Ü. EBF Dergisi, 
Cilt: 17, Sayı:1-2, s. 403-407.
151
Günay (Umay), 1999, “Osmanlı İmparatorluğu ve Türk Halk Kültürü”, Osmanlı Kültür 
ve Sanat C.9 Yeni Türkive Yayınlan, Ankara, S.24 


218
kültür birliğini sağlamaktadır, milletleri diğer milletlerden ayıran kültürel 
özelliklerin esası kültürdür.
Sanayileşme, iletişim toplumları etkilemiş, hızlı kültürel değişim ve gelişime 
neden olmuş, yaşama biçiminin değişmesinin yanı sıra, bir kültür şokuyla karşı 
karşıya bırakmıştır.. Dünya küreselleşme sürecine girmiştir. Küreselleşmeyle, 
farklı kültürlerden insanları bir araya getirecek ortak bir paydaya doğru gidiş 
başlamıştır. Bu da kültürler için tehlike çanlarının çalınmasıdır. Ancak 
küreselleşme olgusu kültürel değişim ve gelişime bağlı kültürün doğal akışını 
hızlandırıp aşındırmağa başlamıştır. Dünyanın her toplumundaki bireyler kendi 
özgün kültürlerinde bulamadıkları ve göremedikleri birey olma keyfini dünya 
kültüründe bulmakta ve kendilerini bu kültürle özdeşleştirmektedir. TV ve 
bilgisayar, internet teknolojileri kullanılmaya başlandı, bunun yanı sıra uydu 
aracılığıyla bütün dünyaya her konuda anında seslenme olanağı bulundu. 
Küreselleşme ya da yabancı terminoloji ile "globalleşme", biri siyasal, biri 
ekonomik, biri de kültürel olarak üç boyutu olan bir kavramdır. Küreselleşmenin 
kültürel ayağı, birbirinden farklı, hatta biri ötekine zıt iki ayrı sonuca işaret eder. 
Birinci sonuç "mikro milliyetçilik" biçiminde ortaya çıkmıştır. Küreselleşme, en 
küçük bir kültürel farklılığı bile vurgulayarak. elektronik medya aracılığı ile 
bunu tüm dünya kamuoyunun dikkatine sunan, ayrıca siyasal açıdan, kültürel 
farklılıkların korunması ilkesini demokratik hak ve özgürlükler alanının 
ayrılmaz-bir parçası olarak gören bir anlayışı yaygınlaştırmaktadır. 
Küreselleşmenin kültürel ayağının ikinci sonucu, özellikle tüketici davranışını 


219
etkileyerek, dünya çapında kültürel bir örnekliğin önünü açmış olmasıdır. 
Küreselleşme bir süreç, bir olgudur. İyiliği yada kötülüğü belki tartışılabilir ama, 
kaçınılmazlığı ortadadır. Bu çerçevede, bütün dünyayı etkileyen bu oluşumun 
sonuçlarını iyi kestirmek ve ona göre davranmak çağdaşlığın ve güncelliğin bir 
gerekliliği olarak ortaya çıkmaktadır.
152
Her şeyden önce bilmemiz gereken nokta, küreselleşmenin karşı 
konulmazlığıdır. Küreselleşme ile başa çıkmak için hedefe doğru, amacı gözden 
kaçırmadan gitmelidir. Küreselleşme karşısında savunulacak olan hedef nedir? 
Bireylerin kültürel kimlikleri, onlar üzerinde bağlayıcı olduğu oranda bireysel 
özgürlükleri sınırlandırmakta, ama aynı ölçüde bir kimlik kartı işlevini de yerine 
getirmektedir. Kültürel kimlik ile bireysel özgürlük arasında, bireyin tutum ve 
davranışlarının farklılıklarına izin verilen bir alan olmalıdır. Dayatmacı bir 
kültürel kimlik anlayışıyla, bireyin "bireysel özgürlükler alanı" önemli ölçüde 
sınırlandırılmış olur. Bu durumda birey, salt kültürel kimlik doğrultusunda 
hareket edeceğinden diğer kültürel, kimliklerle etkileşimi olumsuz olacaktır. 
Kültürel kimliği savunan birey, aynı toplum içinde yaşadığı öteki kimlik 
sahiplerine de hoşgörü ile bakma eğilimindedir. Çözüm; farklılıkları 
zenginleştirerek bütünlüğü korumaktır.
153
152
KONGAR, Emre, “Küreselleşme ve kültürel Farklılıklar Çerçevesinde Ulusal Kültür”
Kaynak: www. Kongar. Org/makaleler/mak_ku.phb. 1997 
153
Kongar (Emre),1997, “Küresel: Kültür”, Kaynak: 
www.kongar.org/makaleler/
mak_ku.phb.


220
Günümüz bir bilim ve teknoloji dünyası olarak kabul edilmektedir. Bilgi 
patlaması, bilimsel ve teknolojik alanda kaydedilen hızlı değişme ve gelişmeler 
nedeniyle, günümüz "bilişim" dönemi olarak kabul edilmektedir. Ekonomik ve 
teknik olguların belirlenmesi sonucunda neredeyse uluslar arasındaki sınırlar 
kaybolmuş, bilgiye ulaşmanın yanı sıra kültürün etkileyebilecek olumsuz 
olgulara ulaşmak kolay hale gelmiştir. Küreselleşme karşısında büyük bir tehlike 
içinde olan ulusal kültür ve değerler irdelenip kültür ve eğitim politikalarının 
tekrar gözden geçirilmesi , programların yeniden geliştirilmesi ve yapılanması 
gerçeğini gündeme getirmiştir. 

Download 1.63 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   78   79   80   81   82   83   84   85   ...   122




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling